Meclis toplantısında konuşan Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Selçuk Semizoğlu, “Pandemiden dolayı da Çanakkale’ye bir talep var. Gündeme uymaya çalışıp da konuşmak için konuşmak gerekiyorsa kriz var. Gerçeğe baktığımız zaman kimse kusura bakmasın Çanakkale’de kriz yok” dedi.
ÇTSO Kongre Fuar Merkezi İÇDAŞ Salonunda fiziki ve online katılım yolu ile yapılan Ocak ayı olağan Meclis Toplantısının açılış konuşmasını Meclis Başkanı Osman Okyay gerçekleştirdi.
Başkan Okyay, “Zor bir yılı geride bıraktık. Pandeminin etkisinin ekonomik ve sosyal alanlar başta olmak üzere, her alana sirayet ettiği, doğal afetlerin canımızı yaktığı bir yıl olarak hafızalarımızda kaldı 2021 yılı. Salgına ilave olarak karşılaştığımız doğal krizler, göç dalgasının yarattığı acı görüntüler başta ülkemiz olmak üzere bölge ülkelerini derinden etkiledi. Bu vesileyle içinde bulunduğumuz 2022 yılının, geleceğe umutla bakılabilen, bereketli bir yıl olmasını temenni ediyorum. Bütün insanlık için daha iyi, daha huzurlu, müreffeh bir yıl olmasını, yeni yılın milletimize ve tüm insanlığa barış, huzur ve bereket getirmesini diliyorum. Türk lirasında kasım ve aralık aylarında meydana gelen değer kaybının da etkisiyle yıl sonu enflasyonu yüzde 36,08’lik bir orana ulaştı. Umuyorum ki alınan bir dizi önlem TL’deki değer kaybının yavaşlamasını, ve yaşanan oynaklığın son bulmasını sağlar. Bunu yaparken de kamu maliyesini korumaya devam edebiliriz. Bütçe disiplinin sağlanması uzun vadeli ekonomik kırılganlıkları önlemek açısından da kritik önem taşıyor. Hammadde, emtia, navlun, lojistik maliyetlerinin döviz bazlı olması fiyatlardaki oynaklıkla birlikte değerlendirildiğinde stabil kurun önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Hükümetimizin ihracatı artırmak, cari açığı düşürmek için rekabetçi kur avantajını makul bulmakla birlikte, bu durumun ancak döviz kurlarının sabit ve öngörülebilir olması kaidesi çerçevesinde gerçekleştirilebilir olacağını düşünüyorum.
Ekonomik büyümeyi, kalkınmayı ve cari fazlayı destekleyici politikalar uzun vadede ülkemizin potansiyelinin açığa çıkarması açısından oldukça kıymetli. Bunun yanı sıra, ihracat potansiyeli olan firmaların ihracata yönlendirilmesi için gerçekleştirilecek teşviklerle ilerleme kaydedebileceğimizi düşünüyorum. İhracatın önündeki engellerin kaldırılması en çok ülkemizin büyüme potansiyeline ve ekonomik hedeflerine yarayacak. Geçtiğimiz yılın ihracat rakamlarına bakarsak, ihracatta büyümesi en hızlı olan sektörler gemi ve yat, çelik, mücevher, kuru meyve mamulleri ile savunma ve havacılık sanayii oldu. Özellikle savunma ve havacılık sektörü, yerli ikamesi arttığı için ithalat talebinin azalmasına ve ihracatın artmasına katkıda bulunuyor. Önümüzdeki dönemde bu sektörlerdeki ihracat artışının devam etmesi, ihracat yaptığımız ülkelerin ekonomik durumuyla da doğru orantılı. Dünyada artan yüksek enflasyon, FED’in faiz artırımları, Asya piyasalarında meydana gelen riskler, Kazakistan, Ukrayna gibi ülkelerde meydana gelen toplumsal ve siyasal olaylar bu yıl içinde takip edeceğimiz ve ekonomiyi etkilemesi beklenen konuların başında geliyor. Ülkemizde de enflasyondaki gidişatı önemle takip etmek gerekecek. Ancak temelde bizi rahatlatacak unsur, belirsizliğin ortadan kalkmasıyla öngörülebilirliğin artmasıdır. Bütün bu durumları göz önüne alarak, bir kez daha 2022 yılının inşallah pandeminin de etkisinin tamamen ortadan kalkmasıyla hepimiz için daha öngörülebilir ve bereketli olmasını diliyorum” dedi.
ÇTSO 2022 yılının ilk olağan Meclis toplantısında açılış konuşmaların ve bilgilendirmelerin tamamlanmasından sonra, bir önceki Meclis toplantı tutanağının onaylanması, Hesap İnceleme Komisyonu’nun 2021 Aralık ayı mizanı ile ilgili raporunun okunması ve 2021 Aralık ayı mizanının tetkik ve onayı ile 2021 yılı kesin hesaplarının onayı ile Azami Fiyat Tarife taleplerinin onayı yapıldı.
2022 yılı için Genel Sekreterlik re’sen harcama miktarı belirlenerek onaylandı. Genel Sekreter Sema Sandal tarafından ÇTSO 2021 yılı Faaliyet Raporunun sunumu yapıldı.
“HEPİMİZ BİLDİĞİMİZ İŞİ YAPALIM”
Daha sonra Ocak ayı olağan Meclis toplantısında konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Semizoğlu da gündeme damga vuracak açıklamalarda bulundu.
“Evde kullandığımız deterjandan ekmeğe, etten yağa kadar hepsi bir şekilde elden geçiyor. En basiti bir market 5 eleman çalıştırıyorsa o eleman asgari ücret olarak 4.500,00 TL değil, 2.825,00 TL değil de 7.000,00 TL alırsa o market o raftaki ürüne zam yapmak zorunda. Dolayısıyla şunu söyledik; asgari ücretin üzerindeki vergi yükünün azaltılması. Yine söylüyorum geçen ay da konuşmamda söyledim. Biz çalışanlarımızın mutlu olmasını istiyoruz. Herkes iyi kötü bu Dünya’da yaşıyor. Hepimiz ekmeğin, suyun ne kadar olduğunu biliyoruz. Su kaç lira diye sormama gerek yok. Ben bunu biliyorum. İnsanların içinde yaşayan bir insanım. Eğer ki asgari ücretin üzerindeki yük azaltılmazsa sadece çalışanın cüzdanının cirosu artar. Asgari ücreti 8.000,00 TL yapalım ekmek 2,50 TL’den 4,00 TL’ye çıksın hiçbir şey değişmez. Evet %45’ten %37’lere düştü. Yetmez diyoruz. Asgari ücretin üzerindeki yükün azaltılması lazım. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, halihazırda 150 bin TL olan sigortaya tabi mevduat ve katılım fonu tutarını 2022 yılından geçerli olmak üzere 200 bin TL olarak belirledi. Biliyorsunuz döviz korumalı mevduat çıktı. Bunların hepsi çözüm olabilir. Ama rahmetli Necmettin Erbakan’ın dediği gibi bunların hepsi pansuman çözüm. 2018 Ağustos ayında başlayan döviz dalgalanması şunu çok net size ifade etmek istiyorum; Çanakkale olarak biz şanslıyız. Neden şanslıyız? İnanın bana gerek bu dalgalanmalardan gerekse bu ekonomik daralmadan Türkiye’de en az etkilenen İllerden biriyiz. Ben Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı olduğum için bunu size söylemiyorum. Bunu söylememin somut nedenleri var. Birincisi Avrupa’nın en büyük kamu yatırımı köprümüz 1 ay içerisinde açılıyor arkadaşlar. Resmi açılışı 18 Mart’ta yapılacak ama 1 ay içerisinde açılıyor. Bunu ben Yönetim Kurulu Başkanı olarak hissediyorum. Bugün iki tane yatırımcıyla görüştüm. ‘OSB’de yer var mı?’ diye soruyorlar yatırım yapmak için. Çanakkale’nin her bölgesi şuan da korkunç talep görüyor. Gökçeada’nın köprü ile hiçbir alakası yok orası da korkunç talep görüyor. Çanakkale artık ulaşılabilir bir İl. Bu Oda binamızın da olduğu Organize Sanayi Bölgesi’nin ilk yeşermesi 1995 yıllarında. 4-5 sene öncesine kadar Organize Sanayi Bölgesi’nin doluluk oranı %60’tı. Şu gün çok şükür Çanakkale Organize Sanayi Bölgesinde satılacak tek bir parsel bile yok. Talep var, hani kriz vardı? Az önce arkadaşlara sordum ‘işler iyi mi, kötü mü?’ İşler iyi, işler kötü değil. Enseyi karartmayacağız bunu her defasında söylüyoruz. Ama fiilen de işler kötü değil. Ezine Gıda İhtisas OSB’de 91 parselle yola çıktık, birleşmeler oldu 71 parsel. Yani Türkiye’de en kısa sürede tüzel kişiliği kazanmış Ezine Gıda İhtisas OSB’nde satılık parsel yok. Biri talep etse de böyle bir şey yok. Şimdi bu bize neyi gösteriyor? Demek ki hala yatırım yapmak isteyen var, yatırım yapan var. Özellikle neden Çanakkale? Yunanistan bir ülkedir. Yaklaşık on bir milyon nüfusu vardır. Bunun beş buçuk altı milyonu Atina’da yaşar. Haritaya baktığınız zaman Yunanistan küçük bir Ülke değil. Nüfusun yarısı başkentte, yarısı da kırsal da yaşıyor. Bizim İstanbul dediğimiz bir şehir nüfusu on sekiz milyon. Yunanistan’ın 1.7 katıdır. Bizim İlimiz bu köprü ile birlikte Yunanistan’ın 1.7 katı olan İstanbul’a 2 saat uzaklıkta olacak. Yani Mahmutbey’deki bir İstanbullu Tuzla’ya gideceği zamandan daha kısa sürede Çanakkale’ye gelebilecek. Yüzde biri, binde biri gelsin. Hepimiz işimize, gücümüze sahip çıkalım. Hepimiz bildiğimiz işi yapalım.
KİMSE ÖKÜZÜN ALTINDA BUZAĞI ARAMASIN.”
“İhracatta rekor kırıyoruz. Evet doğru ben geçen ay bu konuşmaları paylaştım. Ben halkın içinde yürüyen bir Başkanım. Beni 7’den 70’e biliyor insanlar. “Başkanım sen inanıyor musun?” diye soruyorlar. Evet arkadaşım matematiksel olarak ihracat rekoru kırıyoruz, doğru. Şunu söyleyeyim Kimin işi bozuk diye sorduğum zaman herkes çok da bozuk değil demeye başlıyor. Kimin işi bozuk biliyor musunuz arkadaşlar? Bu saatten sonra sabit gelirlilerin işi bozuk. 2020 yılı İl bazında Gayri Safi Yurtiçi Hasıla İstatistikleri yayınlandı ve bizim Çanakkale’miz kişi başı 9.830 $ ile Türkiye’de 7. sırada. Çanakkale’ye kriz az vurdu dedim ya köprünün oluşu, salgının yayılışı, turizmcilerimiz Kuzey Ege yani Ayvacık, Assos, Tavaklı, Geyikli’nin yazın doluluk oranları %100’e ulaştı. Gökçeada’da 30 Ağustos’ta ben ailemle kalacak otel bulamadım. Bozcaada’yı zaten hepimiz biliyoruz. Pandemiden dolayı da Çanakkale’ye bir talep var. Gündeme uymaya çalışıp da konuşmak için konuşmak gerekiyorsa kriz var. Gerçeğe baktığımız zaman kimse kusura bakmasın Çanakkale’de kriz yok. Geçen ay ki konuşmamda iki tane konforum var dedim. Bir tanesi TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, diğeri Ak Parti Grup Başkanvekili Çanakkale Milletvekili Bülent Turan Bey dedim. Şu parantezi de açtım; diğer Milletvekillerimle de görüşüyorum eksik olmasınlar. Çanakkale taciri, tüccarı, sanayicisi için gerek Rifat Hisarcıklıoğlu Başkanıma gerekse Bülent Turan Vekilime açtığım her telefonda somut netice aldım arkadaşlar. Bunu söylememde de hiçbir sakınca görmüyorum. Bunu yaparken siyasi bir mesaj da vermeye çalışmıyorum. Beni iyi kötü hepiniz tanıyorsunuz. Şimdi yapana teşekkür etmek benim aldığım terbiyem gereğidir. Ben duyarlılıkları için Çanakkale taciri, tüccarı için yaptıklarından dolayı teşekkür ettim. Hayatım boyunca da doğru yapana doğru, yanlış yapana yanlış demeyi sürdüreceğim. Beni bilirsiniz açık sözlüyümdür. Kimse öküzün altında buzağı aramasın.”
“ÇANAKKALE’DE KRİZ VAR DİYEN VARSA AÇIKLARIM”
“Tarihi Alan Başkanımız İsmail Kaşdemir harika işler çıkarıyor. Tarihi Alan’da yaptığı çalışmalar için sanki evladının okul hayatından, eğitim hayatından bahseder gibi bahsediyor. Yönetim Kurulu Üyemiz Akın Yalman Bey ile Tarihi Alan Başkanlığı devamlı istişare halindeler. Bu kurdaki bizim için negatif olan parametreyi nasıl pozitife çeviririz diye düşündük. Bizim döviz alıp satma gibi bir şansımız yok. Yunan, Bulgar geliyor Edirne’den alışveriş yapıyor. Akşam memleketlerine dönüyorlar. Biz bu insanları nasıl Çanakkale’ye çekeriz diye düşündük. Bu konu da şehrin turizm alanında bütün dinamikleriyle birlikte çalışmaları başlattık. Hatta bir heyet olarak personelimiz Gökhan Doğru’da Sofya’ya gidip araştırma yaptılar. Şubat ayının sonu gibi Sofya’daki turizm fuarına Çanakkale olarak bir çıkarma yapacağız. Oradaki nüfusun buraya geldiklerinde bana ne faydası olacak diye kimse düşünmesin. Otelde kalacak orada ekmek yiyecek Ali ağabey o otele ekmek satacak. Turgay Başkanımız otelin aracına yakıt satacak. Kanber arkadaşımız otelin kombisine bakım yapacak veya otel kendini büyütecek kombi takacak. Herkesin ekonomisini düşünüp büyütmeye çalışmalıyız. Gündem bizi yönetmemeli, biz gündemi yönetmeliyiz. Çanakkale’nin gündemi bu burada kriz falan yok. Var diyen varsa gelsin açıklayalım. Açık açık konuşalım, kendi başımıza konuşmayalım. Üç beş kişi oturalım tartışalım. Rahmetli babamın bir lafı vardır; “İş adamı ölünce batar” derdi. Doğru biz devlet memuru değiliz. Ayın 15’inde karttan maaş almıyoruz. Her birimiz 7 gün 24 saat güncel olmak zorundayız. İşimizi, aşımızı takip etmek, geliştirmek zorundayız. İşletmeni on yıl boyunca yenilemeden aynı tezgah, aynı düzende gittiği sürece bir bakıyorsun yanındaki daha güzel bir şey açmış senin müşterin oraya gitmiş. Sürekli bizim hareketli olmamız lazım. Yine bir laf var; ilgililer bilgisiz, bilgililer ilgisiz. Çok doğru bir laf. Bunları ben bu kürsüde sürekli söyleyeceğim. Bu laflarımı kimseye söylemiyorum, kimse yanlış anlamasın. Üstüne alınan varsa da aynaya baksın. Ezine Gıda İhtisas ve Çanakkale Organize Sanayi Bölgesi’nde yer kalmaması çok büyük göstergedir. Bakın herkesin bindiği arabasından tutun, oturduğu evden tutun işine sahip çıksın. Biraz halk diliyle konuşalım. Diyor ki arkadaş benim araba bir buçuk milyon yapıyor. Sattığında yenisini alabilecek misin? Alamayacaksın. Arkadaşlar tasarruf dediğiniz şey ihtiyacınız olmayan şeydir. Ev bir tasarruf değildir, araba bir tasarruf değildir. Aileni geçindirirsin, kenara bir miktar koyarsın bununla gidip ister döviz alırsın ister altın alırsın. Tasarruf budur. O kenara koyduğun paraya ihtiyacın yoktur. Tasarrufla ticaret yapılmaz. Tasarruf alınıp satılmaz. Alacaksın koyacaksın ve unutacaksın. Tasarruf gittiği zaman da sana hiçbir şey olmaması lazım.
Dilek Akşen