Troya Müzesi, Çanakkale merkeze bağlı Tevfikiye Köyü sınırları içinde yer alıyor. Müze, UNESCO’nun 1998 yılında Dünya Kültür Mirası Listesi’ne aldığı, Troya Antik Kenti girişinde yer alıyor. 3.000 m2 sergi salonu, 11.200 metrekare kapalı alana sahiptir. İnşasına 2013 yılında başlanılmış, 2015 yılında duran çalışmalara 2017 yılından bu yana devam edilmiş ve 2018 yılı Ekim ayında açıldı.
Müze ziyareti rampadan inerken başlıyor. Rampanın duvarlarında bulunan nişlerde Troya’nın farklı katmanları; mezar taşları, büyük boy heykeller, sahne canlandırmaları ve büyük boy fotoğraflarla anlatılıyor. Müzenin giriş alanı olan, Troas ve çevresini konu alan sirkülasyon bandında ise devam eden sergi katları öncesinde ziyaretçiye bir oryantasyon sağlamak amacıyla arkeoloji bilimi; arkeolojik ve arkeometrik tarihleme yöntemleri, “neolitik, kalkolitik, tunç çağı, demir çağı, höyük, restorasyon, konservasyon” gibi terimler şemalar, çizimler, metinler ve interaktif yöntemlerle aktarılıyor.
Eserler taş (mermer), heykel, lahit, yazıt, sunak, mil taşı, paleolitik balta ve kesiciler vb., pişmiş toprak seramikler, metal kaplar; altınlar, silahlar, sikkeler, kemik obje ve aletler, cam bilezikler, süs eşyaları, bardak, koku şişeleri, gözyaşı şişelerinden vb. oluşmaktadır. Müze bahçesinde, peyzaj ile birlikte taş eserler de, lahit, sütun, steller, sütun başlıkları vb. bütünlük oluşturacak şekilde sergilenmektedir.
Müzede ayrıca görsel grafik tasarımlarla birlikte diorama (anın veya hikâyenin ışık oyunlarının da yardımıyla üç boyutlu olarak modellenmesi) dokunmatik ekran ve animasyonlarla sergi ile anlatımları yapılmaktadır
“Çanakkale Arkeoloji Müzesi” içindeki tüm eserler buraya taşındı. “Troya Müzesi” olarak; 18.03.2019 tarihinde Resmi olarak açıldı. Eski bina ise halk kütüphanesine çevrildi.
ÖDÜLLÜ MÜZE
Açıldıktan kısa bir süre sonra ise dünyada ve ülkede etkili olan müze büyük beğeni topladı. Hem de Türk müzeciliğinde ayrı bir yer sahibi oldu. Ayrıca Troya Müzesi, Times dergisinde dünyada mutlaka görülmesi gereken 100 Muhteşem Yer listesine girdi! Troya Müzesi çok dikkat çekmiş ve aynı yıl Avrupa Yılın Müzesi ödülüne aday gösterilmiştir. Daha sonra 2020 yılında Avrupa Yılın Müzesi Özel Takdir ödülünü aldı. Troya Müzesi 2020 ve 2021 yıllarında Avrupa Müze Akademisi ödülünü aldı. 2021 yılında ise Homeros Bilim Kültür Sanat ödülünü aldı ve yılın en başarılı müzesi seçildi. Ödüllere doymayan Troya Müzesi hem dünyada hem Türkiye’de popüler mekanlardan birisi haline geldi.
MÜZE, SADECE TROYA İLE SINIRLI DEĞİL
İsminin Troya olması ve binanın Troia Antik Kenti yanında yer alması nedeniyle müzede sadece antik kentle ilgili eserlerin yer aldığı sanılıyor. Çanakkale’de Çanakkale Müze şubesi ilk kez 1911 senesinde kuruldu ve çok prematif bir başlangıcı olan şube mekanı belli, hademesi belli, koleksiyonu belli olan bir müzeye ihtiyaç duyuldu. Buna ihtiyaç duyulmasına sebep olan en önemli şey Troya Antik Kent’tir. 1911 yılı müzecilik bakımından karanlık bir çağa sahiptir. Çünkü Çanakkale Savaşı öncesinde Balkan Savaşları, Mürefte depremi gibi çok yıkıcı ve hafızalarda kötü etki bırakan süreçler olduğundan yaşantı kesintiye uğramış ve 1932 yılına kadar müzecilikte yol alamamıştır. 1932 yılından sonra yeni bir başlangıç yapılmıştır. 1915 yılında dönemin valisinin girişimiyle beraber küçük bir müze girişimi yapılmıştır burada amaç yabancıların ilgisini çekebilmek oldu. Bu nedenle buraya bir alt yapı çalışması başlandı.
’İlk kez 2011 yılında Troya Müzesi Projesi Mimari Yarışması yapıldı. Dünyada çalınmış bir mirasımız var. Bu bina eser geri iadesi konusunda bir mesaj niteliğinde yapılmıştır.1873’te bulunan ve onun hatayla adlandırıldığı hazine grubunu o sırada bir eski eser kanunu varken ve o eski eser kanunu tarihi eserlerin yurt dışına çıkarılmayacağını söylemesine rağmen yurt dışına kaçırıldı. Troya'ya Schliemann’ın 150 yıl önce verdiği zarar giderilmeye çalışılıyor
Çanakkale'nin merkeze bağlı Tevfikiye köyü sınırlarında bulunan ve 5 bin 500 yıllık geçmişe sahip Troya Antik Kenti'nde, 150 yıl önce kazı yapan Heinrich Schliemann'ın verdiği tahribatlar günümüzde giderilmeye çalışılıyor. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünün (UNESCO) Dünya Kültür Mirası Listesi'nde bulunan, açık hava müzesi niteliğindeki Troya Antik Kenti'ndeki kazı çalışmaları tarihe ışık tutuyor. Schliemann için kazıya nereden başlaması gerektiğine karar vermek zor olmamıştı. Zira kendine kılavuz edindiği Yunan mitinde, Miken Kralı Agamemnon önderliğindeki Yunanların Truva Savaşı öncesi Aulis’ta (günümüzde bu şekilde adlandırılmayan Yunanistan’ın doğu kıyısındaki bir bölge) toplandığı belirtilmekteydi. Bundan yola çıkarak Schliemann, Troya Hazinesi’nin, Aulis adlı liman kentinde yer aldığı çıkarımına varır. Schliemann, bölgede çeşitli yerleri kazdıktan sonra, rotayı Çanakkale Boğazı (Hellespontus) taraflarına çevirir ve “Hisarlık” bölgesine gelir. İçgüdülerinin yanıltması yüzünden zaman kaybettiğini hisseden Heinrich, Hisarlık’a vardığında bir an önce kazı çalışmalarına başlamak istiyordu. Ne Osmanlı hükümetinden ne de arazi sahibinden gelecek izni beklemiş, doğruca işe girişmiştir. Efsanevi kentin kalıntılarının yerin en alt tabakasında bulunduğuna inanmaktaydı. Bu sebeple, yanındaki işçilere ellerinden geldiğince süratli bir şekilde yukarı tabakaların içinden geçmeleri komutunu vermiş. Lakin, Schliemann’ın bu üstünkörü metodu, yerin her katmanının titizlikle incelendiği modern arkeoloji ile taban tabana zıttır.
Müzenin adı Troya Müzesi olmasına rağmen içindeki koleksiyon Troya ile sınırlı değildir. Assos’tan, Pario’dan , Çanakkale seramiklerinden, şehitlerimizin mezar taşına kadar geniş bir koleksiyonu barındıran bir müzedir. Müzede ilk eser Çanakkale’deki ilk kadın tasviridir. Son eseri ise 18 Mart günü şehit olan zabıt nameleri Hüseyinoğlu haliminin mezar taşıdır. Müzenin en eşsiz eseri olan Poliksel Lahdi; kurban edilmek üzere olan kız Poliksan ve onu kurban eden Yunanlı kahraman Akhilleus ‘u anlatan eser 2500 yıllık olup 1994 yılında bir kazı ile ortaya çıkmıştır. Anadolu’nun sesi olan Troya Müzesi her geçen gün önemini ve ilgisini arttırmaya devam ediyor.
BÖLGE ÇOK İLGİ GÖRÜYOR
Çanakkale’nin en çok turist çeken yerlerin başında Troia bölgesi geliyor. Bu bölgede Toria Antik Kenti, Toria Müzesi, Çıplak köy ve Tevfikiye köyü bulunuyor. İlk başlarda turistler daha çok antik kent için geliyordu. Turist sayısından artış, bu bölgenin gelişimine katkı sağladı. Bölgedeki köyler de yeni projelerle kalkındırıldı. Daha sonra buraya Toria Müzesi yapıldı. Müzenin de yapılması ile beraber buraya daha çok yerli ve yabancı turist gelmeye başladı. Özellikle yaz aylarında burası daha çok ilgi görmeye başladı.
Bünyamin Nami Tonka