Merkeze bağlı Civler köyünde yaşayan yüzde 90 bedensel, yüzde 50 zihinsel engeli Beser Yarıcı, İbn-i Sina Mesleki Teknik Anadolu Lisesi Özel Eğitim Sınıfında eğitim görüyor. Okulların açık olduğu günlerde her gün babası ile beraber 40 kilometre yol alıyor. Beser’in öğretmeni Nuray Yavuzoğlu ise bir sene içerisinde Beser’in gelişiminde büyük aşama kaydedildiğini ancak özel eğitim sınıflarının ve buraya atanacak öğretmenlerin çoğaltılması gerektiğini söyledi. Beser’in babası Hıdır Yarıcı, her gün okula getirip götürmenin zor olduğunu belirterek, servis aracının olduğunu ancak orada da asansör bulunmadığını söyledi. Yarıcı, “Merkeze bağlı 40 kilometre uzaklıktaki Civler köyünde kalıyoruz. Buradaki okula bu sene başladık. Beser daha önce köyümüzde bulunan ortaokula gidiyordu ancak orası özel eğitim sınıfının bulunmadığı bir okuldu. Beser’in ise özel bir eğitime, birebir eğitime ihtiyacı vardı. Arkadaşları koşup oynuyorken o oynayamıyordu. Derslerden geri kalıyordu. Kızım 1 yaşında havale geçirdi. Beynine oksijen gitmemiş. Ondan sonra yüzde 90 bedensel engelli, yüzde 50 de zihinsel engelli oldu. Eskiden yemeğini yiyemiyordu, kafasını sabit tutamıyordu. Rehabilitasyon merkezlerine gitmiştik. Şimdi çok güzel gelişim gösterdi. Üstüne düşmek gerek” dedi.
 
ÖZEL EĞİTİM SINIFI ÖĞRETMENLERİ ARTMALI
 
Beser’in öğretmeni Nuray Yavuzboylu, Beser’in okula geldiği zaman kalem tutmada bile sıkıntı yaşadığını belirterek, “Beser’in motor gelişimi de henüz tamamlanmamıştı. İlk başlarda duygusal olarak sert tepkiler veriyordu. Beser özel eğitim sınıfına geçince çok güzel gelişim gösterdi. Bana alışana kadar çok zaman geçti. Benim de ilk defa bedensel özürlü öğrencim oldu. İlk başlarda çok sıkıntı yaşadık. Daha önce kaynaştırma sınıfında okumuştu ama kaynaştırma sınıflarında uyum sağlayamamış, geri kalmıştı.  Orada normal okul programı takip edilirken burada özel olarak öğrencilerimizle birebir ilgileniyoruz. Şu an okuyor, yazıyor. Boyamalarını yapmaya başladı. 8–10 ya da çok ilerleme var. Daha önce özel eğitim sınıflarına gitmiş olsaydı, çok daha iyi bir konuma gelirdi. Şimdi Milli Eğitim Bakanlığı'nın yeni açtığı yönetmeliklerle her yerde özel eğitim sınıfları açılacak ama öğretmen ve kapasite yetersiz. Burasının özel bir donanımı olması gerekiyor. Çünkü özel eğitim sınıflarında anomolik bozukluğu olan öğrenciler de var. Yani down sendromlu, otizm gibi birlikte okuyan öğrenciler oluyor. Bunlar için gereken tedbirlerin alınması gerekiyor. Tam olarak bu konuda başarı sağlanmadı. Bundan sonraki senelerde özel eğitim sınıflarının daha da geliştirilmesi gerekiyor” dedi.
 
AİLELERİN KABULLENMESİ GEREK
 
Engelli çocuğu olan ailelerin bu durumu kabullenmesinde sıkıntı yaşandığını belirten Yavuzboylu, bunun genellikle down sendromlu çocukların aileleri olduğunu söyledi. Yavuzboylu, “Ailelerin bu konuda bilinçli olması çok önemli. Hıdır Bey bilinçli bir ebeveyn. Her gün gelmeye gayret ediyor. Kışın bile geliyorlar. En azından çocuğunun bu durumunu kabullenmiş ve gelişimi sağlaması için bir şeyler yapıyor. Birçok velimiz çocuklarının özrünü kabul etmiyor. Liselerdeki mesleki derslerde branş öğretmenlerinin girmesinin gerektiğini belirten Yavuzboylu, “Şu an benim alternatifim yok. Bana bir şey olsa derslere girecek kimse yok” dedi.
 
SEVGİ SAYGI ÇOK ÖNEMLİ
Öğretmenlerini ve arkadaşlarını çok sevdiğini belirten Beser Yarıcı ise kendisinin kurallara uymaya başladığını söyledi. Yarıcı, "Kurallara önceden uymuyordum. Şimdi uyuyorum. Saygı sevgi çok önemli” dedi.
 
ASKERİYEDE MEMUR OLMAK İSTİYOR
En sevdiği dersin Türkçe ve Müzik olduğunu söyleyen Yarıcı, halk müziği söylemeyi çok sevdiğini belirtti. Hayalinin askeriyede sivil memur olarak çalışmak olduğunu söyleyen Beser, “Askeriyeyi çok seviyorum ama bedensel engelli olduğum için olamıyorum. Vatana karşı görevimi bu şekilde gerçekleştirmek istiyorum. Oranın içerisinde olabileceğim sivil memurluğu bu yüzden istiyorum” dedi.
 
Simge Özden