Koronavirüs vakaları nedeniyle Türkiye genelinde tam kapanma uygulanırken turistler yasaklardan muaf tutuldu. ÇARO Başkanı Cihan Müşterioğlu, turistlerin ülkemizden güzel anılarla dönmelerinin salgın sonrası turizmin toparlanmasında önemli rol oynayacağını ifade ederek, ’’Kapanma dönemlerinde yüzde 1’e düşen yabancı turist oranları ile sektörün ayakta kalması imkansız” dedi.
Salgının başından beri en çok etkilenen sektörlerden biri Turizm sektörü oldu. Ülkeye gelen turist sayısı son bir yılda düşerken yerli turist oranlarında da oldukça azalma görüldü. 29 Nisan – 17 Mayıs tarihleri arasında tam kapanmaya giden Türkiye’de, sokağa çıkma yasağı uygulanırken turizm sektörünün ayakta kalabilmesi için yurtdışından gelen turistlerin yasaktan muaf tutulmasına karar verildi.
Çanakkale Rehberler Odası (ÇARO) Başkanı Cihan Müşterioğlu, “İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada Turistik faaliyetler kapsamında geçici, kısa bir süreyle ülkemizde bulunan yabancı turistler hafta sonları uygulanacak olan sokağa çıkma kısıtlamasından muaf tutulduklarından ülkemize gelen yabancı turistlere yönelik tur ve transfer hizmetlerini sağlayacak seyahat acentaları, turist taşıma araçları sürücüleri ile turistlere yönelik rehberlik faaliyetlerini yürütecek profesyonel turist rehberleri sadece yabancı turistlere hizmet sunmak ve yetkili seyahat acentasından görev bölgesi, görevin amacı ve yolculuk güzergâhını veya tur programını içerecek şekilde bir belge almak kaydıyla belirli süre ve günlerde uygulanan sokağa çıkma kısıtlamalarından muaftır’’ diyerek bilgi verdi.
‘’COVİD-19’UN AZ YA DA ÇOK BÜTÜN SEKTÖRLERİ ETKİLEDİĞİ SÖYLENEBİLİR’’
Müşterioğlu, pandeminin etkilerinin derin ve uzun dönemli olacağını ifade ederek, ‘’Yeni tip koronavirüs olan Covid-19 çok kısa sürede bütün dünyayı etkisi altına almış, yüzbinlerce insanın hayatını kaybetmesine ve milyarlarca insanın fiziksel ve ruhsal sağlığının bozulmasına neden olmuştur. Dünyanın ekonomik ve sosyal yaşamını derinden etkileyen bu salgın günlerce sokağa çıkma yasakları ilan ettirmiş, eskiyi unutturup yeni normaller yaratmıştır. Salgın dönemlerinde insanların tatil anlayışlarının büyük ölçüde değiştiği belirlenmiştir. Zira normal şartlarda, tüketicilerin seyahat kararlarında ekonomik ve sosyal tercihlerin ön planda olduğu, oysa pandemi dönemlerinde psikolojik tercihlerin belirginleştiği anlaşılmaktadır. Ayrıca salgın dönemlerinde, insanların tatil tercihlerinde, kat ettikleri mesafede ve tatile çıkma iradelerinde önemli farklılaşmaların yaşandığı görülmektedir. Pandeminin etkilerinin derin ve uzun dönemli olacağı, bu nedenle turizmin yeniden yapılandırılmasının gerekli olduğu, başta kriz yönetimi olmak üzere, kullanılan teknolojik uygulamalar, yeni kurallar ve alınacak önlem paketlerinin sürecin başarılmasında ne denli önemli olduğu anlaşılmıştır. Bu bağlamda Covid-19’un az ya da çok bütün sektörleri etkilediği söylenebilir” dedi.
‘’TURİZME İLGİNİN AZALDIĞINI NET BİR ŞEKİLDE GÖZLEMLEMEKTEYİZ’’
Emek yoğun bir sektör olan turizmin bu süreçten en çok etkilenen sektörlerden biri olduğunu söyleyen Müşterioğlu, ‘’Salgın dönemlerinde insanların verdiği ilk tepki büyük oranda kendilerini güvene almaktır. Zira bu dönemde bu dönemde karar vermede baskın olan psikolojik ve sağlık kaygıları, başta seyahat ve tatil iptalleriyle kendini gösterir ve bunun sonucu olarak da turizme ilginin azaldığını net bir şekilde gözlemlemekteyiz. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türkiye İstatistik Kurumu, (TÜİK) 2019 yılına ait turist sayısı ve turizm geliri rakamlarını açıkladı. Türkiye turizmde yeni bir rekor yılını geride bırakarak, 2019'da toplam 51,7 milyon ziyaretçi, 34,5 milyar dolar turizm geliri rakamına ulaşıldı. Dünyayı etkisi alan yeni tip koronavirüs (COVID-19) salgını nedeniyle küresel krizin yaşandığı turizm sektöründe, Güvenli Turizm uygulamasını başlatan Türkiye'ye 2020'de gelen yurt dışı ziyaretçi sayısı 2019'a göre yüzde 69 düşüşle 15 milyon 963 bin 997 oldu. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın istatistiklerine göre Türkiye, 2021 Ocak ayında aylık %27,1 azalış, yıllık %71,5 azalışla 510 bin kişi yabancı ziyaretçi ağırladı. Böylelikle yılbaşından bu yana yabancı ziyaretçi sayısı, yıllık %71,5 azalarak 510 bin kişi oldu. Covid-19 öncesi seyahat kararlarında rezervasyonların seyahatten 2 ile 4 ay önceden yapıldığı bir dönemden salgın süresince 1 hafta sonrasına rezervasyonların geldiği bir süreç içerisinden geçiyoruz. Bunun ana sebebi olarak vaka sayılarındaki artış ve azalışlar ile ülkelerin kapanma uygulamalarının insanların seyahate çıkma eğilimlerini oldukça değiştirdiğini belirtmek yanlış olmayacaktır. Salgının başlangıç yılı olan 2020 verileri 2019’a göre karşılaştırıldığında kapanma olmayan aylarda yüzde 70 oranın daralma yaşandığını ortaya koymaktadır. Kapanmanın yaşandığı aylarda yüzde 99 a kadar ziyaretçi sayılarında düşüş olduğunu görmekteyiz. Kapanma duyurularının seyahat edecekler üzerindeki etkilerini ne boyutlarda olduğunu net bir şekilde gözlemleyebiliyoruz. Ülkeden ülkeye salgından tedirginlik boyutu değişkenlik gösterebiliyor, kimi ülke vatandaşları hangi koşul altında olursa olsun seyahat etmekten imtina ederken, kimi ülke vatandaşlarının daha az duyarlı olduklarını görüyoruz” diye belirtti.
‘'GEZEMEDİKLERİNDE MAALESEF BÜYÜK HAYAL KIRIKLIKLARIYLA ÜLKEMİZDEN AYRILMAKTALAR’’
Müşterioğlu, “Geçen seneki kapanma dönemini istatistiki veri olarak ele aldığımızda sadece yüzde 1’lik bir kitlenin kapanma dönemlerinde ülkemize seyahate geldikleri gerçeğiyle karşı karşıyayız. Son derece sınırlı sayıda olan yabancı ziyaretçilere eşlik eden turist rehberlerinin bu dönemlerde yaşadıkları en büyük zorluk ise kapalı olan işletmeler, kapalı olan müze ve ören yerleri olmaktadır. Haftalar öncesinde gezi programını satın almış biletlerini ve rezervasyonlarını yapmış turistler ülkemize geldiklerinde ellerindeki programda belirtilen yerleri gezemediklerinde maalesef büyük hayal kırıklıklarıyla ülkemizden ayrılmaktalar. Büyük özverilerle yapılan tanıtım çalışmalarının sonucunda turizmdeki rakiplerimizin olduğu bir dünyada ülkemizi tercih ederek gelen ziyaretçiler üzerinde olumsuz anılar bırakarak kendilerini ülkelerine göndermek en son istenilecek durumdur. Salgının tüm olumsuz etkilerinden kurtulmanın tek yolunun aşı ve aşılama hızı gerçeğinden yola çıkarak bir süre daha turizm sektörü ve sektör çalışanlarının önünde zor günler görülmektedir. Salgın döneminde yüzde 30 a veya kapanma dönemlerinde yüzde 1’e düşen yabancı turist oranları ile sektörün ayakta kalması imkansızdır” diye konuştu.
“YABANCI ZİYARETÇİLER EN İYİ ŞEKİLDE GEZİLERİNİ YAPABİLMELİ”
“Mutlaka sektöre pozitif ayrımcılık yapılarak desteklemelerde öncelik verilmeli, zor günlerden geçen turizm sektörü çalışanları önceliklendirilmelidir” diyen Müşterioğlu, “Ülkemizin kültür elçileri olan profesyonel turist rehberleri aldıkları görev icabı en çok darbe almış turizm sektörünün en önemli kişileri 1 yılı aşkın bu dönemde ayakta kalma mücadelesi vermektedir. İçinden geçtiğimiz kapanma döneminde ülkemizdeki yabancı ziyaretçi sayısı maksimum 15bin kişi olduğu tahmin edilmektedir, 2019 Nisan ayındaki veri 3,2 milyon kişi, 2020 nisan ayındaki veri 24 bin kişi ile karşılaştırdığımızda sektörün ne denli bir buhran içinde olduğu gözler önüne sermektedir. Kapanma dönemlerinde ülkemize gelen son derece sınırlı sayıda gelen yabancı ziyaretçilerin en iyi şekilde gezilerini yapabilmeleri ve ülkelerine güzel anılarla dönmeleri salgın sonrası turizmdeki toparlanma dönemi için önemli rol oynayacaktır. Kapanma duyurularının ardından turistlerin en çok sordukları soru programımızda belirtilen yerleri gezebilecek miyiz sorusu olmaktadır. Mümkün mertebe normal zamandaki gibi tüm ören yerleri ve müzelerin kapanma dönemlerinde açık tutulması, kapanma döneminde dahi ülkemizi gezmeye gelmek isteyen yabancı turistleri olumsuz etkilemeyecektir. Turizm sektörü ülkemizin en önemli sektörlerinden biridir. Kapanma döneminin ardından düşecek vaka sayılarıyla, covid-19 önlemlerini en iyi şekilde almış sektörümüz çok daha fazla istihdam yaratarak ülke ekonomimize katkı sağlamaya devam edecektir” şeklinde ifade etti.
Mehmet Kuzey