Çanakkale EYT Derneği Başkanı Murat Çağlayan, sosyal medya hesabından duruma tepki göstererek, “Bırakın efendiler bedeli kat ve kat ödenmiş olan emekle alın teriyle pazarlık yapmayı! Bizler lütuf değil işe başlama tarihimizde iş akdimiz ne ise o, dolayısıyla anamızın ak sütü kadar helal olan emeklilik haklarımızın iadesini istiyoruz. Eyt haktır sorununun çözüm yolu tekti” ifadelerini kullandı.
 
Hükümet, 3600 ek göstergenin ardından emeklilikte yaşa takılanlar (EYT’liler) için de çözüm formülleri üzerinde çalışıyor. Masadaki formüllere göre, emeklilikteki yaş sınırının düşürülmesi, kadın ve erkek sigortalılar için prim şartlarının yeniden düzenlenmesi gündemde yer aldı. 

“EN GEÇ OCAK AYINDA BU DÜZENLEMEYİ MECLİS’E SUNACAĞIZ”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, her formül için ayrı ayrı maliyet hesaplaması yapılmasının ardından çalışmanın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a iletileceğini belirterek, “Yıl sonuna kadar Meclis’e sunamazsak, en geç ocak ayında bu düzenlemeyi Meclis’e sunacağız” dedi.

O FORMÜLLER NELER!
Üzerinde konuşulan seçeneklerden bir tanesine göre, 15 yıl çalışma süresi 3600 prim gününü dolduran 8 Eylül 1999 öncesi sigortalı olanlarda emeklilikte yaş şartı aranmayacak.
İkinci alternatif olarak da erkeklerde 25 yıl ve 9 bin günü, kadınlar 20 yıl 7 bin 200 günü tamamlamışsa yaş şartına bakılmaksızın emeklilik formülü üzerinde duruluyor. Beklenen yaşı yarı yarıya düşürme ve yüzde 2 gibi bir oranla maaş kesintisi ile erken emekli olma formülleri de masadaki seçenekler arasında.

ALMAN MODEL GÜNDEMDE
Emeklilik için ihtiyaç duyulan eksik prim günlerinin tamamlanması, 1999 öncesi 50 yaş ile emeklilikte yeterliliğin sağlanması ve Almanya’da olduğu gibi yaş şartına bağlı ödeme de gündemde. Bu modelde de yasada öngörülen emeklilik yaşına kadar nispeten düşük aylık bağlanıyor, emeklilik yaşına gelindiğinde ise ödenecek maaş olması gereken miktara çıkıyor.

SENDİKALARIN DA GÖRÜŞÜ ALINACAK
Masadaki alternatifler üzerindeki çalışmalar devam ediyor. Düzenlemenin mali boyutuyla ilgili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı birlikte çalışacak. Hazine ve Maliye Bakanlığı, her formülün bütçeye etkisini değerlendirecek. Bunun ardından formüller Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sunulacak. Çalışmanın netleşmesinin ardından sendikalardan da görüş alınacak, gerekirse EYT teklifine eklemeler yapılacak.

BAKAN NE DEDİ?
“Bir sayı ve içerik veremem ama çok sayıda formül var. Bu alternatifler üzerinden çalışmalarımızı yapacağız. İşin bir mali boyutu var. Çalışmamız bir noktaya geldiğinde Hazine ve Maliye Bakanlığı da çalışmamıza katılacak. Onların da bu formüller üzerinde hesaplamalar yapmasını bekleyeceğiz. O formüllerin her birinin ayrı maliyet hesabı yapıldığında Cumhurbaşkanımıza sunacağız. Kararı Cumhurbaşkanımız verecek. Çalışmayı tamamlayıp sendikaların da taleplerini alacağız. Yılsonuna kadar Meclis’e sunamazsak, en geç ocak ayında bu düzenlemenin Meclis’e sunacağız.
EYT’yle ilgili olarak çalışma grubu oluşturulduğunu söyleyen Bilgin “Bakanlık bünyesinde çalışma grubu oluşturduk. Maliye Bakanlığı da sürece katılacak. En uygun formülü devreye sokacağız” dedi.

“BIRAKIN EFENDİLER EMEKLE PAZARLIĞI”
Çanakkale EYT Derneği Başkanı Murat Çağlayan, sosyal medya hesabından duruma tepki göstererek
“Her gün televizyonda EYT’den bahsediliyor.  Formüller havada uçuşuyor! Yok Almanya modeli, yok Finlandiya modeli. Bırakın efendiler bedeli kat ve kat ödenmiş olan emekle alın teriyle pazarlık yapmayı! Bizler lütuf değil işe başlama tarihimizde iş akdimiz ne ise o, dolayısıyla anamızın ak sütü kadar helal olan emeklilik haklarımızın iadesini istiyoruz. Çalışma şartları ve emekli maaşları İskandinav Ülkeleri gibi mi veya emekli maaşları Euro olarak mı ödenecek de bir de dalga geçer gibi bu formülleri yok Finlandiya yok Almanya modeli diye televizyonda anlatıp algı yaratıyorsunuz?  Açlık sınırı bile 6000 TL’nin üzerindeyken, 2008 yılında çıkarılan 5510 sayılı yasadaki aylık bağlama oranları yüzünden bağlanacak olan ortalama 3500-4000? arası emekli maaşlarından daha neyi keseceksiniz? Eyt haktır sorununun çözüm yolu tektir. 8.9.1999 yılı öncesi hakların formulsüz şartsız iade edilmesidir.4447 sayılı yasanın geriye aleyhte işletilmesinin iptalidir. Aksi halde yeni mağduriyetler ortaya çıkacaktır!” ifadelerini kullandı.
Dilek Akşen