Birçok projesi AB desteği alan ÇOMÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal Çelik, pandemi ile beraber büyük ilgi gören propolis diye satılan ürünlere dikkat edilmesi gerektiğini belirterek, “130 markanın yüzde 92’si ya propolis içermiyor veya beyan edilenden az içeriyor” dedi.
 
COVID-19 salgını yeniden yayılmaya başlarken insan sağlığı ve  ekonomi üzerine olumsuz etkileri nedeniyle endişe kaynağı olmaya devam ediyor. Her nekadar hastalığın yayılmasını engellemek için ülkeler farklı halk sağlığı stratejileri belirleseler de, genetik yapısında değişiklikler yapan virüs asemptomatik yollarla yayılmaya devam etmektedir. Yaşadığımız bu yeni süreç içerisinde ağırlıklı olarak bitkisel ürünler olmak üzere vitamin ve mineraller gibi çeşitli ürünler bütün dünyada bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için önerilmektedir. Bunların başında da propolis geliyor.
 
Hayata geçirdiği birçok projesi AB tarafından desteklenen Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal Çelik, propolis konusunda da önemli uyarılarda bulundu.  Prof. Dr. Çelik, “Bunların çoğu yaygın ve güvenilir bir şekilde kullanılmadan önce klinik çalışmalarla test edilirken,  özellikle ülkemizde pazarlanan 130 farklı marka propolisin %92'sinin  ya propolis içermediği veya beyan edilenden daha az içeriğe sahip olduğu saptanmıştır. İlaç fiyatlarının yüksek olması, birçok ilacın neden olduğu kontrendikasyonlar düşünüldüğünde, hastalığı önlemek ya da hafifletmek için güvenilir alternatiflere, adjuvan sağaltım için nitelikli ve gerçek propolis kaynaklarına gereksinim duyulmaktadır.   Tüm dünyada COVID-19 salgınının neden olduğu çok sayıda ölüm ve kalıcı hasarlar göz önüne alındığında virüsten korunmada ve  sağaltımında güvenilirliği saptanmış,  potansiyel olarak virüsü inhibe edebilecek, bulaşıcılığını azaltabilecek ve/veya enfeksiyon semptomlarını hafifletebilecek doğru ürünlere  ihtiyaç vardır.
 
Pubmed" de yayımlanan çok sayıda bilimsel çalışma propolis ve bazı bileşenlerinin SARS-CoV-2'nin neden olduğu hastalığın patofizyolojisinde; virüsün hücreye girmesiyle monositlerin/makrofajların immünomodülasyonuna (IL-1beta ve IL-6 üretiminin azaltılması ve immüne edilmesi), transkripsiyon faktörlerinin azaltılmasına, NF-KB ve JAK2/STAT3'ün azaltılmasına, inflamatuvar aktivitelerin neden olduğu fibrozu gösteren PAK1'in bloke edilmesine, TMPRSS2 ekspresyonu ve ACE2 azalmasına neden olduğunu işaret etmektedir.
 
Bu bağlamda Geleneksel Tıpta önemli bir bileşen olan Apiterapide özellikle propolis ve bileşenlerinin SARS-CoV-2 enfeksiyonunun patofizyolojik sonuçlarını azaltan sonuçları dünyanın birçok saygın üniversitesinde gerçekleştirilen bilimsel araştırmalarla  saptanıp yine saygın bilimsel dergilerde yayımlanmıştır.
 
Salgının yeniden canladığı günümüzde, bir üniversite teknopark ürünü olan Idapolis drop ve spreyleri immün sisteminizi destekleyerek hastalıktan korunmanıza ve daha az etkilenmenize destek olacaktır.”
 
Mehmet Güler