Kadın hakları konusunda  bir paylaşımda Çanakkale Onseki Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Sosyoloji bölümünden Prof. Dr. Cumhur Aslan’dan geldi. Aslan; ‘’Bugün şiddet erkek sorunudur, toplum sorunudur, kültür sorunudur, yargı ve devlet sorunu, hukuk ve eğitim sorunudur.Bugün şiddet acil toplumsal sorundur.’’dedi.
 
25 Kasım 'Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında bir çok etkinlik gerçekleşti. Kadın hakları konusunda  bir paylaşımda Çanakkale Onseki Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Sosyoloji bölümünden Prof.Dr. Cumhur Aslan’dan geldi. ''Bugün şiddet erkek sorunudur, toplum sorunudur, kültür sorunudur, yargı ve devlet sorunu, hukuk ve eğitim sorunudur.Bugün şiddet acil toplumsal sorundur.Bugün kadına dönük bir erkek katliamı sözünü net kullanabiliriz.’’ diyerek, Kadın şiddeti üzerinde ve kadının konumu üzerinden sosyal medyasından paylaşım yapan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Sosyoloji bölümünden Prof. Dr Cumhur Aslan; ‘’Kadın sorununu kadının"hanım..." olarak yücelttiğini düşünen ama esasında onu "ötekileştiren" geleneksel-muhafazakar ideoloji ile çözemezsiniz. Kadın sorununu "benim bedenim benim kararım" radikalizmini içeren "inadına isyan" diliyle de çözemezsiniz. Her ikisi de marjinal, Her ikisi de topluma uzak. Her ikisi de kadını etkileyemiyor. İlki, resmi devlet bürokrasisi ile,İkincisi sol, marjinal gruplarla yaşam alanı buluyor.İlkini, devlet törenlerle ağırlıyor.İkincisini devlet polis ve tomalarla ağırlıyor. İkisi de toplumsal alanda çözüm üretebilecek dinamiklerden uzak. Artık z kuşağı ve dijital çağda masalsı bir görünüm alan "hanım ..." naifliği ile kulak tırmalayan, toplumu iten, mesafe yaratan feminist dil ile kadına şiddet konusunu konuşamayız.’’diye ifade etti.
 
 
‘’Erkek=şiddettir formülasyonu ise hatalıdır’’
 
Baro Başkanlığının 25 kasım gerçekleştirdiği basın açıklaması öncesinde değerlendirme yapan Aslan; ‘’Baro başkanı Hande Keskin kutluyorum, gerçekten güne dair somut ve çözüm eksenli çabalarSaat 16.00-18.00 arası Ezgi Deniz çalışal ve Nigar Etizer Karacık elbette dinleyeceğim. Kadına şiddet olgusu insana şiddet demektir, şiddetin hepimizin içinde olması demektir.Şiddet avukattan profesöre, bakandan valiye, bürokrattan öğretmene kültür ve değerlerle ilgili genel sorundur.Şiddet insana ilişkin bir olaydır. Erkek=şiddettir formülasyonu ise hatalıdır. Bazı feminist perspektifte şiddete erkeklere özgü gören anlayış var, bu yanlışÇocuğunu döven anne de, meslektaşına mobing uygulayan kadın profesör se, gösteri, yürüyüş vs yasaklayan kadın kaymakam da şiddert sarmalının içindedir.’’demişti.
 
 
 Mine Yel