Yapılan araştırmalar, göz migreninin kesin nedenini tam anlamıyla ortaya çıkarmamıştır. Ancak günlük hayatta karşılaşılması olası parlak ışıklar, stres ve gürültü gibi birçok etken tetikleyici olarak kabul edilir.
GÖZ MİGRENİ NEDİR?
Göz migreni, görme bozukluklarına neden olan çeşitli migren alt türlerini kapsayacak şekilde kullanılan bir terimdir. Klasik migren ataklarıyla ya da bundan bağımsız olarak ortaya çıkma olasılığı vardır. Hastanın bir ağrı atağı sırasında yanıp sönen, parlayan ışıklar, zikzaklı çizgiler veya yıldızlar görmesi beklenen durumlar arasında yer alır. Hatta bazı hastalarda görüş alanının kısıtlanması ve kör noktaların oluşması da beklenebilir. Göz migreni atağı, hastanın günlük rutinlerini yapmasına engel olabilir. Araç kullanma, okuma, yazma vb. aktiviteleri gerçekleştirmek normalden daha güç bir hal alır. Ancak atak esnasında ortaya çıkabilecek durumların hepsi geçicidir ve göz migreni nedeniyle ortaya çıkan belirtiler, tıbbi olarak ciddi sonuçlar doğurmaz. Atakların sıklığına göre hastanın günlük yaşamı önemli ölçüde etkilenebilir ve bu nedenle diğer göz hastalıklarında olduğu gibi göz migreni de tedavi edilmesi gereken tıbbi bir durumdur.
GÖZ MİGRENİ BELİRTİLERİ NELERDİR?
Migren, halk arasında sık görülen ve belirtileri arasında şiddetli baş ağrısı olan yaygın bir hastalıktır. Göz migreni belirtileri, toplumda daha az bilinir ve teşhis edilmesi de güçtür; çünkü belirtiler diğer baş ağrıları ile benzerlik gösterir. Göz migreni atağı, başlangıcından itibaren 4 saat ila 72 saat sürebilen baş ve göz ağrısına neden olabilir ve ağrılar çoğunlukla başın bir tarafını etkiler. Ağrının şiddeti hafif seyredebileceği gibi oldukça şiddetli de olabilir. Zonklama veya yüksek nabız, atak geçiren hastada görülebilir. Hareket esnasında genellikle ağrının şiddeti artar. Yaygın görülen diğer belirtiler ise şu şekilde sıralanabilir: Mide bulantısı, Şiddetli bulantıya eşlik eden kusma, Yarım saat ya da daha az süren renkli şekiller görme, Ağrı atağı sırasında kör noktalar görme, Işığa veya sese aşırı derecede duyarlı olma.
GÖZ MİGRENİ NEDENLERİ NELERDİR?
Göz migreninin kesin nedeni bilinmemekle beraber yaygın görüş normal migrenin göz migrenine neden olduğudur. Migren atakları nedeniyle auralı göz migreni ya da auralı migrenin ortaya çıktığı düşünülmektedir. Bir diğer teori ise damarların daralmasından dolayı göze geçici bir süreyle kan akışının azalmasından kaynaklandığıdır. Bunun dışında kalıtım, hormon seviyeleri ve tetikleyiciler diğer nedenler arasında yer alır.
KALITIM: Migrenin genetik olarak aktarıldığı görüşü yaygındır. Kalıtsal olarak aktarılan genler, bir insanın sağlık durumunu doğrudan etkileyebilir. Yapılan araştırmalar, ailesinde migren öyküsü olan bireylerde migren hastalığının görülme olasılığının daha yüksek olduğunu kanıtlamıştır. Ancak yine de göz migreninin kesinlikle genler aracılığıyla aktarıldığına dair henüz kesin bir çalışma mevcut değildir.
HORMON SEVİYELERİ: Yapılan araştırmalar neticesinde östrojen seviyesi ile migren arasında bir bağlantının olabileceği düşünülmektedir. Östrojen seviyesinde meydana gelen düşüşlerin migren nedeni olabileceği yönüne çalışmalar mevcuttur. Çünkü östrojen, beyindeki ağrı ile ilişkili kimyasalları kontrol eden bir hormondur. Kadınlarda hormonlar adet döngüsü, hamilelik ve menopoz nedeniyle değişiklikler gösterir ve ortaya çıkan bu değişiklikler, göz migrenine sebep olabilir.
TETİKLEYİCİLER: Birçok tetikleyici veya tetikleyicilerin bir kombinasyonu göz migrenine neden olabilir. Hastaların bu tetikleyicileri bilmesi, bireysel olarak ağrıdan kaçınmaya katkı sağlayabilir. Parlak ışıklar ve yüksek sesler, güçlü kokular, stres, kaygı ve endişe, hava durumlarındaki değişiklikler, özellikle kırmızı şarap olmak üzere bazı alkollü içecekler, aşırı kafein tüketimi veya kafein yoksunluğu, nitrat içeren gıdalar, msg olarak adlandırılan monosodyum glutamat içeren gıdalar, tiramin içeren gıdalar, yapay tatlandırıcılar. Hastanın bu tetikleyicileri çözümleyip hangisinden sonra ağrının ortaya çıktığını anlaması halinde göz migreninden kaçınması mümkün olabilir. Bunun için baş ağrısı geçirilen günlerde yapılan aktiviteler ve maruz kalınan dış etkenler not edilebilir.
HASTALIK ÇEŞİTLERİ NELERDİR?
Oküler migren terimi; auralı migren, retinal migren ve oftalmik migren şeklinde farklı migren tiplerini içine alır. Auralı migren; tipik olarak görme bozuklukları, küçük kör noktalar veya yanıp sönen farklı şekiller gibi belirtileri kapsar. Bunun yanında ellerde, yüzde uyuşma ve karıncalanma da görülebilir. Konuşma değişiklikleri ya da güçlüğü ve zayıflık diğer belirtiler arasında değerlendirilir. Bazı hastalar, migren atağı başlamadan önce bir aura yaşar ve belirtiler bir saate kadar sürebilir. Atak boyunca hastaların farklı şekiller görmesi beklenebilecek bir durumdur. Ancak bu durum hastaların bir kısmında hiç görülmezken diğer bir kısmında çok daha belirgin olarak ortaya çıkabilir. Özellikle oftalmik migren, baş ağrısı olmadan görme bozuklukları ile birlikte kendini gösterir. Retinal migren, sadece bir gözde aniden ortaya çıkar ve diğer gözü etkilemez. Genellikle 10 ila 20 dakika süren, nadir durumlarda ise 1 saate kadar uzayabilen görme kaybına neden olabilir. Bazı hastalarda ise kör noktaların görülmesine yol açar ve baş ağrısı da görme ile ilgili belirtilere eşlik edebilir. Yanıp sönen ışıklar ve değişik desenli şekiller görmek de diğer belirtiler arasında yer alır.
TANISI NASIL KONULUR?
Teşhis sırasında fiziki muayeneden önce doktorlar, genellikle belirtilerin neler olduğunu tespit eder. Bunun amacı, baş ağrısına sebep olan diğer hastalıkları elemektir. Oftalmolojik göz migreni yaşayan bir hasta, ağrı sırasında hastaneye başvurması durumunda oftalmoskop isimli tıbbi bir aletle gözü besleyen kan akışının durumu tespit edilebilir. Bunun yanında retinal migren teşhisi de koymak mümkün olur. Aksi halde ise belirtilerden yola çıkılarak uygun tanı belirlenir.
TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR?
Auralı göz migreninin en yaygın tedavisi, ağrı kesicilerdir; ancak ağrı kesiciler bazen yetersiz kalabilir. Bundan dolayı hastalığı tetikleyen etkenlerden uzak kalmak daha etkili olabilir; ancak ağrının başlamasıyla birlikte ağrı kesici almak sıklıkla gereklidir. Göz migreni tedavisi ile migren tedavisinde kullanılan ilaçlar paralellik gösterir. Bu nedenle migren tedavisinde kullanılan ilaçların göz migreni için reçete edilmesi olağan bir durumdur. Çok yoğun ağrılardan dolayı ağrı kesiciler etkisiz kalabilir. Böyle durumlarda ağrı kesiciye ek olarak hastanın kan damarlarının gevşemesine yardımcı olan bir beta bloker reçete edilebilir. Migrenin tedavisinde de kullanılan antiepileptik ilaçlar, doktor tarafından uygun görülmesi halinde kullanılabilir. Göz migreni tedavisinde halen araştırmalar devam ettiğinden ilerleyen süreçte farklı ilaçlarla müdahale söz konusu olabilir; ancak mevcut tedavi yöntemleri anlatılanlarla sınırlıdır.
GÖZ MİGRENİ İLE BAŞ AĞRISI ARASINDAKİ FARKLAR NELERDİR?
Bazı insanlar baş ağrısı ile migren terimlerini birbiri yerine kullanır; ancak bu tamamen yanlış bir kullanımdır. Baş ağrısı ile migren atakları arasında dikkate değer farklılıklar vardır. Migren, nörolojik bir durumu ifade ederken baş ağrısı ise bir tanımdır. Yaygın olarak görülen tansiyon kaynaklı baş ağrısı hafif veya orta dereceli olarak seyreder. Bu tür baş ağrıları, dikkat dağıtıcı olmakla birlikte hastanın yaşamını çok olumsuz etkilemez. Zaman zaman ortaya çıkan ve kronik olabilen küme baş ağrısı ise migrene daha çok benzer. Yoğun ağrılar, bazen görme bozukluklarına neden olabilir; ancak bu baş ağrısı türü de migren kadar şiddetli ve kalıcı değildir. Belirtileri, daha hafif seyreder ve kısa sürede ortadan kalkma eğilimi gösterir. Göz migreni, her bireyde ortaya çıkabilecek bir hastalıktır. Bu nedenle ağrıya neden olan tetikleyicileri belirleyerek bunlardan kaçınmak, bireysel olarak en etkili tedavi yöntemidir. Ancak şiddeti katlanılamaz olan ağrıların tedavisi için vakit kaybetmeden kontrollerinizi yaptırmanız sağlığınız için en iyisidir. (Kaynak: www.medicalpark.com.tr)