Şimdiye kadar birçok kötü olaylar yaşandığı için 1 Mayıs, çok dikkat çekiyor. İşçiler haklarını kazanmak için verdikleri mücadelede bir çok acı olaylarla karşılaştı. Her yıl olduğu gibi 1 Mayıs, bu yıl da günler öncesinde konuşuldu. Daha çok olaylarla anılan işçi bayramı, Çanakkale’de coşku içinde kutlandı. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamaları çerçevesinde işçiler Salı pazarında toplandı ve buradan yürüyüşe geçti.

Üzerlerinde sloganların yazıldığı pankartlar ve dövizlerle İnönü Caddesi'ni takip ederek, Cumhuriyet Meydanı'na ulaştı. Polisin geniş güvenlik önlemleri aldığı kutlamalar burada devam etti. Meydanda toplanan sendika, sivil toplum kuruluşu ve siyasi parti temsilcileri, sunucu tarafından 'Hoş geldiniz' anonsuyla karşılandı. Katılımcılar tarafından 1 Mayıs'a ilişkin sloganlar atıldı. Kutlamalara Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek de katıldı. Etkinlik, günün anlam ve önemine ilişkin yapılan konuşmaların ardından sona erdi.

İŞÇİ BAYRAMINDA MEMURLAR TATİL YAPTI

İşçi bayramında işçilerin bir kısmı meydanlarda hem kutlama yaptı hem de haklarını aradı. Çoğu işçi ise kendi bayramlarında tatil yerine çalışmak zorunda kaldı. 1 Mayıs resmi bayram olarak kabul edildiği için bugün resmi tatil. Bu tatilin tadını ise memurlar çıkardı. Tüm resmi kurum ve kuruluşlarda çalışanlar bugün tatil yaptı. Kimisi şehir dışında kimisi yurtdışına kimisi ise bulunduğu yerde tatilin keyfini çıkardı. Onlar tatil yaparken, işçiler de çalışmak zorunda kaldığı bir düzen olarak bir 1 Mayıs daha geçti.

Hak-İŞ 1 Mayıs bildirgesi

1 Mayıs işçi bayramı dolayısı ile Hak-İş de Çanakkale’de toplanarak bir bildirge yayınlandı. Sendika tarafından yapılan açıklama şöyle; “Bugün 1 Mayıs Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Gününde;

48 yıldır emeğimizin ve alın terimizin hakkı için, hayat pahalılığı ve yoksullukla mücadele edilmesi için, vergide adaletin sağlanması için ve sendikal örgütlülüğün artması için meydanlardayız. 

 

76 yıldır Siyonist İsrail’in Filistin topraklarında yaptığı katliamları, işgalleri, zulümleri tüm Dünya’ya haykırmak ve yaşanan zulümler sona ersin diye uluslararası topluma çağrıda bulunmak üzere alanlardayız.

 

HAK-İŞ olarak, Siyonist İsrail’in ve katil Netenyahu’nun Uluslararası hukuk önünde en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz. Soykırıma karşı sessiz kalan Avrupa Birliği, ABD ve onun kuklalarını nefretle kınıyoruz, lanetliyoruz.

 

Başta İslam İşbirliği teşkilatı olmak üzere, Arap Birliği ve pek çok sözde İslam ülkesini yeterli tepki ve destek vermedikleri için kınıyoruz. Yazıklar olsun onlara diyoruz.

Uluslararası toplumu Filistin’de yaşanan zulme karşı harekete geçmeye davet ediyoruz.

FİLİSTİN’E DESTEK İNSANLIK BORCUMUZDUR.

 

1 Mayıs Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’nde HAK-İŞ olarak, Filistin topraklarında akan kanın ve katliamların durdurulması, Gazze’de onurları için, Özgür Filistin için, canları pahasına mücadele eden Filistinli kardeşlerimizin insan haklarının sağlanması için tüm dünyayı ve tüm dünya emekçilerini mücadele etmeye ve birlik olmaya davet ediyoruz.

Siyonist İsrail Devleti tarafından esir alınan bütün Filistinli işçilerin serbest bırakılmasını talep ediyoruz.

Başkenti Kudüs olan özgür ve bağımsız Filistin devleti kuruluncaya kadar mücadele edeceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz.

Filistin’de barış ve huzur ortamının sağlanmasını, Mescid-i Aksaya yönelik yapılan, en temel özgürlük olan ibadet özgürlüğünü hedef alan bütün kısıtlamaların ivedilikle kaldırılmasını talep ediyoruz.

Filistin halkına, gıda, ilaç, su, gibi temel yaşam gereçlerinin güvenli ve insani koşullar altında ivedilikle ulaştırılmasını talep ediyoruz.

HAK-İŞ, mazlum ve mağdur coğrafyalarda huzur ve barışın tesisi için sendikalarımız ve işçilerimiz ile omuz omuza dayanışmasını devam ettirecektir.

“Filistin İçin Haydi HAK-İŞ” diyoruz ve tüm teşkilatımıza  birlik, dayanışma ve yardımlaşma çağrısında bulunuyoruz.

 

Değerli Emekçi Kardeşlerimiz,

Bugün 1 Mayıs Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Gününde;

Vergide adaletin sağlanması,

Enflasyon, hayat pahalılığı ve yoksulluk ile mücadele edilmesi,

İş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesi,

Kayıt dışı istihdamın ve sosyal güvencesizliğin önlenmesi,

İşsizlik, yoksulluk ve iş bulamama endişesinin olmadığı bir yaşamın sağlanması,

Emeklilerimizin asgari geçim şartlarının sağlanması,

Kadın, genç ve engellilerin çalışma ve toplumsal hayata katılımlarının desteklenmesi,

Başta olmak üzere taleplerimizi tüm kamuoyuna duyuruyoruz.

 EMEĞİN HAKKI İÇİN HAK-İŞ BURADA.

HAK-İŞ, Türkiye ve Dünya Sendikal Hareketinde emeğin ve emekçinin bugünü ve geleceği için durmaksızın çalışmaya devam edecektir.

HAK-İŞ, ülkemizin, bölgemizin, küremizin bütün mağdur ve mazlumlarına olan borcunu ödemek için kararlılıkla mücadelesini sürdürecektir.

 

VERGİ DİLİMİNİN %10’a İNDİRİLMESİNİ İSTİYORUZ

 Emeğin, emekçinin ve hak mücadelesinin gününde sosyal adalet, refah, güvenlik ve diyalog temelli taleplerimizi sıralıyoruz:

 

Kıdem tazminatı hakkı korunarak yeni güvencelerle geliştirilmelidir.

Emekli aylığı alt sınırının asgari ücret düzeyine yükseltilmesini talep ediyoruz.

Belediye ve Belediye şirketleri dâhil bütün kamu çalışanlarının Kamu Çerçeve Protokolü’ne dâhil edildiği bir model talep ediyoruz.

696 sayılı KHK Kapsamı dışında kalan işçilerin kadroya alınabilmesine imkân sağlayacak bir düzenlemenin yapılmasını, kadroya geçen işçilerin tayin, becayiş gibi özlük haklarının tam olarak verilmesini istiyoruz.

6772 sayılı Kanun uyarınca Mahalli idarelerin iştiraklerinde veya şirketlerindeki işçiler için 52 günlük ilave tediyelerin ödenmesini istiyoruz.

Sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılarak, toplu pazarlık kapsamının genişletilmesini, sendikal hak ve özgürlüklerin daha ileriye taşınmasını talep ediyoruz.

ILO’nun C190 sayılı sözleşmesinin ülkemiz tarafından onaylanmasını istiyoruz.

İşyerlerinde “Şiddete Sıfır Tolerans Belgesi” önerimizin imzalanmasını ve uygulanmasını istiyoruz.

Aile yükümlülüklerini dikkate alan, adil bir vergilendirme sistemi, sürdürülebilir bir sosyal güvenlik modeli ve vergi denetiminde etkinliğin artırılmasını talep ediyoruz.

Kriz dönemlerinde gelir vergisi diliminin %10’a indirilmesini istiyoruz.

Milli gelirden, ekonomik büyümeden ve refah artışından hak ettiğimiz payı almak istiyoruz.

Emekçilerin enflasyona karşı ezdirilmemesini ve hayat pahalılığı ile yoksulluğa karşı korunmasını talep ediyoruz.

İnsanı merkeze alan daha adil ve sürdürülebilir yeni bir model istiyoruz.

Bireysel ve düzenli asgari gelir yardımı sisteminin kurularak, sosyal koruma sistemi güçlendirilmelidir.

İş kazası ve meslek hastalıklarının yaşanmadığı bir çalışma hayatı talep ediyoruz.

Sendikal örgütlülüğün artması için gerçek iş güvencesi istiyoruz.

Kayıt dışı istihdamın ve çocuk işçiliğinin önlenmesini, işsizlik oranlarının düşürülmesini istiyoruz.

Ekonomik ve Sosyal Konsey, Üçlü Danışma Kurulu ve Çalışma Meclisinin etkin ve düzenli bir şekilde toplanmasını talep ediyoruz.

ÇAYKUR başta olmak üzere mevsimlik, geçici kamu işçileri ile kampanya işçilerinin sorunlarının çözülmesini istiyoruz. 

Ev işçileri ve bakım işçilerinin iş kanunu kapsamına alınarak sendikal haklarının sağlanmasını istiyoruz.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısının katılımcı bir anlayışla yeniden belirlenmesini istiyoruz.

Esnek çalışanların emeklilik hakları başta olmak üzere ödenek ve aylıklara erişimlerin ilişkin yeni düzenlemeler oluşturulmalıdır.

Sosyal diyalog mekanizmalarının tam katılımcılık ilkesine uygun bir anlayışla yeniden yapılanmasını talep ediyoruz.

4857 Sayılı İş Kanunun, işgücünün değişen şartlarına uygun olarak sendikal hak ve özgürlüklerin güçlendirilerek ilerletilmesini istiyoruz.

Çalışanlar açısından işsizlik sigortası ödenek imkanlarının kolaylaştırılmasını ve ödenek miktarlarının artırılmasını talep ediyoruz.

Engelli ve yaşlı bireyler başta olmak üzere tüm kırılgan gruplar için güvenli ve erişilebilir şehirler talep ediyoruz.   

Kadın, genç ve engellilerin istihdamının artırılmasını, işe giriş imkanlarının ve istihdamda kalıcılıklarının geliştirilmesini istiyoruz.

Kadına yönelik şiddet ve tacizin son bulmasını, çocuk istismarının ve çocuk işçiliğinin önlenmesini istiyoruz.

Evde Bakım ve Destek Sigortasının hayata geçirilmesini istiyoruz.

Çalışma hayatının dijitalleşme ve yeşil dönüşüm süreçlerine uyum sağlayabilmesi için adil bir geçiş planının oluşturulmasını istiyoruz.

Ülkemize sığınan mülteci ve göçmen kardeşlerimiz için sürdürülebilir, uyum ve işbirliği çerçevesinde yeni politikalar oluşturulmasını istiyoruz.

Afetlere hazırlık, müdahale ve yeniden inşa konusunda politikalar oluşturulmasını istiyoruz.

Deprem, sel, yangın gibi doğal afetlere karşı güvenli konutlar ve şehirler istiyoruz.

 

Filistin başta olmak üzere, Suriye, Yemen, Libya, Afganistan, Irak, Somali, Arakan, Doğu Türkistan’da ve yeryüzünün bütün mazlum coğrafyalarında yaşanan insanlık dışı olaylara DUR demek için meydanlardayız.

 

Mazlum coğrafyalarda yaşanan insanlık dışı zulümlerin son bulması için uluslararası işçi hareketini duyarlılık göstermeye ve birlikte mücadeleye davet ediyoruz.

 

HAK-İŞ olarak, Gazze’de ve Filistin’de şehit olan tüm kardeşlerimizi dua ve rahmetle yad ediyoruz. Yaralılarımıza acil şifalar diliyor, bir an önce soykırımın sona ermesini istiyoruz.

 

HAK-İŞ olarak ülkemizi korumak için canlarını feda eden şehitlerimizi rahmet, gazilerimizi minnetle anıyoruz.

 

Türkiye’de ve dünyanın dört bir yanında iş kazası ve meslek hastalıklarında hayatını kaybeden emekçi kardeşlerimizi dua ve rahmetle yad ediyoruz.

 

HAK-İŞ olarak Türkiye Yüzyılının emeğin ve emekçinin yüzyılı olacağına inanıyor, işçilerimizden aldığımız güç ile geleceğe emin adımlarla yürüyoruz.

 

HAK-İŞ olarak, Türkiye’nin geleceği, istikrarı, huzur ve güveni için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.

 

1 Mayıs Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günümüz Kutlu Olsun.”

 

 

Bünyamin Nami Tonka

Foto: BHA- Belediye