Geçtiğimiz yılın Mart ayından beri can almaya devam eden Koronavirüs hakkında salgının başından beri halkı bilgilendiren Dr. Alper Şener, salgının boyutunu hem Türkiye genelinde hem de Çanakkale özelinde değerlendirmeye devam ediyor.  Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Şener,‘’ Avrupa’da yüzbinde olgu sayısına göre sıralama da Türkiye 100binde 51’’ dedi.
‘’KIZILAY DESTEK OLABİLİR’’
Şener, ‘’Aşıda yaş sınırı kalkmalı. Herkese aşı randevusu tanımlanıp SMS ile gönderilmeli. Hem motivasyon sağlar hem de sahada çeşitli sebepler randevu oluşturamayanların işi kolaylaşır. Görünür yerlerde gezici aşı kabinleri olmalı. Kızılay destek olabilir’’ dedi.
‘’HASTALIK ŞİDDETİ ARTTIKÇA, GÖRÜLME SIKLIĞI ARTIYOR’’
Long Covid ve Dermatolojik Bulgular hakkında konuşan Şener, ‘’Nereden göreceğiz dememek lazım. En sık Pernio görülüyormuş. Hastalık şiddeti arttıkça, görülme sıklığı artıyor. Hatta tipik görüntü kovid ayağı’’ ifadelerinde bulundu.
‘’ALANDAKİ ÇALIŞMALARIN İVEDİLİKLE ARTMASI LAZIM’’
İlk yüz yüze kongreden izlenimlerini aktaran Şener, ‘’Mikrobiyom Terapileri Kongresi. Mikrobiyota, GALT, MALT... bağışıklık sisteminin tam merkezinde. Mikrobiyota analizi ile bir çok sebebi açıklanamayan klinik tablonun kökenini bulmak mümkün aslında çoğunda sebep basitçe. yararlı bakteri azalması. Olgu sunumları çok güzeldi. Kronik yaradan, sebebi bilinmeyen döküntü, insülin direnci, kilo ya kadar her konuda deneyim ve uygulama paylaşımı izledik. Bu alandaki çalışmaların ivedilikle artması lazım... Çünkü sadece sağlık alanını değil- gıda üzerinde veteriner mikrobiyoloji ve ziraati de direkt ilgilendiriyor. Sağlık alanında biraz ötelendiğini biliyoruz ama konuya yakından bakınca özellikle Türkiye’nin - Anadolu’nun bu konuda inanılmaz potansiyeli olduğu aşikar- çok basit bir örnek anlattılar; Nar. Türkiye’den gidip, işlenip tüm Avrupa’ya Almanya üzerinden içerdiği antioksidan maddeler ayrıştırıp pazarlanıyormuş! Yüz yüze kongreye birazda güvenli turizm açısından baktım... Birkaç turist ile konuştuk... Türkiye’yi güvenli +ucuz +hizmet kalitesini yüksek buldukları için gelmişler...Benim de gözlemim güvenli olduğu yönünde- herkes çok dikkatli ve özenli- kapalı alanda maske denetimi- HES kodu sorgulaması- açık büfenin olmaması - masa ve şezlong mesafesi vb bir sürü ayrıntıya titizlikle uyulmuş. Gurur duydum’’ diye konuştu.
SÜT İÇİMİ İLE BU ANTİKORLAR ARTIYOR
Covid 19 ve Süt hakkında konuşan Şener, ‘’Çok ilginç bir konu. Ama alanım olmadığı için veteriner mikrobiyoloji ve Mikrobiyom çalışmalarına hakim olanların yorumu lazım. İddia Şu; İnsan korona virüs ile ineklerde görülen korona virüs filogenetik olarak çok yakın. M protein ve S2 aynı. BcoV (Sığır korona ) aşılanmış hayvanların sütünde bolca antikor var. Süt içimi ile bu antikorlar- insan da GALT ( Gut Associated Lymphoid Tissue ) ve MALT ( Mucosa Associated Lymphoid Tissue) ile insan hem mukozal ( bulaş) korunma hem de aşı benzeri etki ile korunma sağlayabilir. O zaman süt içelim. Çok ilginç’’ dedi.
‘’ÖNLEMLERE UYUN VE AŞILARINIZ HEMEN OLUN’’
Hindistan Varyantı İkinci bir İngiltere Varyantı vakası olabilir’’ diyerek açıklama yapan Şener, ‘’Artık varyantlarda yeni adlandırma kullanılmaya başlandı;  Alfa...B1.1.7...İngiltere -Beta...B1.351...Güney Afrika. Gamma iki grup ...P1...Japon ( eski Brezilya) ve E484K mutasyonu olan B1.1.7 Delta...B1.617.2...Hindistan. Gerisi tabloda var. Buraya kadarlar VOC (variants of concern) yani bulaş, ağır hastalık yapma potansiyeli, yeniden enfeksiyon ve aşıdan kaçma potansiyeli olanlar. VUI ( variants of underinvestigation); hala izlenen ve araştırılanlar. İngiltere sağlık Bakanlığı VOC bulaşlarına bakmış- okullar için oran bayağı yüksek görünüyor diğerlerinde de bulaş öyküsü çoğunlukla bildiklerimiz alışveriş, eğlence mekanları, kapalı çalışma alanları. Türkiye için önlemlere uyun ve aşılarınız hemen olun. Bir cisim yaklaşıyor olabilir. Çünkü İngiltere varyantı da böyle bir rehavetten sonra yayılmıştı’’ dedi,
‘’ZATÜRRE ORANI DA DÜŞTÜ’’
Şener, Covid-19’da son durumları değerlendirerek, ‘’Hasta sayısı düşmeye devam ediyor. İyileşen sayısı artıyor.  Zatürre oranı da düştü. Uzun zaman sonra ölüm 100’ün altında. Nüfusun 3 katı aşı yolda - tedarik sorunu bitmiş. Şimdi sıra vatandaşta’’ dedi.
‘’HİNDİSTAN VARYANTI İÇİN UYARDI’’
Hindistan varyantı Delta varyantı -B.1.617.2 ile ilgili yeni tespitleri aktaran Şener, ‘’Bu tip virüse karşı- Aşı ile oluşan nAb’ların koruyuculuğunun 6 kat az olduğu gösterildi. Daha bulaşıcı ve daha ölümcül olduğu artık kesin. Umarım Türkiye’de ki varyantlar arasına girip yaygınlaşmaz’’ dedi.
‘’ÜÇÜNCÜ DOZUN FARKLI BİR TİPTE AŞI OLABİLECEĞİNE YÖNÜNDE OLUMLU SONUÇLAR’’
“Önemli yeni sonuç” diyen Şener,’’Primer aşılama sonrası - 2 doz aynı tipte aşı- üçüncü dozun farklı bir tipte aşı olabileceğine yönünde olumlu sonuçlar vardı. Şimdi de 1. Ve 2. Dozların farklı olması durumunda nAb yanıtının - koruyuculuğun daha iyi olduğu gösterildi yani Birinci doz Sinovac, ikinci doz Biontech veya farklı kombinasyonlar olabilir. Aşı tedariki sıkıntısı nedeniyle Avrupa’da yapılmış ve sonuçlar oldukça iyi’’ dedi.
OKULLARIN AÇILMASINI DEĞERLENDİRDİ
Dr. Şener, Okulların açılmasıyla Kişisel Görüşlerini paylaştı. Şener, ‘’Olgu sayılarında kısmi artışlar olabilir, takip ve izlem/erken müdahale önemli... Ani sıçrama olmaması için. Bildiğim kadarı ile... eğitimcilerin ciddi kısmı halen aşılı değil. Okullarda belli aralıklarda tarama yapılması düşünülebilir. Aktif okula gelen öğrenci sayısı <500 olan okullarda haftalık beş. Aktif okula gelen öğrenci sayısı >500 olan okullarda haftalık 10. Öğrenciden alınan sürüntü örneği bir arada- ayırılmadan PCR çalışılmalı. Pozitif çıkması durumunda standart ayırım -filyasyon -karantina uygulanmalı. Okulda aşılı eğitimci oranı %60'ı geçenlerde buna gereksinim duyulmayabilir. Çocuklarda aşılanma çalışmaları başladı; yaygın aşılanmaya gerek var mı? Çocuklarda hafif seyretmesi ve ölümcül vakaların sadece ciddi yandaş hastalığı olanlarda olması, Toplumun zaten çocuklar dışında >%60 bağışık olması durumunda... riskli popülasyon için durum değerlendirmesi gerekir. Varyant yoğunluğu açısından. Varyant yoğunluğu olan ülkelerde yaygın 18 yaş altı aşılanma olabilir. Eğer yok ise saha da sadece ciddi yandaş hastalığı olan çocuklara aşı yapılması şeklinde öneri gelmesi olası görünüyor’’ dedi.
’’AŞILANMA HIZINI ARTTIRMAK ARTIK VATANDAŞIN ELİNDE’’
Şener, Son gelişmeleri değerlendirerek, ‘’Aşılanma hızını arttırmak artık vatandaşın elinde; aşı randevuları açıldı ve yeterli aşı geliyor. Toplumda %60 oranına ulaşmak hayal değil. Normalleşmek için tek ve uygun yol bu. Artık doğal beslenme, bütüncül tıp, sağlıklı yaşam vb kavramlara daha çok eğileceğiz. Çünkü covid bize şunu öğretti...ölüm riski VKİ>30 olanlarda çok yüksek...Ve ne yazık ki Türkiye belki de Avrupa’da en hızlı kilo alınan ülke artık’’ diye ifade etti.
‘’AŞININ DOĞALI OLMAZ’’
Normalleşme süreci ve alınacak kararların çok kritik olduğunu değerlendiren Şener, ‘’çünkü 10binin altına indik ama hala DSÖ’nün çizdiği - günlük 1500 olgu sınırına uzağız. Aşılanma oranında %60-70 hedef ve daha yolumuz var; bir grupta aşılanma konusunda tereddüt yaşıyor. Tedarik sorunu bittiğine göre herkese aşılanma günü tanımlanmalı- randevusuna gitmeyen/ olmayanlar için uğraş verilmeli. Bir kısım vatandaş da sadece teknik sebeplerden randevu alamıyor. Aşı olmak için yerli aşıyı bekleyen ve bunu daha doğal olduğunu düşünen bir grup var. Aşının doğalı olmaz. Aşı ağaçta yetişen bir şey değil. Tüm aşılar laboratuvar ürünüdür; annenizin mutfağında yapılan bir şey değil ve ne yazık ki yerli bile olsa- kitlesel üretim sürecinde de dışa bağlısınız. Beklemeden aşınızı olun’’ dedi.
YAKIN TEMASLI TANIMI DEĞİŞTİ
Şener, ‘’Karantina süresi artışı varyantlarda PCR pozitiflik uzun sürüyor.  Aşılanmışlara temas sonrası karantina  geldi- varyant sayısının kümelenmiş olduğunu anlıyorum ben buradan.  Yakın temaslı tanımı değişti -2 m; diğer ülkelerde bu zaten çok önce değişmişti; bize yeni geldi.  Sayıda dalgalanma- hem önemli / hem de önemsiz. Aşılanma artmadan sayının reel azalmasını beklememek lazım. Ve tekrar normalleşme hızımızı aşılanma hızımız belirleyecek’’ dedi.
 ‘’AŞILAMADA YAŞ SIRASINI ARTIK KALDIRMAK AKILCI OLABİLİR’’
İstanbul'da açılan aşı randevularının ancak dörtte birinin dolduğunu ifade eden Şener, ‘’ Filyasyon ekipleri gibi aşı ekipleri kurulabilir- yerinde aşı. Çünkü bu gelen aşıların hepsi bir milli servet. Saklanması da maliyet. Aşılamada yaş sırasını artık kaldırmak akılcı olabilir. Çünkü çalışan kesim aşı olmaya istekli, kararsızı ikna etmek için zaman kaybına gerek yok-istekliye yönelmek lazım. Normalleşmede neler olabilir? Açık havayı kullanmak lazım. Parklar,bahçeler,sahiller. Mesafenin korunamadığı açık alanın kapalıdan farkı yok, maske mutlaka halen kritik. Restoran, kafe gibi alanlar açılacak ise açık alanda müşteri kabulu özendirilmeli, %50 doluluk oranı sahada çok işlemiyor.  Aşılanmış grup için seyahat ve tatil engeli olmaması düşünülebilir ama hala %14 aşılanma imkanı bulduğu için iyi değerlendirmek lazım. Örneğin oteller rezervasyon için aşılanmış olma zorunluluğu getirebilir?  Gelen tüm aşıları yaygın bir defa da yapmak ve iki doz arasının açılması akılcı örnekleri var. 6-12 hafta açan ülkeler oldu. Bir defada 30 milyon kişinin aşılanması vaka sayısının ciddi düşmesini sağlar. Bu sadece bir ayda yapılabilir, hayal değil’’ diye konuştu.
‘’AŞILANMA HIZIMIZA BAĞLI’’
‘’Vaka sayılarında günlük dalgalanma olabilir’’ diyen Şener, ‘’Haftalık değişim önemli. Düşüyor ama düşmeye devam etmesi aşılanma hızımıza bağlı. Yüz binde 50 altına inmemiz için AŞI randevuları açıldı, ama 'bekliyoruz nerde? ' diyenlerden ortada yok.  Yaz ayındaki aşılanma hızının artması halinde normalleşme devam eder. Aşılanmayanlara kısıtlama çok tartışılıyor. Tıbbi anlamda uygun ama işin; sosyolojik, özgürlük, hukuki yönü benim bilgi alanım dışında eminim buna da bir çözüm bulunur’’ diye konuştu.
‘’ALERJİK DURUMLARDA TANIMLANMIŞ BİR RİSK FAKTÖRÜ YOK’’
Biontech Aşısı hakkında görüşlerini dile getiren Şener, ‘’Gebe ve emzirenlerde de güvenli olduğu gösterildi. Gıda, besin, arı vb alerjik durumlarda tanımlanmış bir risk faktörü yok. Milyonlarca doz yapıldı. Alerjisi olan ve olmayanlarda fark yok. Yan etkileri; iğne yapılan yerde ağrı, hassasiyet vb- sistemik olarak ateş vb olabiliyor ancak bunlar geçici. Kısırlık vb söylemlerin hepsi bilimsel dayanaktan yoksun. Covid 19 hastalarında sperm sayısı azalanlar var; şimdi bu korona kısırlık yapıyor demek mi? değil tabii ki. Biontech sonrası 9. ay, Sinovac sonrası 6. ay hatırlatma dozu gerekecek gibi görünüyor- makalelerden- her yıl yapılması gerekebilir. Karma aşı (grip+korona) olabilir ama çalışmalar devam ediyor’’ şeklinde ifade etti.
‘’DÜŞME HIZINA ÇOK ALDANMAMAK LAZIM’’
Şener, ‘’Vaka sayıları düştü ama halen kritik eşik aşılmadı. Kritik eşik günde 1500-2000 vaka. Düşüş hızı yavaşladı ama azalmaya devam edecektir. Normalleşme için düşme hızına çok aldanmamak lazım; aşılama hızımız daha önemli. Haziran-Temmuz-Ağustos aşı poliklinikleri yoğun çalışacak’’ dedi.
‘’5 BÜYÜK ŞEHRE ÖZEL AŞI KAMPANYASI DÜŞÜNÜLMELİ’’
Vaka sayısı azalıyor, ağır hasta sayısında azalma yavaş ama normal olduğunu söyleyen Şener, ‘’Yapılan test sayısının azalması normal; şikayeti olan ve başvuru azaldı. Salgında normalleşmeyi konuşmak için aşılama hızımızın artması lazım aşılar geliyor. Haziran - Ağustos yaygın aşılama. Eylül- Ekim üçüncü doz ...Kasım, normalleşme konuşuruz. Üçüncü doz için Sinovac için 6 ay, Biontech için 9 ay olabilir. Vektör aşılar için henüz bir fikir birliği yok. Sinovac, Biontech olabilir. Aşılanmadan ( %60) Normalleşme hızlı olur ise; sayılar yeniden artar. Örneğin Şili. İstanbul gibi 3 belki 5 büyük şehre özel aşı kampanyası düşünülmeli. İki doz arası açılmasında bir sakınca yok. 6-12 hafta olabilir’’ dedi.
‘’HATIRLATMA DOZU ŞART’’
Covid 19 Günlüklerini aktarmaya devam eden Şener, sahadan gözlemlerini aktardı. Neden hatırlatma dozu gerekli olduğu hakkında açıklama yapan Şener, ‘’8 ay önce ağır pnömoni şeklinde covid-19 enfeksiyonu atlatan başlangıçta >1000 Antikoru olan bir meslektaşımızın şimdiki düzeyi sıfır... Hatırlatma dozu şart. Normalleşme hızımızı aşılanma hızımız belirleyecek ‘’ dedi.
‘’KASIM 2021'DEN SONRA HER ŞEY NORMALE DÖNECEKTİR’’
Kademeli normalleşme hakkındaki değerlendirmelerini paylaşan Şener, ‘’Aşılama hızımız artışı ile Kasım 2021'den sonra her şey normale dönecektir. Normalleşme de konulan kurallara tam uyum çok önemli, çünkü hepimiz son kapanma olmasını temenni ediyoruz. Aşı sırası gelenlerin olması çok önemli-%60 aşılama oranına çıkmamız lazım. Şu anda %13'lerdeyiz’’ dedi.
‘’HİÇ BİRİMİZ YENİDEN KAPANMAK İSTEMİYORUZ’’
Kademeli normalleşme hakkında konuşan Şener, ‘’ Üç haftalık kapanmada vaka- yoğun bakım yatış - test pozitiflik oranı -ölüm sayısı düşmeye devam ediyor. Kademeli normalleşmede uyum önemli. Açık alanlar kullanılacak, %50 doluluk prensibi uygulanacak. Hiç birimiz yeniden kapanmak istemiyoruz. Açık alanda yasakların kalkması ile- yığılma yapmadan- mesafeye dikkat ederek “ aşılı” olanlar- maskesiz vakit geçirebilir. Buna yönelik düzenleme yakında yapılacaktır. Haziran ile Birlikte yaygın aşılama başlayacaktır. Gece - Gündüz aşılama yapmak lazım. Aşılama hızımız normalleşme hızını belirleyecek’’ dedi.
 
Mehmet Kuzey