ÇTSO Kongre ve Fuar Merkezi’nde gerçekleşen Haziran Ayı olağan meclis toplantısının açılış konuşmasını ÇTSO Meclis Başkan Yardımcısı Şerif Mutlu yaptı. TÜİK verilerini açıklayarak ekonomik değerlendirme yapan Mutlu, “
TUİK 2023 yılı Haziran ayında rakamlarını; bir önceki aya göre %3,92, bir önceki yılın Aralık ayına göre %19,77, bir önceki yılın aynı ayına göre %38,21 ve on iki aylık ortalamalara göre %59,95 olarak açıkladı.
Ticaret Bakanlığının açıkladığı geçici verilere göre ise; 2023 yılının Haziran ayında ihracat 20,9 milyar dolar, ithalat ise 26,3 milyar dolar seviyesinde kaydedildi.  Haziran ayında dış ticaret açığımız ise 5,4 milyar dolar seviyesinde
Tüketim harcamalarımıza baktığımızda ise; ana harcama grupları itibarıyla 2023 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre en az artış gösteren ana grup %1,21 ile sağlık olmuş.  Bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise %11,13 ile alkollü içecekler ve tütün.  Bunda dokuz günlük bayram tatilinin getirdiği hareketliliğin de etkisi var sanırım. Bunun gibi pek çok düşündüren veriler var. Tüm verileri değerlendirdiğimizde çözüm bekleyen öncelikli gündem maddelerimizde enflasyon ve cari açık yerini koruyor.
Asgari ücretteki artış,  döviz kurları, finansmana erişimin zorluğu da bu sorunları tetikliyor. Asgari ücrete son bir yılda gelen zam yüzde yüzün üzerinde. Yaşam koşullarına bakıldığında bu artışa kimsenin itirazı yok. Ancak işverenin üzerindeki yükleri hafifletilmedikçe bu yüklerin tüketiciye yansıması kaçınılmazdır.
Yeni kabine ile uygulanacak yeni ekonomik politikalar bizlerin rekabet gücünü artırmalı, üretim ve ihracatı, istihdamı desteklemelidir. Bu hafta başında açıklanan işsizlik oranları resmi olarak yüzde 9,5. İşgücüne katılma oranı ise yüzde 53,6.  En büyük sıkıntılarımızdan biri de vasıflı eleman bulma güçlüğü.  İmalattan hizmet sektörüne kadar her alanda bu konu da önemli bir sorun. Mesleki eğitime daha fazla önem verilmesi ve desteklenmesi gerekmektedir.
Değerli arkadaşlar, Türk iş dünyası krizlere, ekonomik dalgalanmalara alışkın ve bunlara dirençli bir kesimdir. Ancak hiç öngörülmeyen aceleci kararlar, ani hareketler bu direnci kırabilmektedir. Bizlerin güçlü ve tam bağımsız Türkiye’ye inancımız tamdır. Güven ve istikrar ortamında bu hedeflerimize ilerlediğimizi de görüyor ve gurur duyuyoruz. Kendi enerjimizi üretmek, savunma sanayimizin güçlendiğini görmek umudumuzu artırmaktadır.
Cumhuriyetimizim 100. Yılında dışa bağımlılığımızın azaldığı, ekonomik sıkıntılarımızın geride bırakıldığı bir Türkiye hedefi ile dünyanın en iyi ülkeleri arasında yer almak bir hayal değildir ve Türk İş Dünyası bu potansiyele fazlası ile sahiptir. Bu duygu ve düşünceler ile sözlerime son veriyor ve gündem maddelerimize geçiyorum” dedi.
 
TÜKETMEDEN ÜRETMEMİZ GEREKİYOR
 
Meclis gündeminin açılış konuşmasını yapan ÇTSO Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Semizoğlu ise son yapılan vergi artışlarına değindi. Milletin her zaman fedakarlık yaptığını hatırlatan Semizoğlu, devletin de harcamalarını kısması gerektiğini vurguladı. Semizoğlu şu açıklamalarda bulundu; “6 Şubat’ın unutulmaması ve sürekli gündemimizde olması gerektiğini ısrarla vurguluyoruz. Yine söylüyorum, hiçbir gündem maddesi bunun önüne geçmemeli. Geçen ayki toplantımızda da dile getirdim. Çanakkale’de bu konu ile ilgili ne yapıyoruz? Sosyal konutlar ve riskli alanlar ne durumda? Hepsinin takipçisiyiz. AKUT Arama Kurtarma Derneği’ne de bugün verdikleri Deprem Bilinçlendirme Semineri için, bu bilinci uyanık tuttukları için özellikle çok teşekkür ediyorum. Kendileri bize bir afet çantası hediye etti. Allah muhtaç etmesin tabi ama yine de bu bilinçlendirme için çok önemli. Biz de ÇTSO olarak önümüzdeki günlerde bu çantalardan tüm Meclis ve Komite Üyelerimize evde bulundurmaları için hediye edeceğiz.
 
Gerçeklerden kaçamayız, deprem de bir gerçek, depremler olacak ama biz tedbirlerimizi alacağız. Uzmanlar uyarıyor, bilgilendiriyor. Hayatımızdaki çok gerçekten daha belirgin, öngörülebilir ve önlenebilir bir gerçek aslında.
 
Keşke ekonomi de öyle olsa. Öngörebilsek, yatırımlarımızı korkmadan yapsak, tüm kurallara uyduğumuz halde sürdürülebilir olmasından endişe duymasak, istikrarlı bir ortamda üretsek, yerine tekrar koyabilir miyim diye düşünmeden ticaretini yapsak. Her seçimden sonra aynı oyunu yeni kurallarla oynamak zorunda kalmasak.
 
Değerli arkadaşlar; Her yeni güne yeni kararlarla uyanıyoruz. Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Mehmet Şimşek, yeni ekonomi programı ile ilgili açıklamalarda bulundu ve özetle; “mali disiplinin yeniden tesis edilmesi, deprem etkisi hariç bütçe açığının Maastricht kriterleri ile uyumlu bir seviyeye çekilmesi, enflasyonun orta vadede tek haneye düşürülmesi için kademeli parasal sıkılaştırma, makro finansal istikrarı ve diğer tüm kazanımları kalıcı hale getirecek yapısal reformlar.
 
Hedeflerimiz güzel. İlk maddeyi değerlendirdiğimizde; Avrupa’da en düşük enflasyona sahip üç ülkenin ortalaması yıllık % 1,7 arkadaşlar. Bizimki kurumlara göre değişkenlik gösteriyor gerçi ama kesinlikle 3,2’yi aylık olarak bile aşıyor. Yani bununla aramızdaki fark 1,5 puanı geçmeyecek. Aramızdaki fark pek plandaki gibi değil ama inşallah önümüzdeki günlerde olacak.
 
Üretmemiz lazım arkadaşlar. Tüketmeden üretmemiz gerekiyor. Cumhuriyetimizin Kurucusu, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Üretmemiz lazım’ ile başlayan cümlesini biz Odamızın yan cephesine astık. Üretmeyen toplumlara ne olacağını Atamız yüz yıl önce söylemiş. Nasıl üreteceğiz, kim üretecek? Üreticiye eksik akıllı gözüyle bakılan bir Ülkede yaşıyoruz ne yazık ki. Neyle üreteceğiz; fabrikayla! Neyle açacağı fabrikayı?
 
Bildiğiniz gibi eskiden Devlet Planlama Teşkilatı vardı. Türkiye’nin hangi bölgesine ne yatırım yapılacaksa DPT’den onay alınması gerekiyordu. DTP de hangi bölgeye ne yapılması lazım bunu planlardı. Sonrasında kapatıldı. Çok değerli isimler sayabiliriz bu kurumdan. Kimse kafasına göre iş yapamazdı. Sonra Kalkınma Bakanlığı kuruldu. Şimdi ise Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi var. Başkanı genç bir arkadaşımız Burak Dağlıoğlu, kendisi sağolsun iki yıl önce bizi ziyaret etmişti. Kendisine ‘Türkiye’de bir iş insanının yatırım yapması için tek sebep söyleyebilir misiniz?’ diye sordum. Nedenini de açıkladım; ‘Karakola gidiyoruz şüpheliyiz, Adliyede suçluyuz, maliyede hırsızız ama hepsini geçin şu anda yatırım kredisine ulaşabilen var mı? Nasıl yatırım yapılacak? Dolayısıyla bir an evvel finansmana erişimin uzun vadeli ve gerçekten iş yapanlara daha ucuz sağlanması gerekiyor ki bu kriterlere uyabilelim.
 
Bakın size bir örnek vereyim; Ekmekle ilgili bir komisyon kuruldu. Basın simit ve ekmek fiyatlarını yazdı. Devlet ekmeğe zam vermem dedi. Bakıldığında ekmeğin maliyeti üzerindeki unun etkisi %30 civarındadır. Devlet de TMO vasıtasıyla un fabrikalarını süspanse ediyor. Fabrikalar da fırıncıya ucuz, piyasa değerinin altında un veriyor. Ekmek, en temel besini Türk Halkının. Un fiyatı 550 liralara çıktı. İşçilik zaten arttı, enerji fiyatları da öyle. Dün bir ilçemizde ekmek komisyonu kuruldu. Tarım ve Ticaret İl Müdürlüğü memurları ret oyu verdi. Siz bu sene yüzde 85 zam aldınız ama üretici ve fırıncıya gelince neden ret verdiniz? Bu ekmek ve simit üstünden bedava siyasetleri kimse yapmasın. Bunların bilinmesi lazım.”
 
 
Toplantı; Temmuz Ayında doğum günü olan Yönetim Kurulu, Meclis ve Komite üyelerinin okunmasının ardından, ÇTSO’dan emekli olan personeller Bilge Özkaya, Evren Şahin ve Ramazan Sarıbıyık’a plaket takdim edilmesi, pasta kesimi ve hatıra fotoğrafı çekilmesiyle son buldu.
 
Bünyamin Nami Tonka
Foto: ÇTSO