Kardiyoloji Uzmanı Dr. Çetin Gül, koronavirüse karşı en önemli silah olan aşıların, kalp krizini tetiklediği yönündeki söylemlerin kulaktan kulağa yayılan abartılmış bir durum olduğunu belirterek, "Pandeminin getirdiği birtakım sıkıntıların koroner arter hastalığı sıkıntılarını arttırdığını söyleyebiliriz ama aşıların direkt bunu yaptığına dair elimizde bir bulgu yok. O yüzden biraz kulaktan kulağa bazı şeyler abartılıyor" dedi.
 
Kardiyoloji Uzmanı Dr. Çetin Gül, pandemi döneminde kalp hastalığı ve kalp krizi vakalarının arttığını fakat bunun aşılardan kaynaklı olmadığını söyledi. Pandemide, herkesin eve kapanmasından dolayı hareketsiz kaldığını, stres bozukluğu yaşayıp, beslenme alışkanlığının da değiştiğini söyleyen Gül, kalp krizindeki risk faktörünün de böylelikle arttırdığına dikkat çekti. Türkiye'de koronavirüse karşı uygulanan Sinovac, BioNTech ya da Türkovac aşılarının hiçbirinde kalp hastalığını ya da krizi tetiklediğine dair bilimsel bir çalışma olmadığını söyleyen Gül, aksi yöndeki söylemlerin abartı olduğunu kaydetti. Dünya'da sadece Avrupa'da uygulanan AstraZeneca aşısı ile ilgili birkaç yayın yapıldığını belirten Gül, "Ülkemizde yapılan hem Sinovac hem BioNTech aşısında olsun, bunların ikisinde de gösterilmiş, 'kalp krizini arttırıyor' veya 'kandaki pıhtılaşmayı arttırıyor' şeklinde bir çalışma veya sonuç yok. Avrupa'da kullanılan AstraZeneca ile ilgili bir pıhtılaşmaya meyilli olduğu ve akciğer embolisine neden olduğu ile ilgili birkaç yayın oldu" dedi.
 
'PANDEMİDE KALP HASTALIĞINDA 2 KAT ARTIŞ OLDU'
 
Pandemi döneminde herkesin eve kapandığını hatırlatan Dr. Çetin Gül, böylelikle beslenmeden spora kadar birçok alışkanlığın değiştiğine dikkat çekti. Gül, "Pandemi döneminde biliyorsunuz ülkemiz birkaç yıl eve kapandı. Spor yapanlar sporu bıraktı, pandeminin verdiği stres ile yeme ve içme alışkanlığımız bozuldu. Hareket kısıtlılığı oluştu, kimse eskisi kadar yürüyemez, gezemez oldu. Bundan dolayı biraz hepimizde bir kilo artışı, hareketsizlik oldu, bir stres bozukluğu oldu. Bu saydıklarımın hepsi zaten koroner arter hastalıklarının risk faktörleri aynı zamanda. Böylelikle pandemi döneminde koroner arter hastalığında 1-2 kat artış oldu" diye konuştu.
 
'HASTANIN AŞIDAN SONRA KALP KRİZİ GEÇİRMESİ TESADÜFİ'
 
Kalp hastalığı olan birisinin aşının hemen sonrasında kalp krizi geçirmesinin tesadüf olduğunu kaydeden Dr. Gül, "Aşı ile ilgili bizim tesadüfi dediğimiz bir durum oluştu pandemide. Mesela 65 yaşında bir şeker hastası günde 2 paket sigara içiyor ve acile kalp krizi ile gelmiş. Bu beklenmedik bir durum değil. Bunun 1 hafta ya da 10 gün önce BioNTech veya Sinovac aşısı yaptırmış olması, kalp krizinin aşıdan olduğunu göstermez. Çünkü aşıların yapıldığı dönem zaten kalp krizi geçirecek bir hasta bu. Bu durumun aşıdan önceye veya sonraya denk gelmesinde aşıyı suçlayamayız. Bunu yapabilmemiz için bilimsel olarak 8-10 bin hastanın üzerinde yapılmış çalışmaların istatistiksel olarak sonuçları lazım. O nedenle pandeminin ya da koronavirüsün getirdiği birtakım sıkıntıların koroner arter hastalığı sıkıntılarını arttırdığını söyleyebiliriz ama aşıların direkt bunu yaptığına dair elimizde bir bulgu yok. O yüzden biraz kulaktan kulağa bazı şeyler abartılıyor" ifadelerini kullandı.
 
'SADECE GÖĞÜS AĞRISI KALP KRİZİYLE DEĞERLENDİRİLMEMELİ'
 
Kalp hastalığının ana belirtileri arasında olan göğüs ağrısının da sadece tek başına belirti olarak değerlendirilmemesi gerektiğini kaydeden Dr. Gül, "Bu durum çok geniş bulgu halinde kendini gösterebiliyor. O nedenle sadece göğüs ağrısını kalp krizi ile değerlendirmek gerekmiyor. Nefes darlığı, çarpıntı, bulantı ve kusma, ani bayılma gibi bunların hepsi hastanın yaşına ve mevcut hastalıklarına göre bir kalp krizi bulgusu olabiliyor" dedi. 


Kaynak: Haber Merkezi