Evreşe Belediyesi’nde yaptığı çalışmalarla Türkiye gündemine oturan Belediye Başkanı Ali Kamil Soyuak, AK Parti Gelibolu Belediye Başkan adayı olarak gösterildi. AK Parti Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider, Belediye Başkan Adayı Soyuak ile Gelibolulularla buluşması gövde gösterisine dönüştü. İlçede düzenlenen kahvaltıya 700 civarında kişinin katılması dikkat çekti. 1 Nisan’dan sonra Gelibolu’nun Türkiye’nin en güzel şehri olacağının sözü de verildi.

 

AK Parti’nin Çanakkale genelinde adaylarını açıklamasından sonra çalışmalar hızlandı. Her gün bir ilçede adayları destekleyerek vatandaşlarla buluşan Milletvekili Gider, bu sefer Gelibolu ilçesine gitti. Burada Evreşe Belediye Başkanı ve Gelibolu Belediye Başkan Adayı Ali Kamil Soyuak ile kahvaltıda vatandaşlarla buluştu. Programın düzenlendiği öğretmenevine doğru giden Gider, Soyuak ve beraberindekilere vatandaşlar büyük bir ilgi gösterdi. Kalabalık beklenenin çok çok üzerine çıktı ve sabah buluşması adeta gövde gösterisine dönüştü. Gelibolu’ya bağlı Evreşe beldesinde yaptığı çalışmalarla sık sık gündeme gelen Soyuak’ın aday gösterilmesi ile Gelibolulular adaylığı sevinçle karşılandığı görüldü.

7 GÖBEK GELİOLULUYUZ

Buradaki programda ilk konuşmayı Belediye Başkan Adayı Soyuak yaptı. Bu kentte yaşayan ve bu kente katkı sağlayan herkesin Gelibolulu olarak kabul ettiklerini belirten Soyuak, “Seçimlerde ideolojimize en yakın en yakın olan partiye oy atma hakkımız var. Bakın ben Geliboluluyum. Babam dedem onun babası yedi göbek, Geliboluluyuz. Ben Geliboluluyum derken, Gelibolu'da yanlızca Gelibolulu olanları görmem.

Bu memlekette yaşamayı kendine karar bilmiş, bu memleketin iyiliğini isteyen,  çalışan herkes benim gözümde Geliboluludur.  Ama şu için çok önemlidir.

Bakın memleket çocuğuyuz hepimiz. Bizim memleketimizin topraklarının insanları cumhuriyetçidir, Atatürkçü'dür. Atatürkçü'yle Kemalist arasında farkı bilirim. Yani biz bunları yaşam tarzımızdır. Biz bunları insan olmakla eş değer biliriz. Artık eğer bizim bunlar yaşam nedenlerimiz yaşam sebebimişse yani ağacın asıl gövdesiyse, bunları kenara koyup, artık şimdi hizmeti konuşmalım. Artık şimdi geleceği konuşmanın artık şimdi yaşamı konuşmanın artık çocuklarımızı Çerkezköye, Çorlu'ya istanbul'a göndermemek için yatırımları konuşmanın zamanı geldiğini düşünüyorum.

Artık bu saatten sonra hiç kimse ben demokratım diye ben cumhuriyetçiyim diye Türk bayrakları üzerinden Atatürk resimleriyle bir daha seçim kazandırmayacağız.

Bakın biz onlardan bilerek daha fazla demokratız, biz onlardan bilerek Kemalist ve Atatürkçüyüz.

İnanın göreceksiniz. 10 Yıl Marşı'yla varsa kürseye çıkacağım. İzmir Marşı ile aşağı ineceğim.

İzmir'in dağlarında çiçekler açsın, yaşasın Mustafa Kemal Paşa yaşasın. Bundan rahatsız olan bizle beraber de olmasın.

 O yüzden artık bunu söylemlerle değil, ben cumhuriyetçiyim diye, ben demokratım diye, Cumhuriyetçi ve demokrat olunmuyor. Ben çağdaşım deyince ilericiyim değince ilerici de bulunmuyor. Sen vatandaşın derdiyle ilgilenebiliyor musun? Sen kendini geliştirebiliyor musun?

Sen milletin derdini dert edinebiliyor musun? Bir eve girdiğinde o evin yokluğu, yoksulluğu seni ilgilendiriyor mu?

Mahallerde olabiliyor musun? O çamurda sende yürüyebiliyor musun vatandaşınla? O gün demokratsın, o gün ilericisin, o gün cumhuriyetçisin.” dedi.

ARTIK ÇALIŞMA ZAMMANI

Kırgınlıkların, farklılıkların, ideolojilerin bir kenara bırakılıp çalışma zamanı geldiğini de belirten Soyuak, Gelibolu’yu dünyanın en güzel şehrini yapmak için çalışacağını da söyledi. Soyuak,  ilçe halkına şu mesajları verdi; “O yüzden şunu söylüyorum artık aramızdaki küskünlüklerin, kırgınlıkların, farklılıkların, ideolojik ayrılıkların bence bir önemi kalmadı. Eğer yaşamımız, burada kaldığımız kenti geliştirmekse derdimiz, ana sebebi ise hepimizin yaşam nedeni ise Gelibolu, artık aramızdaki farklılıkların bir önemi yok.

 Artık dışarıdaki çukuru konuşma zamanı. Artık dışarıdaki çamuru konuşma zamanı, artık ücretsiz kreşi konuşma zamanı, artık işi aşı ekmeği çocuklarımızın bu kentte bizlerle beraber yaşlandığı, torunlarımıza baktığımız günleri bizimle beraber onları büyüttüğümüz günleri konuşma zamanı. Artık bir olma zamanı. Artık bundan sonra mazeret devri dönemi bitti. Bana şunu vermiyorlar, şu da olmuyor, bu da olmuyor dönemi bitti.

Artık çalışma zamanı. Artık insan odaklı olma zamanı. Artık yüreği sizler için atan bir belediye başkanını hizmete talip etme zamanı.

BORÇLU BİR BELEDİYEYE TALİBİM

Bu dönem destekleme zamanı, Kapı kapı gezme zamanı. Bakın ben Evreşe Belediye Başkanıyım. Eğer orada devam etseydim, yüzde 80 oranla belediye başkanıydım. 20 milyon TL kasasında olan, hiç borcu olmayan, herşeyini bitirmiş, hatta arkadaşlarımız diyor ki “tam rahat zamanıydı niye Gelibolu’ya gidiyoruz”  Gelibolu’nun 120 milyon borcu var. Emekli ikramiyeleri ödememiş, bu kadar zor durumda. Ben bu zorluğa talibim.

Neden geldik biliyormusunuz? Hadi gelin Avrupa’nın en güzel şehri yapalım burayı. Avrupa’nın en güzel şehrinin belediye başkanı olmanın gururunu yaşmak için. Çocuklarımızın en güzel şehirde yaşama hakkına sahip olması için. Önünde boğaz olup da, arkasında Saroz körfezi olup da, İstanbul kadar bu kadar metropole yakın yakın olup da ormanı olup da, tarihi olup da, şehitliğe bu kadar yakın olup da, bu kadar geri kalma olasılığı olan bir yer olabilir mi?

 

İnanın bu başarısızlık bir başarı hikayesidir. Kaybetiklerimizi kazanlım. Hadi Çanakkale’de en yüksek oyu biz alalım. Bu yüzden çok çalışmamız lazım. Farklı idelolojideki insanları kucaklayarak, aynı memleketin çocuklarıyız, aynı memlekette büyüdük, aynı topraklarda beraber yaşadık. Aynı suyu aynı yemeği beraber yedik. Artık geçmişin başarısızlıkları değil, haydi beraber geleceğin aydınlık başarısında buluşalım.”

BU ŞEHİRDE GÜZEL BİR HİZMET GÖREMİYORUZ

Salona toplanan kalabalığa seslenen Gider, ise Gelibolu’nun önemine vurgu yaparak şimdiye kadar şehre yakışacak güzel çalışmaların yapılmamasını eleştirdi. Gider, “Bu güzel şehirde muhakkak ki güzel hizmetler yapılmıştır ama gezdiğinizde bu güzelliklerin hiç birini göremiyoruz. İş yapmak istemiyorsanız  bin  tane mazeret bulursunuz.  İş üretmek istemiyorsanız, çalışmak istemiyorsanız bin tane sebep bulursunuz. Ancak bin tane senin bir tane sebep, bir tane yaptık kelimesini karşılamaz.  Bir kelime bin mazeretten daha kıymetlidir, o da ‘yaptık’ kelimesi. 15 sene önce genç bir adam geldi. Ben o zaman Genel Sekreterim.  O kadar heyecanla anlatıyor ki şunu yapacağız, bunu yapacağız, şöyle olacak böyle diyeceğiz. Dedim ki ‘Ya doktorum sakin ol. Sen köye Belediye Başkanı oluyorsun en fazla meydanı taş döşersin onun da zaman içinde yaparsın

Ama bir süre sonra gittim gördüm ki ne Evreşe köyü kalmış, ne de oranın derdi meydanı taşıymış. Burada doktoru anlatıp doktoru övüp  Mevcut belediyeyle kıyaslayacak halim yok. Çünkü koskoca Gelibolu’da   kapalı pazar yeri yokken. Evreşe’de eğer konferans salonu, eğer opera salonu varsa bunların kıyaslanacak bir tarafı yok zaten. Hangi hizmetten bahsedeyim, neyi kıyaslayacaksın, neyi ölçeceğiz, spor salonlarını mı ölçeceğiz? Bakın adam Türkiye'de nohut ediyor diye Komünist Belediye Başkanı dediler. Bizimki kasap çalıştırıyor, vatandaşına eti bedavaya yakın paraya satıyor. Yani hiç para almayacak da mevzuat müsait değil. Bunu mu kıyaslayacağız? Burda hizmet falan kıyaslamayacağız. Burda konuşacak olduğumuz ne biliyor musunuz? Bir seçim kampanyasına girdik. Adayımız belli karşı tarafında adayı burada konuşacak olduğumuz şu, biz hizmetlerimizi anlatacağız. Kimsenin eksisiyle, kimsenin yanlışıyla derdini yok. Biz yapacaklarımızı anlatacağız.”

“GELİBOLU’DA PAZAR YERİ YOKKEN, EVREŞE DE HERŞEY VAR. NEYİ KIYASLAYALIM?”

Milletvekili Ayhan Gider AK Partinin aksine hizmet üretemeyenlerin, Atatürkçülüğü ön plana çıkararak  sihir ve illüzyon peşinde koşacaklarını vurgulayarak şu açıklamalarda bulundu; “Karşı taraf ne anlatacak biliyor musunuz? Yaptıklarını anlatamayacak. Çünkü yaptığı bir şey yok. Yapacaklarını da anlatamayacak çünkü yapacak bir hukuktur. Onlar gece gündüz olmayan şeyler üzerinden gidecekler. Atatürkçülük ve demokrasi diyecekler ki bizim onlardan çok daha fazla Atatürk ve demokrat olduğumuzu unutarak bunu söyleyecekler.  Sihir ve illüzyon peşinde koşacaklar. Yani bizi olmadığımız gibi anlatmaya çalışacaklar.  Muhakkak ki bizden görünüp onlara çalışanlar da olacak. Çünkü  onların partisi yoktur, onların doğrusu yoktur, onların milleti yoktur, onların milliyeti yoktur, onların inançları yoktur. Onların inançlarından, milliyetlerin de dertlerine kendileridir. Eğer kendilerinin olmayacaksa yemeyeceği yemeği zehirlemek ister. Bunun peşine düşecekler. Biz bunların hiçbirini aldırmayacağız, hiçbirine cevap vermeyeceğiz. İftiralar atacaklar çoluğunuza, çocuğunuza Sadece Kamil başkanı değil, salondaki herkesin. Bunun sebebi şu, sizi susturmak sizin kendi iddialarıyla uğraşırken, onlar seçime alıp gitmek isteyecekler. Eğer siz onların iddiasına cevap vermeye kalkarsanız bak git geçirirsiniz, hiç takmayacaksınız. Eğer bu salonda dolduranlarla ilgili bir iddia varsa. Yıllardır söyleseler bundan sonraki iddiaların tamamı itirazı. Onun zamanı bugün değil. Bugün bizim işimiz yapacaklarımızı anlatmak.  Bunun ispatı ne yaptıklarımız. Gitsinler, gezsinler.

2 bin nüfuslu Evreşe’de  neler yapılmış? Ödeneklere baksınlar, bakalım daha mı fazla ödenek geldi? Hayır. Ödenekle iş olmaz, iş yürek de yapılır, iş beyinle yapılır.  Üretim ekonomisinin çok ciddi tartıştığı bir konu vardır. Tüm kredilerden ayrı kalarak ölüm miktarı artırılabilir bir cevabı  evet, sevk ve idare iyileştirmek. Biz de Gelibolu’nun sevk ve idaresini iyileştirmeye geldik.  Dolayısıyla yeniden söylüyorum. Hiçbir saldırıyı muhatap almayın, hiçbir bulaşmayı muhatap almayın Biz buradayız  kuruluştan bu güne kadar bütün  başkanlarımız burada görüyorum ve mutluyum. Adaylarımız burda daha önce görev yapmış. Bizde Belediye Başkanı adayı aday dahiliye yapmış arkadaşlarımız burada. Gözlerimin aradığı hiç kimse yok bu salonda. Çünkü aradıklarımı görüyorum zaten. Biz bize yeteriz çünkü bizim derdimiz Gelibolu, çünkü bizim derdimiz insan bizim derdimiz bu millet. Derdi ben olanlar bizden değildir. Ben şöyleysem olur, ben böyleysem olur, ben oradaysam olur bana bunu dersem olur diyen bizden uzak dur kardeşim, kime yakın olursan ol. İnsanla derdi olan herkese kapımız açık ve bu şekilde inşallah 31 mart akşamı bu kalabalığın misli ile meydanlarda buluşacağımızı biliyorum. Bunu size taahhüt ediyorum. Hepinize teşekkür ediyorum. Sağ olun var.”

 

Tuba Demirtaş

Foto: BHA