Çanakkale Belediyesi’nin yeni taşındığı yeşil yerel yönetimler binasının açılışına, Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı yardımcı adayları İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş katıldı.
 
Çanakkale Belediyesi Yeşil Yerel Yönetim Binası ve Kültür Merkezi bir süre önce bitti ve hizmete girdi. Belediye yeni binaya geçti ama açılışı yapılmamıştı. Dün Çanakkale Millet Buluşması ve Çanakkale Belediyesi Yeşil Yerel Yönetim Binası ve Kültür Merkezi Açılışı yapıldı. Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Kılıçdaroğlu’nu havalimanında karşılayarak beraber belediyeye geçti. Belediye önündeki meydanda düzenlenen açılışa Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı yardımcı adayları İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş katıldı. Buradaki buluşmaya yağmura rağmen çok sayıda vatandaş katıldı ve renkli görüntüler yaşandı.
Burada kurulan platforma ilk olarak Mansur Yavaş çıktı. Yavaş, İktidara yürüyüşümüzün ön sözü Çanakkale'den başlasın" dedi. Hükümetin değişmesinin çok güzel olacağını belirten Yavaş, “Yine korkutuyorlar. 'Hükümet değişirse şöyle olur böyle olur' diyorlar. Çok da güzel olur. En son 'yapamaz' dediler Avrupa Başkent Belediyeleri başkanı oldum, dünya çapında ödül aldım. Şeffaf olacağız dedik ihalelerimiz açık olacak dedik. Birçok hizmet yaptık, Avrupa şeffaflık ödülü aldık. Memnuniyet açısından Ankara olarak bronz ödülü aldık. Kavga siyaseti bitsin, kavga siyaseti bitsin. Herkes istediği gibi düşünebilir. Onlar gibi düşünmek zorunda değiliz. Ama bıktık artık. Pahalılık var, pazarcılar terörist, soğancılar terörist. Her seçim bıktık artık, kendileri gibi düşünmeyen herkes terörist. Toplumun yarısını teröristle itham ettiler. Teröriste terörist katile katil deriz. İnşallah 15 Mayıs'tan sonra korku iklimini üzerimizden atıp baharlar yaşatmak için Kemal Kılıçdaroğlu'nu cumhurbaşkanı yapacağız."
YAĞMURDA ISLANDIK GÜZEL GÜNLER GELECEK
Dün ilk olarak Bayramiç’te düzenlenen toplu açılışa katılan İmamoğlu daha sonra Çanakkale’deki program katıldı. Burada da Mansur Yavaş’tan sonra meydanda toplananlara İmamoğlu konuştu. Bu sırada yağmur yağmaya başladı. Yağmurun yağmasını gösteren İmamoğlu, “Yağmur yağıyor. Yağmurda da ıslanacağız, pırıl pırıl güneşte de hep beraber güzel günlere adım atacağımız günler yaklaşıyor” dedi.
İBB Başkanı Ekrem İmaoğlu halka şöyle seslendi; “Biz belediye başkanı olup da muhalefet partisinden belediye başkanı olduğunuzda nasıl ayrımcılık yaşarsınızın nasıl problem çıkarılır, işiniz engellenir bunun böyle çok komik çok trajik hallerini ve konularını yaşadık. Bunların hepsi Sona erdireceğiz. Nasıl sona erdireceğiz? Hükümet belediye iş birliği nasıl yapılır, nasıl ahlaklı davranılır? Allah aşkına hiçbirinizin aklı alıyor mu? Şimdi milletçe seçtiniz başkanımızı Bayramiçi yönet diye.  Sayın Cumhurbaşkanı başka partiden, hükümet başka partiden olabilir. Ama bu devletin her kurumu bizim kurumumuz. Yani bugün Bayramiç Belediye Başkanı aslında devletin bir kurumunu yönetiyor. Ben de İstanbul gibi dünyanın en büyük kentlerinden birisinin, ülkenin göz bebeğini yönetiyorum. Ama onlar şöyle bakıyorlar bugünün iktidarı. Eğer benim partimden değilsen sen yoksun ve benim partimden değilsen, hatta sen yoksunun ötesinde ne yazık ki düşmanca tavırları bile görebiliyoruz.
 
Kalkıp televizyonda ‘topal ördek’ denmesi ‘sen 13 bin oyla seçimi kazandın mı zannediyorsun’ denmesi… Yani halbuki mesele nedir? Bir oyla bile kazanabilirsin. Ama işte 13 bin oyu beğenmeyen 806 bin oyluk tokadı yer. Tabii demokrasi tokadı iyi bir tokattır, insanı kendine getirir. Ama bu arkadaşlar kendine de gelmiyor. Diyor ki illa ikinciyi de yiyelim. Onun zamanı yaklaştı.
 
Biz bu memlekete ahlakı, erdemi getireceğiz ve iddiayla söylüyorum ki Cumhurbaşkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun olduğu yerde adalet olur.  Ekrem İmamoğlu'yla Mansur Yavaş'ın olduğu yerde de icraat olur, iş olur, üretim olur. Enerji de vardır, gençlikte vardır. O bakımdan bu memleketin, 14 Mayıs'tan itibaren çocukları da eşit olacak, gençleri de eşit olacak, herkes eşit olacak.
 
Bakın kimse, kimse şunu yapmayacak, ya ben işte gençlere soruyoruz İstanbul'da. Diyoruz ki anket yapıyoruz. Sizin bir tanıdığınız yoksa, hani halk diliyle bir dayınız yoksa, bir sahibiniz yoksa işe girebilir misiniz adil bir şekilde? Yüzde 86’sı hayır giremem diyor biliyor musunuz? İnsanın içini sızlatır bu. Biz de şunu diyeceğiz; sevgili kardeşim sen yeter ki çalış, sen yeter ki emeğini ortaya koy. Liyakatli bir şekilde senin işe girmene Allah'ın kulu engel olamayacak. Bu memleketin her evladını, her gencini eşitleyeceğiz. Öyle yaptığınız zaman bu gençler bu memleketi bırakıp gitmez. Bu memlekette hayallerini kurar ve bize çok da güzel bir geleceğe hazırlar. İnanın bunu başaracağız.
 
Şimdi İstanbul'da biz kreş deyince dalga geçtiler, ‘kreşle Uğraşıyorlar dediler. Şimdi baktılar ki bu adam kreş açıyor ve orada binlerce çocuk eğitim almaya başladı. İnşallah 150 kreş hedefimizi tamamlayacağız. Eninde sonunda tamamlayacağız ve bütün ülkemizin her yöresine kreş açma konusunda büyük yoğun bir emek sarf edeceğiz. Niçin? Çünkü biz istiyoruz ki çocuklarımız hayata 1-0 yenik başlamasın. Dünyada gelişmiş ülkelerdeki çocuklar üç yaşından itibaren eğitim almaya başlıyor. Biz ise bunu daha da aşağı indirmeyi ve bugünün koşulların yeterli olmadığını biliyoruz ve onun için kreş istiyoruz. Ama bir sebebi daha var; istiyoruz ki çocuğunu kreşe, köydeki hanımefendi bile versin. Gitsin çiftçiliğini yapsın. Şehirdeki hanımefendi versin gitsin üretimini yapsın. Para kazansın evine, evine, evine ekmek parası getirsin. Kadınların üretemediği, kadınların çalışmadığı bir memleketin kalkınması mümkün değildir. Yüz kadından otuzu iş gücünde; diğeri değil, kırsalı terk ettik. Biz ne diyoruz? Genç de olsa, kadın da olsa belli bir yaş üstü de olsa genel başkanımızın taahhüdüdür.
Köyde çalışan bütün insanların sosyal güvencelerini devlet olarak biz karşılayacağız.
Yani sigortası olacak, emekli olacak. Bunları yapacağız. Yoksa köylerde insan bulamayacağız. Onun için çocuklarımız köyde büyüsünler ama köye hizmet götüreceğiz. Eğitiminde eksiklik olmayacak.
Eğitiminde, sağlığında, sosyal yaşamında, erişiminde, ulaşımında hiçbir eksiği olmayacak. Bunları sağladığımız zaman bu memleketin topraklarından bereket fışkırır. Bizim bu anlamda eksiğimiz çok büyük. İşte bütün bu yapılan işlerle beraber inşallah memleketimizin her bireyini eşitlemek önemli bir önemli bir sorumluluğumuz.
 
Çiftçiler meselesi önemli. Çiftçilerimizi borç zengini değil, üretim zengini yapacağız. Çiftçimiz borçtan şikayet ediyor, olacak iş değil. Hele hele Bayramiç deyince bereketli topraklarını, benim babam çok meraklı buralara, beni de dört beş defa kaçırdı, gezdirdi köylerini. Çok geliyor, Güre'de yaşıyor. Gezince burada gerçekten o güzel ürünlerini işte Bayramiç Beyazını, kirazını vesairesini gördüm. Bereket fışkırıyor, cennet gibi bir köşe. Hele hele Kaz Dağları'nda koruduk mu? O güzellik, o bereket, o bolluk… Bütün dünya buraya gelir ve buradan tat almaya, buranın o ürünlerini tartmaya, inanın bu güzel, bu cennet köşenin ürünleri birken beş olur, para kazanır. İşte biz borç zengini dediğimiz gençlerimizi inşallah çiftçilerimizi hasat zengini ve ürünleriyle beraber güzel geçinen bir dönemi var edeceğiz.
 
 
Önemli bir seçime gidiyoruz. Çok önemli bir seçim. Bu, inanın tarihi bir seçim, bu seçime az kala bazı sorumluluklarımızı sizinle konuşmak istiyorum. Şimdi normal bir seçimmiş gibi davranmayalım. Normal bir seçim hani öyle şarkı, türkü, işte söyleriz ederiz, öyle değil. Bu seçim önümüzdeki yüzyılın seçimi. Bu seçim çocuklarımızın ve gençlerimizin hayatını etkileyecek. Bu seçim Cumhuriyetimizin 100’ncü yılının seçimi. Biz gerçekten şu andaki çocuklarımıza ve gençlerimize karşı sorumluyuz. Biz onların hakkını veremedik, şu anlamda; dilerdik ki cumhuriyetin yüzüncü yılında fakirleşmiş, yoksullaşmış… Bakın bayram geliyor, bayram. Burada hanımefendilere soruyorum. Çocuklarınızı, evlatlarınıza gönlünüzden geçtiği gibi bayramlık alışverişi yapabilecek misiniz? Ben fiyatları görünce şaşıyorum, üzülüyorum. Bir anda nasıl fakirleştik? Bir anda paramız pul oldu. Türk liramız pul oldu. Bunun sebebi, bugünün hükümeti. Bir de çıkmışlar diyorlar ki ‘yok beş yılda biz şunu yapacağız, on yılda…’ Allah Allah'tan korkun ya. Yirmi bir yılda bizi bugüne getiren bu akıla bir gün bile tahammül edemeyiz. Onun için onun için çok çalışacağız. Nasıl çalışacağız? Komşularınıza gidin. Geçmişte bu partiye oy vermiş olabilir, fanatik de olabilir. Hiç önemli değil, sohbet edin. Güler yüzle anlatın. Bizim insanımız iyi insandır. Bir kişiyi bile dışarıda bırakmayın. Ondan sonra deyin ki ya ben televizyonu açıp somurtanın suratı asık bir insan görmek istemiyorum. Güler yüzlü bir insan görmek istiyorum, insanına şefkat eli uzatan. Bu memleketin kıymetli insanları. Devlet vatandaşını azarlamaz. Devlet vatandaşını korur. Devletin eli vicdanlıdır. Devletin eli şefkatlidir. Devlet gücünü vatandaşa göstermez. Devlet gücüyle vatandaşın hayatını güzelleştirir. Devlet böyledir, bunu anlatın. Devlet bir kişinin malı değildir. Bakın bugün Bayramiç'teyiz. Sevgili dostlarım, güzel insanlar. Memleketin doğusu, batısı, güneyi, kuzeyi yok. Türk'ü, Kürt'ü, Çerkez'i, Laz'ı yok. Biriz, bütünüz 86 milyon insanımızla bu memleketin her karış toprağına eşit hissedarız. Bakın kutsal topraklarda konuşuyoruz.
Çanakkale kutsaldır. Çanakkale bir zaferdir, Çanakkale memleketin özetidir. Bütün tarihin özetidir. Böylesi kutsallığın, insanlarımızın koyun koyuna şehit olduğu Çanakkale'de konuşuyoruz. Onun için deyin ki biz biriz, beraberiz. Gelin bu dönemi değiştirelim. Ekonomiyi bunlar kötü yaptı.
Bakınız, eğitim, çocuklarımızın eğitiminden yüzde 80’i mutsuz. Bu yüzde 80’in içinde o partiye oy verenler de var. Onun için ikna edebilirsiniz. Tatlı dille konuşun, kimseye kötü söz söylemeyin.
Bakın benim makamımın arkasında dokuz yıldır bir fotoğraf var, bir resim var. Mustafa Kemal Atatürk'ün Tokat'ta bin 1930’lu yıllarda ekonomik buhranda bir çiftçiyle sohbetinin çekildiği fotoğraf.
Öyle bir gözünün içine bakıyor ve öyle bir çiftçiyle dertleniyor ki, o sohbetten sonra çiftçilere faizsiz kredi borçlarını silme gibi kararlar alıyor. Biz deyin, bizi örnek gösterin. Cumhurbaşkanımızı onun için Cumhurbaşkanımız Sayın Kılıçdaroğlu'nu… Biz milletimizin gözünün içine bakarken terbiyesine Atatürk'ten almış insanlarız. Bunu anlatın, bunu konuşun. Vallahi iyileşmeye ihtiyacımız var. Ruh halimizi iyileştirmeye ihtiyacımız var. Güzelleşmeye ihtiyacımız var.
 
Emin olun çok büyük atılımlar yapacağız. Bakın Güneydoğu'da 11 şehrimizin başına büyük bir felaket geldi. O insanlarımızın düştüğü durumdan onları kim ayağa kaldıracak? Biz, milletçe. Onları ayağa kaldıracağız, bizlerle eşitleyene kadar beraber mücadele edeceğiz. Hiç kimseyi geride bırakmayacağız, hiçbir vatandaşımızı. Bu memleket güzelleşir. Ben bunu İstanbul'da yaşadım. Ben bine yakın yöneticiyle çalışıyorum. Doksan bin çalışanımız var. Allah şahit her Birisi liyakatiyle aramıza katıldı. Eşim, dostum, ahbabım, akrabam, amcamın oğlu, dayımın oğlu, damadım, gelinim falan değil yani.
Benim yanımda çalışanlar liyakatli, memleketimin evlatları ve onlar çok başarılı oluyor. O bakımdan bunları anlatacağız. Bunları anlatacağız ve oy isteyeceğiz. Diyeceksiniz ki hak, hukuk, adalet mücadelesi veren Cumhurbaşkanımız var. Onunla beraber farklı fikirlerde olsalar dahi memleketin bekası için hukuku, adaleti için bir araya gelmiş Millet İttifakı liderleri var, altı parti var. Bakınız size Millet İttifakı'nın gücüyle ilgili örnek vereyim. O örneğin en güçlü şahidi benim. İstanbul'da Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'yla örneğin Sayın Meral Akşener yan yana geldiğinde nasıl seçim kazandık herkese gösterdik. Şimdi onu daha da büyüttük. Allah'ın izniyle bunu başaracağız. Şu Ramazan ayında, şu mübarek günde dualarımız kabul olur, kazanacağız. Allah'ın izniyle kazanacağız. Memlekete bolluk, bereket, gelecek. Evlerinize bolluk, bereket gelecek. Hiçbir vatandaşımızın derdini öteye atmayacağız. Milleti kandıran, aldatan, aldatılan yönetim olmayacağız. Büyük bir revizyon, büyük bir reform dönemini, büyük bir iyileşme dönemini memlekete hediye edeceğiz.
 
 
Bir son isteğim var. Birlik olacağız, birlikte olacağız; birliğin gücü olacak. Bakın bu iş ilk turda bitmeli. Sakın, oyların bölünmesine, izin vermeyin. Efendim, üzümün sapığı, onun çöpü, şu bu yok.
Detaylara takılmayın, eksikler olabilir. Bu büyük bir demokrasi mücadelesi. Tam istediğiniz gibi her şey olmayabilir ama bu seçim milat. Hep beraber yolda bazı şeyleri düzelteceğiz. Oylarımızı böldürtmeyeceğiz. Birliğin gücüne hep birlikte oy vereceğiz. Hep birlikte olacağız. Ne olacak 15 Mayıs sabahı? Memleketin her köşesinde Kaz Dağları'nın o güzel cennet köşelerinden birinde uyanır gibi bol oksijenli uyanacağız. Güneş pırıl pırıl olacak. Memleketim güneşi de başka doğacak, yağmuru da başka yağacak. Bereket gelecek. Sevgili dostlarım. Her şey çok çok olacak. Hiç endişe duymayın.”
 
 
"15 BİN LİRA HESAPLARINA YATACAK"
Törende son olarak Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sahneye çıktı. Burada halka seslenen Kılıçdaroğlu "Sana söz Çanakkale, iktidar olacağız. Sana söz Çanakkale, bu ülkeye barışı, huzuru getireceğim. Uzun süre yağmurun altında kalmanıza gönlüm izin vermiyor. Gerçek anlamada bu ülkeye demokrasiyi getireceğiz. Hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. İşi, aşı getireceğiz. Hiçbir anne evladını okula gönderirken asla düşünmeyecek. Emekli kardeşlerim, 2015 tarihinden bu yana emeklilere asgari ücret kadar Ramazan ve Kurban Bayramı'nda ikramiye verilsin dedim. Eksik yaptılar. Kurban Bayramı'nda göreceksiniz, ödenmeyen bayram ikramiyesi 15 bin lira hesaplarına yatacak. Bay Kemal'i tanımıyorlar. Bay Kemal söz verdi mi, doğrudan yapar. Emekliye hak ettiği bayram ikramiyesini vereceğiz. Hiçbir ailede yoksulluk sınırı altında kalmasına izin vermeyeceğim. Her ailenin asgari gelir güvencesi olacak. Gençler, en büyük şikayetinizin torpil olduğunu biliyorum. Devlette liyakati sağlayacağız, sözlü sınavı kaldıracağız, KPSS'de ne aldıysanız atamanızı yapacağız. Aşınız olacak, işiniz olacak. Sizin hayalleriniz Bay Kemal'in hedefi olacak.
"Cumhuriyet'in 100'üncü yılında 100 bin öğretmen ataması yapacağız. Bütün köy okullarını yeniden açacağız. Öğretmen ile öğrencisini buluşturacağız. Tarımın ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Yemi, gübreyi dışarıdan alıyorsanız onların utanması gerekiyor. Hepsini kendimiz üreteceğiz. Ben Kemal geliyorum, diyorum ve geleceğim. Türkiye'nin bütün sorunlarını çözeceğiz. Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş, tüm kentlere ayrımcılık yapmadan nasıl hizmet verilir 81 ile gösterecek. Birlikte mücadele edeceğiz.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve binlerce şehidimiz sayesinde Çanakkale geçilmedi. Çanakkale, Kurtuluş Savaşı'mızın önsözüdür. 1915'te bir tek düşman askeri Çanakkale'yi aşamadı. 3 yıl geçti, tek kurşun atılmadan aynı düşman gemileri Dolmabahçe'de demirlediler. Tek adamın, tek bir insana verilen yetkinin ülkeyi ne hale sürükleyeceğini anlamanız için anlattım. Biz tek adam rejimine karşıyız. Bu ülkenin çıkarları için tek adam rejimine karşıyız. Milli Kurtuluş Savaşı veren ülke bir kişiye teslim edilemez.
Bayrağımız ve vatanımız. Onlar Süleyman Şah Türbesi'ni kaçırdı. Bunu yapanlar asla milliyetçi olamaz, vatansever olamaz. Benim bu millete sözüm var. İktidar olduğumuzda göreceksiniz Süleyman Şah Türbesi'ni vatan toprağına götüreceğiz ve bayrağımızı dikeceğiz" dedi.
HASTANESİ OLMAYAN TEK ORDU
"Dünyada hastanesi olmayan tek ordu bizim ordumuz" Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Hastanelerini elinden aldılar. Bir ordunun hastanesi yoksa ciddi sorun var demektir. Bir hafta göreceksiniz, GATA'yı açacağız, askeri hastaneleri açacağız. Biz ordumuzun ne kadar değerli olduğunu biliyoruz. Kime hizmet ettiklerini de gayet iyi biliyorum. Ayın 14'ünde bugün işim var diye düşünmeyin. Sandığa gidin, oyunuzu kullanın ve sahip çıkın. Sandıkların tamamına sahip çıkacağız. Kırsalda çalışan gençler ve kadınlar unutmasınlar; bunların sosyal güvenlik primlerini biz ödeyeceğiz. Üretiyor musun kazanacaksın; sen kazanırsan Türkiye kazanacak. Senin primini biz ödeyeceğiz. Yeni bir iklimi bu ülkeye getireceğiz. Kucaklaşacağız, ayrışmayacağız, bir olacağız. Ne derlerse desinler biz ne yapacağımızı, nasıl yapacağımızı biliyoruz. İklim değişikliği var. Yangınları söndürecek uçaklara ihtiyacımız var. THK'nın bunu yeteri kadar yapamadığını biliyoruz. Size söz. 16 Cumhurbaşkanlığı uçağını satacağım, yangın söndürme uçakları alacağım. Bizim lükse ihtiyacımız yok. O ABD, İngiltere'ye gönderdikleri paranın tamamını getireceğim ve bu millete vereceğim. 5'li çeteler beni istemezler, engellemek isterler. Size sözüm; 5'li çeteler değil, beş binli çeteler olsa kul hakkı yiyenden hesabını soracağım. O 5'li çeteler hazırlıklı olsunlar. Son kuruşuna kadar getireceğim o paraları. Size düşen görev insanları ikna etmek, sandığa getirmek ve oy kullanmalarını sağlamak. Bunu yaptığınız zaman en büyük çalışmayı gerçekleştirmiş olacaksınız. 5'li çetenin hortumları kesilir, sosyal yardımlar aynen devam eder. Biz günün 24 saati çalışıyoruz. Altı lider bir aradayız. Beraber mücadele edeceğiz. Türkiye'nin yeni bir atılıma, büyümeye, kalkınmaya ihtiyacı var. İlk bir hafta içerisinde Siyasi Ahlak Kanunu Meclis'e getireceğiz. Halkın cebine bağlı hortumları keseceğim.
 
Olağanüstü güzel. Doğa harikası. Alın terinin ne kadar değerli olduğuna hepimizin karar vermesi lazım. Gencecik evlatlarımız yurtdışında geleceklerini arıyor. Neden gençler yurtdışını istiyor? Gençler diyor ki; bu ücretlerle ne ev ne araba sahibi olabilirim. İktidar değiştiğinde iyi gelir elde edeceksiniz; kısa sürede araba belli sürede ev sahibi olacaksınız. Kendi ülkenizde üreteceksiniz, kazanacaksınız.Türkiye dünya ile rekabet eden ülke haline gelecek. Türkiye'nin bütün sorunlarını biliyoruz hepsini çözeceğiz. O soygunları bitireceğim, tamamını keseceğim.
Kurdele kesim töreni öncesinde sahneye davet edilerek, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yanına genel başkan yardımcıları Muharrem Erkek ve Ahmet Akın geldi. Kılıçdaroğlu daha sonra "Unutmayın, Balıkesir'in ve Çanakkale'nin birer bakanı olacak" dedi.
Konuşmaların ardından CHP ve İYİ Parit milletvekilleri adaylarının sahneye davet edilerek, kurdele kesimiyle Çanakkale Belediyesi Yeşil Yerel Yönetim Binası ve Kültür Merkezi'nin açılışı gerçekleşti.  Kılıçdaroğlu daha sonra beraberindekilerle açılışını yaptığı belediye binasına geçti. Binanın içinde mavi beyaz balonlarla karşılandı. Merdivenleri Başkan Ülgür Gökhan ile beraber şarkılar eşliğinde çıkan Kılıçdaroğlu, belediye çalışanlarını da selamladı. Kılıçdaroğlu daha sonra Başkan Ülgür Gökhan’ın makamına geçti.
 
EYT KILIÇDAOĞLU’NA PLAKET VERDİ
Öte yandan EYT Çanakkale Eski Başkanı Murat Çağlayan, katkılarından dolayı Kılıçdaroğlu, Yavaş ve İmamoğlu’na plaket verdi. Çağlayan fotoğrafları sosyal medya hesabında, şu notla palyaştı, “Yıllardır vermiş olduğumuz tarihe geçen hak mücadelemizde Emeklilikte Yaşa Takılanlar'ın her zaman yanında olan ve desteklerini esirgemeyen, İbb.Bşk Sayın Ekrem İmamoğlu, Abb.Bşk Sayın Mansur Yavaş ve 13. Cumhurbaşkanı adayı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na teşekkür plaketimizi takdim ettik.”
 
Tuba Demirtaş
Turgut Engin
Arzu Baladur