Bayramlaşma programına AK Parti Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider, İçişleri Bakan Yardımcısı Bülent Turan, AK Parti İl Başkanı Naim Makas, Merkez İlçe Başkanı Aynur Tuna Yavaş, İl Genel Meclisi Başkanı Nejat Önder, İl Gençlik Kolları Başkanı Alperen Uysal, Eski Milletvekili Jülide İskenderoğlu, İl Genel Meclisi üyeleri, Çanakkale Savaşları ve Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, il ve ilçe yönetim kurulu üyeleri ile partililer ve vatandaşlar katıldı.
Bayramlaşmanın sonrasında yapıla konuşmalarda, eski vekiller ve teşkilatın hep birlikte, bir arada olduğunu ifade eden Milletvekili Ayhan Gider; “Türkiye'de AK Parti'nin en uzun süre grup başkan vekilliği yapmış aynı dönemde vekillik yapmaktan keyif aldığım, Çanakkale’mizin yetiştirdiği, Çanakkale’mizin evladı ve Ankara'da Çanakkale'yi temsil etmiş bir dostumuz bir arkadaşımız bir kardeşimiz Bülent Bey; ben hepiniz adına kendisine hoş geldiniz diyorum. Böyle bir günü bizimle birlikte geçirmesi bizimle birlikte bir arada olması çok keyifli. Biz çok mutluyuz. Burada bir konuyu daha kapatalım, birileri heveslenmesin. 2015 yılında Bülent Bey geldiğinde ben aday değildim. 7 Haziran seçimlerinde birlikte koşmuştuk. Daha sonra birlikte vekillik yaptık. Ha kapıştılar ha kapışacaklar diye bekleyenler vardı. 7 seneyi geçirdik. Bu demektir ki biz 70 seneyi daha geçiririz ömrümüz vefa ederse. Onun için burada kavga çıkarsa yerimi korurum diyenlerin hepsine söylüyorum; kendilerine iş bulsunlar. İşlerine baksınlar. Çünkü Çanakkale'nin de AK Parti'nin de işi çok. Bir seçimden geçtik. Öyle oldu böyle oldu. O köye üç kere gitti 4 kere gitti. Bunların hepsini konuşuruz. Ama hepsi hikâye, bir tane sonuç var; Türkiye Cumhuriyeti'nin 100 yılında Bu millet Recep Tayyip Erdoğan dedi. Bunun dışındaki tüm yorumlar hikaye. Şimdi bir seçimi bitirdik ama hemen ardından ikinci bir ikinci seçim var. Bu dönem mevcut hiçbir delegeyi kaybetme lüksümüz yok. Bizim olmayan belediyeleri de almama lüksümüz yok. Hele hele il genel meclisinde azınlık yaşama lüksümüz yok. Bu laf çok kullanılır en fazla da Bülent Bey kullanır. Kavgalı eve gelin gitmez. Biz 7 Haziran'a kendi parti iç kavgalarımızla kaybettik. Çanakkale Milletvekili olarak söylüyorum kavgaya merakı olan kim varsa CHP'ye gitsin. Onlar bu işi çok iyi biliyor, onu ona bunu buna düşüreyim de aradan parsa çıkarayım diyen kim varsa İyi Parti'ye gitsin, CHP'ye gitsin. Daha seçimde toprakları kurumadan kavga etmeye başladılar. Biz de öyle bir şey yok. Biz yolumuza devam ediyoruz, hizmetlerimize devam ediyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle bayramlar barışma yeridir, bayramlar dostluk kardeşlik yeridir bayramlar sarılma kucaklaşma bayramlaşma yeridir. Bayramlar geçmişe sünger çekme yeridir. Bu anlamda Hepinizin kurban bayramını tebrik ediyorum” dedi.
“ÜLKEMİZİN ARTIK GERGİNLİKTEN, KAVGADAN VE POLEMİKTEN UZAK DURUP İŞİ, AŞI, SAĞLIĞI VE EĞİTİMİ KONUŞMASI GEREK”
İçişleri Bakan Yardımcısı Turan ise şöyle konuştu; “Ülkemizin artık gerginlikten, kavgadan ve polemikten uzak durup işi, aşı, sağlığı ve eğitimi konuşması gerek. Biz bu ülkeyi seviyoruz. Büyük badireler atlattık.15 Temmuz hain FETÖ darbe girişimi geride kaldı. MİT krizi, 17-25 Aralık krizi, pandemi, deprem, darbe girişimleri hepsi geride kaldı. Artık özgüvenle yolumuza devam etmeliyiz. Artık Türkiye Yüzyılı'nı çok daha büyük bir vizyonla, iddiayla hayata geçirmek için gece gündüz çalışmalıyız. Normal olmayan, toplumu geren her türlü söylemden, eylemden hepimizin uzak durması gerekir.
“TERÖR BAŞTA OLMAK ÜZERE TÜM SORUNLARIMIZI AŞMAYA GAYRET EDECEĞİZ”
Güvenlik ile özgürlük birbirinden bağımsız iki kural değil. Bunlar birbirini tamamlayan, dengeleyen, asla vazgeçilemez iki kural. Birinin diğerinin önüne geçmesine izin verilmemelidir. Sürekli güvenlik dediğinizde güvenlik olmaz. Aksine devleti bireyden soyutlamış oluruz. Oysa devlet bireyin emrindedir, hizmetindedir. Dünyada çeşitli çalkantılar oldu. Bir yandan Avrupa Parlamentosu'nda bir milletvekili Türkiye için FETÖ'ye yönelik ithamlar yapıyor. Diğer taraftan Reuters, 'Aslında ispat edemedik ama...' diye başlayarak Sayın Cumhurbaşkanı'mızın ailesine olmayacak iftiralar atıyor. Bunların adı çağdaş, kendisi gerici. Bunların adı demokrat, kendileri baskıcı. Bunların adı özgürlükçü, zihinleri darbeci, terörist sevici. Ama bunlar ne derse desin, ne yaparsa yapsın biz bu sözde müttefiklere, sözde dostlara rağmen 85 milyon omuz omuza yürümeye, terör başta olmak üzere tüm sorunlarımızı aşmaya gayret edeceğiz.
Makamlar gelip geçici. Türkiye'nin ve Çanakkale'nin hizmet alması, büyümesi için omuz omuza çalışacağız. Samimi adımlar attıkça sonuçları görülecek. Hukukçular bilir, Roma'da Latince bir söz, bir atasözü var. Türkçesi şu; derler ki 'Dünyanın en aptalı, dostunu düşman yapandır.' Neden biz dostumuzu düşman yapalım? Neden dostumuzla kavga edelim? İnsanın dostunu çoğaltmasından, büyütmesinden daha kıymetli bir iş olabilir mi?" Herkesin Kurban Bayramı'nı kutlarım. Sağlık, afiyet içinde nice bayramlara erişmemizi diliyorum.”
Turgut Engin