Altı yıl önce Ayvacık Yukarıköy’de meydana gelen depremi yaşayan ve o zor günleri unutmayan Ayvacık halkı, Kahramanmaraş depreminin yaşandığı ilk günde bölgeye koşan ilk ekiplerden oldu. Ayvacık Belediye Başkanı Mesut Bayram da ekibi ile o bölgeye gitti. Deprem bölgesinde yaşadıklarını Boğaz Medya canlı yayınında aktaran Başkan Bayram, “Depremin ikinci günü itibariyle biz hızlı bir şekilde Bayramiç Belediyesi'yle birlikte koordineli olarak Belediye personellerimizi bir araya getirdik. İlk etapta 25-30 Ayvacık Belediye personelimiz ile birlikte bölgeye intikal ettik. Hatay ili Defne ilçesinden Aşağı Okçular Mahallesi'nde sağlam olan bir okulun bahçesini kendimize üst edindik. Burada acilen bir aş ocağı kurduk. Kurduğımız ocakta ilk etapta yaklaşık 300 kişiye yemek vermekle başladı. Bu sayı her geçen gün arttı. En son bölgede görevi Bayramiç Belediyesi'ne devrettiğimizde yaklaşık bin 500 kişiye sıcak yemek vermeye başlamıştık.
Yukarı Köy bundan yaklaşık 6 yıl önce yaşanan depremden kendimize bir ders çıkardık. Buradaki eksikleri yapılan doğrulardan tecrübe edinerek, o bölgede doğabilecek ihtiyaçları bildiğimiz için öncelikle yemek konusunda ilçe halkımızla ve Bayramiç halkıyla birlikte bu konuda bölgede vatandaşımızın yardımına koştuk.
İlk gittiğimizde gerçekten bölge sıkıntılıydı elektrik yok, su yok, hiçbir şey yoktu. Biz çadırlarımızı kurduğumuzda yanımızda 2-3 tane jeneratör götürmüştük. Bölgeyi aydınlattığımız için o bölgedeki bütün mağdur vatandaşlarımız hepsi bize geldi. Tabi ilk zamanlar bayağı bir zorluk yaşadık. İlk akşamlar özellikle yağmacıların o silah sesleriyle uyuduk. Uyumaya çalıştık daha doğrusu. Ben kendi aracımı almıştım ve araçta yattım. Arkadaşlarımıza, personelimize personel çadırları kurduk. Bir hafta, 10 gün ilk etapta orada yaşamaya çalıştık. O süreçte vatandaşın yaşadığı her şeyi birebir ben ve gönüllü arkadaşlarım aynı ortamda yaşadık” dedi.
ŞARTLAR ÇOK ZOR
Gönüllü ekiplerle gittiği Hatay’ın Defne İlçesindeki izlenimlerini de aktaran Ayvacık Belediye Başkanı Mesut Bayram “Hatay'ın merkezi maalesef yerle bir olmuş. Bazen ulusal televizyonlarda da görünüyor. Yani bir ilginç olay köprüler iki tarafları aşağı doğru çökmüş. Bariyerler ikiye ayırmış. Gibi çok değişik eşeyler gördük orada. Yangın merdiveni ayakta kalmış, bina çökmüş. Özellikle ilçe merkezi yerle bir olmuş. O kat kat binalar maalesef hepsi birinci katile birleşerek yere inmiş. Yıkılan Rönesans yapılarında Ayvacık’lı bir ailemiz de vardı. Onlar vefat etti. Arkadaşımızı Ayvacıkta Ailesini de diğer illerde defnettik. Gerçekten zordu. Orada aileye ziyarete gittiğimde ‘artık bir kemiğinin bir parçasını bulayım bana yeter’ dediğinde çok kötü oluyor insan. O binaları gördükten sonra psikolojim bozuldu hala daha kendimize gelemedik buradaki ekip arkadaşlarımızla birlikte.
Ama biz o acıları bir nebze olsa rahatlatmak insanları yüzünü güldürmek için o çocuklarımızın özellikle yüzlerini güldürmek için orada ufak çaplı etkinlikler yapmaya çalıştık. Özellikle çocukları çok düşündük. Psikolojilerinin etkilenmemesi için animasyoncu götürdük ve orada çocuklarımıza pamuk helva yaptık, kar, patlamış mısırlar yaptık. Yani onları sadece oradaki çocuklara değil, oradaki Defne Kaymakamımız bizi ziyarete geldiğinde bunları farklı ilçelerde de yapabileceğimizi ‘yapabilir miyiz’ diye sorduğunda hiç tereddütsüz o ekibimizi diğer çocuklarımızla eğlendirmek için o bölgelere gönderdik. Çocukların yüzü güldüğü zaman bizim de yüzümüz gülüyor” dedi.
AYVACIK’TA YARDIMLAR DEVAM EDİYOR
Başkan Bayram, bölgeye yönelik başlatılan yardım kampanyaların devam ettiğini belirterek sözlerini şöyle tamamladı; “İlk etapta gittiğimizde sadece belediyemizden 8 veya 10 tır malzemeyi yanımızda götürdük. Vatandaşlarımızın da destekleri ile yardımlar gelmeye devam ediyor. Hatta bu hafta ilçemizde deprem yararına bir deve güreşi yapıldı. Bu organizasyondan gelen para yardımlarının yanı sıra vatandaşlar da desteklerine devam ediyor. Allah kimseye bu acıları yaşatmasın. Gerçekten televizyonlarda gördüğünüz, ben şöyle diyorum arkadaşlara, sadece o sinema filmleri olur da araya reklam girer ya, sadece reklamlar burada. Oraya gidip görmek, o acıları, o insanların yaşadığı acıları görmek gerçekten anlatılabilecek gibi değil. Bu acıları bir nebze katkı sunmak sadece biz değil, yardımsever Ayvacık halkına teşekkür ederim.
Bir kuruş menfaat gözetmeksizin bizimle gelen gönüllüler oldu gerçekten Allah razı olsun. Yani bunu herkesin belki yapamayacağı bir şey. Birçoğunun insanımızın yapamayacağı bir şeyi onlar bize bu insanlığı gösterdiler. Allah onlardan da razı olsun diyorum. Onlar sayesinde de orada bin 500 kişiye yemek çıkardık. Yemek deyip geçmeyin, biz sabah kahvaltısında dokuz çeşit kahvaltıda ürün veriyorduk. Peynirinden, zeytinden, tereyağından, reçelinden her şey vardı. Yine gün içerisinde etsiz yemek yapmadık. Ama O bölgede en büyük sıkıntı tedarik konusundaydı. Biz de bunu nasıl aşıyorduk? Kamyonlarla gelen ekip araçlara etini de yükledik. Her şeyiyle o bölgeye yetiştirdik ve o insanları sıcak bir yemek verdik. Çünkü gelen vatandaşın hep sorduğu şeydi.”
Turgut Engin