Türkiye'den Avrupa Birliği ülkelerine yapılan turistik vize başvurularının reddedilme oranı son yıllarda artış gösterdi.Vize başvuruları reddedilenler durumdan şikayetçi olurken Türkiye, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’ne (AKPM) Schengen Vize sisteminin kötüye kullanıldığına dair bir rapor sundu. Avrupa Komisyonu yetkililer basına verdikleri açıklamada, vize reddi oranlarının dünya çapında artış eğiliminde olduğunu belirterek, Komisyon, bu durumun asıl sebebinin Covid-19 pandemisi nedeniyle getirilen seyahat kısıtlamaları olabileceğine işaret ediyor ama, Türkiye'den diğer Schengen ülkelerine yapılan başvurularda da ret oranı yükseldi. Bunun bilinçli yapıldığı artık anlaşılıyor. Şartları yerine getirenlere dahi bu red yapılıyor.
Konu hakkında yazılı bir değerlendirme yapan, Çanakkale'li, Dünya'da ve Avrupa'da turizm faliyetleri yürüten, Dünya Kardeş Şehirleri Turizm Birliği (TTCWTA) Genel Sekreteri Hüseyin Baraner; ‘’Türkiye gibi bir ülkenin vatandaşlarına vize vermemek onları vuracaktır. Brüksel’deki ilişkilerde Türkiye çok geride kaldı. Türkiye çok güçlü bir ülke. Tek eksiği kurumsal yaklaşımlarının olmaması. Alman hükümeti yanlış yapılanmadan dolayı misafirin önünü kesiyor diye bildirirse hükümet düşer. Alman halkının bu yaşananlardan haberi yok. Türkiye’nin vize konusunda Belçika’yı, Brüksel'i ayağa kaldırması gerekir. Türkiye’ye vize vermemek akıl dışı bir iş. Bu durum kasıtlı olarak Türk ekonomisine zarar veren bir durum. Acil toplantı yapılıp sorunun dile getirilmesi gerekiyor. Türkiye’ye tazminat hakkı bile doğuyor. Ben olsam bu haksızlığı medya kanalı ile AB vatandaşlarına bildirirdim. Ayrıca örnek temsil etmesi için bir Türk vatandaşının AB’ye dava açmasını öneririm. Biz de burada kendisine destek oluruz.’’ dedi.
 
‘’TÜRKİYE OLMADAN AVRUPA KITASININ GÜVENLİĞİ SAĞLANAMAZ’’
 
Türkiye'nin önemini vurgulayarak, son dönemde yaşanan savaşın etkileri hakkında da değerlendirme yapan Baraner; ‘’Rusya-Ukrayna arasında yaşananlar Türk turizmine yaradı. Milyonlarca Türkiye aşığı Rus, Türkiye ve Mısır dışında herhangi bir yere gidemiyor. Teknolojinin bu kadar ilerlediği modern bir çağda İkinci Dünya Savaşı benzeri bir olayın yaşanması varlıklı Avrupalıları çok ürküttü. Türkiye’nin stratejik konumu Türkiye’ye olağanüstü bir değer kazandırdı. Ukrayna-Savaşı’ndan dolayı belki Türkiye’yi Avrupa Birliği'ne bile alabilirler diye düşünüyorum. Türkiye olmadan Avrupa kıtasının güvenliğini sağlamak neredeyse imkansız. Korku paradigmaları değiştirebilir.’’ şeklinde ifade etti.
 
‘İSKANDİNAV ÇOCUKLARI ALANYA GÜNEŞİ İLE BÜYÜDÜ’
 
Avrupa'daki belli başlı turizm pazarlarının önemine dikkat çeken Baraner; ‘’İskandinavya pazarı Türkiye özellikle Alanya için çok önemli bir pazar. İskandinavlar Alanya’yı çok seviyorlar. Tur operatörlerinin iflası durumunda kimsenin zarar etmemesi için yerel bir bankanın hesabında para toplanması çok önemli. Bu tür iflaslar otelcileri vuruyor. Ticari yaşamını elinden alıyor. Buna bir çözüm bulmak lazım. İskandinav pazarında büyük bir zarara uğradık. İmajımız böyle güzel bir yılda çok büyük bir zarar gördü. Bunu telafi edecek çalışmaların başlatılması lazım. Şu an hayatta olup ülkeyi yöneten 30-50 yaş arası İskandinav çocukların çoğu Alanya güneşi ile büyüdü. Onlara bir manevi borcumuz var. İskandinavya’da dört şehirde çekilişler ve dostluk buluşmaları yapalım, onları Türkiye’de ağırlayalım.’’ şeklinde tamamlandı.
 
Arzu Baladur