2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü dolayısı ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar 2. Bölge Müdürlüğü, bir açıklama yaptı. Sulak alanların önemine dikkat çeken müdürlük, Çanakkale'de tescilli sulak alanın bulunmadığını açıkladı. Yeni alanların önerildiği belirtilen açıklama şöyle:
Sulak Alanlar, yeryüzünün yağmur ormanlarından sonra en zengin ve en üretken ekositemlerini oluşturmaktadır. Ülkemiz, önemli kuş göç yollarının üzerinden geçmesi ve zengin sulak alan habitatlarına sahip olması nedeni ile sulak alanlar bakımından dünyada önemli bir konuma sahiptir. Ülkemizde bulunan sulak alanların 14 tanesi Ramsar Alanı olarak uluslararası sözleşmeler kapsamında koruma altına alınmıştır. 38 tanesi ulusal öneme sahip sulak alan, 8 adedi ise Mahalli Öneme Haiz Sulak Alan olarak tescil işlemleri yapılmıştır.
Pek çok tür ve çeşitteki canlılar için uygun beslenme, üreme ve barınma ortamı olan sulak alanlar, yalnız bulundukları ülkenin değil, tüm dünyanın doğal zenginliği olarak kabul edilmektedir. Sulak alanlar, yeraltı sularını besleyerek veya boşaltarak, taban suyunu dengeleyerek, sel sularını depolayarak, taşkınları kontrol ederek, kıyılarda deniz suyunun girişini önleyerek bölgenin su rejiminin dengelenmesine afet riskinin azaltılmasına katkı sağlarlar. Bulundukları çevrenin nem oranını yükselterek başta yağış ve sıcaklık olmak üzere iklim elemanları üzerine olumlu etki yaparlar. Tortu ve zehirli maddeleri alıkoyarak ve besin maddelerini kullanarak suyu temizlerler. Ayrıca, bu alanlar yöre insanlarına ve ülkenin geneline geniş yelpazede hizmet veren oldukça karmaşık doğal sistemlerdir. Başta balıkçılık olmak üzere, tarım ve hayvancılık, saz kesimi, eko-turizm ve taşımacılık gibi faaliyetlere sağladığı imkânlar nedeniyle yüksel bir ekonomik değere sahip alanlar olup; Ülke ekonomisine katkı sağlarlar. Saz ihracatında yıllık 2 milyon bağdan yaklaşık 3.5 milyon avroluk döviz girdisi sağlanan Ülkemizde bu gelirin %50’den fazlası sazlık köylülerine kalmaktadır.
Ülkemizdeki sulak alanların korunması çalışmaları 2872 sayılı Çevre Kanunu ve 1994 yılında taraf olduğumuz Ramsar Sözleşmesi (Özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Hakkındaki Sözleşme) kapsamında Genel Müdürlüğümüzce yürütülmektedir.
2 Şubat 1971 tarihinde İran’ın Ramsar Kentinde Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Hakkındaki Sözleşme imzalanmıştır. Sulak alanların önemi, korunması ve akılcı kullanımı konularında kamuoyunu bilinçlendirmek amacıyla, 1997 yılından bu yana 2 Şubat günü “Dünya Sulak Alanlar Günü” olarak kabul edilmiş ve her yıl sulak alanlar günü olarak kutlanmaya başlanmıştır. Ramsar Sözleşmesi Sekretaryası tarafından her yıl farklı bir tema belirlenmekte ve sulak alanların önemi hakkında farkındalık oluşturacak faaliyetler gerçekleştirilmektedir. 2017 yılının teması “Afet Riskini Azaltmak için Sulak Alanlar” olarak belirlenmiştir.
Müdürlüğümüz yetki ve sorumluluk alanında tescilli sulak alanımız bulunmamaktadır. İlimizde bulunan Gökçeada Dalyanı, Araplar Boğazı, Kavak Deltası ve Çardak Lagünü Ulusal Öneme Haiz Sulak Alan olarak, Kumkale Deltası, Kocabaş Çayı ve Büyük ve Küçük Kemikli (Suvla) Tuz Gölü Mahalli Öneme Haiz Sulak Alan olarak Genel Müdürlüğümüze teklif edilmiştir.
Kaynak: Haber Merkezi