Çanakkale’de kaçak yapılar hiçbir zaman gündemden düşmüyor. Bir kısmı yıkılırken, bir kısmının davası devam ediyor, bir kısmının ise siyasi güç kullanılarak yıkımın önüne geçiliyor. Bu sorun devam ederken, CHP Grup Başkanvekili Pehlivan bu konuda bir açıklama yaparak vatandaşları uyardı. Pehlivan, “3194 Sayılı İmar Kanunu'nun 32. maddesine göre; - yapı ruhsatı alınmadan yapımına başlanan, - yapı ruhsat ve eklerine aykırı yapılan - yapı ruhsatı alınmadan yapılabilecek olsa da ilgili yasal düzenlemelere ve varsa projelerine aykırı yapılan yapılar kaçaktır.

Yapı ruhsatına aykırı veya yapı ruhsatı olmayan yapı Belediye veya İl Özel İdaresi tarafından yıktırılır ve yıkım giderleri yapı sahibinden alınır.

Yıkım kararlarına karşı idare mahkemesinde dava yolu açıktır. Açılan davada yürütmenin durdurulması istenebilir. Ancak idare mahkemesinde inceleme belge üzerinden yapılır ve yıkım kararının hukuka uygun olduğunun ispatlanması kolaydır. Bu sebeple günümüzde tedbiren verilen yürütmenin durdurulması kararları, mahkemede yargılama devam ederken kısa bir süre sonra kaldırılır. Davalı kurum, yıkım kararının hukuka uygun olduğunu çok hızlı bir şekilde ispatlayabilecek ve dava açılırken verilen yürütmenin durdurulması kararı hızlı bir şekilde kaldırılabilecektir.

Bu nedenle davalar, geçmişteki uygulamalarda olduğu gibi yapı sahibine yıkımın durdurulmasında uzun süreler kazandırmayacaktır.

Hakkında yıkım kararı verilmiş yapı sahiplerinin dava yoluna gitmesi elbette yasal başvuru hakkıdır. Günümüz koşullarında inşaat maliyetleri oldukça yüksektir. Çeşitli sebeplerle ruhsata aykırı veya ruhsatsız olarak yapı yapılması, yapı sahiplerine büyük maddi külfet olarak dönmektedir. Bu koşullarda, yapı sahipleri, yapının yıkılmaması için dava açmanın dışında çeşitli çözüm yolları da aramaktadır.  Bu da yapı sahiplerinin yaptırımdan kurtulmakla ilgili beklentisinden ve çare arayışından fayda sağlayarak; belirli bağlantılarla ve dava dışı yollarla yıkımı durdurabileceğini, siyasi ve idari bağlantılarını kullanabileceğini, yapı sahibine en azından 1-2 yıl süre kazandırabileceğini iddia eden fırsatçıların eline düşerek maddi zararlarının katlanmasına yol açmaktadır.

Yapı sahiplerine sesleniyorum;

Herhangi bir sebeple ruhsatsız veya projeye aykırı yapı yaptıysanız ve bu yapı hakkında işlem yapıldı ise, idare mahkemesine yapılacak yasal başvuru hakkınızı kullanmak dışında bireysel bağlantılarla çözüm yolu arayışına girmeyin. Bu durum sizi siyasi, idari, ticari dolandırıcıların eline düşürmekten ve uğradığınız maddi zararı ağırlaştırmaktan başka bir sonuç doğurmayacaktır. İdare mahkemesinde yasal haklarınızı kullanmak yönünde ise doğru bilgi edinin. Açılan bir dava size 1-2 sene gibi süreler kazandırmayacaktır. Geçmişteki uygulama bu yönde olsa da günümüzde mahkemelerin işlem akışı bu yönde değildir. Yanıltıcı bilgilerle ve yanlış beklentilerle dava yoluna başvurmanız da sizi hayal kırıklığına uğratacaktır.

Son olarak, şartlar her ne olursa olsun, ruhsatsız ve projeye aykırı yapıları yapmaktan vazgeçin. Emeklerinizi ve paranızı eninde sonunda yıkılacak yapılar için heba etmeyin. Bu yöntem hiçbir zaman sizin lehinize sonuçlanacak bir yatırım olmayacaktır. Özellikle köy meskun alanlarında yapı yapmakta uğradığınız çeşitli zorlukların, yasal altyapı yetersizliğinin, sizi bu yönteme başvurmaya sevk eden uygulamadaki adaletsizliğin ve tutarsızlıkların farkındayız ve çözümü için mücadele ediyoruz. Ancak çözüm kesinlikle kaçak yapı yapmak değildir. Onlarca emek ve para döktüğünüz ancak yasal karşılığı olmayan yapıları çocuklarınıza bırakamazsınız, bu yapıları edinerek çocuklarınızın geleceğini ve refahını güvence altına alamazsınız.  Kendinizi, emeğinizi, zorluklarla kazandığınız parayı değilse de çocuklarınızın geleceğini düşünün ve bu yöntemlere başvurmaktan kaçının.”

Haber merkezi