Türkiye’nin marka değerini uluslararası boyutta güçlendirmeyi amaçlayan ‘Türkiye Kültür Yolu Festivalleri’, aralarında Çanakkale’nin de bulunduğu 5 şehirde, çeşitli etkinliler ile 16 Eylül -23 Ekim tarihleri arasında gerçekleşecek. 16-25 Eylül tarihleri arasında kültür ve sanatın kalbi Çanakkale’de atacak. Konserler, sergiler, opera ve bale, spor etkinlikleri, tiyatral gösteriler gibi birçok etkinlik düzenlenecek.
Türkiye Kültür Yolu Festivalleri, beş şehirde bir kez daha kapılarını açıyor. 16 Eylül-23 Ekim tarihleri arasında İstanbul, Ankara, Çanakkale, Diyarbakır ve Konya’da yapılacak
Üç yıl süren hummalı bir çalışmanın ardından ilk kez geçen yıl Beyoğlu Kültür Yolu adıyla düzenlenen ve bu yıl Başkent Kültür Yolu rotasıyla genişleyen Türkiye Kültür Yolu Festivalleri, bu kez beş ilde birden çok daha kapsayıcı ve yaygın etkinliklerle benzersiz bir kültür sanat deneyimi yaşatacak.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından İstanbul’da bulunan Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) basın toplantısı düzenlendi. Operadan sinemaya, edebiyattan dansa, müzikten dijital sanatlara kadar herkese uygun birçok etkinlik sunacaklarına belirten Ersoy konuşmasında şu başlıklara vurgu yaptı:
“KÜLTÜR SANAT COŞKUMUZU BU 5 ŞEHRİMİZDEN TÜM TÜRKİYE'YE DALGA DALGA YAYACAĞIZ”
"Kültür sanat coşkumuzu bu 5 şehrimizden tüm Türkiye'ye dalga dalga yayacağız. Bu şehirlerimize gelecek yıl Nisanda İzmir'imizi de ekleyeceğiz. Ayrıca Adana Portakal Çiçeği Karnavalı'nı da Türkiye Kültür Yolu Festivalleri kapsamına alacağız. Adana'mızdaki bu güzel festivali, daha iyi noktalara el birliğiyle taşıyacağız. Aklımızda farklı şehirlerimiz de var. Bu arada festivallerin sürelerini, komşu illerden gelebilecek vatandaşlarımızın da etkinliklerimize katılabilmesini sağlayabilmek için özellikle uzun tuttuk" dedi.
5 İLDE 15 BİNE YAKIN SANATÇININ KATILIM SAĞLAYACAK
"Türkiye doğal güzelliklerle dolu, turistler için çok cazip bir ülke. Kültür alanında da olağanüstü varlıklara sahibiz, yeter ki bunların tanıtımını en iyi şekilde yapabilelim. Şehirlerimizi marka yapmak istiyorsak, turizmde rekabetçi olmak istiyorsak, rakip ülkelerden ayrışmak istiyorsak bunu arkeolojik değerlerimizle, kültürel özelliklerimizle, gastronomi alanındaki farklılıklarımızla yapabiliriz. Biz buna bütün yüreğimizle inanıyoruz ve Türkiye Kültür Yolu Festivalleri gibi tüm toplumu kucaklayan kültür sanat etkinlerinin bu yolda çok önemli katkılar sağladığının farkındayız" şeklinde konuştu.
“BU ROTALARDA FESTİVALLER SONA ERSE DE FESTİVAL RUHU KALICI OLUYOR”
“Bu çalışmalar da en az etkinlikler kadar önemli çünkü yüzlerce yıl öncesinden miras kalan bu mekânları biz de böylece sonraki kuşaklara dört başı mamur biçimde emanet etmiş oluyoruz. Sadece Beyoğlu Kültür Yolu için Atatürk Kültür Merkezi'nden Galata Kulesi'ne Atlas Sineması'ndan Galata Mevlevihanesi'ne elimizin değmediği tarihi, kültürel ve mimari değer kalmadı. O rotada yer alan galerilerden, vakıflara, araştırma kurumlarından, antikacılara kadar herkesi sürece dâhil ettik ve bir kültür sanat ekosistemi yarattık. Bu rotalarda festivaller sona erse de festival ruhu kalıcı oluyor ve kültür sanat yatırımları, projeleri devam ediyor. Biz de zaten tam olarak bunu hedefliyoruz.”
“TOPLUMUN NABZINI TUTARAK ETKİNLİKLERİMİZİ ZENGİNLEŞTİRMEYE HEP BERABER DEVAM EDECEĞİZ”
“Bizler, dünyada örneği az görülen, uluslararası seyahatlerde belirleyici olan ve ciddi ziyaretçi kitlelerini cezbeden bir marka kültür sanat festivali yapıyoruz. Rakamlar da bu sözlerimi teyit ediyor. Geçtiğimiz mayıs ayında Beyoğlu Kültür Yolu Festivali'nde 84 farklı noktada, 53 kültür sanat kurumu ve yerli/yabancı toplam 6 bin 453 sanatçıyla 1.500'den fazla etkinlik gerçekleştirdik. 16 günlük festival sonunda 10 milyona yakın ziyaretçiye ulaştık. Sosyal medyada 12 milyonun üzerinde etkileşim oldu. 16 gün boyunca sokak ve meydanlar sahneye dönüştü. Türkiye Kültür Yolu Festivalleri ile elde ettiğimiz bu kazanım paha biçilemez. Festivallerimizi her yıl genişleterek sürdürmeye ve geleneksel hale getirmeye kararlıyız. Toplumun nabzını tutarak etkinliklerimizi zenginleştirmeye hep beraber devam edeceğiz.”
SANATIN KALBİ ÇANAKKALE’DE ATACAK
16-25 Eylül tarihleri arasında kültür ve sanatın kalbi Çanakkale’de atacak. Konserler, sergiler, opera ve bale, spor etkinlikleri, tiyatral gösteriler gibi birçok etkinlik düzenlenecek.
ÇANAKKALE’DEKİ FESTİVAL ETKİNLİKLERİ
Neredeyse 1 ayı aşkın bir süre boyunca etkinliğe doyacak olan Çanakkale’de 40’tan fazla mekânda sergi, konser, söyleyişi ve atölye gibi 100’den fazla etkinlik düzenlenecek. Festivalin öne çıkan etkinlikleri arasında; 16 Eylül saat 21.00’da Hamidiye Tabyası’nda düzenlenecek olan Anadolu Ateşi ‘Troya’ gösterisi, 20 Eylül’de 22.00’da Troya Müzesi’nde Troya Efsanesi Mapping Gösterisi, Devlet Opera ve Balesi’nin konser ve müzikalleri, söyleyişiler ile Çanakkale Destanı’na ilişkin pek çok film gösterimi yapılacak. Çanakkale’de etkinlikler, şehrin belirli kültür ve tarihi noktaları olan; Bigalı Kalesi, Devlet Güzel Sanatlar Galerisi, Truva Atı, ÇTSO Çanakkale Evi, Manfred Osman Korfmann Kütüphanesi, Eski Ermeni Kilisesi, Anadolu Hamidiye Tabyası, Troya Müzesi ve Troya Antik Kenti’nde gerçekleşecek.
Nami Tonka