Koronavirüs ile mücadelede yeni bir döneme girildiği şu sıralarda süreç ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, “Çanakkale’nin kültür seviyesi yüksek olduğu için tabi dikkat ediyorlar. Lütfen, bu biraz da olsa dışarı çıkabilme şansımızı kaybetmeyelim. Eğer bu anormal bir durum olursa yine yasak gelir. Lütfen kendi mahallenizde, gidip gelebileceğiniz yerlere gitmeye çalışın. Lütfen ikazlara uymaya çalışın” dedi.

Koronavirüs ile mücadelede yeni bir döneme girildi. Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan son verilere göre iyileşen hasta sayısı, pozitif yeni vak sayısının çok üstüne çıktı.Ayrıca koronavirüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı azalmaya başladı. Normalleşme süreci yavaş yavaş başladığı şu sıralarda, virüs tedbirlerinin azaltılmaya  başlaması yeni bir dalga gelir mi sorusunu akıllara getirdi. Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan koronavirüs ile verilen mücadele ile ilgili açıklamalarda bulunurken, normalleşme sürecinin başladığı  şu sıralarda çok daha dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.

Koronavirüs mücadele ile İl Pandemi Kurulu kararları olmadan önce başladıklarını söyleyen Ülgür Gökhan, “Özellikle bizim sorumluluğumuzda olan otobüs durakları, otobüslerin içi, kamusal alanlar, yasaklanmadan önce park alanları girişlerini dezenfekte ettik. Resmi kurumlar talep ettiğinde onlara destek olduk. Caddeleri ve sokakları dezenfekte etmek için yoğun bir çalışma içerisindeydik. Bizim sorumluluk alanımız içinde olan iki yer var; biri pazar yeri biri de otobüslerin içi. Hem pazar yerinin hem de otobüslerinin içinin dezenfekte edilmesi anlamında çalışmalarımızı sürdürdük. Maske dağıtımı yaptık otobüs ve pazar yerinde, devam ediyoruz. Maske sıkıntısı olduğu günlerde bile aksatmadan yerine getirdik. Hatta halkın yoğun girdiği resmi kurumlarda da ihtiyaç duyulduğunda destek olduk. Pazar yerinde koruma mesafelerini düzenledik. Giyim ve zücaciye bölümleri kapalıydı, haftaya onlar açılıyor. Sebze ve meyve reyonlarını düzenledik. Giriş ve çıkışları denetim altında tuttuk. Belediye zabıta ekiplerimiz, polis ile beraber, sağlık müdürlüğü elemanları ile marketleri denetledi ve denetlemeye devam ediyor. Evden çıkamayan, ihtiyaç sahibi vatandaşlarımız ile ilgili gerek Vefa Sosyal Destek Hattı’ndan gerekse belediye hattından gelen talepleri yerine getirmeye devam ediyoruz. Erzak kolisi, sıcak yemek hatta geliri tamamen tükenmiş ailelerimize Kentkartımız var onları temin ettik. Halkın bizden olan talepleri yerine getirmeye çalıştık. Vatandaşın ilk aklına gelen kurum belediye. Dolayısıyla yoğun bir çaba içerisinde bunu götürdük” ifadelerini kullandı.

ÇANAKKALE’DE BU SÜRECİ SAĞLIKLI GEÇİRMEYE ÇALIŞIYORUZ
Belediye tarafından kurulan atölyelerde maske üretime yapıldığını belirten Gökhan, “Bunları pazar yerlerinde, ilgili alanlarda dağıtmaya devam ediyoruz. Geçtiğimiz hafta belediye meclis üyeleri ile beraber esnaf ziyaretleri yaptık ve hal hatırlarını sorduk. Maske hediye ediyoruz. Bu süreçte de açık olanlara ziyaretlere devam edeceğiz. Belediyenin kiracı olan işyerleri var, kapatılmış olan. Onlarla ilgili kira almıyoruz. Su harcamalarında zorlamıyoruz. Kesme gibi işlemler yapmıyoruz. Zaten bunları yapmıyorduk. Bu şekilde vatandaşa da destek olmaya çalışıyoruz. Pazartesi günü berberler, kuaför ve güzellik salonları açılacak. Onlara da dezenfektasyon hizmeti veriyoruz. Epeydir açık değiller ve pazartesi günü açıldığı zaman gelecek olan müşterilerin daha sağlıklı olması için ücretsiz bu hizmeti veriyoruz. Müşterilerine vermeleri için maske verdik. Çalışanlara siperli maske verdik. Sıkıntıları paylaşmaya çalışıyoruz. İhtiyaç olursa da bunları da yerine getirmeye gayret gösteriyoruz.  Gençler, yaşlılar olsun evde kalmak zor. İnsan evinin içinde kalmaktan sıkılıyor. Herkes evde. Çocuklar anlamıyor ve dışarı çıkmak istiyor. Ekonomik zorluklar da var. İşini kaybetmiş, mekanı kapanmış insanlar var. Bunlar henüz ortaya çıkmadı. Dükkanlar açılmaya başlayınca bu yaralar da ortaya çıkacak. Onlarla ilgili de çalışma yapacağız. Kimseyi destekte bırakmamaya gayret ediyoruz. Vefa Grubu da yapıyor, biz de yapıyoruz. Çanakkale’de bu süreci sağlıklı geçirmeye çalışıyoruz” diye konuştu.

MASKE BİLE ÜRETİMİN NE KADAR ÖNEMLİ OLDUĞUNU GÖSTERDİ
Çanakkale Belediyesi tarafında dağıtılan tohumlar hakkında açıklama yapan Ülgür Gökhan, “Biz bu salgından önce yerli tohumun önemini biliyorduk. 107 dönüm buğday ektik, başka ürünleri de yetiştirmek için çaba gösteriyoruz. Domates, patlıcan gibi fideler dağıttık ve tohumlarını dağıttık. İnsanlar kendileri yetiştirip ekebilirler. Sağlıklı ürüne yetişmekte çok önemli. Sağlığın ne kadar önemli bir şey olduğunu bu salgın bize öğretti. Virüsün nasıl ürediği noktasında henüz net bir bilgi yok. Hava kirliliğinden de olabilir, sağlıksız beslenmekten de olabilir… Her şeyden olabilir. Dolayısıyla bu noktada, artık çok kritik bir noktaya geldik. Ürün ithal edemeyeceğiz. Parasıyla olsa da vermeyecek. Bu yüzden ‘üretim’ diyoruz. Çanakkale Belediyesi’nin 107 dönüm arazisi boşta duruyordu, onu üretime çevirdik. Bir kooperatifleşmemizi yaptık, kurduk. İşler normale döndüğünde diğer kooperatiften de ürünleri getirip, bizim ürünlerimiz ile beraber halka ulaştırmanın yolunu arayacağız. Burada sağlıklı ürün önemli. Burada ekonomik sıkıntı da var. Sağlıklı ürün üretmek ama ucuza elde etmek çok önemli. Bunun çalışmalarını yapıyoruz. Şu maske bile üretimin ne kadar önemli olduğunu gösterdi” dedi.
 
KAYNAKLARIMIZI SORUMLU OLDUĞUMUZ İNSANLARA KULLANIYORUZ
Gökhan, tulum, tansiyon aleti, stereoskop gibi hastaneye yardımlarda bulunduklarını söyleyerek, konu hakkında yaptığı değerlendirmede, “Orada çalışanlar da benim hemşehrim, hastalar da benim hemşehrim. Burada bir dönüşüm söz konusu. Hayatımızda böyle davranmamız lazım, eskiden olduğu gibi. Hiçbir ayrım yapmadan, ötekileştirmeden. Çanakkale’de yaşayan herkes eşit yaşamalı. İmkanlardan faydalanmalı. Bütün belediyelerin yaptığı bu. Kaynaklarımızı sorumlu olduğumuz insanlara kullanıyoruz. Gıdasından maskesine her türlü hizmet veriyoruz. Mesela evlerde biz temizlik hizmetini yaşlılara vermeye devam ediyoruz. Bunu zaten yapıyorduk. Külfeti paylaşma noktasında eskiden yaptıklarımızı şimdi üst seviyeye taşıyoruz. Hayatımız eskisi gibi olmayacak, eski rahatlıklar olmayacak. Dikkatli olacağız, mesafeli olacağız. Tedbirli olacağız. Kafeler ve restoranlar açıldığında mesafemizi koruyacağız. Bir kişide olduğunda çok hızlı yayılıyor. Tahmin etmediğiniz oranda yayılıyor. Onun için çok dikkatli olacağız. Hava kirliliği olan yerlerde virüsün havada asılı kaldığı ortaya çıktı çünkü partikül şeklinde. Hayatımızı biraz disipline edeceğiz. Eskiden hovardaca yaşadık, paranın verdiği şımarıklıklarla hiçbir şeyi umursamadık, hiçbir şey olmazmış gibi geldi. Bu durumu Allah’ın bir uyarısı gibi algılarsak çok faydalı olur diye düşünüyorum.  Bu doğanın insana ihtiyacı yok ama insanın doğaya ihtiyacı var. Öyle bakmak lazım. Doğa insan olmasa da yaşıyor. İlahi bir düzen var dünyada. Biz o düzenden faydalanmak için yaratılmışız ama o düzeni yok etmek için çaba gösteriyoruz. Bu düzen bizim için kurulmuş. Rant sevdamızdan vazgeçeceğiz. Ceplerimiz şişkin olmayıversin sağlıklı bir şekilde yaşayalım. Tabi ki gelişeceğiz ama israf etmeyeceğiz, doğayı bozmayacağız, ranta kapanacağız. Bugün mübarek Ramazan günündeyiz, dinimiz de biriktirmeyi yasaklar. Biriktirmeyeceğiz, kazanacağız ve paylaşacağız. O zaman doğayı bozmayız” şeklinde konuştu.
 
LÜTFEN SUYUMUZU TASARRUFLU KULLANALIM
Kurak geçen dönemin ardından barajlardaki su seviyelerin azalmasına ilişkin bilgi veren Gökhan, “Şu son Nisan yağmurları iyi oldu. Barajımız şu anda yüzde 56 seviyelerine çıktı. Yüzde 49’lara düşmüştü,  şu an arttı. Bu yaz sezonu için, yeni yağış sezonuna kadar hem sulamayla ilgili hem de kullanım ile ilgili suyumuz yeterli ancak, bunu yine tasarruflu kullanmamız şart. İşin özü bu. Barajımız yüzde 100 dolu kalsın. Lazım olabiliyor işte, sıkıntıya düşebiliyoruz. Lütfen suyumuzu tasarruflu kullanalım. Şu anda ellerimizi yıkamak için çaba sarf ediyoruz. Bunu yaparken bile yarı açalım. Yıkanırken dikkat edelim. Su çok önemli. Atikhisar Barajı’mız için bu yüzden mücadele ediyoruz. En kısa zamanda salma sulamadan bu ülkenin vazgeçmesi lazım. Damla sulama yapılması lazım. Çünkü bizim barajlarımızın suyu denize gidiyor. Bu bir kayıp. Su zengini bir ülke değiliz. O yüzden giderek iklim şartlarından dolayı tasarruf çok önemli. Ama şu anda bir sıkıntı yok. Seneye ne olacağını bilemeyeceğimiz için, biz tasarruflu olalım” şeklinde konuştu.
 
BU KLASİK BİR VİRÜS DEĞİL, DEĞİŞİK SEMPTOMLAR GÖSTERİYOR
Çanakkale’de kısıtlamalara uyulduğunu söyleyen Gökhan, “Çanakkale’nin kültür seviyesi yüksek olduğu için tabi dikkat ediyorlar. Lütfen, bu biraz da olsa dışarı çıkabilme şansımızı kaybetmeyelim. Eğer bu anormal bir durum olursa yine yasak gelir. Lütfen kendi mahallenizde, gidip gelebileceğiniz yerlere gitmeye çalışın. Lütfen ikazlara uymaya çalışın. Bu klasik bir virüs değil, değişik semptomlar gösteriyor. Sosyal mesafeye dikkat etmek lazım. Maskelerimizi takalım. Evlerimize döndüğümde ellerimizi yıkayalım. Bizim insanlarımıza ihtiyacımız var. İnşallah yine birlikte olacağız ama bu fırsatı kaçırmayalım. Yükselme olduğunda tekrar sıkıntı olacak. Bayram geliyor, sezon değişiyor. İnsanlar pazara gidip alışveriş yapma noktasında hamle yapabilirler, lütfen dikkatli olalım. Sadece ihtiyacımızı gidermek için pazara gidelim. Dolaşmayı sonra yapalım. Bekleyenlere de saygı duyalım. En tehlikelisi kümeleşmek. Çanakkaleliler buna uyar diye düşünüyorum. Üniversitelilerin geri gelme durumu da var. En az 30 bin kişi gelecek. Kritik bir dönem, her vatandaş ikaza gerek kalmadan kendini koruyacak. Şimdilik bireysel yaşayacağız. Bayramlarda gitme gelme yok, uzaktan selamlaşacağız. Şu yıl sonuna kadar sabredelim. Sadece biz de bitmesi ile olmuyor. Dışarıdan gelen insanlar da olacak. Onun için kendimizi korumalıyız. Şehirler arası otobüsler açılırsa bu insanlar topluma karışabilir bu yüzden kendimizi izole edeceğiz” diye konuştu.

Mehmet Kuzey