Afganistan’da yaşanan savaş nedeniyle ülkelerinden kaçan ve zorla evlendirilmek istenen daha sonra ailesiyle birlikte Türkiye’ye giren Narges ve ailesinin yaşamı yürek burktu. Steve Mccurry tarafından fotoğraflanan Afgan Kızı fotoğrafı olmasa da onun kadar ilgi çekici bir hayat. İşte, Narges ve ailesinin yaşamı.
Her yıl milyonlarca insan, kötü ve olumsuz yaşam şartlarından kaçmak için ülkelerini geride bırakıyor. Sığınmacı sorunu ülkemizin gündeminde yer alıyor. Bu olumsuz şartlardan kaçıp ülkemize sığınan insanlardan biri de Çanakkale’de ikamet eden Narges H. ve ailesi. 2017 yılında İran’dan kaçak yollarla sınırı geçerek Türkiye’ye sığınan aile, Önce Van’da 1 hafta kaldıktan sonra Ankara’da yaşıyor. Başkent’te gerekli belgeleri çıkardıktan sonra İstanbul’a gönderilen aile, geçim şartlarından dolayı İstanbul’u terk ederek Çanakkale’ye yerleşiyor. Geçim sıkıntılarından dolayı Çanakkale’ye gelen ailenin çocuğu Narges, gazetemize özel açıklamalarda bulundu:
“Zorla Evlendiriliyordum”
“Ailem benim için Afganistan’dan kaçmak zorunda kaldı. Beni zorla evlendirmek istediler. Henüz 11 yaşındayken akrabalarım beni zorla amca oğlum ile evlendirmek istedi.”
Öte yandan Afganistan’da yaşanan çatışmalar nedeniyle geçim sıkıntılarının yanı sıra can güvenliklerinin kalmadığını ve huzursuzluklar yaşamaya başladıklarını anlatan Narges, sorunların büyümesiyle Türkiye’ye sığınmak zorunda kaldıklarını belirtti.
Bize ne yaşadığınızı anlatır mısınız?
“Afganistan’dan İran’a geçtik, oradan Türkiye’ye geldik. Çok gelen var. Biz 8 kişi geldik. Önce Van’a geldik ve sonra burada 1 hafta kaldık. Oradan Ankara’ya geçtik. Bize orada birkaç belge verildi ve o belgelerle İstanbul’a geçtik. Orada da geçim sıkıntısından dolayı çok duramadık. Çanakkale’ye geldik. Ailem benim için Afganistan’dan kaçmak zorunda kaldı. Akrabalarım, beni 11 yaşındayken zorla amcamın oğluna vermek istediler. Annem ve babam akrabalarımıza karşı çıktı, onlarda istemiyordu bu evliliği. Onlara karşı direndiler ama evimizi bombaladılar ve bizde kaçmak zorunda kaldık.”
Afganistan’ı terk etmek zorunda kaldıklarını söyleyen Narges, çok geçmeden anneannesini ve dedesini Taliban tarafından öldürüldüğünü dile getirdi.
Çanakkale’de; annesi, babası, dayısı ve 4 kardeşiyle beraber yaşayan Narges, okul hayatına da devam etmeye çalışıyor. Zor şartlara rağmen hem okuyup hem de annesine yardım ediyor. Annesinin kalp rahatsızlığından dolayı sürekli olarak onunla hastaneye gitmesi gerektiği için eğitim hayatına zaman ayıramadığını dile getirdi. Hastaneye her gittiklerinde muayene ücreti verdiklerini durumlarından dolayı karşılayamadıklarını söyleyen Narges, babasının inşaat işçisi olup geçimlerini öyle sağladıklarını belirtti.
Devletten herhangi bir yardım talep ettiniz mi?
“Türk vatandaşlığı için 2 kere başvuruda bulunduk. Ancak bize geri dönüşte bulunmadılar. Sosyal güvencemiz de yok, sıkıntılarımız oldukça fazla yetkililerden yardım bekliyoruz.
Çanakkale'de yaşamak insanların size bakış açısı nasıl ırkçılıkla karşılaştınız mı ne gibi zorluklar yaşadığınız?
Burada iyi insanlar var. Her türlü yardım yapıyorlar bize, yiyecek ve giyecek ihtiyaçlarımızı karşılıyorlar. Çanakkale’yi çok seviyoruz mahallemizdeki insanlar bize çok iyi davranıyor. Afganistan’da güzel gün yoktu. Hep savaş, hep bomba vardı…
Afganistan’daki savaşın yaşamlarınızdaki etkileri neler oldu?
Yaşadığımız toprakları terk etmek zorunda kaldık. İşimizden gücümüzden olduk. Bir işte çalışmak artık daha zor. Düşünün ki doğup büyüdüğünüz yeri terk edip bilmediğiniz bir ülkenin şehirlerinde yaşamaya çalışıyorsunuz.
Türkiye’ye gelen diğer aileler ve tanıdıklarınızla iletişiminiz var mı?
İletişimimiz çok yok. Daha çok facebook üzerinden iletişim kurmaya çalışıyoruz. Farklı şehirler de yaşadığımız için görüşemiyoruz. Sadece internet üzerinden konuşabiliyoruz.
Dilini bilmediğiniz bir ülkede yaşamak zorunda kalmak ne gibi sıkıntılara yol açıyor?
İlk geldiğimizde çok büyük sıkıntılar çektik. Babam düzenli bir işte çalışmıyordu, en büyük sıkıntısı iş aramaya gittiğinde başladı. Türkçe bilmediğinden dolayı işe alınmıyordu. Ben de büyük sıkıntı çektim. Okula gittiğimde, Türkçe bilmediğim için sınıf arkadaşlarım ve öğretmenlerimle konuşamıyor. Kendimi ifade edemiyordum…
Haber-Foto: ÇOMÜ Gazetecilik Bölümü Öğrencisi Eylem Özilsin