Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla kentteki basın mensuplarıyla bir araya geldi. Çanakkale Belediyesi tarafından her yıl geleneksel olarak düzenlenen kahvaltı programı, bu yıl da gazetecilerin katılımıyla gerçekleşti.

Türk basın tarihinde, gazetecilerin haklarının ilk kez yasal güvence altına alındığı ve “Dokuz Patron Olayı” olarak bilinen 10 Ocak 1961 tarihine ithafen kutlanan bu anlamlı günde konuşan Başkan Erkek, basın özgürlüğü konusuna dikkat çekti. “Bugün basında özgürlük karnemize baktığımızda çok zayıf bir tablo görüyoruz. Böyle bir tabloyu hak etmiyoruz ve çok daha iyi bir durumda olmamız gerekiyor,” diyen Başkan Erkek, gazetecilik mesleğinin demokrasilerdeki önemine vurgu yaptı. Etkinlikte gazeteciler, sohbetler ederken, Başkan Erkek’in basın özgürlüğüne yönelik mesajları dikkat çekti. 

“Basın özgürlüğü karnemiz çok zayıf”

Programda bir konuşma yapan ve ilkemizin artan basın sorunlarına değinen Belediye Başkanı Muharrem Erkek “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü anlamlı bir gün, önemli bir mücadele sonucunda  Basın İş Kanunun yürürlüğe girmesiyle bir bayram olarak başladı. Çalışan Gazeteciler Bayramıydı ama maalesef ülkemizde özellikle Gazetecilerin üzerinde baskılar  oluyor ki, bu baskılar sonucunda  doğal olarak bu da bayram olmaktan çıktı ve Dünya Çalışan Gazeteciler  Günü olarak kutlanmaya başladı.  Keşke hep bayram olarak devam etseydi.  Bugün Basında özgürlük karnemize baktığımızda çok zayıf.   Uluslararası sınır tanımayan gazeteciler örgütünün dünya basın özgürlüğü tablosuna baktığımızda,  maalesef 180 ülke arasında 158’inci sıradayız. Aslında böyle bir tabloyu hak etmiyoruz ve çok daha iyi bir durumda olmamız gerekiyor.  Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin  2024 Gazetecilik hak ve özgürlükler deklarasyonunun çok önemsiyorum.  Okudum ve çok önemli bir deklarasyon. Umarım önümüzdeki yıllarda  bu deklarasyonda dile getirilen  bir çok önemli konu hayata geçirilebilir.  Milletvekilliği dönemimde de bu konular üzerine bir çok çalışmaya imza attık.  Medya patronluğu nasıl olmalı? Kamu ile ilişkiler nasıl olmalı?  Özellikle Ulusal medyaya baktığımızda medya patronları kamudan ihale almalı mı? Seçim dönemi başta olmak üzere her dönemde şeffaflık.  Bunlar aslında  olması gerekenler ve biz bunları gerçekleştirmekte çok geç kaldığımızı düşünüyorum.

“Gazeteciliğin ve haberciliğin suçlu görülmemesi lazım”

Başkan Erkek devamla şunları söyledi; “Çok önemli bir demokrasi ayıbı olan  konulardan biri de  dünyada en çok gazetecinin ceza evinde tutulduğu ülkelerden biriyiz.  Ne için bu? Her zaman söylediğimiz bir şey var,  düşünce özgürlüğü ve basın özgürlüğü.  Toplumda bu ikisi güçlü değilse, bu ikisi ile ilgili çok ciddi sorunlar varsa  zaten demokratik bir hukuk devletinden bahsedemezsiniz.  Çünkü  demokrasinin temeli bu iki ayak üzerindedir.  Basını özgür olmayan bir toplum özgür olabilir mi? Bugün son yasal düzenlemelerle  gazeteciliğin ve gazetecilik mesleği üzerindeki baskılar arttı.  Gazeteciliğin ve haberciliğin suçlu görülmemesi lazım.  Tabi ki etik kurallar önemli, ama bu asla doğru bir şey değil.   Mesleki etiği ise Gazeteciler Cemiyeti ve kurulları bunu kendi içerisinde çözmesi lazım.  Baskılarla gazetecileri ceza evine atmak etik değil.  Örneğin Radyo Televizyon Üst Kurumu,  bu kurum mesleğinde uzmanlaşmış kişilerden olmalı, siyasetçilerin belirlediği kişilerden değil.  Ve bir cezalandırma kurulu olmamalı.  Bununla ilgili bizzat içinde bulunduğum bir çok çalışma yapıldı. Bunu hem bir siyasetçi hem de bir hukukçu olarak çok önemsiyorum.  Özellikle bugün 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü vesilesi ile  bunları paylaşmak istedim” dedi.  

 

“Maalesef daha geriye gidiyoruz”

Başkan Erkek, basın özgürlüğü ve güçlü yerel yönetim için mücadeleyi devam ettireceklerini belirterek “Önümüzdeki dönem daha iyi günlere doğru gitmeyi umut ediyorum ama maalesef daha geriye gidiyoruz.  Her zaman söylediğimiz gibi Basın, başlı başına bir kuvvet.  Yasama, yürütme, yargı diyoruz ya, dördüncü kuvvet olarak da Basını koyuyoruz. Dolayısı ile kuvvetler ayrılığını hayata geçirmemiz lazım. Zaten kuvvetler ayrılığını ortadan kaldırırsanız, yasama organını, yargı organını ve basını  yürütmenin taahhüdü altına sokarsanız, orada zaten özgürlükler bitiyor.  Onun için düşünce özgürlüğü, basın özgürlüğü için hiç düşünmeden demokratik çabamızı ortaya koyalım.  Çanakkale’de de çok yakın ve birlikte çalışıyoruz.  Yerel demokrasiyi çok önemsiyorum, çünkü yerelde demokrasi olmazsa ülkede de demokrasiyi tesis edemezsiniz.  Bugün yerel demokrasi konusunda da çok ciddi sorunlarımız var. Yerel yönetimler güçlü olmalı.  Ankara’da, hayatında Çanakkale’yi görememiş biri Çanakkale ile ilgili bir karara imza atmamalı.  Yerel yönetimlerin kararı olmadan  tepeden inme kararlar olmamalı” dedi.

Belediye Başkanı Muharrem Erkek’in konuşmasının ardından,  Belediye tarafından her yıl bir gazeteciye verilen “kol saati” hediyesi, Çanakkale’de yıllardır gazetecilik mesleğini sürdüren Seçkin Sağlam’a verildi.

Dilgen Beril Erken