Çan ilçesi Cumhuriyet mahallesinde ikamet eden Şerbetli köyü muhtarı M. K. (51), boşanma aşamasındaki eşi İ. K.yi (41) iki kez kaçırdı. İ. K.’ye ulaşamayan yakınları geçen yıl 23 Nisan'da polise başvurdu. Kayıp çift arandığı sırada gelen telefonla yerleri tespit edildi. Fırsat bulup jandarmayı arayan i.K., eşinin kendisini kaçırdığını belirterek adresi verdi. Verilen adrese giden jandarma ekipleri M.K. yi yakaladı. Jandarma tarafından yakalanan M.K., jandarmadaki işlemlerinin ardından savcılığa sevk edildi. Savcılıkta yönetilen suçlamaları kabul etmeyen muhtar, serbest bırakılırken kaçırdığı eşi için de koruma kararı verildi.
İKİNCİ KEZ KAÇIRDI
Olay bu şekilde devam ederken koruma kararına rağmen geçen yıl 8 Haziran ayında bir kez daha eşini kaçırdı. Çiftten haber alamayan yakınları bir kez daha jandarmaya haber verdi. Bir kişinin çifti araçla alırken gördüğünü belirtti. Bunun üzerine çalışma yapan ekipler, kadını Şerbetli köyündeki bir evde buldu. Muhtar eşi ise polise gidip, teslim oldu. Boşanma aşamasındaki eşini ikinci kez kaçırdığı iddia edilen muhtar tutuklandı.
SAKLADIM VE BEKLEDİM
Dava devam ederken çiftin verdikleri ifadeler ortaya çıktı. Muhtar, eşini kaçırmak için saklandığı belirterek, “Olay günü saat 15.00 sıralarında apartmana girdiğini belirterek, Evin kapısı anahtarla kilitlenmediği için ince bir saç parçası ile kapıyı açtım ve içeriye girdim. Burada İlknur'u beklemeye başladım. İlknur saat 16.00 sıralarında eve geldi. Banyoda saklanıyordum. Banyoya girdiğinde İlknur'un bağırmasını önlemek için ağzını kapattım. Kendisine 'Buraya adam gibi geldim, adam gibi gideceğiz' dedim. O sırada İlknur'un telefonu çaldı. Telefonunu almak istedi. Birlikte mutfağa giderek, telefonunu aldık. KADES uygulamasını dokunmaması için telefonu hemen elinden aldım. Sonrasında birlikte 'bağırmasın' diye banyoya girdik. O sırada yanımda av tüfeği de vardı.
İlknur, banyodan tekrar çıkmak istedi. Çıkmasını engellemek isteyince, birlikte yere düştük. İlknur'un başı klozete çarparak kanamaya başladı. Banyoda yaklaşık 2 saat oturarak konuştuk. Karşılıklı birbirimize hakaret ve tehditlerde bulunduk. Beyan ettiği gibi kendisine tecavüz etmedim. Sonrasında İlknur'un elini kendi elime kelepçe ile bağladım ve birlikte uyuduk. Sonrasında İlknur'u uyandırıp, 'Köye gidiyoruz' dedim. Birlikte evden çıktık. Kendisine elimdeki bayıltıcı ilaç dolu şırıngayı gösterip, 'Bugün benimle gelmezsen; seni bayıltıp götüreceğim' dedim. İlknur ile Aykut'a ait araca binerek Şerbetli köyüne gittik. İlknur'u öldürme gibi bir planım yoktu. Amacım; İlknur ile baş başa kalıp ayrıntılı bir şekilde konuşmaktı. Eşim ile aramda yaşanan olay nedeniyle pişmanım.” dedi.
BENİ DÖVDÜ
Kaçırılan eşi ise olay gününü savcılığa şöyle anlattı; “Eşim üzerime atladı. Bağırmaya başladım, eliyle ağzımı kapattı ve vücudumun çeşitli yerlerine vurmaya başladı. Bana 'Banyodan çıkmayacaksın' dedi. Mutfakta çalan telefonu almak için banyodan çıkmaya çalıştım. Onun üzerine beni sert bir şekilde ittirdi. Başımı klozete çarptım. Başım kanamaya başladı. Banyodaki peçeteleri kafama bastırarak telefonu almaya gittik. Arayan patronumdu. Korktuğum için, 'Hastayım işe gelemeyeceğim' dedim. İlker, telefonda arayan kişiyi görünce çok sinirlendi ve bana daha çok vurmaya başladı. Başımdaki kanamayı durdurmak için sigara tütününü yaraya bastı. Sonrasında beni yatak odasına götürdü ve cinsel saldırıda bulundu. İlker'in bu bahsi geçen bıçak ve şırınga ile bana zarar verebileceğini düşündüğüm için cinsel saldırı sırasında kendisine karşı koyamadım.
Evden çıkmadan yanıma yedek telefonumu almıştım. Telefonu pantolonumun kemer bölgesine koydum. Sonrasında köye yaklaştık. Eve gelmeden yolda arabadan indik. Tarlanın içerisinden birlikte yürüyerek, ana yola çıkmadan bir süre yürüdük. Bir ağacın dibine yatarak uyuduk. İlker, kaçmamam için bacaklarımın üzerinde uyudu. Bir ara tuvalet ihtiyacımı gidermek için gittiğimde, belimdeki telefondan KADES uygulamasına birkaç kez bastım, ancak internet çekmediği için sinyal gitmemiş. Eşime 'Biraz daha uyuyalım' dedim. Birlikte uyuduk. Böylece KADES uygulaması ile bana yardımın geleceğini düşünerek, vakit kazanmak istemiştim. Sonrasında çantaları bırakarak köye yakın bir yere gittik. Çevreden siren ve insan sesleri duyduk, sonrasında beni sakladı. Üzerimizden dron geçti. Beni yere yatırdı, kendisi de kolunda tüfekle yere çömeldi. İnsanların sesini duydum ancak korktuğum için yardım isteyemedim. Bizi arayan ekipler, yanımızdan uzaklaştıktan sonra Şerbetli köyündeki eve geldik.”
DURUŞMA BU HAFTA
Olaylardan Sonra Çan Asliye Ceza mahkemesi’nde dava açıldı. İlk kaçırma olayıyla ilgili 1 Mart’ta görülen duruşma karar çıktı. “Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan önce 4 yıl hapis cezası verdi, ardından sabıkasız olması ve alacağı cezanın geleceği üzerine etkisini göz önünde bulundurarak, cezayı 3 yıl 4 ay hapse çevirdi. Sanığa, 'eşi kasten yaralama' suçundan ise 150 gün karşılığı 6 bin TL adli para cezası verildi. Kuloğlu'nun para cezası 5 yıl süreyle ertelendi.
Savcılık, ikinci kaçırma olayına ilişkin soruşturmayı da tamamlandı. İddianamede; savcı, sanık muhtar için “cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 7 yıla kadar, 'kasten yaralamadan' 6 yıla kadar, 'nitelikli cinsel saldırı' suçundan da 10 yıla kadar olmak üzere 23 yıla kadar hapsini istedi. İddianame, Çanakkale 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. İkinci kaçırma olayıyla ilgili duruşma 15 Mart'ta başlanacak.
Mehmet Güler