Çanakkale için önemli bir proje olan 1915 Çanakkale Köprüsü'nün ihalesi tamamlandı. Tüm detayları ortaya çıkan köprü ile ilgili birçok kesimden olumlu ve olumsuz yarımlar yaptı. CHP kanadından da Karakaş yaptı. Karakaş, "Karakaş "Bu boğaz köprüsü Çanakkale trafiğini rahatlatmak için yapılmıyor. Gemiler sadece lodosta sefer yapmaz. Onu da 365 gün içinde değerlendirecek olursak bir haftayı geçmez. Limanlar yenileniyor seferler için bir iki gemi daha yapılabilir. Çanakkale boğaz köprüsü İstanbul trafiğini rahatlatmak ve bu trafiği Çanakkale üzerinden Anadolu'ya aktarmak için yapılıyor.” dedi.
Köprünün çiftçiye verdiği zararı da anlatan Karakaş şu açıklamalarda bulundu: "Bu boğaz köprüsü Çanakkale trafiğini rahatlatmak için yapılmıyor. Gemiler sadece lodosta sefer yapmaz. Onu da 365 gün içinde değerlendirecek olursak bir haftayı geçmez. Limanlar yenileniyor seferler için bir iki gemi daha yapılabilir. Çanakkale boğaz köprüsü İstanbul trafiğini rahatlatmak ve bu trafiği Çanakkale üzerinden Anadolu'ya aktarmak için yapılıyor. Çanakkale'nin dışında, Türkiye açısından bakacak olursak, bu bakış doğru. Ama bu da bir çözüm değil. Çünkü ülkenin bütün kara yolu taşımacılığını tek çözüm yolu olarak ortaya koyarsak bu proje doğru. Ama biz demir ve deniz yolunu taşımacılıkta nasıl kullanırız diye kafa patlatmazsak geleceğimiz nokta bu. "
" Çanakkale-İstanbul yük taşımacılığının bir tran yolu ile Gelibolu -Tekirdağ üzerinden İstanbul'a aynı şekilde de Bandırma-Bursa üzerinden Ankaraya ve Anadolu'nun diğer illerine bağlanabilirdi. Bunlar hiç gündeme gelmedi. Bunları hiç düşünüp tartışmıyoruz. sonra diyoruz ki bu bize ancak yeter.
Taşımacılık için bir diğer yol da Denizyolu. Ama biz onu da kullanmıyoruz. Marmara'nın doğusundan Batısına mal taşıyoruz. Yani denizin bir ucundan diğer ucun görüyoruz ama oraya yük ve insan taşımacılığı yapılmıyoruz. Bütün bunlar olmayınca talihsizlik içerisinde bir kavşak daha yapalım, bir köprü daha yapalım, olmadı otoban, olmadı otoyol böyle kıvrım kıvrım kıvrılıyoruz. Biz Duble yola, otobana karşı değiliz yeri geldiğinde tüneller de yapılır. Ama diğer seçenekleri hiç konuşmadık. Demir yolu ile söze girdim çünkü Yalova'da yapılan Osmangazi köprüsünün projesine göre köprünün içinde demiryolu var. Demiryoluna boşluk da bırakılmış ama demiryolu bağlanmamış. "
"Gelelim Çanakkale Köprüsüne; Dedikodu yapmıyoruz, herkes açsın ve baksın 1/100 binlik planda Çanakkale Boğaz Köprüsünde tren yolu var. Ama yapılması için imzalanan projede yok. Belediye Başkanına vekaleten Ticaret Borsasında katıldığım bir toplantıda bütün Çanakkale konuşuldu sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı geldi. O toplantıda Ticaret Borsasından katılan biri dedi ki 'Bandırmadan tren geliyor ve köprüden karşıya geçiyor. Çanakkale'ye niye gelmeyebilir' dedi. O zaman Müsteşar da dedi ki 'Çanakkale Unutulmuş. Çanakkale'yi de ekleyeceğiz o problem değildir' dedi. Ben ne diyeceğimi bilemedim Çanakkale'nin unutulmasına. Ama ben işin orasında değilim. Ben işin şurasındayım Bandırma'dan gelip Boğaz Köprüsünden karşıya geçen bir tren yolu vardı ama projede yok. Neden yok biliyormusunuz? bu köprüye tren hattı koyduğunuz an bu hatta Karayolu taşımacılığı biter. Buna bağlı olarak köprüden geçen araç sayısı bir anda düşer. "
"Rakamlara girecek olursak sayılar a normal rakamlar. 332 bin ağaç kesilecek. 150 bin meyve yok olacak ve Çanakkale sanayi ile beraber Otoyolu kirliliği de yol açacak. Bilimsel bir veri vermek gerekirse Otmobil kullanırken egzozdan çıkan gazlar yüzlerce metrelik doğaya saygı ile yapılan tarımsal araziyi engelleyecek. Bize de derler ki 'zaten biz otoyol kenarında üretmiyoruz bunları Batak ovasında üretiyoruz, Geyikli'de, Ezine Ovasında üretiyoruz' deme şansı da kalmayack. Çünkü tarım deyince artık Çanakkale'nin imajı kaybulur. Çünkü Çanakkale deyince Biga yarımadasındaki sanayi ve otoban çevresindeki sanayi bölgeleri ön plana çıkacak. Bunları yapmadan önce Demir yolu yapılır, deniz yolları çalışır hem Çanakkale'de hem İstanbul'da çaresiz kalınır, o zaman bu işler tartışılır tekrardan. Ama bu karar verildi bir kere, Çanakkale bu huzuru bulabilir mi? Biraz zor. Bunun geri dönüşümü olmadığını kabul edersek bu otoyolun yaratacağı tahribatı minimuma indirmek odalar ile oturup tartışmak lazım. Yoksa yakıp yıkarak Çanakkale'nin ortasından bir hançer gibi Lapseki'den girecek Yenice'den çıkacak."
"Köprü geldiğinde köylünün tarım yapması söz konusu olmayacak. Bunu köylüye anlatmamız çok zor. Çünkü tarlası 5 Lira iken 15 Liraya sattılar. Herkes sattığı için memnun mu? Memnun. Peki sattığı tarla parası ile başka yerde tarla alıp tarım yapma şansı var mı? Yok. Çünkü kendi çörek arazisi köprünün gelmesi ile bire üç değerlenirken verimli ovalardaki araziler bire on değerlendi. Dolayısı ile tarlasını satan köylünün tarım yapma şansı tamamen biti. Örneğin Bigadaki çiftçiler tarım yapmayacak. Onların derdinden sana ne? Diyenler olabilir. Ama onlar olmazsa tarım olmaz ki Biga yarımadasında. Aynı şekil Lapseki ve Yenice için de geçerli. Başka bir hançer girmezse tarımın yapılabileceği tek yer Ezine-Bayramiç havzası kaldı."
Hüseyin Emre Atalay
Kaynak: Haber Merkezi