Türkiye geneli olduğu gibi Çanakkale’de de kuraklık yaşanmaya devam ediyor. Geçen yıl başlayan kuraklık, kış aylarında da sürdü. Kuraklık nedeniyle barajlar kuruma noktasına geldi. Bayramiç ilçesi, Ezine ve Çanakkale’nin Batak ovasına kadarki tarım alanının su ihtiyacını Bayramiç Barajı karşılıyor. Kuraklık nedeniyle bu yıl barajda su seviye iyice düştü.
Mitolojide 'Bin Pınarlı İda' olarak geçen Kaz Dağları'ndan beslenen Bayramiç Barajı'nda ise kasım ayındaki kuraklıklar nedeniyle su seviyesi yüzde 10'lara kadar düştü. Barajdaki su seviyesinin azalmasıyla yaklaşık 2 bin 500 yıllık geçmişi olan Skepsis Antik Kenti'ne ait hamam ve kilise kalıntıları, 30 yıl sonra tekrar gün yüzüne çıkmıştı. Mart ayında bölgede etkili olan yağışlarla birlikte 96,5 milyon metreküp su kapasitesine sahip barajdaki su seviyesi yüzde 60’lara kadar çıktı. Su seviyesinin artmasıyla 2 bin 500 yıllık geçmişi olan Skepsis Antik Kenti'ne ait hamam ve kilise kalıntıları tekrar su altında kaldı.
 
Otuz yıl sonra suların çekilmesi ile ortaya çıkan antik kentle ilgili bilgi veren Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oğuz Koçyiğit, Kasım ayının sonlarına doğru mevsim şartlarına bağlı olarak yaşanan kuraklıkla birlikte Bayramiç Barajı'nın sularının bir kısmı çekildiğini hatırlatarak, “Bunun sonucunda o bölgede bulunan Skepsis Antik Kenti'ne ait olan hamam yapısı ve kilise kalıntısı açığa çıkmıştı. Yağışların artışıyla Skepsis Antik Kenti'ne ait kalıntılar tekrar sular altında. Bu normal bir süreç. Zaman zaman biz baraj sularının çekildiğini, zaman zaman barajın sularının arttığını biliyoruz. Burada önemli olan baraj suları çekildikten sonra açığa çıkan kalıntıların muhafaza edilmesidir.
Zaman zaman baraj suları çekildiğinde gün yüzüne çıkan kalıntıların korunmasıyla ilgili olarak Çanakkale Bölge Koruma Kurulu tarafından çalışmalar yapılıyor. Burada açığa çıkan kalıntıların özellikle de kötü niyetli insanlar ya da kaçak kazılarla defineciler tarafından tahrip edilmemesi adına da kolluk kuvvetlerimiz o bölgede sürekli olarak bulunuyor. Orası birinci derece arkeolojik SİT alanı ama sular zaman zaman çekildiği için açığa çıkan kalıntıların mümkün olduğunca tahribattan korunmaları gerekiyor. Bu konu önemli" dedi.
Öte yandan, her yıl bu mevsimde yüzde 100 dolu olan barajın ancak yarısının solması endişe yaratıyor. Büyük bir tarım arazisini su ihtiyacını karşılayan barajdaki suyun azalması nedeniyle çiftçilerin yaz aylarında sıkıntı çekeceği belirtiliyor. Bu mevsimde yağışların artması durumunda sorunun biraz azalacağı da belirtiliyor.
 
Sedat Uz