Ağı Dağı Kuşça Kestane Menbaa Suyu Koruma Ve Geliştirme Derneği Başkanı Ramazan Demircan yaşama veda etti.  Cenazesi, dün öğle namazına müteakiben Kocatepe Cami’nden kaldırıldı. Uzun yıllardır kendisi gibi hacılar ile Çanakkale’nin Sokak çeşmelerine su getiren Demircan’ın vefatı kentte büyük üzüntü yarattı.

Ağı Dağı Kuşça Kestane Menbaa Suyu Koruma Ve Geliştirme Derneği Başkanı Ramazan Demircan yaşama veda etti. 
Merhum Demircan’ın  cenazesi, dün, öğle namazına müteakiben Kocatepe Cami’nden kaldırıldı. Uzun yıllardır kendisi gibi hacılar ile Çanakkale’nin Sokak çeşmelerine su getiren Demircan’ın vefatı kentte büyük üzüntü yarattı.

SON RÖPORTAJINI 2019 YILINDA GAZETEMİZE VERMİŞTİ
Ağı Dağı Kusca Kestane Menbaa Suyu Koruma Ve Geliştirme Derneği Başkanı Ramazan Demircan, son röportajını 2019 yılının son günlerinde gazetemize vermiş, suyun sokak çeşmelerine  nereden ve nasıl geldiğini, bağışları ve sıkıntıları dile getirmişti. Merhum Demircan,“1987 yılında bazı girişimci iyiliksever kişiler tarafından Ağı Dağı Kuşça Memba Derneği kuruldu. Karaca Örenden dağa kadar mesafe 27 kilometre 3 kilometrede buradan dağdaki küçük su kanyaklarını toplayarak Çanakkale'ye getirmişler. Ama dediğimiz gibi bu dediğimiz 1987 yılında Çanakkale'nin nüfusu kaçtı? Tahminen 60-70 bindi. O tarihlerde bu su halkın ihtiyacını rahatlıkla karşılıyordu. Dağda ki su kaynaklarını çoğaltmamız mümkün değildir. Doğal haliyle ne çıkıyorsa o Çanakkale'ye geliyor.  Dolayısı ile bunu belediyenin şehir şebekesi gibi pompa ile basınçlı bir şekilde musluklara basma olanağı yok. Bu kendi halinde akarına geliyor. Buda çok olursa depodaki şehir içinde ki bütün çeşmelere rahatlıkla su kendi basıncı ile çıkabiliyor. Ama depoda su azalırsa kot mesafesinden dolayı bazı çeşmelere su çıkamıyor. Örneğin Esenler mahallesine çıkamaya biliyor. Eskiden 30'un üzerindeydi. Ama doğalgaz, elektrik, PTT gibi alt yapılar oluştukça bazı çeşmeler devre dışı kaldı. Şimdi istediğimiz gibi doğalgazdan izin alınmadan su çeşmesi yapma şansımız yok. Şu anda 25 tane faal durumda olan çeşme var. Dağda bilimsel olarak su arıtmada kullanılan havuzlar var. Bir havuza geliyor orada birikiyor. Öbür havuza geçiyor. Oradan Karacaören'e geliyor. Karacaören deposunda arıtmamız var. Oradan çıkarken şehir içerisine dağılan sular arıtılmış ve klorlanmış olarak çıkıyor. Her Çarşamba günü de İl Sağlık Müdürlüğü örnekler alıyor. Çanakkale Belediyesi’nde ayrı bir örnek alıyor. İki kurumda bu suyun sağlığa uygun olup olmadığını denetliyorlar. Herhangi bir sorun anında derneğimize bilgi veriyorlar bizde gerekli önlemleri alıyoruz. Bu su tamamen ne belediyenin nede İl Özel İdare'nin yetkisinde değil. Bu su tamamen derneğin kendi iyiliksever insanların önder olmasıyla yapılmış sadece bu kurumlar yardımcı oluyorlar. İl Sağlık Müdürlüğü de sağlık yönünden denetimini yapıyor. En son yaşadığımızı olayı sizinle paylaşalım. Son kesinti 3 gün sürdü. Dağda ki depo ile Karacaören arasında ki deponun arası 27 kilometrenin herhangi bir yerinden kötü niyetli insanlar boruyu delmişler. Ama borunun nereden delindiğini biz bilmiyoruz. Dağın en ucundan başlayarak kontrol ettiler. Musa Köy'ün yakınında bir dereden geçen boruyu kırmışlar dağdan gelen su Karcaören'den akmıyor. O patlağı buluncaya kadar iki üç gün geçti. Kısa süreli kesilmelerde ise deponun yıkanması sebebi ile olabiliyor. Dağda ki havuzlarda önce dinlendiriliyor. Depoya geldiğinde çıkışta arıtma var. Suyun geçiş miktarına göre kloru atıyor. Çanakkale içerisine o şekilde veriyor. Ama depoda suyun fazla bekleme şansı yok. Çanakkale içinde çeşmeler durmadan akıyor. Son yılda depoda su biriktirme şansımız olmadı” diye konuşmuştu.  

ÇÜNKÜ HERHANGİ BİR OLAYDA SUÇU HACI SUYUNA ATIYORLAR
Konuşmasına devam eden Başkan Demircan, “Evimizde ki nasıl açıyorsak bu çeşmelerde ki musluğu aynı duyarlılıkla açmadığımız sürece bu sorun çözülmez. Bir hurdacı bir musluğa tenezzül ediyor ise bu sorunu çözemeyiz. Bazı çeşmelerde şimdi pirinç musluklar kondu. Hurdacılar onu görmüş olsa çoktan alırlar. Çünkü pirinç daha pahalıdır. Dolayıyla bu biraz halkımızın duyarlılığı ile ilgili bir musluğa tenezzül eden bir insanı siz ne yaparsanız yapın bir şey yapamazsınız. Bu suyun belirli aralıklara İstanbul Büyükşehir Belediyesi Hıfzıssıhha Laboratuvarı ve İstanbul Küçükçekmece Nükleer Araştırma Merkezi’nden tahlilleri var. Bu tahlilleri zaman zaman dosya yapıp Çanakkale Valilerine götürüyoruz. Onlara bilgi amaçlı sunuyoruz. Çünkü herhangi bir olayda suçu hacı suyuna atıyorlar. Halk deyimi olarak bu suya hacı suyu diyorlar. Bunun sebebi de dernek üyelerinin tamamı hacı olmasından kaynaklanıyor. Geçen bir gazete hazır su satıcılarıyla acaba irtibat mı kuruluyor neden bu musluklardan su akmıyor diye bir ithamda bulunuyor. Bu açıklama bizi son derece üzdü. Bugüne kadar 87 yılından 2019 yılına kadar geçen sürede hiçbir su satıcısı gelip de bizim derneğimize böyle bir talepte bulunmadı. Böyle bir şey yok iken vatandaşların böyle bir ithamda bulunması bizi son derece üzüyor. Bu suyun hangi koşullarda bilmiyorlar. Bilmedikleri için çeşmelerde araba yıkayanlar, bahçesinde bitki sulayanlar, suyu alıp ta evinin balkonunu yıkayanlar böyle amacı dışında kullananlarla karşılaşıyoruz. Dolayısıyla bunlar bizi hep sıkıntıya sokanlardır. Derneğin üye aidatı 5 TL, 80 tane üyesi var. 400 TL sadece bir yıllık ücretidir. Bu derneğin dağa gitmesi gerekiyor, hizmet aracı var. Bu su yakmıyor. Yakıt masrafı gerekiyor artı aracın sigortası, vergisi, bakımı gibi sabit giderleri var. Klor alınıyor elektrik harcanıyor. Belirli bir giderleri var. Yeri geliyor boru alınıyor , yeri geliyor işçi çalıştırılıyor. Bunlar belirli bir harcamayı gerektiriyor. Çanakkale halkına o kadar duyarlı insanlar var ki her ay düzenli olarak 500 TL yardım yapan kişiler var. Annesi babası öldüğünde veya onların bir adına bir hayır yapacağı zaman gelip derneğimize bin lira bağış yapan insanlar var. Çeşmelerin önünde anıt taşları vardır. Ülkemiz üzün zamandır terör ile mücadele ediyor. Bu mücadele de şehitler veriyoruz. Bazı çeşmelerimizin sorumluluğu şehit ailelerine verildi. Çok eski yıllardan beri Çanakkale İl Müftülüğü derneğin finansal katkısına çok yardımda bulundu. Cuma günleri camilerden para toplanır. Eskiden 6 ayda bir, senede bir hacı suyunun para toplamasına yardımcı olurlardı. Üç- dört yıldır bu konuda kesinlikle bize yardımcı olmuyorlar” demişti.

AĞI DAĞI SUYU NEREDEN GELİYOR?
Ağı Dağı’ndan gelen ve şehrin 25 çeşmesindeki musluklarda akan suyun masrafları bağışlarla sağlanıyor. Kurulan derneğe bağılı olan ve dernek yönetimindeki herkesin hacı olması nedeniyle ismi hacı suyu olarak da adlandırılan Ağı Dağı Menbaa Suyu, hazır su içmek istemeyen vatandaşlar tercih ediyor.
Ağı Dağı Kusca Kestane Menbaa Suyu Koruma ve Geliştirme Derneği Çanakkale’de 1987 yılından beri faal durumda olan 25 tatlı su çeşmesi hakkında bilgi verdi. Şehirde ki bazı çeşme suyunun akmamasını bazı kötü niyetli insanların su borusunu parçaladığını ve Ağı Dağı’ndan Karacaören arasında ki 27 kilometrelik boru hattını takip ettikten sonra sorunun bulunduğu patlak borunun tamir olduktan sonra çeşmenin tekrar aktığını dile getirdiler.
Her Çarşamba günü de İl Sağlık Müdürlüğü tarafından çeşme sularından örnekler alıyor. Çanakkale Belediyesi’nde ayrı bir örnek alıyor. Karacaören köyünde deposunda arıtma var. Karacaören ’den çıkarken şehir içerisine dağılan sular arıtılmış ve klorlanmış olarak çıkıyor.
Dilek Akşen