Ayvacık İlçesi'nde 36 yıldır lokanta işletmeciliği yapan İsmail Karabulut'un ilginç bir hobisi var. 1948 yılından beridir lokanta olarak bulunan işyerini 1980 yılında satın alarak lokanta işletmeciliğine başlayan 61 yaşındaki İsmail Karabulut, işyerini eski eşyalarla donattı. Adeta müzeyi andıran lokantasında müşterilerine hem zeytinyağlı yemekler sunan hem de eski eşyalar hakkında bilgi veren Karabulut, lokantasının dekorunun onu diğer lokantalardan ayıran en önemli özellik olduğunu dile getiriyor.

Lokantanın tavanından camekanlı dolaplarına kadar eski gaz lambaları, 30-40 yıl önce kullanılan telefonlar, radyolar, fotoğraf makineleri, semaverler, saatler, ütüler, sandıklar ve çeşitli dekoratif eşyalarla süslediği lokantası müşterilerin bazılarını çocukluklarına ve gençliklerine götürürken, genç nesilleri ise meraklandırıyor.

50 YILDIR BU SEKTÖRDE
Bu sektörde 50 yıldır hizmet verdiğini belirten Karabulut, 1967 yılında çırak olarak başladığı lokantacılığa hala devam ettiğini belirterek, "Neredeyse bu sektörde 50 yıldır çalışıyorum. 36 yıldır ise lokantamı kendim çalıştırıyorum. Organik zeytinyağıyla ürettiğim yemeklerimi müşterilerime sunuyorum. Ayrıca lokantam ilçenin en eski lokantası. Bu sebeple de ilçede uzun yıllardır tanınıyor.Ben 20 yıl boyunca da Ümmühan Mahallesi muhtarı olarak görev yaptım” dedi.

TARİHE MERAKI LOKANTASINA YANSIDI
Küçük yaşlardan bu yana tarihe merakı olduğunu ifade eden Karabulut, “Çocukluk yıllarımdan bu yana tarihe hep bir merakım vardı. Tarih, eski yıllarda yaşayan insanların medeniyetlerini ve uygarlıklarını yazılı veya yazısız bilgilerle günümüze ulaşmasıdır, derdim. Bunun yanında benim geçmiş yıllarda kullanılan eşya ve hayat tarzına hep ilgim vardı. Bu merakımı ve ilgimi giderebilmek için rahmetli anne, babamdan ve dedemden kalan eski eşyaları biriktirmekle başladım. Yıllar geçtikçe de çevremden ve pazarlardan topladığım eski eşyaları lokantamda sergilemeye başladım. O eşyaları hem kullanıyor hem de lokantama gelen genç müşterilerime bu eşyaların nasıl kullanıldığını anlatıyorum. Çevremdeki eş ve dostlarımda evlerinde kullanmadıkları eski eşyaları bana verdiler. Onların ismini de yazarak bu eşyaları lokantama koydum. Gelecek nesillere de bu eşyaları anlatmak bana mutluluk veriyor.” dedi.

İpek Güney
 
 


Kaynak: İHA