Koronavirüs nedeniyle Türkiye genelinde olduğu gibi Çanakkale’de de uzaktan eğitim gören öğrenciler, ilk dönem karne heyecanını Eğitim Bilişim Ağı (EBA) sistemi üzerinden canlı bağlantıyla yaşadı. Uzaktan eğitim sonunda yine uzaktan karne alan 76 bin 200 öğrenci ara tatile girdi.
2020-2021 eğitim-öğretim yılı salgınla mücadele tedbirleri kapsamında 31 Ağustos tarihinde TRT EBA, EBA ve canlı dersler kullanılarak uzaktan eğitim yoluyla başlatıldı. Yüz yüze eğitim, ana sınıfları ve birinci sınıflar için 21 Eylül’de başladı. 12 Ekim tarihinden itibaren ilkokullar, köy okulları, 8 ve 12. sınıflar, lise hazırlık sınıfları ile özel eğitim öğrencileri için; 2 Kasım tarihinden itibaren ise 5 ve lise 9. sınıflarda yüz yüze eğitime geçildi. Ancak salgının yeniden artış göstermesi üzerine ilk ara tatil sonrası 23 Kasım tarihinden itibaren uzaktan eğitime devam edildi.
Pandemi nedeniyle 2020- 2021 eğitim ve öğretim yılının ilk döneminin büyük çoğunluğunu öğrenciler ve öğretmenler derslere EBA üzerinden evlerinden katılarak gerçekleştirdi. Uzaktan eğitimle derslerine bir dönem boyunca devam eden İlkokul ve ortaokulda okuyan yaklaşık 15 milyon öğrenci bugün ilk kez dijital karne aldı.
Dijital karne alan öğrencilerin karne notları derse katılım ve kanaate göre verildi. Öğrenciler 2020- 2021 eğitim ve öğretim yılının ilk döneminin sona ermesiyle beraber okullarda yoğunluk oluşmaması adında bakanlık kararınca dijital olarak karnelerini aldı. Dijital karneler EBA Sistemi üzerinden dijital ortamda erişime açıldı. Bu kapsamda Çanakkale genelinde 6 bin 200 okul öncesi, 23 bin 800 ilkokul , 22 bin 200 orta okul öğrencisi dijital karne aldı.
'BİR AN ÖNCE OKULUMA KAVUŞMAK İSTİYORUM'
Çanakkale’nin Gelibolu ilçesindeki 26 Kasım İlkokulu’nda sınıf öğretmeni olan Semra Sevim, öğrencilerine karnelerini EBA üzerinden gösterdi. Aileler ise çocuklarının karne sevinçlerini cep telefonlarıyla görüntüledi. Sınıf öğretmeni Semra Sevim, "Bu zor süreçte velilerimin ve öğrencilerimin bana verdiği destek için çok teşekkür ediyorum. İkinci dönemde sınıfımızda, hep birlikte görüşmek dileğiyle" dedi.
Karnesini tabletinden gören 2’nci sınıf öğrencisi Emin Bozkur, "Öğretmenimi, arkadaşlarımı, okulumu özledim. İlk kez heyecansız bir karne alıyorum. Bir an önce arkadaşlarıma, okuluma, öğretmenime kavuşmak istiyorum. Canım öğretmenim sizi çok seviyorum" diye konuştu.
İdil Melek Çevik ise "Okulumu, arkadaşlarımı ve öğretmenimi çok özledim. Keşke öğretmenimin elinden karnemi alabilseydim" dedi.
LİSE ÖĞRENCİLERİ KARNE ALMADI
Öte yandan birinci dönemde yüz yüze sınav yapılmadığı için lise öğrencileri karne alamadı. Milli Eğitim Bakanlığı, liselerde karne notlarının yapılacak sınavlar sonucunda belirlenmesi kararını aldı. Bu kapsamda Çanakkale’de eğitim gören 24 bin Lise öğrencisi 15 Şubat'ta okullar açılırsa, yazılı sınavlara alınacak. İkinci dönemde, birinci dönem karneleri verilecek.
25 Ocak tarihinde başlayacak yarıyıl tatili bu yıl 21 gün yapılacak. Yüz yüze eğitim kararının alınması, pandemi koşullarının gözden geçirilmesiyle ikinci dönemin 15 Şubat’ta başlayıp başlamayacağı kesinleşecek.
‘’OBJEKTİF BİR ÖLÇME-DEĞERLENDİRME YAPMAK MÜMKÜN OLMADI’’
Eğitim-Bir-Sen Çanakkale Şube Başkanı Resul Can pandemi süresince gerçekleşen uzaktan eğitimin 1. Dönem Değerlendirmesi yaparak, ‘’2020-2021 eğitim-öğretim yılı birinci dönemi, eğitimde her geçen gün telafisi daha da zor olacak kayıplar oluşturarak, öğretmenlerin fedakârlıkları, çoğu zaman eğitim kurumu yöneticilerinin kullanmış olduğu inisiyatifler doğrultusunda tamamlandı. Salgın nedeniyle büyük oranda uzaktan eğitim yöntemiyle gerçekleştirilen birinci yarıyılın sonunda objektif bir ölçme-değerlendirme yapmak, başarı notu takdir etmek mümkün olmadı’’ dedi.
BÖLGESEL EŞİTSİZLİKLER YAŞANDI
Okullar öğrencisiz, öğretmenlerimiz sınıflarından uzakta, bir eğitim-öğretim sürecini geride bıraktılar. Can, ‘’Bu süreçte eğitim-öğretim, TRT EBA kanalları ve EBA platformu başta olmak üzere uzaktan eğitim araçlarıyla sürdürülmüştür. Ancak canlı ders veya EBA TV erişiminde bölgesel ve yöresel eşitsizlikler ile aynı eğitim kurumundaki öğrenciler arasında dahi var olan eşitsiz derse katılım imkânları, merkezî planlamanın göremediği sonuçlar üretmiştir. Bu olumsuz duruma rağmen, öğretmenlerimizin öğrencilerin eğitimde geri kalmaması adına gösterdiği olağanüstü ve fedakârca çabalar, uzaktan öğrenimi mümkün kılmıştır. Öğrencisi için sabahın erken saatlerinden gece geç saatlere kadar bilgisayar başında, bir yandan öğrencisinin dikkatini derste tutmaya çalışıp diğer yandan ders veren öğretmenlerimiz, bu zorlu süreçte hem eğitimin ayakta tutulmasının hem de öğrenme kayıplarının en aza indirilmesi mücadelesinin mimarları olmuştur’’ diye konuştu.
‘’ÖĞRENME KAYIPLARI TESPİT EDİLMELİ’’
Salgın süreci özellikle eğitimde fırsat eşitliği konusunda eğitim sistemimizdeki sorunları daha görünür kıldığını belirten Can, ‘’Sosyo-ekonomik özelliklerin uzaktan eğitime erişim imkânlarına etkisi göz önüne alındığında yüz yüz eğitimin ertelenmesinin daha fazla mümkün olmadığı ortadadır. Önümüzdeki günlerde Bakanlığın ana odak noktası, uzaktan eğitim sürecinde oluşan öğrenme kayıplarının giderilmesi olmalıdır. Bu amaçla öğrenme kayıpları tespit edilmeli, okulların kapasitesi güçlendirilmeli, öğrenciler yönlendirilmeli, öğretmenler desteklenmelidir’’ şeklinde ifade etti.
Sözlerine devam eden Can, ‘’25 Ocak tarihi itibarıyla Destekleme ve Yetiştirme Kurslarında yüz yüze eğitime başlanacak olması kararı yerinde ve doğrudur. Ancak, bu kararın okul yönetimlerine ve öğretmenlere yeterli hazırlık imkânı bırakılmadan alınmış olması eğitim çalışanlarını zor durumda bırakmıştır’’ diye ekledi.
‘’SINAVLAR GEREKİRSE ONLİNE GERÇEKLEŞTİRİLMELİDİR’’
Resul Can,‘’Eğitimin uzaktan sürdürüldüğü eğitim-öğretim yılının birinci döneminde aynı şekilde hizmet içi eğitimlerden unvan değişikliği sınavına kadar personel politikasının belkemiği niteliğindeki çok sayıda faaliyet de askıya alındı veya ertelendi. Geçici bir tedbir olarak zamanında gerekli görülen bu ve benzeri faaliyetler daha fazla ertelenmemelidir. Ertelenen unvan değişikliği sınavlarının ne zaman gerçekleştirileceğinin duyurulmaması, belirsizliğe ve haklı beklentinin karşılıksız kalmasına neden olmuştur. Eğitim-öğretimin yükünü çeken eğitim personelinin unvan değişikliği sınavları beklentileri karşılanmalı, sınav tarihi netleştirilerek gerekirse online gerçekleştirilmelidir’’ dedi.
‘’EĞİTİM ÇALIŞANLARININ YER DEĞİŞİKLİĞİ TALEPLERİ KARŞILANMALIDIR’’
Can, ‘’Salgın süreci ve alınan tedbirlerin doğurduğu olumsuz sonuçlar gözetilerek, öğretmenlerimizin il içi ve iller arası yer değişikliği talepleri, mazeretlerinin giderilmesi başta olmak üzere, istekleri dâhilinde mağduriyet üretmeyecek ve yeni mağduriyetlere sebebiyet vermeyecek şekilde karşılanmalıdır’’ diye konuştu.
‘’ÖĞRETMEN ATAMASI YAPILMALIDIR’’
Öğretmen açığı, ücretli öğretmenlik gibi hak kayıplarına neden olan güvencesiz istihdam türleriyle kapatılmak yerine, öğretmen ihtiyacı gözetilerek yarıyıl tatili döneminde en az 60 bin öğretmen atanması yapılmalıdır’’ diyerek ‘’Aynı işi yapan, aynı sorumluluklara sahip kamu görevlileri arasında eşit olmayan özlük hakları doğuran statü farklılıkları kabul edilemez. Öğretmenler odasında farklı haklara sahip eğitimcilerin bulunması ayrımcılıktır. Bu ayrım eğitimciler arasında iş barışına, öğretmenin iç huzuruna ve eğitimin verimliliğine zarar vermektedir’’ dedi.
‘’ MESLEK KANUNU ARTIK ÇIKARILMALIDIR’’
Öğretmenin yetiştirilmesinden emekliliğine kadar öğretmenlik mesleğini bütün olarak ele alacak, yöneticilik ve liderlik süreçlerine katılım, bu pozisyonlardaki mali, sosyal ve özlük hakları da içerecek, uluslararası standartlara uygun, öğretmenliğin kariyer mesleği niteliğini dikkate alan, öğretmenin etkinliğini artıracak, itibarını yükseltecek nitelikte bir meslek kanunu eğitimin geleceği açısından ertelenemez bir zorunluluk olduğunu ifade eden Can, ‘’Bakanlık 15 Şubat tarihi itibariyle eğitimin her kademesinde yüz yüze eğitimi başlatma iradesini ortaya koymuş bulunduğundan devam eden salgın süreci gözetilerek tatil döneminde bazı ivedi adımların atılması zorunludur’’ dedi.
‘’ERTELENEN SINAVLAR BİR AN ÖNCE GERÇEKLEŞTİRİLMELİ’’
Önerilerde bulunan Can, ‘’Bu çerçevede okulların yüz yüze eğitime hazır hâle getirilmesi ekseninde okullara bütçe/ödenek tahsisi yapılmalı, okullarda güvenlik önlemleri artırılmalı, öğrenme kayıplarının hızlı bir şekilde tespiti ve giderilmesi için ilave kurs/ders imkânları getirilmeli, istekleri dâhilinde aşılamada öğretmenlere öncelik verilmeli, unvan değişikliği sınavları başta olmak üzere ertelenen sınavlar bir an önce gerçekleştirilmeli, salgın sürecinde ortaya çıkan özlük hakları kayıplarını telafi edecek, yüz yüze eğitime ara verilmesi hallerine ilişkin toplu sözleşme hükmünü eksiksiz hayata geçirecek somut düzenlemeler yapılmalıdır. Salgın süreci eğitim sistemi içindeki tüm paydaşlarla işbirliğine dayalı etkin bir iletişimin önemini ortaya koymuştur. Bundan sonraki süreçte, bunun gereklerini yerine getiren adımlar atılması olumlu olacaktır’’ diye konuştu.
Arzu Baladur