Şehir merkezindeki tek kale olan Çimenlik Kalesi, hem konumu hem de içindeki tarihi eserleri ile ayrı bir öneme sahip. Askeriye tarafından yönetildiği için giriş çıkışlar zor olsa da, yine askeriye titizliği ile her taraf tertemiz. Bölge aynı zamanda bir dinlenme alanı konumunda. Kale içinde bulunan açık hava müzesi ise Çanakkale Savaşları’nın ne şartlarda kazanıldığını da gözler önüne seriyor.
 
Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan Çanakkale jeopolitik konumu nedeniyle devletler için önemli bir yere sahip oldu. Çanakkale Osmanlı İmparatorluğu’nun eline geçtiği zaman boğazın güvenliğini korumak için kentin en dar iki noktasına karşılıklı iki kale yaptı. Fatih Sultan Mehmet tarafından 1463 yılında yapılan kaleler Bunlar Kilid-ül Bahr(denizin kilidi) ve Kale-i Sultaniye’dir. İlerleyen dönemlerde ise Fatih Sultan Mehmet boğazın diğer noktalarında da korunurluğu artırmak için çeşitli noktalara, çeşitli büyüklüklerde kaleler yaptırdı. Boğazda herhangi bir tehdit olduğu zaman karşılıklı iki kaleden top atışları yapılıp, boğazın güvenliği sağlanması amaçlanmıştır.
 
ÇİMENLİK KALESİ (KALE-İ SULTANİYE)
Kilitbahir Kalesinin karşı kıyısında, Sarıçay’ın yanı başındaki düzlükte yer almaktadır. Kale, yaklaşık olarak 110x160 metre boyutlarında dikdörtgen planlı olup, bir dış sur ve bu dış surun ortasındaki ana kuleden oluşmaktadır. Dış surlar, çok sayıda kule ve burçlarla donatılmıştır. Surların içerisinde iki cami bulunmaktadır; bunlardan ilki, kuzey cephesinin ortasında yer alan kuleye bitişiktir. Caminin minaresi bodur olup üst kısmı yıkılmış, sonraki dönemlerde yeniden yapılmıştır. Diğer cami ise; ana kulenin güneybatı köşesindedir. Bu caminin, kitabesinden 1861-1876 yılları arasında Sultan Abdüllaziz tarafından inşa ettirildiği anlaşılmaktadır. Ana kule 30x42 metre boyutlarında, 20 metre yüksekliğinde ve üç katlıdır.
 
Dikdörtgen bir plana sahip olan Çimenlik Kalesi (Kale-i Sultaniye)’nin köşelerinde, kuleler yer almaktadır. Doğudaki kulelerden birinin dokuz yüzeyi açıkta üçü duvar içinde olmak üzere on iki köşeli, diğeri ise yuvarlaktır. Batıda yer alan kuleler ise içten yuvarlaktır ve ön kısımları toprak altındadır. Doğuda yer alan köşe kulelerinin arasında iki tane sekiz köşeli küçük burçlar vardır. Kuleler ve burçlar, iki ya da üç katlıdır. Ana kule ile, kule ve burçlar aynı yükseklikte yapılmıştır. Cephanelik yuvarlak planlı, içi 5 metre, duvarı 2.28 metre ölçülerinde olup, avlunun doğu cephesinde yer almaktadır. Kapısının dışında dışa açılan bir penceresi bulunmamaktadır.
 
Çimenlik Kalesi (Kale-i Sultaniye); Kilitbahir Kalesinin tam karşısında, boğazın en dar yerine İstanbul’un fethinden sonra Fatih Sultan Mehmet tarafından, Yakup Bey nezaretinde, 1462 yılında inşa ettirilmiştir. Kilitbahir Kalesi’nin tam karşısında Sarıçay’ın yanındaki düzlüğe inşa edilen Kale-i Sultaniye, yaklaşık olarak kare planlıdır. Belirli aralıklarla çokgen ve dairesel planlı kulelerle desteklenmiştir. Bir dış kale ve iç kaleden oluşmaktadır. İçerisinde iki cami, bir cephanelik ve koğuşlar bulunmaktadır. Denize bakan kısımları XIX.yüzyılda yıkılarak tabyalar inşa edilmiştir. Şu an askeri müze olarak kullanılan kale sağlam bir şekilde bugünde ayaktadır.

2015 YILINDA RESTORE EDİLDİ
Kale 2015 yılında yaklaşık 15 milyon 951 bin 884 TL restore edildi. Kalenin duvarlarında bulunan çimento derzler açılarak özgün harcı olan horasan ile tekrar yapıldı. Yapısı bozulmuş taşlar çürütülerek alınmış, orijinal taşına uygun taş ile tamamlandı. Kuledeki çürüyen ahşap hatıllar temizlenerek yerine yeni hatıllar konuldu. Tuğla örgü sistemi ile yapılmış olan kemer ve kubbelerdeki kalkerleşmiş kalın kireç tabakası ve çimento derzler temizlenerek orijinal harcı ile derz yapıldı. Çürümüş olan tuğlalar alınarak özgün tuğlasının ölçülerine uygun tuğlalar ile tamamlandı.  Üst kısımları yıkılmış olan burçların moloz taş duvar dolguları yapılarak üst kısımları küfeki taşı ile kavisli kaplama yapıldı. Tabya duvarlarında taş temizliği yapıldı.

ÇİMENLİK KALESİ MÜZE BÖLÜMÜ
Kalenin içerisinde birde müze bölümü yer alıyor. Burası kalenin en dikkat çekici alanlarından bir tanesi. Bu bölümde eserlere zarar gelmemesi nedeniyle fotoğraf çekmek yasak. Müze bölümünde tarihin en kanlı savaşlarından olan Çanakkale Savaşları sırasında kullanılan elbiseler, silahlar, çanak çömlek gibi birçok tarihi eseri  bulabilirsiniz. Merdivenlerden çıkarak ulaşabileceğiniz bu müzeye girer girmez hemen sağ tarafta sinevizyon bölümü bulunuyor. Çanakkale Savaşı hakkında 5-10 dakikalık kısa videolar gösterilen bu yer, müzenin en çok rağbet gören yerlerinden diyebilirim.
Antika silahların bulunduğu bölümde oldukça detaylı bir şekilde hazırlanmış bilgilendirme panoları bulunuyor. Gerek kale hakkında gerekse Çanakkale’nin cepheleri hakkında birçok bilgiyi bu panolarda görebiliyorsunuz. Bu müze içerisinde en beğendiğim yer ise, Ertuğrul Koyu maketi olmuştu. Maket gemilerle süslenmiş bu maket koy, müzede görmenizi tavsiye edebileceğim eserler arasında.
Mustafa Kemal Atatürk’e ait Şapka, Kabartma ve aldığı unvanlarını sergileyen bu bölüm, müzenin en önemli bölümleri arasında. Müzenin bir de üst katı bulunuyor. Fakat benim gittiğimde kale kapanmak üzere olduğundan, ilk kapatılan yer olması dolayısıyla görememiştim.

ÇANAKKALE'NİN ÜÇ YAPRAKLI YONCASI: KİLİTBAHİR KALESİ
Çanakkale Boğazı’nın en dar yerinde Çimenlik Kalesi (Kale-i Sultaniye)’nin tam karşı kıyısında bir yamaç üzerinde yer almaktadır. Kilid-ül Bahr Kalesi plan itibariyle, topografyaya uygun bir biçimde yerleştirilmiş ve klasik dikdörtgen yada kare biçimli Osmanlı kalelerinden farklı özellikte inşa edilmiştir. İnce bir dış sura sahip kalenin, iç kalesi üç yapraklı yonca planlı olup ortada bir kule yer almaktadır. Kalenin güney yönünde Kanuni dönemine ait ikinci bir avlu ve en uçta silindirik bir kule bulunmaktadır. Kalenin bütün gücü üç yapraklı yonca biçimdeki bu iç avluda toplanmıştır. Bir yamaç üzerine kurulan kale denize doğru top atışına elverişli bir şekilde yapılmış olup, mazgalları da buna göre yerleştirilmiştir. Kale aşamalı olarak düzenlenmiş olup hisarpeçe düzeneğine sahiptir. Surun dışı bir hendekle çevrelenerek kuvvetlendirilmiştir. Kaleye giriş surların kuzey ve güney tarafındaki kapılardan sağlanmaktadır. Kapılardan geçiş ise hendekler üzerine atılan köprülerle sağlanıyormuş.
 
Kilitbahir Kalesi (Çimenlik Kalesi) Kale-i Sultaniye ile birlikte karşılıklı olarak İstanbul’un fethinden sonra boğazların denetimini sağlamak amacıyla Fatih Sultan Mehmet’in emriyle Yakup Bey tarafından 1462’de yaptırılmıştır. Kalelerin inşası kısa sürede süratle tamamlanmıştır. Kilitbahir kalesinin inşa kitabesi günümüze ulaşmamıştır. Buna karşılık tarihî kaynaklarda kalenin Fatih tarafından yaptırıldığı kesin olarak belirtilmektedir. Kilitbahir Kalesi planı itibariyle Osmanlı kaleleri içinde özel bir yere sahiptir. Fatih Sultan Mehmet’in geometriye düşkünlüğünün yansıdığı Kale üç yapraklı yonca planı ile kuvvetli bir savunma sitemine sahiptir. Bir dış sur , iç kale ve iç kale içinde birde iç kule yer almaktadır. Konumu itibariyle boğazı ateşe tutabilecek şekilde yerleştirilmiştir. Hisarpeçeye sahip Kaleye Kanuni döneminde ek olarak ikinci bir avlu ve kule inşa edilmiştir. Restorasyon çalışmaları biten kale sağlamlığını korumaktadır.

"YAŞAYAN MÜZE" HALİNE GETİRİLDİ
Kilitbahir Kalesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca 2011'de restorasyona alındı. Restorasyon 2015 yılında tamamlandı. Hemen ardından Çanakkale Savaşları Tarihi Gelibolu Alan Başkanlığı tarafından evre düzenlemesi ve kale müze oluşturulması kapsamında teşhir-tanzim çalışmaları başlatıldı. Sahil, yürüyüş yolu, otopark, çim alanları ve aydınlatma düzenlemesi yapıldı.
Yapılan düzenleme ve restorasyon çalışmalarının ardından Kilibahir Kalesi yaşayan müze haline getirildi. Kale 7 katlı ana kule’de kaledeki günlük hayat; Pîrî Reis bölümünde, Türk denizci Pîrî Reis’in hayatı ve Kitab-ı Bahriye; Kilitbahir sinevizyon bölümünde, Kilitbahir Kale Müzesi ve Kilitbahir Kalesi hakkında bilgileri içeren belgesel; Engelsiz Müze bölümünde, Osmanlı kalelerinin mimarisi, teşkilat yapısı, savunma, ticaret, ibadet ve gündelik hayatı bugünün teknolojisi kullanılarak anlatılıyor. Kalede restorasyon çalışmalarında bulunan çeşitli tarihi eserle de kalenin içinde sergilenmektedir.
 
Bünyamin Nami Tonka