Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, aşılamanın çok önemli olduğunu belirterek, aşı olmayanların en az 2 doz aşılarını tamamlamaları gerektiğini ifade etti. Prof. Dr. Şener, " Okulların açık kalmasının kaderi hiç aşılanmamış 18 milyona bağlı’’ dedi.
Daha önce Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi olan Prof. Dr. Alper Şener İzmir’e atandı. Çanakkale’de vatandaşları koronavirüs konusunda bilgilendiren Şener atandığı İzmir Katip Çelebi Üniversitesi’nde de vatandaşları bilgilendirmeye devam ediyor. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, hem yeni koronavirüs gelişmeleri hem de aşı konusunda önemli bilgiler paylaştı. Aşı karşıtlarına kötü haber diyen Şener, ‘’Habere göre FDA Pazartesi ruhsatı veriyor. Artık diğer ilginç bir süreç başlayacak! Aşı karşıtları için. Bakalım şimdi ne diyecekler’’ dedi.
‘’CDC KORONA PCR TESTLERİNİ İPTAL ETTİ’’
Şener, aşı karşıtlarının yalanları ve doğrular hakkında konuşarak, ‘’CDC Korona PCR testlerini iptal etti/ kullanımını kaldırdı… İki kez bu konuda güncelleme yaptı… Araştırmada kullanılacaklar ile rutin kullanımı ayırdı maliyet önerisi Grip sezonu geldiği için influenza ve covid 19 bir arada çalışılanların kullanımının yolunu açtı’’ dedi.
‘’EN FAZLA DEĞİŞİME UĞRAYAN VARYANT BETA’’
Şener, ‘’Varyantları anlamak Orjinal Şuşa göre en fazla değişime uğrayan Beta…Alfa ve Delta orijinalden çok uzak değil…Yakınlık aynı zamanda orjinal suşa karşı oluşan antikorun ilgili varyantı bloke etme kapasitesine göre numerik olarak yerleştirilmiş. Sonuç- inaktif aşılamada orjinal suş kullanıldığına göre Delta ve Alfa varyantlarda önemli oranda bağışıklıktan kaçma olmamalı…
3. DOZ İÇİN İDEAL ZAMAN
Sorular üzerine konuşan Şener, ‘3. Doz aşı için ideal zaman?’ sorusunu yanıtladı. Üçüncü doz aşılanma için ideal zaman son dozdan (2. Dozdan) sonraki 12. Haftadan sonradır. Özel durumlarda antikor yanıtı oluşmamış bağışık baskılı kişilerde son dozdan 4. hafta sonrasına çekilebilir’’ dedi.
Gözlemlerine göre aşı karşıtları hakkında konuşan Şener, aşı karşıtlarında gözlediği söylemlerini aktardı; ‘’Gerekçelerine göre Bilimsel daha çok mRNA aşılarına karşılar. Bir kısmı da hepsine karşı bazıları alan dışı olduğu için okuduklarını bilerek/ bilmeyerek yanlış yorumlayan ben daha iyi bilirimci. Filimsel – Ticari daha çok Aşı olma, şunu kullan diyenler tantanacı Aşı olmayanlardan ticari çıkar elde etmek hedefindeler popüler olma yada gündem de kalmak için Politik sağlık bakanlığından gelecek her uygulamaya karşılar asıl amaç daha çok siyaset Dini inanç aşı içinde “helal” olmayan maddeler var veya bilinmeyen maddeler var. Hastalık kader alın yazısı. Eş / aile / arkadaş, yancı o karşı ise ben de karşıyım. Sebepsiz içgüdüsel. Dışgüdüsel Üreme sağlığı kısırlık yapıyor. He-man Avengers, İron Man bana bir şey olmaz. Ölüm korkusu aşı sonrası ya bana bir şey olur ise Komplocu 5G tapınak şövalyesi. Toptan inkarcı virüs yok dünya düz’’ diye konuştu.
TEK DOZ AŞI BİLE ÖLÜMLERİ 2 KAT AZALTIYOR
Aşı karşıtlarının yalanları ve doğruları üzerine konuşarak, İngiltere verisine göre aşılananlar daha çok ölüyor iddialarına cevap veren Şener, ‘’Kaynak Zübeyir Nişancı. İngiltere’de 50 yaş üstü iki doz aşılı insan sayısı 20 milyon 13 bin 993. Ve 50 yaş üstü toplam nüfusa (21 milyon 297 bin 965) bunu böldüğünüzde oran % 94. Yüzde 2.5 ise tek doz aşılı. Geriye kalıyor sadece %3.5 yani yaklaşık 748 bin 178 kişi. Onlarda aşısız. İşte bu yaklaşık 750 bin kişi içinden 205 kişi ölmüş buna karşılık 2 doz aşılı 20 milyon kişide 305 kişi ölmüş. Bu da şu demek aşısızlarda ölüm oranı on binde 27 iki doz aşılılarda ise on binde 2. Yani aşısızlar 13.5 kat daha fazla ölüyor. Açık ve net. Bu da şu demek ki iki doz aşı yaklaşık %85 koruma sağlıyor. Tek doz aşı bile ölümleri 2 kat azaltıyor. Aynı şekilde yaptığım hesaplara göre 50 yaş altında da çift doz aşılarda 3 kat azalıyor. Burda da sadece 18 yaş ve üstüne yoğunlaşılsa oran belki en az 10 kat çıkar’’ dedi.
AŞI KARŞITLIĞINA SOSYAL MEDYA DÜZENLEMESİ
Şener, ‘’Sosyal medya düzenlemesi özellikle AŞI trollerinin yarattığı AŞI tereddütünü giderebilir. Aşı karşıtlığı politik+siyasi bir arenaya taşınıyor! Çok garip hiç alışıldık değil’’ diyen Şener, Aşı karşıtı öykülerini, sosyal medyasından paylaştı. Şener’in o paylaşımında şu ifadeler yer aldı; ‘’Doktor- Baba (67 yaş) -Oğul ( 43 yaş) Doktor: testiniz pozitif çıkmış ve akciğerde tutulum yaygın, yatıracağız Baba: Hocam bu nefes darlığı geçer değil mi? Nefes alamıyorum! Oğul: Tabii geçer baba hocam bu test yanlış olmasın? Bir başka yerde yaptırsak? Doktor: sık aralıkla isteyemiyoruz… Aşı olmuş muydunuz? Oğul: Yok hocam! Biz inanmıyoruz öyle şeylere! Hayır ve şer Mukadderat 3 gün sonra Doktor: Babanızı yoğun bakıma aldık, sizin de testiniz pozitif çıkmış yaygın tutulum yok ayaktan takip edeceğiz! Oğul: hocam nasıl birden kötüleşti bu kadar çabuk böyle? Doktor: mukadderat. Oğul: hocam, bana şimdi bir doz aşı yapalım… Ben de olmamıştım… Doktor: hasta olunca olmuyor size şu anda aşı çıkmaz zaten…PCR pozitifsiniz! Oğul: peki benim aşımı kim oldu o zaman? Ben olmadım! Nerde benim aşım! Bana aşı tanımlanmıştı… Baktım ben kime yaptınız benim aşımı bana sormadan! Doktor:Panik durumunda …Nerde benim aşım diyecek 18milyon var! Çok garip değil mi’’ diye konuştu.
Sorular üzerine cevap veren Şener, ‘’Aşılanmaya rağmen Covid 19 enfeksiyonu mümkün müdür? - Evet Buna “breakthrough Infection” diyoruz. Tanımı şöyle iki doz aşılanmadan iki inkübasyon dönemi sonrasında görülen covid 19 enfeksiyonu ABD versine göre bu oran %0,05…Bu tanıma uymayan her olgu eksik bağışıklamadır. Çünkü yeterli koruyucu antikor çift dozdan iki kuluçka dönemi sonra ( ortalama) oluşuyor! - AŞI’lanmak kadar, vücudun buna oluşturduğu yeterli yanıtta önemlidir ve bunun ilk adımı AŞI’dır.
OKULLARIN AÇIK KALMASININ KADERİ HİÇ AŞILANMAMIŞ 18 MİLYONA BAĞLI
Sorular üzerine konuşan Şener, ‘’ 15-17 yaş tanımlanan Aşılar uygulamada fayda sağlayacaktır. Oniki yaş üstü kronik hastalığı olanlara Aşılama dünyada yeni değil, bir süredir uygulanıyor… Dördüncü doz…kareyi tamamlamak için aşı akılcı değil…çünkü örneği yok, Okulların açık kalmasının kaderi hiç Aşılanmamış 18 milyona bağlı…Eğer yeniden kapanma olur ise “Benim de Aşımı olmam neden gerekli ?“ diyenlere… Varyantların çıkmaması için, Yeniden kapanma vb. katı tedbirlere gerek kalmaması için, Her şeyden önemlisi kendiniz için; çünkü hangi aşı olur ise olsun yoğun bakım yatışı ve ölümü önlüyor! Hem istatistiksel, hem de tecrübe ile söylüyorum’’ dedi.
'’AŞI KARŞITLARI, ARGÜMANLARI ÇÜRÜDÜKÇE SALDIRGANLAŞIYOR’’
Prof. Dr. Alper Şener, son bir ayda koronavirüs nedeniyle 3 bin 316 kişinin öldüğünü, ölümlerin aşılanmamaya bağlı olduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Alper Şener, "Aşı karşıtlarının sosyal medyada kullandıkları argümanlara baktığımızda ne önü, ne başı, ne sonu, ne sağı, ne solu geçerli argümanlar değil. Türkiye genelinde bir taraftan aşı olan vatandaşlarımıza baktığımızda onların da hakkı yeniyor bir pozisyona düşüyoruz. Son bir ayda Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, toplam 3 bin 316 kişi öldü. Eğer bu kişiler aşılanmış olsalardı, yüzde 90’dan fazlası önlenebilir ölümdü. Bilimsel ve teknik olarak baktığımızda çevremizde aşı karşıtlarının oluşturduğu gürültüden dolayı bu ölümlerin gerçek sebeplerinin aşılanmamaya bağlı olduğunu gözümüzden kaçırıyoruz. Ne yazık ki hem dünya genelinde hem Türkiye açısından baktığımızda bu tablo hiç iç açıcı bir yola gitmiyor. Avrupa’nın birçok ülkesi aşısızları kısıtlamaya yönelik keskin önlemler alırken, Türkiye’de de gündeme gelen konulardan bir tanesi PCR testi ile aşısızların belirli alanlara girme zorunluluğu getirilmesi. Ben bunu dolayısıyla aşılıların bir nevi hakkının yenmesi gibi algılıyorum. Çünkü aşılı vatandaşlarımız sade olarak aşılanmış şekilde toplumun ve bakanlığın getirdiği kurallara uyarken, diğer taraftan bunları özlük haklarını ve özgürlüklerini kısıtlanması olarak gören aşısızlar ise PCR testi vermeye dahi karşı çıkıyorlar. Kişisel özgürlüklerimiz sağlık alanında diğer insanları tehlikeye atmamakla bitiyor. Tabi ki herkesin özgülükleri var ama 18 milyonun karşısında 70 milyonun hiç mi özgülük hakkı yok. Dolayısıyla aşısızların değil, aslında aşılıların özgürlük haklarını konuşmanın sırası geldi" dedi.
‘’GEÇERLİ BİR ARGÜMANI, BİLİMSEL BİR VERİ TABANI YOK’’
Aşı karşıtlarının çeşitli gruplar olduğunu ifade eden Prof. Dr. Alper Şener,"Aşı karşıtlarının bir grubu, bilimsel metodoloji bilen, konuya hakim kişiler. Bunların bir kısmı sağlık personeli. Bunları bilerek ya da bilmeyerek, isteyerek ya da istemeyerek çarpıtıyorlar. Benim görüşüme göre bunların bir kısmı bilerek çarpıtıyor. Çünkü, 'aşı olmayın, şu ürünü alın, bu ürün de bende' diyorlar. Bu aslında teknik olarak baktığınızda bir ticari satış taktiği. Bir grup var ki özellikle dini hassasiyetleri kurcalayarak, aşının içinde bilinmeyen ya da helal olmayan maddeler, ürünler var diyerek sanki aşılanmadığın zaman İslami ve dini açıdan zor duruma düşeceksiniz gibi kaygıyı tetikliyorlar ve zorluyorlar. Bu konuda çok daha fazla İslam alemi ve bilginin açıklaması var. Hatta aşıyla ilgili helal sertifikası, fetvası da verildi. Diğer tarafta aşı olsa da olmasa da kendisine bir şey olacağını düşünen grup var. Aşı olduğu zaman öleceğini ya da vücuduna herhangi bir madde gireceğini, izleneceğini düşünen grup var. Bir diğer grup ise aşılanmaması gerektiğini düşünerek, kendinin süper güç olduğunu düşünüyor. Doğal bağışıklık sisteminin bunlardan kaçmasını sağlayacağını düşünen grup var. Liste aslında çok uzun. Bunların hepsinin geçerli bir argümanı yok, bilimsel bir veri tabanı yok. Vatandaşlarımızın ciddi bir kısmı ise bunlara aslında kanarak aşı konusunda tereddüt yaşıyorlar. Bu tereddüttü gidermek lazım. Bu tereddüttü gidermek bizim elimizde. Aşılar güvenilir. Hali hazırda etkinliği gösterilmiş. Bakanlık bunu halihazırda gerekli testlerden geçirerek, vatandaşlarımıza uygulanmasını sağlıyor. Ücretsiz aşılanıyor. Dolayısıyla bu konuda dikkatli olmak ve tereddütten sıyrılmak gerekiyor."
‘’ÇÜNKÜ ORTAYA KOYDUKLARI ARGÜMANLARIN HİÇBİRİSİ ELLE TUTULUR VAZİYETTE DEĞİL’’
Aşı karşıtlarına karşı sosyal medyada mücadele verdiklerini kaydeden Prof. Dr. Şener, sözlerine deva ederek, ‘’Aşı karşıtları sosyal medyada yaptıkları argümanları çürüttüğümüz zaman daha çok sertleşiyorlar. Yakın zamanda sosyal medyada paylaştığımız İngiltere verisini yanlış yorumlayarak ve çarpıtarak istatistikleri sosyal medyada yaygınlaştırmaya çalıştılar. Bunun böyle olmadığını matematik olarak hesap ettik, gösterdik ve yayınladık. Aşının içerisinde akla vicdana mantığa uymayan maddeler olduğunu iddia ettiler, bunların böyle olmadığını çürüttük. Dolayısıyla artık sertleşip, saldırganlaşıyorlar. Çünkü ortaya koydukları argümanların hiçbirisi elle tutulur vaziyette değil. Ne yazık ki öyle de böyle de bilimsel argümanları çürüttüğümüzü gözünden kaçıran vatandaşlarımız ister istemez tereddüt yaşıyor. Bu tereddütleri olabildiğince bilimsel verilerle bıkmadan, usanmadan, küsmeden, darılmadan gücenmeden olabildiğince her platformda aktarmamız lazım’’
Arzu Baladur