Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen ve Türkiye’nin 10 kentini derinden etkileyen şiddetli depremler ile milyonlarca insan derinden etkilendi. Bu konuda son yazısını bloğunda ‘’Aklını kullanmak mı? kafayı çalıştırmak mı? İşte bütün mesele ! ’’ başlıklı yazısında İletişimci Gazeteci Prof. Dr. Haluk Şahin; ‘’ Birkaç ay önce 2023’ün nasıl bir yıl olacağı konusunda tahminlerde bulunurken daha çok siyasi ve ekonomik senaryolardan konuşuyorduk. Ama artık biliyoruz ki; 2023, tarihe büyük depremin olduğu yıl olarak geçecektir. Daha işin başındayız. Büyük depremler nice artçı sarsıntılar yaratarak tarihsel dönemleri bitirebilir, yepyenilerini başlatabilirler. Kimi tarihçilere göre M.Ö 12. yüzyılda Troya’nın ve Hititlerin çökmesinin başlıca nedeni depremlerdir. Yıkıntıların ardından bölge uzun süre kendisini toparlayamamış, yazının bile kaybolduğu ve 300 yıl sürecek olan bir çeşit karanlık çağ başlamıştır. Bu deprem de, tersine, Türkiye’de yıllardır süren bir başka karanlık çağdan çıkışın başlangıcı olarak tarihe geçebilir. Öyle bir karanlık çağ ki, hurafe aklın yerini almış, liyakat rafa kaldırılmış, yargı bir alete dönüştürülmüş, eğitim çürütülmüş, toplum bilinçli olarak kutuplaştırılmış, rant en büyük değer haline getirilmiş, gerçekleri söyleyenler cezalandırılmıştır.’’ dedi. 
 
 
 
‘’AKILLI OLMAK’’
 
 
‘’Öyle bir karanlık dönem ki, akla kara yer değiştirmiş, değerlerin içi boşaltılmış, en yaşamsal kavramlar anlamsızlaşmıştır. Örneğin, Aydınlanma döneminin ana ilkesi olan, rasyonellik, yani “aklını kullanmak” kavramı. Bozuk düzenin palazlandırdığı siyaset tacirleri ve mafya çömezleri “Akıllı ol!”u ülkenin yazarlarına, bilim insanlarına, yargıçlarına yönelik bir tehdit cümlesi haline getirebilmişlerdir. Aslında onların muradı, “akıllı ol” değil, “kafanı çalıştır”dır: Kafanı çalıştır, bize ilişme, senin için iyi olmaz! Aklını kullanırsan başın belaya girer, fena olursun! Kafanı çalıştırırsan yolunu bulursun! Güneydeki büyük depremin sorumluları, akıllı olmak yerine kafayı çalıştırmayı seçenlerdir! Meclis’te deprem konulu 58 araştırma önergesini reddedenler, yedi kez imar affı çıkaranlardır. Kanun ve kuralları hiçe sayanlar, üç beş kuruşa ve oya tamah edenler, bunların egemen olacağı siyasal ortamı yaratanlardır… Akıllı olmak demek, çağdaş uygarlığın temeli olan kurallara ve onun kurumlaşmış hali olan bilimin emirlerine uymak demektir. Karanlık dönemde akıl yok sayılmıştır. İlk sonuçlar ortadadır. Görünüm fecaattır ! 2023 bitmedi. Bundan sonra olacaklar Cumhuriyet’in ikinci yüzyılının yol haritasını belirleyecektir. Akıllı olanlar mı kazanacak, yoksa kafayı çalıştıranlar mı? İşte bütün mesele budur!’’ diye sözlerini tamamladı.
 
 
 
Turgut Engin