Çanakkale Belediyesi Ekim Ayı Belediye Meclisi’nde kuraklık tehlikesi de hatırlatıldı. Kuraklık riski, yağışların düşmemesiyle birlikte artmaya devam ediyor.  Çanakkale’de de baş gösteren kuraklık su kaynaklarını hızla tüketiyor. Çanakkale’de risk nedeniyle bir süre önce getirilen ve sonrasında uzatılan su kullanımı kısıtlamaları devam ederken, sonbahar ve kış aylarında yağış alamazsak tehlikenin boyutu daha da artacak gibi gözüküyor.  Geçtiğimiz yıl beklenen yağışları almayan Atikhisar Barajı susuzlukla karşı karşıya kalırken, seviye sarı renge doğru ilerliyor.
Barajdaki su durum hakkında bilgi veren Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Çanakkale merkezin içme ve kullanma suyu ihtiyacını karşılayan 54 milyon 115 bin metreküp su kapasitesine sahip Atikhisar Barajı'ndaki su miktarının yüzde 35’e düştüğünü belirtti. Başkan Gökhan “Baraj doluluk oranımız şu anda yüzde 35.Şu an itibariyle çok büyük bir risk gözükmüyor ama biraz da yani sarıya yakın bir renk tehlikesi de var. Niye? Eğer bu sene yeterli yağışı almazsak alamazsak buranın doluluğunu en az yüzde 80-90 doksanlara ulaştıramazsak, önümüzdeki sene sıkıntı olur. Başta sulama olmak üzere ki bu sene biraz kısıtlı sulama oldu biliyorsunuz. Sadece meyvecilere ve yem bitkicilerine su sağlandı. Sulu tarıma pek şey yapılmadı, izin verilmedi. Seneye bu da olamayabilir. Çünkü bizim barajda en az iki yıllık suyun stokta olması lazım, sulamanın yapılabilmesi için. İki yıllık, Çanakkale'nin su ihtiyacının orada stokta olması lazım. Bu bağlamda tabii tarım da önemli. Onun için temennim, Allah'tan temennimiz bol kar ve yağmur yağışını temenni ediyoruz.
Sadece deprem değil,  bizim için ikinci büyük önemli şey Kuraklık, kuraklık depremden daha da gerçek şu an. Barajı Şu anda tehlikenin tam zillerinin çaldığı yerde. Neler yapmamız gerektiğini tartışmamız lazım” dedi. 

SORUN CİDDİ
Mecliste Söz alan MHP Grup Başkan Vekili Evren Yalçın da kuraklığa vurgu yaparak, giderek artan nüfusa dikkat çekerek Çanakkale’nin su ihtiyacının da artabileceğini söyledi. Yalçın, “İstanbul'da yaşamın zorlaşması kalabalığın sanayi alanlarının olmaması ve büyük bir deprem riskine karşı İstanbul'dan uzaklaşma eğiliminin arttığını,  sanayinin de çevre illere dağıtılması gerekliliğiyle ilgili kamuoyunda ciddi bir görüş ortaya çıkmasıyla birlikte Çanakkale'nin bir cazibe merkezi haline döndüğünü gözlemliyoruz. Eğer böyle bir süreç  ile karşılaşırsak Çanakkale'deki konut alanları ihtiyacı, içme suyu ve tarımla ilgili ihtiyaç olan ihtiyacı ve ulaşım ve trafik sorunlarıyla karşılaşacağımızı düşündüğümüzü ifade etmek istiyorum. Barajımız  bir önceki yılda çok iyiydi. Daha önce bir risk yaşadık ve o riski bir daha yaşama ihtimalimiz var. Nüfusun da artacağını öngörerek, tarımın da büyüyeceğini öngörerek ciddi manada su ihtiyacı hasıl olacaktır diye düşünüyoruz. Bununla ilgili gerekli olan su kaynaklarından isale hatlarının oluşturulması kaydıyla  gerek Baraja takviye veya alternatif  gölet vesaire şeklindeki çalışmalarla Çanakkale'nin su ihtiyacının tedarik edilmesi gerekli olacağını öngörüyoruz”  dedi.

Kuyu Açmak Çözüm Değil
Bunun üzerine yeniden söz alan ve  baraşdaki suyu korumak için yapılan çalışmalara değinen Başkan Gökhan “Su meselesinde bizim barajımız sulama olarak da kullanılıyor.  Karacaören, Özbek, Yapıldak bölgesi proje çalışması ihalesi yapıldı Umurbey Barajı'ndan sulanacak Fakat daha proje aşamasında. Yani projelendirecek sonra proje, yapım ihalesine dönüşecek. Ama bir türlü o proje bitmiyor. Ben hep Devlet Su İşleri'ne gittiğim zaman Balıkesir'e hep soruyorum. Proje ihalede proje ihalede.  Dedik ki ‘oradan tamam sulamayı getirin ama aynı zamanda bir hatla getirin burada  köreltelim ne olur ne olmaz. Yarın ihtiyaç olursa oradan bizim baraja da aktarıp içme suyunu garanti altına alabilir’ dedim. Olabilir dediler. Ya bu proje aşamasından sona dediler.  Çileder Deresi senelerdir söylenir. Çileder Dere'nin boşa akar. Kışın hava yağdı mı? Bizim çileder  deresi  Sarıçay'a akar. Sarıçayı aslında çileler deresidir.  Hep söyleriz. Ya bunu bir pompajla şeye alın eee barajın içine şey yapalım baraj faydalansın bununla. dinlemediler. Şimdi n özel idare galiba harekete geçmiş.  Çileder dereyi baraja aktarmak için çalışmaya başlamışlar diye duydum.   Şimdi kuyularımızı açıyoruz biliyorsunuz biz 7 tane kuyu açtık 4 tanesi hazır dedik ama kuyularla olmaz bu iş. Kuyu pek çözüm değil.
Baraj konusunda sulaması ile ilgili  ikinci bir konu var. Bir kere kapalı sistem sulamaya geçmemiz lazım. Barajımızın suyu o kadar değerli ki israf etmememiz lazım. Ama şimdi açık sulamada suyu salıyorsun kullanılmayan su buradan langırt denize gidiyor. Bu da bir israf. Bunun da engellenmesi lazım. Bu haliyle barajımız bizim aşağı yukarı Çanakkale nüfusunun 400  bine gelse bile yetebilecek nitelikte bir baraj. Ama bu sefer sulama kesilecek. Sulamanın bir kısmını kapalı sulama ve Umurbey Barajına aktarırsak  su konusunda bayağı bir  yol almış oluruz” dedi.
 
Arzu Baladur