Turan’dan AP'nin Türkiye kararına tepki
 
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, kararı gündemi değerlendirirken, Avrupa Parlamentosu kararının bağlayıcı yönü olmadığını belirterek, "Bu karar tavsiye niteliğinde bir karar olma özelliğine sahip. Avrupa Parlamentosu, Türkiye'nin olağanüstü hal uygulamasını kaldırmasını istiyor. Merak ediyoruz, acaba Avrupa Parlamentosu, IŞİD saldırısından sonra olağanüstü hal ilan eden Fransa için de aynı kararı alacak mı? PKK, IŞİD, FETÖ, DHKP-C gibi terör örgütlerinin saldırısı altındayken, ülkemiz bir darbe girişimi atlatmışken olağanüstü hal ilan etmeyeceğiz de ne zaman ilan edeceğiz? Bu bakımdan AP'nin aldığı bu kararı hiçbir şekilde doğru bulmuyoruz." ifadesini kullandı.
 
AP'nin, Türkiye'nin üyelik müzakereleriyle ilgili kararlar alacağına, terör destekçisi milletvekillerini misafir etmekten vazgeçmesini isteyen Turan, Avrupa'nın, Ankara'da canlı bomba saldırısı yapan kişinin taziyesine giden HDP Van Milletvekili Tuğba Hezer'i misafir ettiğini bildirdi. "AP, terör örgütü için arabasının bagajında silah taşıyan HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız'ı parlamento binasında ağırladı" diyen Turan, birkaç ay önce AP'de, PKK ve PYD sergisi açıldığını anımsattı.
 
Turan, "Terör örgütlerine bu kadar müsamaha gösteren AP'nin Türkiye'ye demokrasi dersi verecek haddi yoktur. Türkiye, demokratik rejimini korumak ve terörle mücadele etmek için anayasada var olan bir hakkını kullandı. AP, ne karar verirse versin, Türkiye'nin terörle mücadelesi devam edecek. Adil olmayan bu kararın kabul görmeyeceğini ve AB'nin bu yanlıştan döneceğini umuyoruz." değerlendirmesini yaptı.
 
"Süreç zaten ilerlemiyordu"
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, kararın sürpriz olmadığını, salı günü Strazburg'daki toplantıda çoğunluğun bu doğrultuda karar vereceğinin netleştiğini bildirdi.
"Sonuç 479 gibi yüksek oyla çıksa da çok sürpriz değil" diyen Yeneroğlu, Türkiye kamuoyunda AB üyelik süreci ile ilgili farklı ve yanlış bilgilerin dolaştığına işaret etti. AP'nin, Türkiye'nin üyelik sürecini dondurmadığını, Avrupa Birliği Komisyonunun da böyle bir karar alamayacağını belirten Yeneroğlu, AB üyelerinin üçte birinin ancak konuyla ilgili adımı atabileceğini söyledi.
 
Türkiye açısından AB sürecinin durdurulması için 28 üye ülkeden 16'sı, Avrupa'daki toplumun yüzde 65'inin kararının gerektiğine dikkati çeken Yeneroğlu, "Bu talebi 16 üye ülkenin kabul etmesi gerekir. Bu durumda süreç, geçici olarak durduruluyor." ifadesini kullandı.
Yeneroğlu, alınan kararın, vize serbestiyeti öncesinden farklı olmadığına değinerek, "O zaman da süreç fiilen durmuştu. Resmi karar verilmesi için bayağı adım atılması gerekiyor. 2017 yılı zorlu olacak; hem Türkiye hem de AB için... " diye konuştu.

Bir yıl içinde Avusturya, Hollanda, Fransa, Almanya'da seçimlerin olacağına dikkati çeken Yeneroğlu, sağcı popülist siyasetin Avrupa'da etkisinin göz ardı edilemeyeceğini vurguladı.

AB'nin son dönemde Türkiye'nin terörle mücadelesini doğru ve sağlıklı anlamadığını belirten Yeneroğlu, şunları kaydetti:
"Tarihte görülmemiş olumsuzluk var. Bunun sonuçlarını yaşıyoruz. Süreç zaten ilerlemiyordu. Gerçekçi olmak lazım. İki taraflı bir süreç yaşanıyor. AB, insan hakları idealleri noktasında samimiyse 23. ve 24. safhalarını tartışılacağı zemini açması, Türkiye'nin terörle mücadelesine samimi destek çıkması gerekiyor. Bunlar olmazsa sürecin ilerlemesi, AB'nin kendi içindeki siyasi krize yöneldiği ortamda kararlar alması sembolik olmanın ötesinde bir anlam ifade etmiyor."
 
 
"Sürpriz olmadı"
TBMM Avrupa Birliği Uyum Komisyonu Başkanvekili ve AK Parti Manisa Milletvekili Recai Berber, "Böyle bir karar sürpriz olmadı, ileride de ilişkiler düzeldiğinde sürpriz olmayacak. Hem AB, hem Türkiye açısından çıkarlar, menfaatler ön plana çıktığında ilişkilerin yeniden düzeleceğine inanıyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Berber, Türkiye'nin özellikle bazı sıkıntılı dönemlerinde Avrupa Birliği ilişkilerinde bu tür inişli, çıkışlı dönemler yaşadığını bildirdi. 12 Eylül, 28 Şubat süreçlerinde de aynı sıkıntıların yaşandığını aktaran Berber, şunları kaydetti:

"Şimdi de Türkiye'deki 15 Temmuz darbe girişimine karşı alınan önlemler, bir nevi AB için konmuş olan normlardan sapma gibi görünüyor. OHAL uygulamaları bu çerçevede değerlendiriliyor. Halbuki bizim özel koşullarımız var, bu özel koşullarda eğer biz bu şekilde mücadele etmezsek, 'aman AB'ye hoş görünelim', onlarla aramız bozulmasın dersek bu defa Türkiye'nin içinde belki ileriye dönük çok ciddi sorunlar yaşanacaktır. Bu uğurda hükümet AB'ye karşı değil, milletimize ve tarihimize karşı bir görev yapıyor."
 


Kaynak: Haber Merkezi