Bayraktar, 2022 yılının, pandeminin getirdiği sağlık sorunları açısından bir toparlanma fakat ekonomik anlamda zor bir yıl olduğunu söyleyerek açıklamasını şöyle sürdürdü:
“2020 yılında başlayan pandeminin bitmesi, ayrıca kuraklığın sınırlı kalması ülkemizin sosyo-ekonomik yapısına ve tarıma olumlu etkilerde bulunurken, Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte şubat ayında başlayan küresel ekonomik kriz, bu toparlanma sürecini olumsuz etkiledi. Artan enerji fiyatlarıyla birlikte dışarıya bağımlı olduğumuz tarımsal girdi ve hammadde fiyatlarındaki küresel ve ulusal dalgalanmalar, tarımsal ürün fiyatlarını artırırken, sonuçta gıda enflasyonu ile de tüketiciler mağdur oldu.
Pandemi nedeniyle tarımsal üretimin önemi ve asla ihmal edilemeyecek bir sektör olduğu ortaya çıkmışken, gıda ürünlerinde görülen yüksek fiyatların daha çok ürün maliyetlerinden kaynaklandığı ve bu sorun çözülmeden tüketici fiyatlarının da düşmeyeceği anlaşıldı.”
2022 yılı tarımsal göstergeler (GSYH, Üretim, İstihdam, Dış Ticaret, Enflasyon)
“Tarım sektörü, ülke ekonomisinde önemli bir yere sahiptir ve üretime, istihdama ve dış ticaretimize hatırı sayılır bir katkı vermeye de devam ediyor.
2022 yılının ilk 9 aylık verilerine göre tarım sektörü, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın yüzde 6,6’sını sağladı. Tarım sektöründeki ilk 9 aylık büyüme 2022’de bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 0,1 azaldı. 2021 yılında aynı dönemde de tarımsal Gayri Safi Yurtiçi Hasıla yüzde 4,6 azalmıştı.
2022 yılı toplam bitkisel üretimi TÜİK 3.tahmin verilerine göre, bir önceki yıla göre yüzde 9,1 artarak, 117,9 milyon tondan 128,6 milyon tona yükseldi.
Hayvansal üretimde ise Ocak-Ekim döneminde yumurta üretimi yüzde 9,5, tavuk eti üretimi yüzde 2,1 arttı. Sanayiye aktarılan süt miktarı ise bu dönemde yüzde 3,3 azaldı. Öte yandan tarım sektörü, istihdamdaki önemini koruyor. Üçüncü çeyrekler itibarıyla 2021’de yüzde 18,3 olan tarımın istihdamdaki payı, 2022’de yüzde 16,9’a geriledi. 2022 yılının üçüncü çeyreğinde ise tarım 4,9 milyon kişiye istihdam sağladı. Tarım üretici fiyatları enflasyonu kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 169,45 oranında artarken, enflasyon Aralık’ta yüzde 84,39, gıda enflasyonu ise yüzde 77,87 arttı.
Ocak-Kasım döneminde gıda ve tarım ihracatı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 20 artarak 22 milyar 303 milyon dolardan 26 milyar 822 milyon dolara yükseldi. Aynı dönemde gıda ve tarım ithalatı bir önceki yıla göre yüzde 36 artarak 15 milyar 624 milyon dolardan 21 milyar 231 milyon dolara yükseldi. Böylece tarım ve gıda dış ticareti fazlası Ocak-Kasım döneminde bir önceki yıla göre yüzde 16,3 azalarak 6 milyar 679 milyon dolardan 5 milyar 591 milyon dolara geriledi.”
Tarımsal destekler
“2022 yılı bütçesinde tarım sektörüne tarımsal destekler için bir önceki yıla göre yüzde 65,1’lik artışla 39 milyar 832 milyon lira kaynak ayrıldı. 2023 yılı destek bütçesi ise 54 milyar olarak planlandı. Her ne kadar destek bütçesinde artış yapılmış olsa da girdi fiyatlarındaki artışlar ve enflasyon dikkate alındığında belirlenen bu rakamın daha da artırılması gerekir.
Diğer yandan, destek bütçesinin Tarım Kanunu’nda belirtildiği gibi Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’nın en az yüzde 1 oranında olması gerekirken, bu rakam da yüzde 0,39 düzeylerinde kaldı.
2023 yılında ödenecek 2022 yılı desteklerinde gübre ve mazot kalemlerinde artışa gidilirken, destek uygulanan 18 üründen sadece çay için artırılan prim destekleri daha sonra pamuk ve ayçiçeği için de yükseltildi. Organik tarım ve iyi tarım uygulamalarında destek miktarları artırılmadı. Genelde hayvancılık desteklerinde artış sağlanırken, yem bitkileri destekleri aynı kaldı.
Tarımsal üretimi planlamada önemli bir rolü olan kalem bazında destek miktarlarının doğru belirlenmesi tarımsal üretimin sürdürülebilirliği açısından önemlidir.”
Tarımsal girdi fiyatları
“2021/2022 sezonu tarımsal girdi kullanımı açısından zorlu geçti. Çiftçilerimizin bir kısmı gübre ve mazottaki yüksek fiyat artışları nedeniyle girdi kullanımı azalttı. Gübre fiyatlarındaki artışlar yüzde 400’leri aşarken, mazot fiyatlarındaki artışlar yüzde 250’leri geçti. Zirai ilaç ve yem fiyatlarındaki artışlar yüzde 100’ü aşarken, elektrik fiyatlarında yüzde 140 artış görüldü.
Bir önceki yıla göre sezonun büyük bölümünde gübre fiyatlarındaki yüzde 200-300 aralığındaki artışın etkisi devam etti. Hava koşullarının olumlu gitmesi yetersiz kullanılan gübrenin olumsuz etkisini hafifleterek verim kaybını azalttı.
Yem fiyatlarındaki artış, çiğ süt ve karkas et fiyatlarının para etmemesi sonucu hayvansal üretim de daha zor günler yaşadı.
Pamuk, ayçiçeği ve mısır fiyatları
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, 2022’de üreticilerin birçok üründe emeğinin karşılığını alırken, pamuk ve ayçiçeğinde umduğunu bulamadığını ifade etti. Bu iki üründe geçen sezon fiyatların yüksek seyretmesinin üreticileri bu ürünlerin üretimine yönlendirdiğini ve arzın arttığını belirten Bayraktar, “Özellikle, pamuk ülkemize sıfır gümrükle girerken, küresel olarak pamuğa talep düştü, fiyatlar geriledi.
Girdi maliyetlerinin de tavan yaptığı bir ortamda üreticinin geliri düştü, pamuk elinde kaldı.
Benzer bir durum ayçiçeğinde de yaşandı. Gümrük vergisiyle de korunamayan ayçiçeği arzı talebin gerisinde kaldı. Artan üretim maliyetleri ise çiftçinin ürününü maliyetinin altında satmasına sebep oldu ve gelirini düşürdü.
Mısır üretimi 2022’de 8 milyon 300 bin tona ulaşarak rekor kırdı. Ancak artan üretime rağmen mısır ithalatı da yüzde 41,8 oranında arttı. Devam eden hasatla birlikte artan ürün arzı nedeniyle üretici alıcı bulmakta zorlandı. TMO tarafından ağustos ayında yüzde 14 nem mısır için tonu 5 bin 700 lira olarak açıklanan alım fiyatı, piyasada tonu 5 bin 100 liraya kadar geriledi. Nem oranları bu aylarda yüzde 30’lara kadar çıktığı için ürünün ton fiyatı da 3 bin liraya kadar düştü. Üretimi artan mısırda üreticimiz bu yıl beklediği geliri elde edemedi.
Bu üç ürün için yaptığımız açıklamalarda fiyatların düşüklüğüne dikkat çekerek ürün primlerinin artırılması talebinde bulunduk. Açıklanan 2022 tarımsal destekleme programında pamuk ve ayçiçeğinde primler artırıldı ama üreticimizi tatmin etmedi.
Bu durum bu üç üründe 2023 sezonunda ekiliş alanlarına olumsuz yansıyacaktır.
Hâlihazırda arz açığı verdiğimiz bu ürünlerde ithalat artacak ve kısır döngü devam edecektir” dedi.
Kredi
2022’de artan girdi ve sabit üretim masraflarının üreticiyi her üründe yüksek maliyetlerle karşı karşıya bıraktığının altını çizen Bayraktar konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu durum talep edilen tarımsal kredilerin beklenenin üzerinde artmasına neden oldu. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu verilerine göre, 2021 yılı ekim ayı sonunda, tarım ve balıkçılık nakdi ve takipteki toplam kredi bakiyesi, 159,1 milyar lira olarak gerçekleşirken, 2022 yılı ekim ayı sonunda 286,1 milyar liraya ulaştı. Son bir yıllık süreçte bankalardan tarımsal kredi kullanımı yüzde 79,8 oranında arttı.
Üretici üretime devam edebilmek için 2022 yılında kısa vadeli kredi kullanımına ağırlık verdi. 2021 yılı ekim ayı bakiyesi olarak 43,6 milyar olan kısa vadeli kredi miktarı 2022 yılında yüzde 146,1 artışla 107,4 milyara ulaştı. Orta ve uzun vadeli kredilerin aynı dönemde artışı ise yüzde 58,3 oranında gerçekleşti.
Üreticilerimize kredi sağlayan kamu kurumlarının faiz oranları 2021 yılına göre 2022 yılında geriledi. Tarımsal kredilerde Ziraat Bankası tarafından en düşük uygulanan yıllık cari faiz 2022 yılı ocak ayında yüzde 14,5 iken, yıl içerisinde yüzde 12,5’a, 25 Kasım’dan itibaren ise yüzde 9,5’a kadar düştü. Tarım Kredi Kooperatifleri, düşük faizli kredi kullanımında, Ziraat Bankası cari faiz oranı üzerine Kredi Kullandırma Komisyon payı ve fon payı ekleyerek uyguladığı faiz oranını artırmaktadır. Diğer bankalarda da faiz oranları yılsonu itibarıyla yüzde 16-20 arasında değişiyor.
Çiftçilerimiz Ziraat Bankasından devlet destekli olarak ise 25 Kasım itibarıyla yıllık yüzde 0 ile yüzde 7,1 arasında faiz oranları ile kredi kullanıyor. Ziraat Bankası 2022 yılında toplam kullandırdığı kredinin yaklaşık yüzde 88’ini düşük faizli kredi olarak kullandırdı.
Tarımsal kredilerde devlet desteği uygulanarak faiz oranları düşük tutulmaya çalışılsa da 2022 yılının 9 aylık döneminde çiftçilerin yüzde 32’si yüksek faiz oranları ile tarımsal kredi kullandı. Bu oranlar halen yüksektir. Bu amaçla Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri çiftçimizin düşük faizli kredi ihtiyacının tamamını karşılamalıdır. Tarım Kredi Kooperatifleri faizlerini Ziraat Bankası seviyelerine çekmelidir. Devlet desteği her iki kurumda da eşit şartlarda çiftçiye ulaşmalıdır.
2022 yılında Ziraat Bankası, Tarım Kredi Kooperatifleri ve özel bankalar ödenemeyen kredi borçları için çeşitli dönemlerde yapılandırma, taksitlendirme seçenekleri sunmuş, belirlenen başvuru tarihleri uzatılmış ve çiftçinin borcunu ödemesi için imkanlar verilmiştir. Kurumların yapılandırma uygulamalarından faydalanamayan veya borç yapılandırması yapılmayan çiftçilerin borçları için icra süreci başlatılmaktadır. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu verilerine göre 2021 yılı Ekim ayında 4,55 milyar lira olan takipteki kredi tutarı, 2022 Eylül ayında yüzde 33,1 oranında azalarak 3 milyar liraya geriledi.
Devlet destekli düşük faizli kredi kullanımlarında konularına göre faiz oranları ve kredi limitleri değişim gösteriyor. Bu nedenle her kredi konusu için ayrı kredi açılırken her bir krediye uygulanan prosedürler de ayrı ayrı uygulanıyor. Çiftçinin bu durumu anlaması zorlaşıyor.
Tarımsal kredilerde TARSİM sigortası, hayat sigortası, komisyon ücreti, ipotek vb. masraflar ile kredi maliyeti hızla artıyor. Ayrıca, sigortalar her yıl yenileniyor. Bu masraflar çiftçinin eline geçen kredi miktarını azaltırken toplam borç yükünü fazlaca artırıyor.”
Doğal afetler, yağışlar
“2021 yılında ülke genelinde yaşanan kuraklık, bu yıl Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yaşandı.
Ülkemizde 01 Ekim 2021–30 Eylül 2022 tarihleri arasında kümülatif yağışlar normalinin altında, bir önceki yıl yağışlarının ise üzerinde oldu. Kümülâtif yağışlar normallerinin yüzde 3,9 altında gerçekleşirken, geçen yıl yağışlarının ise yüzde 18,4 üzerinde gerçekleşti.
2021-2022 üretim döneminde yağışlar normallerine göre, en fazla Karadeniz Bölgesinde yüzde 8 artarken, en fazla azalma ise yüzde 29 ile Güneydoğu Anadolu Bölgesinde gerçekleşti. Ayrıca, yağışlar Akdeniz Bölgesinde yüzde 5 artarken, Marmara Bölgesinde normali civarında, Doğu Anadolu Bölgesinde yüzde 12, Ege Bölgesinde yüzde 7, İç Anadolu Bölgesinde ise yüzde 5 azaldı.
Yağışlar normallerin altında olsa da tarımsal üretim için gerekli yağışların zamanında gerçekleşmesi ile ülke genelinde kuraklık riski kalmadı. Ancak Güneydoğu Anadolu bölgesinde toplam yağışlar yüzde 29 azalırken, hububatın yağış beklediği kritik aylarda da yağışların olmaması ile hububatta kuraklık yaşandı.
2022 yılının mart ayında Karadeniz Bölgesinde yaşanan don afeti fındık ürünlerinde zarara neden oldu. Adana, Mersin ve Gaziantep illerinde son 40 yıldır görülmeyen don afeti bu yıl mart ayında yaşanmış, turfanda sebzelere ve meyve ağaçlarına zarar vermiştir.
Tarım sigortaları
“Türkiye Ziraat Odaları Birliği, TARSİM’e kurulduğu 2006 yılından bu yana desteğini sürdürüyor.
1 Ocak-22 Aralık 2022 döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre toplam prim yüzde 85 oranında artarak 8,2 milyar liraya ulaştı. Bu yıl yaşanan afetler nedeniyle sigorta yaptıran üreticilerin aldığı tazminat geçen yıla göre yüzde 30 oranında artarak 3,1 milyar lirayı buldu. Sigortalanan alan yüzde 21 oranında artarak 32,9 milyon dekara, toplam sigortalanan hayvan sayısı ise yüzde 31 oranında artarak 17,1 milyona ulaştı.
Tarım sigortaları kapsamının genişletilmesi bakımından Odalarımız ve çiftçilerimizin talepleri Birliğimizce, Tarım Sigortaları Havuzu Yönetim Kuruluna iletiliyor. 2022 yılında da önerilerimiz doğrultusunda bazı ürünlerin ve risklerin kapsama alınması üreticilerimizi memnun etti.
Birliğimizin de girişimleri sonucu, 2022 yılında kuraklık verim sigortası prim desteği yüzde 60’tan, yüzde 70’e getirilirken tazminat ödeme oranı da yüzde 70’den yüzde 80’e çıkarıldı. 2022 yılında en fazla Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yaşanan kuraklık sonucunda çiftçilerimiz daha az prim ödeyerek daha fazla tazminat alabildiler.
Gelir Koruma Sigortası, ilk kez 2021-2022 tarımsal üretim döneminde Konya’nın Cihanbeyli, Kadınhanı ve Karatay ilçelerinde buğday ürününde pilot olarak başlatıldı. Çiftçi gelirlerini artan afetlere ve fiyat risklerine karşı koruyacak olan Gelir Koruma Sigortasında devlet desteği sigorta priminin yüzde 60’ı olarak uygulandı.
Devlet destekli tarım sigortaları sistemi başlatıldığı günden bu yana gelişme göstermiş göstermeye de devam ediyor. Ancak 2022 yılında çiftçi kayıt sistemine kayıtlı tarım alanı 153 milyon dekar iken sigorta yaptırılan alan 32,9 milyon dekardır. 2022 yılında ÇKS’ye kayıtlı tarım alanlarının yüzde 21,5’inde tarım sigortası yaptırıldı.
Tarım ve kırsal kalkınmada görev alabilecek ziraat mühendislerimizin pek çoğu iş bulamıyor veya alanlarının dışında istihdam ediliyor. Ziraat mühendislerimizin eğitimleri boyunca kazandıkları bilgi ve becerilerini uygulayabilecekleri ortamlarda çalışmaları hem mesleki onurlarının güçlenmesini sağlayacak hem de ülkemizin tarım sektörünün ilerlemesine katkı sağlayacaktır. Bakanlığımızın daha fazla sayıda tarım danışmanı istihdamı için daha kapsamlı düzenlemeler yapmasını ve bu bağlamda ziraat mühendislerinin daha fazla desteklenmesini bekliyoruz.”
Haber merkezi