Tarih boyunca Çanakkale Boğazı hep çok önem arzetmiştir. Karadeniz, Marmara, Ege Denizi’nin önemli bağlantı noktalarından biri olan Çanakkale Boğazı’nın savunması için de tabyalar kurulmuş. Boğazın en dar noktasına kurulan bu tabyalar boğazda yaşanması muhtemel saldırılara karşı alınan önlemler arasında yer alıyor. Özellikle Çanakkale Savaşlarında tabyalar Türk ordusuna boğaz’ı savunma açısından büyük faydalar sağladı. Rumeli ve Anadolu yakasında olmak üzere Çanakkale Boğazı’nın birçok yerinde tabyalar bulunuyor.
ANADOLU HAMİDİYE TABYASI
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın 40 milyon TL ödenek ayırarak 2014 yılı Şubat ayında başladığı "Anadolu Hamidiye Tabyası ve Gelibolu Minia Teşhir Tanzim ve Çevre Düzenlemesi" projesi 2017 yılında tamamlandı. Çanakkale Boğazı'nın güvenliğinin sağlanması için 1892 yılında Sultan II. Abdülhamid tarafından yaptırılan Hamidiye Tabyası'nda 10 tescilli bonet (cephanelik) bulunuyor. Proje kapsamında, denize paralel bölümdeki 10 bonet butik müze haline getirilerek, Çanakkale Savaşları'nın burada ziyaretçilere farklı bir konseptle anlatılması için yeniden tasarlandı. 100 dönümü kapsayan tabyanın boş alanlarına da ziyaretçiler için yaya ve bisiklet yolları yapıldı, çocuk oyun parkları kuruldu. Mescit, tuvalet, seyir terası, amfi tiyatro, tören alanı ve kafeterya yapıldı. Çanakkale Boğazı'nın Marmara Denizi'nden Ege Denizi'ne kadar uzanan su yolunun minyatürü de yine tabya içinde yer aldı. Çanakkale Savaşları sırasında kullanılan bir tarihi top da bonetler arasındaki top atış alanına yerleştirildi. Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Hamidiye Tabyası'nın Abdülhamid Han döneminde Çanakkale Boğazı'nın İstanbul'un güvenliğini sağlamak üzere inşa edilmiş tarihi bir mekan olduğunu söyledi.
Rumeli Hamidiye Tabyası
Rumeli Hamidiye Tabyası şu anki haliyle bir tabyanın o dönemde nasıl olduğunu ziyaretçilere göstermek için en uygun tabyadır. Ağaçlar arasında kalan ve ziyarete kapalı olan Rumeli Mecidiye Tabyası, tabyanın en büyük özelliği olan kamuflaj yönünün çok net anlatılmasını sağlar. Bir kaç metre yakınındaki yoldan geçerken tabyaya doğru baktığınızda sadece toprak ve bitki örtüsü görürsünüz. Tabela olmasa ve biri size burada bir tabya olduğunu söylemedikçe tıpkı düşmanlar gibi burada bir topçu merkezi olduğunu anlayamazsınız.
Rumeli Mecidiye Tabyası Kilitbahir köyünün güneyinde, Gonca Tepe’nin eteklerinde yer almaktadır. Seyit Onbaşı ile adından söz ettiren Rumeli Mecidiye ve Namazgah Tabyaları arasında konumlandırıldı. Bonetin üzerinde yer alan kitabesinde Sultan II. Abdülhamit döneminde Boğaz savunmasını güçlendirmek için yaptırıldığı yazmaktadır. Tabya, 3 bonet ve iki 35’lik Krupp marka top platformundan oluştu. Tabyada toprak tepecikler hâlinde, iç bölümleri kesme taştan yapılmış ve üzerleri tonozla örtülmüş olan bonetler genelde cephanelik ya da erat koğuşu olarak kullanıldı. Deniz muharebesinde, Rumeli Hamidiye Tabyası döşeme raylarının kırılması ve nişan tertibatının hasar görmüş olması nedeniyle müttefik gemilerine hiç ateş edemedi. Tabya bugün ziyarete kapalıdır. Rumeli Hamidiye Tabyası, 14 Kasım 1980 tarihinde Kültür Bakanlığı tarafından “Korunması Gereken Kültürel Varlık” olarak tescil edildi.
ERTUĞRUL TABYASI
Seddülbahir köyünün batısında bulunan ve Çanakkale Boğazı’nın girişini koruyan tabyalardan birisi olan Ertuğrul Tabyası, Gözcü Baba Tepe’si üzerinde denize dönük olarak inşa edildi. II. Abdülhamit döneminde Asaf Paşa’nın çalışmaları sonucu yaptırıldı. İnşa Kitabesi, muharebeler sırasında sökülmüş olup bugün kayıptır. Tabya 3 bonet ve aralarında bulunan 2 adet top platformundan oluşturuldu. 2 adet uzun namlulu Krupp marka top ile donatıldı.. Toplardan sadece birisine ait parçalar, bugün tabyadaki yerinde bulunuyor. Karargâh binasının bugünkü Yahya Çavuş Şehitliği’nin bulunduğu bölgede olduğu düşünülüyor. Tabya, 19-25 Şubat 1915 tarihlerinde yoğun bombardımana tutularak 18 Mart 1915 Deniz Muharebesi öncesi etkisiz hale getirildi. 2006 yılında Kültür Bakanlığı tarafından toprağa gömülü hâlde iken, restore edilerek ziyarete açıldı. Yine tabyanın doğu ucunda Ertuğrul Koyu çıkarmasını canlandıran bir maket bulunuyor. Bugün ortada yer alan bonet içerisinde ise savaş objeleri sergilenmektedir.
NAMAZGÂH TABYASI
Kilitbahir Kalesi’ni geçtikten sonra yolun deniz tarafında bulunan 26 adet bonetten oluşan Namazgâh Tabyası’nın, Osmanlı Ordusunun ıslahı için gelen Baron De Tott’un da önerisiyle inşasına başlandı. Çanakkale Boğazı’nın en dar noktasına yaptırılan ilk ve en büyük tabyadır. Sonrasında eklenen yapılarla beraber,Merkez Tabya niteliği kazandı. Çanakkale Muharebeleri’nde, bölgedeki tabyalarda görev yapan bataryaların bağlı olduğu 4. Ağır Topçu Alayı’nın karargâh merkeziydi. Bu nedenle daima müttefik donanmasının başlıca hedeflerinden biri oldu Tabyada 16 adet kıyı topu vardı. Bunlardan 2’si uzun, 14’ü kısa menzillidir. Bunlardan sadece 2’si deniz muhaberesinde aktif olarak görev yapmış, diğerleri ise menzil yetersizliğinden dolayı kullanıldı. Tabyanın ana aksında yer alan mekânın savaş döneminde savaş harekât merkezi olarak kullanıldığı biliniyor. En son 2005-2006 yıllarında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından restore edilerek 18 Mart 2006’da ziyarete açılan tabyada, Çanakkale savaş objeleri sergileniyor. Yapı içerisinde, 12 adet sergi panelinde muharebelerle ilgili tarihî bilgiler veriliyor. Bu bölümü geçtikten sonra bonetlerin iç kısmında 7 dakikalı Deniz Muharebeleri’nin anlatıldığı kısa bir video gösterimi yapılıyor. Yine bonetlerden birisinde savaş dönemi istihbarat haberleşmesini canlandıran, ses düzeneği olan bir sergi ziyaretçilere sunulmaktadır. Aynı bölümde yine müttefiklere ait batırılan gemilerin fotoğrafları sergileniyor.
DOMUZDERE TABYASI
Bazı kaynaklarda Sultan II. Abdülhamit döneminde Bahr-ı Sefid Boğazı İnşaat Nazır ve Müfettişi (1880 -1892) Asaf Paşa tarafından inşa edildiği iddia edilse de bunu destekleyici hiç bilgi yoktur. Tabya; 18 Mart Boğaz Muharebesinde görev almamış, resmi kaynak 18 Mart topçu çizelgesi ve krokilerinde görülmemektedir. 1916 Yılında yapılan 1/5.000 ölçekli Osmanlı Tahkimat Haritası’nda ve yine aynı yıl İngilizlerce yapılan ve Boğazdaki tüm tabyaların gösterildiği haritada da yoktur. Tabyanın, Çanakkale Muharebelerinin sona ermesinden sonraki zaman içinde, boğaz savunmasındaki eksiklikleri kapatmak maksadıyla, 1916 veya 1917 yıllarında yapıldığı düşünülmektedir. Tabyanın mimari yapısı Rumeli Mecidiye tabyasına benzeyip, 6 bonet ve 5 top yeri bir hat şeklinde düzenlenmiştir. Bonetler; dikdörtgen odalı, tavan beşik formunda, duvarları yığma kaba taş, mermi sevk koridorları ve tünel tonozu ise ateş tuğlalarından örülmüştür. Sonrada horasan harçla sıvası yapılmıştır. Tabyanın mimari yapısı Rumeli Mecidiye tabyasına benzeyip, 6 bonet ve 5 top yeri bir hat şeklinde düzenlenmiştir. Bonetler; dikdörtgen odalı, tavan beşik formunda, duvarları yığma kaba taş, mermi sevk koridorları ve tünel tonozu ise ateş tuğlalarından örülmüştür. Sonrada horasan harçla sıvası yapılmıştır. Boğazın iç kısmındaki tabyalardan toplanarak getirilen 210mm/L 22 kısa kıyı topları ile silahlandırılmıştır. Topun; sevk maddesi ve patlayıcı maddesi kara barut olan iki cins mermisi mevcut olup, 79kg ağırlığındaki Tapalı Dane mermisinin azami menzili 6900m, 98,5kg ağırlığındaki Sert Dane ise 7300m mesafeye, neredeyse karşı kıyıya ulaşabilmekteydi.
YILDIZ TABYASI
Yıldız Tabyası, Kilitbahir Köyü’ne yaklaşık 5km. mesafede, Yıldız Tabya Tepesi’ndedir. Bu tabya, II. Abdülhamit döneminde, 1892 yılında Asaf Paşa tarafından yaptırılmıştır. Çanakkale Savaşları’nda bu tabyada 6 adet 6 puss’luk (15,5cm. çapında) top kullanılmıştır. Bonetler, kesme taşlarla inşa edilmiş, üzerleri toprakla örtülmüştür. Bonetlerin iç kısımlarına birkaç basamaklı merdivenle inilmektedir. Bu tabya, 14 Kasım 1980 tarihinde Kültür Bakanlığı tarafından “Korunması Gereken Kültürel Varlık” olarak tescil edilmiştir.
KAYALIK TEPE TABYASI
Eceabat’a 23km. mesafededir. Tabya, denizden 220m. yükseklikte, Kum Limanı-Kabatepe arasındaki tüm sahile hakim bir noktadadır. Bu tabya, II. Abdülhamit döneminde Asaf Paşa tarafından yaptırılmıştır. Çanakkale Savaşları’nda bu tabyada 15,5cm. çapında 4 adet Alman Krupp marka top bulunmaktaydı. Tabyada bulunan toplar tahrip edilmiş, tahrip edilen bu toplar 1997 yılında Eceabat Belediyesi binası önüne taşınmıştır. Bu tabya, 14 Kasım 1980 tarihinde Kültür Bakanlığı tarafından “Korunması Gereken Kültürel Varlık” olarak tescil edilmiştir.
Bünyamin Nami Tonka