Pandemide yaşanan sıkıntılar nedeniyle bir çok sektörün dijital ortama taşındığını hatırlatan Uysallar Home Design Mobilya sahibi Tahsin Uysal, mobilya sektörünün Türkiye’de yaşanan yüksek enflasyon nedeni ile fiyat artışlarından en çok etkilenen sektörlerden biri olduğuna dikkat çekti. Uysal mobilya sektöründe ara eleman sıkıntısının hat safhada olduğunu da belirterek bu nedenle 2024 yılında Uysallar Home Design Mobilya olarak insansız çalışa modelinin ilk adımlarını atacakların söyledi. Tüm sektörlerin E-Ticarete büyük önem vermesi gerektiğinin de altını çizen Uysal “Evinizdeki sade ve şık tasarımların buluştuğu nokta” sloganı ile Çanakkale’nin önemli mobilya satış noktalarından biri olan Uysallar Home Design Mobilya 40 yıldır mobilya Sektöründe Kaliteden kesinlikle taviz vermeyen bir şirket politikası ile müşteri memnuniyetini en üst düzeyde tutarak çalışmalarını sürdürmeye devam ediyor.” dedi.
Ülke genelinde dolayısı ile de Çanakkale’de mobilya sektörünün büyük bir sıkıntı içerisinde olduğunu dile getiren Uysal sektörü sıkıntıya sokan iki önemli durumun olduğunu belirterek, “Ham madde sorunu ve ulaşım maliyetlerinin mobilya sektörünü olumsuz etkiledi. Çanakkale ve Türkiye genelindeki mobilya sektörünün özellikle son dönemdeki en büyük sıkıntısı tabii ki şu anda ham maddeye ulaşım konusunda biraz sıkıntılar var. Çünkü bildiğiniz gibi maliyetler arttıkça sermaye gücü de artması gerekiyor Ama şu andaki konjonktür gereği tabii krediye ulaşımda ülkenin içinde bulunduğu ekonomik zorluklardan dolayı bu sermayeye ulaşılamadığı için bazen terminler dediğimiz yani ürünün sipariş verdikten sonraki geliş süresinde uzamalar var firmalarda. Genel anlamlı mobilya sektöründe var. Sadece birkaç firma üzerinde değil. Çünkü biz sadece işte Bursa İnegöl'de çalışmıyoruz. Kayseri var. ondan sonra İzmir var. Balıkesir var. Çoğu ilimizde de aynı problem var. Hatta şöyle ben gıda sektöründe de işimiz olduğu için bazen Migrosları başka yerlerde gördüğüm gibi raflarda boşalmalar da var. Yani bunun ne demek olduğunu halkımız biraz öngöremeyebilir ama ham maddenin ulaşımında zorluğundan dolayı kaynaklarını bilmek lazım. Yani üretimde biraz tabii ki sıkıntılar var. Yani sektör gözetmeden bu aslında ama mobilyada daha da belirgin oluyor. Bazen bir ayda gelebilecek ürün iki ay, iki buçuk ayda gelebiliyor.
Şimdi son dönemdeki bu enflasyon dönemde sonuçta ne kadar çok enflasyondaki artış olduğu zaman fiyatlara da yansıyor. Işte asgari ücrete zam geldiği zaman tabii ki fiyatlara da yansıyor. İşte bu dengeyi çok iyi kollamak lazım yani. Dolar, avronun bazı yerde direkt baskılanması iyi, bazen de iyi değil. Çünkü ihracatçı Yükselmesini ister. Ama dolar avro yükseldiği zaman ham maddeye de zam geldiği için bu sefer fiyatlar da artıyor. Yani o sarmal öyle bir denge ki o ondan çıkmak çok zor. Çıkılabilir ama belli bir süre gerekiyor bunun için. Ve şu anda biz o sürenin içindeyiz. İnşallah bu süre daha fazla uzamaz çünkü sürekli asgari ücrete zam geliyor. Fiyatlar zamlanıyor. Bu sefer asgari ücret erimiş oluyor. O yüzden ııı ben yakın zamanda değil ama bir iki sene içinde bu işin düzeleceğini düşünüyorum. Ama çok yakın zamanda değil bir iki sene zorluk çekeceğiz gibi duruyor.
ÖNCE EV SONRA MOBİLYA
3+1 -2+1 ve 1+1 evlerin satın alma fiyatlarının insanları çok zorladığını bu dönemde genellikle kiralama yöntemine gidildiğini kiralamalarda da ev bulunamıyor. Yeni evlenecek olan çiftler ilk olarak oturacakları eve karar veriyorlar. Sonra oturacakları eve göre kendilerini idare edecek mobilya ve eşyaları satın alıyorlar” dedi. Uysal ekonomik şartların tercihleri değiştirdiğini de belirterek şunları söyledi. “ biz genelde düğüncü dediğimiz düğün yapmak isteyen arkadaşlarla ilgili daha önce evler üç artı birler, işte iki artı bir, dört artı bir, evlerle ilgili ürün yerleşim yapıyorduk ama şu anda maalesef bu bir artı bire kadar düştü. Yani bir artı bir evlere kadar düştü. Bütün eksiklerini tamamlayamaz hale geldiler. Yani biraz Bütün de her şeyi almaktansa sadece bir işte köşe takımı, işte ya bir gardırop masa sandalyeyle yetinebiliyorlar. İşte bu da ekonomiden kaynaklı bir şey. Gerçekten şu dönemde sadece ev eşyası değil, zaten ev almak bir sorun olduğu için kiralık ev bulmak da çok zor. Bırakın düğün yapmayı, kiralık ev öncü bulunacak ya eşya alınması lazım. daha çok biz satışlarımızı ev almadan yapıyoruz. önden yapıyoruz ki insanlar da zam gelme endişesiyle önden alıyor. Daha sonra ev tutup için yerleşimini sağlıyor. O yüzden yani zorlu bir süreç içerisindeyiz. İnşallah kısa zamanda düzelir.
Biz sürekli yenilik Yapan bir firmayız. Benim zaten Almanya'da mobilya konusunu bir şirketim var. E-ticaret yapıyoruz. Orada da bir mağazam var. Ama artık sistem öyle bir hale kendini itti ki tamamıyla böyle yavaş yavaş insansız çalışma modeli ortaya çıkıyor. Neden insansız bir çalışma modeline doğru gidiliyor? Çünkü eleman, ara eleman probleminden dolayı. Eleman ve ara elemem problemleri her sektörde olduğu gibi mobilya sektöründe de insansız çalışma modeline geçişe neden olacak. Günümüzde Pandemi sonrası adeta uçuşa gecen hammadde fiyatları, ulaşım fiyatları aslında sektörleri bu yola itiyor. Sektörler maliyetleri azaltabilmek için bazı yöntemler bulup mutlaka insansız çalışma modeline geçeceklerdir.
Şu anda mevcut sistem çok maliyetli. Uysallar Home Design Mobilya olarak biz çok ağır ürünlerden çıkıp daha çok böyle İkea tarzı ama kalite ahşap ürünlere dönme planımız var. Hatta bununla ilgili yakın zamanda bir üç ay içinde bir direkt çalışansız, mağazamızın içerisinde insansız bir mağaza modelimiz olacak. Mağazanın içine şifreyle girip, kendiniz ölçü alıp, ürünü beğenip daha sonra satın alıp, evinize gelen ve kurulumunu kendinizin yaptığı bir sistem olacak. Hatta beğenip siparişini verdiğiniz ürünü evinizde kuramazsanız yada kurmak istemezseniz, kurulum hizmetini satın alıp aldığınız ürünün kurulumunu yaptırabileceksiniz.
Bu sadece tabii Türkiye için değil. Bizim planımız, bu ürünler yurt dışından getirtmek. Hem Çanakkale’ de, buradan da Almanya, İngiltere, Dubai, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Kuveyt tarafına göndermeyi planlıyoruz. Böyle büyük çaplı bir projemiz var. Her kriz bir fırsat doğurur diyorum. Bu kriz de bizi değişiminin erken başlaması gerektiğini, değişimi belki beş on sene sonra yapacağımız bir projeyi öne çekmek zorunda kaldık. Çünkü eleman problemimiz, ara eleman sorunumuz çok yüksek. Bu da beni planlarımı çok daha erken hayata geçirmek gerektiğini gösterdi.” dedi.
GELECEK E – TİCARETTE
Pandemiden sonra dünyada her şeyin değiştiğini özelliklede alışveriş sisteminin değiştiğine dikkat çeken Uysal sektörle ilgili düşüncelerini şöyle paylaştı, “Artık herkes internetten alışveriş yapıyor. Gençlerde internetten alışveriş yapma oranı çok çok daha fazla buda sektörlere artık internetten satış yapma zorunluluğu getiriyor. “dedi. Uysal Yani mobilyacılık artık yavaş yavaş bence bitiyor. Çünkü Gençler artık internetten alacak. Bir beş on yıl içinde dönüşüm daha hızlı olacağını düşünüyorum. İnternetten satış Mobilya sektörünün geleceğini şekillendirebilecek önemli bir dönemeç olarak karşımıza çıkıyor. Dijitalleşme ve online alışverişin yaygınlaşması, geleneksel alışveriş alışkanlıklarını değiştirirken, işletmelerin bu değişime uyum sağlaması, rekabet avantajı elde etmelerini sağlamaları gerekiyor. Geleceğin mobilya alışverişi için online platformlara geçiş, sektörün sürdürülebilirliği açısından kritik bir adım.
Ara eleman sıkıntısı her sektörde olduğu gibi mobilya sektöründe de var. Bizim kendi sektörümüzle ilgili satış elemanı özellikle montajcı kesinlikle yetişmiyor. Yani gençler daha rahat işler arıyor. Ama piyasada artık rahat iş diye bir şey yok. Bana kalırsa artık bir bayanın bile montaj yapabilmesi lazım. Bir bayanın koltuğu kaldırması işte panel kaldırması zordur. Ama benim kafamda bir projem vardı. Artık bayanlar montaj yapabilir düzeye gelmeli. Bu bir iş sahası. Hatta onunla ilgili bir üniversiteyle bir çalışmam olacak. Yani özel bir çalışma. Bayanların montaj sektöründe istihdama kazandırılması ile ilgili. Niye olmasın? Bir önlük giyip bir bayan her şeyi yapabiliyor. Monta’ da j yapabilir. Ve bundan ek gelir elde edilebilir. Çünkü Montaj işi ciddiye ek gelir sağlayan bir iş. Tabii taşıma biraz da ağır bir şey. Taşıma işini erkekler yapıp ürünün evde montajı bayanlar tarafından yapılabilir. Yani her şey bize bağlı ama maalesef yeni nesil Çalışma konusunda bence biraz zayıf. İş var, iş var ama işi beğenmeme var. Öyle bir sıkıntımız var.
Bizim hedefimiz e-ticarete ağırlık veren bir firma haline gelmek. Ama sadece Türkiye sınırları içerisinde kalmayıp yurt dışı çalışmamız ile daha da büyümeyi düşünüyoruz. Birçok firma kriz döneminde firma diyor ki “kriz dönemlerinde küçülelim, küçülelim” diyor. Küçülme diye bir durum kalmadı. Ya işi bırakacaksın ya da büyüyeceksin. Yani küçülme çünkü küçülmediğiniz şey işi bitirir. Yani çünkü enflasyonist dönemlerde büyümen lazım. Ya da işi bırakman lazım. Yani ikiyi seçenek var. Küçülme yok. Küçülme diye bir şey yok. O yüzden şu anda genelde piyasada öyle bir hava var ki bazı iş insanları bu konuda ya işe devam edip büyüme yolunu izliyorlar ya da işi bırakıyorlar. Yani işi küçültme diye bir şey artık mümkün değil. O yüzden hedeflerimiz arasında gerçekten ciddi büyümeler var.
Biz artık bünyemizde yapay zekayla ilgili bir projemiz de var. Bu mobilyayla ilgili yani dediğim bu e-ticaretle ilgili bir sistem bir yıl içinde kendi kendini yönetebilir hale gelecek tarzda olacak. Çünkü eleman yok. Eleman olmayınca ara eleman olmayınca ne yapacaksınız? Mecburen yapay zekayı kullanmak zorundasınız ve bunu bence sektör bazında herkes yapacak. Yani işini ilerletmek isteyen dijital dönüşüm yapmak zorunda. Türkiye Dijital dönüşün noktasında çok geç kaldı. Dijital dönüşüm yapmak zorundayız. O yüzden ben gençlere de sesleniyorum. Kesinlikle gençler kendi dijital dönüşüme hazırlıklı işlere yönelsinler. Çünkü artık doktor, mühendis, avukat gibi meslekler çok sıradan meslekler haline geldi. Tabi ki bu meslekler de çok önemli ve hepsinin kendine göre özellikleri ve önemi var. Ama bence biraz daha bu dijital dönüşüm konusundaki mesleklere yönelirlerse çok daha iyi olur. Çünkü artık hayat bu noktaya gidiyor. Yani meslekler değişecek. İleride belki doktorlar yapay zeka ile Amerika'dan Türkiye’deki hastasını ameliyat edecek. Bu sistemde devreye girmiş durumda. Dijital dönüşüm bu. Herkes kendi mesleğiyle ilgili dijital dönüşümü bence yapmak zorunda. Çok önemli bir konu daha var artık dünyada sınırlar kalkıyor. Rekabet edebilmek için, ayakta kalabilmek için ama herkesin evladını dünya vatandaşı olarak yetiştirmesi gerekiyor. Benim en son bu konuyla ilgili söyleyeceğim konu bu. Dünya vatandaşı olursan Türkiye'ye de faydalı olursun. Ama sadece Türkiye içinde kalmakla yani dışarıyı görmüyorsan maalesef Vizyonumuz bir yerde kalır diye düşünüyorum. Yani bu A'dan Z'ye herkes için geçerli. İş adamından, çocuğunuza, siyasetçi, doktoruna, mühendisi fark etmez. Mutlaka vizyonumuz, yönümüz her zaman dünyaya dönük olmalıdır. Ya Türkiye çok büyük bir ülke. Lokasyon, çok güzel bir ülke. Ama dışarıya çıkmadan bunu anlayamazsınız. içeriden bunu anlayamazsınız.”
Mine Yel
Foto: BHA