Eğitim Sen Çanakkale Şube Başkanı Yasin Hacımusalar Boğaz TV ‘de Ogün İnal’ın sunduğu, sosyal medya hesaplarından canlı olarak yayınlanan güncel programında eğitimi değerlendirdi. Çanakkale’de görev yapan öğretmenlerin sayısını veren Başkan Hacımusalar, “Şu anda 5.700 öğretmen görev yapıyor. Sözleşmeli öğretmenlerimiz ile bu sayı 5.780 oluyor. İhtiyaç olarak Çanakkale 616 öğretmene ihtiyaç var. Fakat norm kadro fazlası öğretmen var. Bu norm fazlası öğretmen nereden kaynaklanıyor. Merkez’de ya da ilçelerde mülki amirlerin eşleri, ya da eş durumundan kaynaklı gelenler. Çanakkale Merkez’de 430 norm fazlası öğretmen var. Örneğin yönetici olmuş. Yöneticilik görevi bitmiş İl Milli Eğitim Bünyesinde bu öğretmenler norm kadro fazlası olarak bekliyor. Eskiden bu öğretmenlere depo öğretmen denirdi. Hep diyoruz ya planlama olması gerekiyor diye. Milli eğitim bu konuda bir planlama yapmalı.” dedi.
Eğitim Sen Çanakkale Şube Başkanı Yasin Hacımusalar Boğaz TV ‘de Ogün İnal’ın sunduğu, sosyal medya hesaplarından canlı olarak yayınlanan güncel programında eğitimi değerlendirdi.
Çanakkale’de 616 öğretmene ihtiyaç olduğunu ifade eden norm fazlası öğretmenlerin sayısının 430 olduğunu da ifade ederek; “Eskiden bu öğretmenlere depo öğretmen denirdi. Hep diyoruz ya planlama olması gerekiyor diye. Milli eğitim bu konuda bir planlama yapmalı.” dedi.
İşte Hacımusalar’ın vurguladığı başlıklar:
ÇANAKKALE MERKEZDE 430 DEPO ÖĞRETMEN DEDİĞİMİZ NORM KADRO FAZLASI ÖĞRETMEN VAR
“Öğretmenlerimiz bu dönemde uzaktan eğitimde evlerinden öğrencileri ile internet vasıtası ile görüntülü olarak bir araya gelerek derslerini anlattılar. Bu süreçte öğretmenlerimiz gece mesai sonrasında da öğrencilere takıldıkları konular konusunda eğitim vererek öğrencilerin ders ile ilgili yaşadığı eksiklikleri gidermeye çalıştılar. Bu nedenle tüm öğretmenlerimize teşekkür ediyorum. Ayrıca öğretmenlerimiz filiasyon ekiplerinde de görev alarak çalıştı ve bazı öğretmenlerimiz Coronavirus nedeni ile hayatlarını kaybettiler. Öğretmen sayımız konusunda da bilgiler vereyim. Çanakkale genelinde şu anda 5.700 öğretmen görev yapıyor. Sözleşmeli öğretmenlerimiz ile bu sayı 5.780 oluyor. İhtiyaç olarak Çanakkale 616 öğretmene ihtiyaç var. Fakat 700 çivarındada norm kadro fazlası öğretmen var. Bu norm fazlası öğretmen nereden kaynaklanıyor. Merkezde ya da ilçelerde mülki amirlerin eşleri, ya da eş durumundan kaynaklı. Çanakkale merkezde 430 norm fazlası öğretmen var. Örneğin yönetici olmuş. Yöneticilik görevi bitmiş İl Milli Eğitim Bünyesinde bu öğretmenler norm kadro fazlası olarak bekliyor. Eskiden bu öğretmenlere depo öğretmen denirdi. Hep diyoruz ya planlama olması gerekiyor diye. Milli eğitim bu konuda bir planlama yapmalı.”
“EĞİTİM POLİTİKALARINDA İSTİKRAR YOK”
“Geçmiş hükümetlerde göreve gelen her Milli Eğitim Bakanı bir şeyler yapacağını vaat ediyordu. Fakat Türkiye’de son 20 yıldır ülkeyi yöneten siyasi iradenin farklı bakanları bir çok değişiklik yaptı. Eskiden olduğu gibi Milli Eğitim Bakanı olan her isim “Ben yeni bir eğitim politikası üreteceğim” dedi. 20 yılda 8 Milli Eğitim Bakanı değişti, bu süreçte de 18 kez müfredat değişti. Aynı siyasi görüşün ülkeyi yönettiği dönemde böyle acı bir tablo ile karşı karşıyayız. Peki aklımızda kalan kadarı ile neydi bu eğitimdeki yapılmak istenen değişiklikler. Okula başlama yaşı 72 aydan 60 aya indirilmişti. Bu değişiklik olmadı bir kaç yıl sonra bu değişikli tutmadı dediler. Okula başlama yaşını tekrar 72 aya çıkardılar. Mesela el yazısına geçiş yapılacak dediler, bir süre sonra olmadı değiştirelim dediler ve tekrar düz yazıya geçtiler. Bir başka proje öğrenci ikamet ettiği en yakın okula gidecek dediler, bu da olmadı uygulanamadı. Her öğrenci yabancı dil öğrenecek dediler yine gerçekleşmedi. En büyük projelerden biride Fatih Projesiydi. Herkese tablet dağıtacağız ki bu proje keşke olsaydı da tüm öğrencilerin tableti olsaydı. Bu pandemi koşullarında öğrenciler için çok iyi olurdu. Bu proje için ciddi bütçeler ayrıldı. Ciddi ödemeler yapıldı. Bütçeler nereye gitti proje dâhilindeki akıllı tahtalar ekipmanlar ne oldu okullarda kıyıda köşede çürüyen bir proje oldu Fatih Projesi. Bilişim sınıfları denmişti buda gerçekleşmedi. Her yıl okul kitaplarının içeriği değişiyor. Bu çok ciddi bir maliyet. Eğitim sistemimizde bir karar veriliyor sınıfta kalma yok diye. Sonra bir karar daha geliyor sınıfta kalma var diye. Böyle bir belirsizlik içerisinde eğitim öğretim politikası sürdürülüyor. Tabi bir de üniversiteye giriş sınavının isimler var. Artık biz bile bu isimleri takip edemiyoruz. ÖSYM ÖSS oldu, YGS oldu, LYS oldu, YKS oldu, TYT oldu, oldu, oldu. Ben rehber öğretmenin gerçekten takip etmekte güçlük çekiyorum. 4 yıl sonraki planı bilemiyoruz onu da bırakalım 4 ay sonra eğitimde neler ile karşı karşıya kalacağımızı bilemez olduk. Ben rehber öğretmen olduğum için öğrencileri üniversite sınavına hazırlıyorum. Kısa süre önce bakan dediki “ Barajı Kaldırıyoruz” şimdiye kadar öğrenciler bu baraj üzerinden bir sınava giriyordu. Bunlar aklımızda kalan yaşanmış olaylar.”
PANDEMİ FIRSAT EŞİTSİZLİĞİNİ GÖZLER ÖNÜNE SERDİ
Pandeminin Türkiye’ ye gelmesi ile birlikte eğitimin de uzaktan yapılması kararlaştırıldı. Uzaktan eğitimin ilk dönemlerinde çok büyük problemler çıktı. Uzaktan eğitim aynı zamanda eğitim eşitsizliğini de beraberinde getiri. Birden fazla çocuğu olan aileler hatta 3 ve fazlası çocuğu olan ailelerin çocukları internet altyapısı ve televizyon tablet ve telefon olmamasından dolayı uzaktan eğitimden faydalanamadı. Bu da eğitimde fırsat eşitsizliğine neden oldu. Milli Eğitim Bakanlığının verdiği istatistik bilgiye göre 18 milyon öğrencimizin 12,5 milyonu cep telefonu ile geriye kalan kısmıda tablet ve bilgisayar ile uzaktan eğitime katılırken 6 milyona yakın öğrenci EBA’ya yani uzaktan eğitime ulaşamadı. UNESCO’nun verilerine göre 15-19 yaş arasındaki her 5 kız çocuğundan birisi hiçbir şekilde eğitime ulaşamadı ve normal eğitime dönüldükten sonraki süreçte tekrar okula dönemedi. Her 10 erkek çocuğundan da 1 tanesi aynı şekilde normal eğitime dönemedi. Yüz yüze eğitime geçildikten sonra yapılan üniversiteye giriş sınavında uzaktan eğitim alamayan öğrencilerde uzaktan eğitime ulaşan öğrenciler ile aynı sınava girdi. Burada çok ciddi adaletsizlik oldu.”
OKUL ÖNCESI OKULLAŞMA ORANIMIZ ÇOK DÜŞÜK
“Çanakkale’ de okul öncesinde okullaşma oranının yüksek olduğunu düşünüyordum. Şu anda 3-5 yaş grubunda okullaşma oranı %45 oranında. Bu rakam bayağı bir düşük. Çanakkale gibi aydın bir kentte bu oran okul öncesinde eksik. İlk okullarda okullaşma oranı %94, ortaokullarda %9, liselerde %93 gibi bir okullaşma oaranı var. Ülkemizde %5’lik, %7’lik bir okula devam edemeyen öğrenci çok büyük bir oran. Bu durum 21 yılı yaşadığımız bir süreçte oturulup konuşulması gereken çok önemli bir konu. Ben rehber öğretmenin örgün eğitimden o kadar çok açık liseye gelen öğrenci var ki. Bu öğrenciler yüz yüze eğitimden uzaklaşıyor. Bu çoçukların ev ortamları, aile yaşamlarının ne olduğunu tam bilemiyoruz. Bu çoçukların mutlaka yüz yüze eğitime gitmeleri için gerekli olanaklar sağlanmalı”
“Çanakkale’de bildiğim kadarı ile 62 tane özel okul var. Çanakkale’de özel okullarda ciddi bir artış var. Burada ekonomik durumu iyi olan kişiler bir şekilde özel okullara doğru kayıyor. Fırsat eşitsizliği derinleştiren durumlardan biriside bu durum. Biz kamuyu desteklemek zorundayız. Biz bu fırsat eşitliğini yaratmak durumundayız. Yurtlarda kalan öğrenci 850 civarında ortaokul ve lisede. Bu öğrencilerin yaşam koşullarının çok iyi düzenlenmesi gerekiyor. Hala örneğin ilçelerin ve köylerde olan kız çocukları orada lise olmadığı için merkezde barına bileceği güvenli bir yurt ortamının sağlanması gerekiyor. Bu artık yerel yönetimlere de sorumluluk olarak yüklenmeli. İl Milli Eğitim müdürlüklerine de sorumluluk olarak yüklenmeli. Bir kız çoçuğu vakıflara, derneklere teslim edilmemeli. Milli eğitim bizim bu çocuklarımıza sahip çıkmalı. Öğrenciler güvenli bir ortamda akıl ve bilimin eşliğinde, belli tarikatların yuvasına düşmeden çağdaş bir eğitim almalı. Bu konular bizim için önceliklidir. Bu konuları sürekli takip ediyoruz. Aladağ’da bir yangın çıkmış 30 öğrenci bu yangında hayatını kaybetmişti. Eğitim sen olarak kız ve erkek öğrencilerimizin yaşadığı sorunların takipçisiyiz.”
Muzaffer Cirtel