Berkit Programda kooperatiflerin dijitalleşme süreci ve Online satış çalışmalarındaki son durumu ve teknolojik hamlelere karşı nasıl hamleler geliştirilmesi gerektiği hakkında bilgiler verdi.
Çanakkale Belediyesi Youtube kanalında yayınlanan Tohumdan Toprağa Programına bu haftaki konuğu Çanakkale Belediyesi Reklam ve Tanıtım Uzmanı Özgün Çağlar Berkit oldu. Berkit; kooperatifleşme ve dijitalleşme hakkında konuşarak, kooperatiflerin dijitalleşme süreci ve Online satış çalışmalarındaki son durumu ve teknolojik hamlelere karşı nasıl hamleler geliştirilmesi gerektiği hakkında açıklamalarda bulundu.
“ KOOPERATİFLERİN DİJİTALLEŞMESİ VE TRENDLERİ TAKİP ETMESİ OLDUKÇA ÖNEMLİ”
Berkit konuşmasında şu başlıklara vurgu yaptı:
“Dayanışma kültürü bizim insanlarımızın kökeninde olan bir şey. İçinde bulunduğumuz dünya dijitalleşme çok fazla gelişmiş durumda, eskiden iş birliği sayesinde gerçekleştirdiğimiz bir çok şeyi , bugün Bilgisayarlarla gerçekleştirebiliyoruz. Dolayısı ile bu da biraz da yabancılaşmaya, bireyselleşmeye yol açtı. Dijitalleşmenin bize getirdiği bu sistem, bir şekilde buradan çıkmak da gerekecek. Çünkü şu anda sürdürülebilir bir yöntem olarak gözükmüyor. Bu bizim tabi ki de dijitalleşmeden vaz geçtiğimiz anlamına gelmiyor. Bu yöntemi kullanarak ortaklaşa yollar bulmamız gerekiyor. Onun için Kooperatiflerin dijitalleşmesi ve trendleri takip etmesi oldukça önemli” dedi.
KOOPERATİFLER DİJİTAL ORTAMDA BİR ALAN YAKALAYABİLİR
“Teknoloji, Yapay zeka teknolojisi ile verilerimizi yönlendiren bir duruma evriliyor. Kooperatifler bunun neresinde? Tabi ki teknolojiyi yakalamak çok zor şu anda. Zaten yeni bir yapılanma içine girdi kooperatifleşme hareketi. Ancak teknolojinin nereye gittiğini takip ederek kooperatifler de kendilerine bir alan yakalayabilir. Kooperatifler de Ar-Ge’ye yatırım yaparak gelişme sağlamaları lazım. Dış ülkelerde kooperatif sadece çalıştığı bir alanla ilgili hizmet sunmuyor. Örneğin bir gıda Kooperatifi olarak kurulmuş olabilir ama daha sonrasında Bankacılık sektörüne giriyor, sigorta sektörüne giriyor, ulaşım sektörüne giriyor. Yani bir Kooperatif birden fazla hizmet verebiliyor insanlara. Örneğin Barcelona tamamen taraftarın sahip olduğu bir kooperatiftir. Bu bile yurt dışında kooperatiflerin ne kadar önemsendiğini gösteren bir çalışma.”
“STANDARTLARI ORTAYA KOYARAK AYRIT EDİCİ BİR ÖZELLİK KOYMAK LAZIM”
“Marka dediğimiz şey aslında bir vaattir. İnsanlara sunduğumuz bir şeyi sürekli olarak aynı kalitede, aynı standartlarda sunacağımız bir vaadimiz oluşuyor. Dolayısı ile bir standart olması lazım. Tarım olur, gıda olur, tüketim olur hiç fark etmez, bütün kooperatiflerde öncelikli olarak bir vaat veriyor olmanız lazım ve bu vaadi sürdürüyor olabilerek karşılamanız lazım ki markalaşmanın ilk adımını gerçekleştirebilelim. Sonrasında rekabet içinde olduğunuz ve aynı hizmeti veren Kooperatifler veya özel şirketler olacak. Standartları ortaya koyarak ayrıt edici bir özellik koymak lazım. Daha sonra anahtar kelimelerle insanların zihninde konumlandırma dediğimiz şey var, markalaşmada da akılda kalacak özellikler oluşturmak lazım. Bizim de Kooperatif olarak yaptığımız çalışmalarda Anahtar sözcükle insanların zihninde yer edinerek ilk akla gelen kooperatif olmayı hedefledik.”
“KOOPERATİFLERİN VERİ TABANI OLUŞTURMASI, PAZARLAMAYI KOLAYLAŞTIRACAK”
“Markalar yapay zeka teknolojileri ile daha önce internet ortamında incelediğimiz bir ürünü farklı mecralarda karşımıza çıkarıyor. Bunun bir aşama ilerisi, fiziksel mağazada siz gezerken telefonunuza bir mesaj geliyor. Diyor ki ‘siz daha önce bu ayakkabıyı incelemiştiniz şu anda onun yanındasınız’ diyor. Alibaba’nın üretim yapan gemileri var. Sizin sipariş vereceğinizi tahmin ediyor ya da sipariş verdiğiniz andan sonraki transfer sürecini azaltmak için o gemiler belli bir takım ürünleri üreterek size ulaştırabiliyor. Biz kooperatifler olarak bunu nasıl kullanabiliriz? Şu anda fiziksel ortamda çalışan veya üretim yapan kooperatiflerin bir takım programlar aracılığı ile sattıkları çeşitleri sınıflandırmasını aslında bir veri tabanında toplayabilir ve çok zor değil. Ver tabanı oturduktan sonra hedef kitleni belirlenmiş oluyor. Kooperatifler bu veri tabanını oluşturursa çok faydalı olacaktır onlara. 20 yaşındaki Z kuşağı ve onlardan sonra gelecek olan Alfa kuşağının getirdiği ve getireceği bir takım değişiklikler var. Özellikle sosyal medyanın gücünü ve geldiği noktayı gördüğümüzde çok da azımsanmaması gerektiğini ve büyük önem verilmesi gerektiğini düşünüyorum.”
KOOPERATİFLERE DESTEKLERİMİZ SÜRÜYOR
“Biz diğer kooperatiflerle de olabildiğince dirsek temasında olmaya çalışıyoruz, ziyaret ediyoruz. Ziyaret ettiğimiz Kooperatiflerin ürünlerini pazarlaması için destek veriyoruz, Pazar ağlarına katılmaları için destek sunuyoruz. Markalaşma konusunda desteklediğimiz kooperatifler de var. Durum analizi ve pazarlama planını diğer kooperatifler için de yapmayı planlıyoruz ve bunun için temas halindeyiz. Şu anda markalaşma ve kooperatif pazarlama çalışmalarını Büyükşehir Belediyeleri çok iyi yürütüyor. Özellikle İstanbul ve Ankara çok aktif. Bizim de sahip olduğumuz iki kooperatif sosyal medyayı ve dijitali çok başarılı bir şekilde kullanıyor.”
Dilek Akşen