Çanakkale Merkeze bağlı Damyeri köyünde 22 Ağustos saat 11.30 sıralarında tarım arazisinde yangnı çıktı ve felakete dönüştü. Yangın kısa sürede Atıkhisar barajını da geçerek Radar tepesine kadar yayıldı. Yangına 10 uçak, 38 helikopter, 3 bin 174 personel, 790 kara aracının yoğun müdahalesi sonucu yangın, 48 saatte kontrol altına alındı. Yangından 12 köy etkilenirken, 2 bin 650 hektarı orman olmak üzere 4 bin 80 hektar alan zarar gördü. Yangından 35 gün sonra yanan alanlarda bitki örtüsünün yeniden yeşerdiği görüldü. ÇOMÜ Ziraat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Harun Baytekin, yaşanan bu gelişmenin çok sevindirici olduğunu söyleyerek, 2-3 sene içinde yanan alanların yeniden yeşereceğini vurguladı.
Prof. Dr. Harun Baytekin, “4 bin 80 hektar civarında bir alanımız kül oldu. Bunun önemli bir kısmında yine tarım alanları vardı. Buğdaylar hasat edildiği için anız yangını oldu. Yağcılar köyünde zeytinlik alanlarımız vardı. Oralarda da yine dip yangını önemli hasarlara neden oldu. Türkiye şimdiye kadar meydana gelen yangınlara göre Çanakkale'de en güçlü müdahaleyi yaptı. Yüzlerce araç ve binlerce personel ile yangının tepesine adeta çöktü. Ancak rüzgar çok hızlıydı ve söndürülmesi uzun sürdü. Yangından sonra özellikle maki olarak adlandırdığımız bitki örtüsünü oluşturan türden çalılar, tesbih ağaçları, kuşkonmaz, böğürtlen başta olmak üzere birçok doğal bitki örtüsünün elemanları yeniden yeşermeye başladı.
Bu son derece sevindirici aynı zamanda düşündürücü bir gelişme. Gerçekten çam yangına çok hassas bir bitki. Dikildiği alanlarda yangına hassasiyeti artırıyor. Yanan bölgelerde de gördüğümüz kadarıyla çamlar tamamen kurumuş durumda. Yeniden uyanma, sürgün oluşturma yeteneği zaten yok. Ancak maki bitki örtüsünün elemanları yeniden yeşermeye başladı.
Biz ekosistem oluşumunda bunları sıklıkla dillendiriyoruz. Özellikle mevcut iklim ve toprak koşulları altında gelişen doğal bitki örtüsü, yangına dayanıklı olduğu gibi yangından sonra yeniden gelişebilme yeteneğinde. Tekrar yeşerme yeteneğinde olan bu türler zaten bu coğrafyanın doğal bitki türlerini oluşturuyor.
 
Bundan sonra yapılacak çalışmalarda özellikle ağaçlandırma programlarında çamın tekrar gözden geçirilmesi, mümkünse dikilmemesi, yangına hassasiyetin arttığı yerlerde yangın yollarının daha da genişletilmesi gerekiyor. Kendi haline bıraktığınız zaman doğal bitki örtüsü kendisini çok kısa bir sürede yenileyebiliyor. Yaklaşık 2-3 sene içerisinde bu alanların tamamen yeşerdiğini, çamdan önceki doğal bitki örtüsünün bu alanı yeniden kapladığını göreceğiz.” dedi.
Öte yandan, yanan yerlerdeki ağaçların kökünden yeni filizler çıkmaya başlamışken, yanan ormanlık alanının ranta açılacağı endişesi devam ediyor. Vatandaşlar yanan alanın tamamının tekrar ormana dönüşmesini istiyor. Birçok STK da bu bölgede çektiği fotoğraflar ile yanan alanın takipçisi olacağını belirtiyor.
 
Mehmet Güler
 Foto: BHA