Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Suriye’den Filistin’e bölgemizde tarih yeniden yazılmaktadır. Kardeşlerimizle birlikte bizim de gelecek asrımız şekillenmektedir. Türkiye, içeride ve dışarıda attığı stratejik adımlarla, insanı merkeze alan politikalarıyla tarihe not düşmekte, tarihe mührünü vurmaktadır” dedi.

 

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) AK Parti Grup Toplantısı’na katılarak bir konuşma yaptı.

 

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının başında Bolu Kartalkaya’da bir otelde çıkan yangın faciasında hayatını kaybeden 78 kişiye rahmet diledi. Hayatını kaybedenlerin neredeyse yarısının çocuk olmasının yürek yangınını daha da artırdığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, aralarında bizzat tanıdıkları eski AK Parti Bolu Milletvekili Mehmet Güner’in kızı, damadı ve torunlarının bulunduğu aile fertlerinin vefat ettiğini hatırlattı.

 

“MESELEYİ GÜNLÜK SİYASİ TARTIŞMALARA KONU ETMEMEYE BÜYÜK ÖZEN GÖSTERDİK”

 

Geçen hafta çarşamba günü Bolu’ya gittiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, cenazeleri dualarla ve gözyaşlarıyla son yolculuklarına uğurladıklarını söyledi. Hayatını kaybedenlerden geriye bir ömür boyu ince ince kanayacak koca bir iç yarası, gönül kırgınlığı kaldığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, yakınlarını kaybeden ailelerle dayanışmayı göstermek, millet olarak acıyı beraberce yaşamak amacıyla bir günlük millî yas ilan ettiklerini kaydetti.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha önceki facialarda ve afetlerde olduğu gibi Bolu’da yaşanan elim hadisede de milletin birbirine kenetlendiğini, acıyı yüreğinde hissettiğini belirtti. Edepten, adaptan, ahlaktan, bu milletin değerlerinden nasibini almayan kimi kendini bilmezlerin dışında 85 milyonun tasada bir, beraber, her daim kardeş olduğunu bir kez daha ortaya koyduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü “Bu süreçte ailelerimizin yaşadıkları derin ızdıraba saygımızın icabı olarak meseleyi günlük siyasi tartışmalara konu etmemeye ilk günden itibaren büyük özen gösterdik. Bir haftadır ana muhalefetin sataşmanın da ötesine geçerek, artık itham ve iftira boyutlarına varan çığlık ve çirkinliklerine ısrarla kulaklarımızı tıkadık. Mecbur kalmadıkça ailelerimizin acısına acı kattığını gördüğümüz bu süfli münakaşalardan özellikle uzak durduk, özellikle imtina ettik. Ancak biz sükût ettikçe ana muhalefet partisiyle kiralık kalemleri ve tetikçi ekran yüzleri seviyeyi her gün biraz daha aşağı çekti. Kayıplarının acısıyla yürekleri Kerbela çölüne dönmüş ailelerimizin matemini umursamadan tam bir haftadır vicdansızlığın her çeşidini sergilediler. Sosyal medya mecralarından kendilerini aklama yarışına girdiler. Çıkıp bir nedamet cümlesi kurmak, acılı ailelerimizi teskin etmek, yargının ve devletin ilgili kurumlarının görevini yapmasını beklemek yerine telaşla sağa sola bühtan etmeyi sürdürdüler. Ülkemiz muhalefeti adına büyük bir taaccüp, teessür ve teessüfle takip ettiğimiz bu pespayeliklerine rağmen duruşumuzu yine bozmadık.”

 

“GEREKLİ ADLİ VE İDARİ SORUŞTURMALARIN SÜRATLE BAŞLATILMASINI SAĞLADIK”

 

Bolu Kartalkaya’da bir otelde gece saat 03.27’de başlayan yangının haberi ulaşır ulaşmaz hiç vakit kaybetmeden devletin tüm imkânlarının seferber edildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, AFAD, Jandarma, 112 Acil Sağlık ve UMKE ekiplerinin süratle ilk müdahaleleri yaptığını kaydetti.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bolu’nun yanı sıra çevre illerden itfaiye araçlarının bölgeye sevk edildiğini, çalışmalara 171 araç ve yaklaşık 550 personel katıldığını aktardı. İlgili bakanları da çalışmaları sevk ve koordine etmek üzere Kartalkaya’ya gönderildiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaralanan 51 kişinin Bolu ve diğer illerdeki sağlık kuruluşlarına intikalinin süratle gerçekleştirildiğini söyledi.

 

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının, yakınları vefat eden ve yangından olumsuz etkilenen vatandaşlara psiko-sosyal destek verdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, evlatlarını, yakınlarını, sevdiklerini zamansız bir şekilde kaybeden, yangından kurtulsalar bile büyük bir şok yaşayan vatandaşlara bu zor günlerinde yalnız olmadıklarını hissettirmek için gereken her şeyi yaptıklarını ve yapacaklarını vurguladı.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, facianın tüm yönleriyle araştırılması, ihmali, hatası veya kusuru olanların yargıya hesap vermesi noktasında gerekli adli ve idari soruşturmaların süratle başlatılmasını sağladıklarını kaydetti.

 

Cumhuriyet savcılarının ve farklı bakanlıklardan 8 başmüfettişin çok titiz bir şekilde tahkikatlarını sürdürdüğünün altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Teknik Üniversitesi’nden farklı branşlarda alanlarında ülkenin en yetkin isimlerinden oluşan 7 öğretim üyesiyle bir idare hukuku profesörünün yer aldığı 8 kişilik bir heyet kurulduğunu, bu ekibin de çalışmalarına çok yönlü olarak devam ettiğini belirtti.

 

“SORUŞTURMA SÜRECİNDE, BAŞVURUYU GERİ ÇEKME OLAYI DA TÜM BOYUTLARIYLA ARAŞTIRILACAK”

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk etapta 9 kişinin gözaltına alındığını hatırlatarak, ifadeler verildikçe soruşturmanın daha da derinleştirilerek ve genişletilerek gözaltı sayısının 28’e yükseldiğini aktardı.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, aralarında Grand Kartal Oteli sahibinin, işletme müdürünün, otel çalışanlarının ve bazı üst düzey belediye yetkililerinin olduğu 19 kişinin tutuklandığını, 7 kişi hakkında da adli kontrol kararı verildiğini vurguladı.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadelere ye verdi “Başmüfettişlerin yaptığı ilk incelemeler neticesinde otelin yangın algılama sisteminin çalışır vaziyette olmadığı, iş yerinde olaya müdahale edebilecek acil durum ekiplerinin bulunmadığı, iş yeri yangın söndürme sistemlerinin yetersiz kaldığı, otelin acil çıkış yolları ve kapılarının ihtiyaca cevap verecek şekilde olmadığı, otelde olası bir yangına karşı risklerin yeterince değerlendirilerek gerekli tedbirlerin alınmadığı tespit edilmiştir. Bunlar ve diğer noksanlar soruşturmayı yürüten makamlarla paylaşılmıştır. Uzman heyetimiz de çalışmalarını tekemmül ettirince hazırlıkları, raporları yargıya arz edecektir. Burada dikkati çeken husus şudur, müfettişlerin tespitleriyle otelin aralık ayında belediye yetkilileri tarafından muvaazalı bir şekilde geri çektirilmek suretiyle sümen altı edilen kusurlarına ilişkin rapor, büyük ölçüde örtüşmektedir. Bu durum acımızın daha da katmerlenmesine sebep olmuştur. Belediye başkanı koltuğunda oturan şahsın ‘İtfaiye müdürü korkmuştur’ diyerek meşrulaştırmaya çalıştığı ancak daha sonraki ifadelerde başka sebeplerin devreye girdiği anlaşılan skandalın üzerinde hassasiyetle durulmalıdır. İnanıyorum ki soruşturma sürecinde bu başvuruyu geri çekme olayı da tüm boyutlarıyla araştırılacak, karanlık noktalar aydınlatılacak, soru işaretleri giderilecektir.”

 

“BU KATLİAMIN YAŞANMASINDA KİMİN SORUMLULUĞU VARSA, HESAP SORULMASI İÇİN GEREKENİ YAPACAĞIZ”

 

Yangında 78 kişinin hayatını kaybettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Acılı ailelerimiz başta olmak üzere milletimin her bir ferdinin şu gerçeği çok iyi bilmesini istiyorum; 78 canımızı bizden kopartan bu katliamın yaşanmasında kimin sorumluluğu, kusuru, eksiği, ihmali varsa tekmili birden hesap sorulması için gereken neyse yapmaktan asla çekinmeyeceğiz. Bizim uhdemizde olan bir şey varsa biz soracağız, yargımızın görev alanına giriyorsa adalete teslim edeceğiz. En küçük şüphe izi kalmadan en ince detayına kadar bu facianın araştırılmasını ve sorumlularının ortaya çıkarılmasını temin edeceğiz. Arkadaşlarımıza verdiğimiz talimat da bu yöndedir” diye konuştu.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, cazgırlıkla, mugalatayla, laf cambazlıklarıyla kimsenin sorumluluktan kaçamayacağını belirtti. “Ekran ekran dolaşıp, ‘şecaat arz ederken sirkatin söyleyen’ vicdansızlar ne yaparsa yapsın, millete hesap vermekten kurtulamayacak” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sorumluluğu olan kim varsa hesap vereceği yer sosyal medya mecraları değil, bağımsız ve tarafsız Türk mahkemeleridir” dedi.

 

Adaletin mutlaka tecelli edeceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylece vicdanların teskin olacağını, yaraların kabuk bağlayacağını, ailelerin yüreklerindeki ateşin bir nebze olsun düşeceğini dile getirdi.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her şeyin farkında olduklarına işaret ederek, güle oynaya tatile giden evlatlarının soğuk tabutlarına sarılan annelerin, babaların, kardeşlerin beklentilerini iyi bildiklerini kaydetti.

 

“YÜKÜMLÜLÜKLERİNDEN KAÇMAYA YELTENEN KİM OLURSA OLSUN DEVLETİMİZİN PENÇESİ YAKASINDADIR”

 

Adli ve idari süreçlere ilave olarak AK Parti TBMM Grubu’nun yangına ilişkin Meclis Araştırması açılmasına yönelik önerge verdiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, partilerinin önergesinin diğer siyasi parti gruplarının önergeleriyle birlikte değerlendirildiğini anlattı.

 

Önergenin TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kurulacak Meclis Araştırma Komisyonunun mevzuattan, uygulamadan kaynaklı açıkları tespit edeceğini, bir daha benzer acıların tekrarlanmaması için alınması gereken önlemleri belirleyeceğini dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meclisin ihtiyaç duyulan adımları kararlılıkla atacağına inandığını ifade etti.

 

Siyasi partilerden, milletvekillerinden, sürece müspet ve anlamlı katkı vermelerini beklediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü “Şunun da bilinmesini özellikle isterim; aç gözlü müptezellerin ‘Daha fazla para kazanacağız’ diye vatandaşlarımızın canını hiçe saymasına kesinlikle tahammülümüz yoktur ve olamaz. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak milletin kürsüsünden bugün şu çağrıyı da tüm samimiyetimle yapıyorum; kimse benim vatandaşlarımın hayatı üzerinde kumar oynayamaz. Kimse daha ağzı süt kokan sabileri, fidan gibi delikanlıları, her gülüşlerinde yüzlerinde çiçekler açan masum çocukları, ihtiraslarına ve hırslarına kurban edemez. Kanunun arkasından dolanmaya çalışan, mevzuatı ve yönetmelikleri ihlal eden, kurnazlık yaparak yükümlülüklerinden kaçmaya yeltenen kim olursa olsun devletimizin pençesi yakasındadır, nefesi ensesindedir. Kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız. Nerede bir eksik, sorun, açık varsa gidermek hususunda kararlılığımızı perçinleyerek sürdüreceğiz.”

 

“BELEDİYELERDEKİ LİYAKATSİZLİKLERİNİZLE NE ZAMAN CESARETLE YÜZLEŞECEKSİNİZ”

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefet aktörlerinin, 8 gündür sorumsuz beyanatlarıyla, laf kalabalıklarıyla ailelerin yaralarını deştiğini dile getirerek, şunları söyledi “Hadi yüzünüz yok, anlıyorum. Peki vicdanınız da mı yok Hiç mi aynaya bakmıyorsunuz Ortaya saçılan onca fecaate rağmen hiç mi utanmıyorsunuz Ne zaman kendinizi bir kez olsun sorgulayacaksınız Milletin derdine, acısına, kederine ne zaman ortak olacaksınız Her meselede milleti kutuplaştırmaktan, her konuyu siyasallaştırmaktan ne zaman vazgeçeceksiniz Halkımıza artık gına getiren istismar siyasetinizi ne zaman terk edeceksiniz Eş, dost, akraba çiftliğine çevirdiğiniz belediyelerdeki liyakatsizliklerinizle ne zaman cesaretle yüzleşeceksiniz Kadrolarınız arasında veba gibi yayılan yolsuzluk, hırsızlık, ahbap-çavuş düzeniyle ne zaman hesaplaşacaksınız”

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin acısına saygının gereği olarak 21 Ocak’tan itibaren 8 gündür muhalefetin sataşmalarını duymazdan geldiklerini ifade etti.

 

Sabırla, soğukkanlılıkla, sağduyuyla davranmakta ısrarcı olduklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün de aynı yerde, aynı vicdan çizgisinde olduklarını, omuzlarında taşıdıkları ağır vebalin bilinciyle hareket ettiklerini belirtti.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, empatiden, diğerkamlıktan, insaftan yoksun kısır tartışmalara bulaşmak, millete ve memlekete faydası olmayan anaforun içerisine sürüklenmek istemediklerini vurguladı

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin 8 gündür ekranlarda, gazete köşelerinde, sosyal medya mecralarında herkese siyasi ahlak dersi vermeye çalıştığını söyledi.

 

Bir yıl önce İstanbul Gayrettepe’de 29 işçinin can verdiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunu muhalefetin zerre kadar umursamadığını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İzmir’in göbeğinde iki gencimiz ihmalkarlığınızdan dolayı elektrik akımına kapılarak hem de çok feci bir şekilde hayatını kaybetti; görmezden geldiniz. İstanbul’da bir parkta belediyenin açıp kapatmadığı su dolu çukura düşen 5 yaşındaki bir yavrumuz göz göre göre gitti; yüzsüzce ailesini suçladınız. Antalya’daki teleferik ayıbının sorumlularını bırakın eleştirmeyi, demokrasi kahramanı ilan etmediğiniz kaldı. Sizin iş bilmezliğinizden ötürü her gün büyükşehirlerin göbeğinde otobüsler yanıyor, çıkıp bir nedamet cümlesi kurmayı kibrinize yediremiyorsunuz. Daha burada saymaya kalksak saatler alacak bir sürü skandalın mücrimi olduğunuz hâlde bir de utanmadan ahlaktan, etikten, liyakatten, sorumluluk almaktan bahsediyorsunuz” diye konuştu.

 

“DEMOKRASİMİZİN BİR AN ÖNCE YAPICI VE SAĞLIKLI BİR MUHALEFETE KAVUŞMASI, EN BÜYÜK TEMENNİMİZ”

 

“Kusura bakmayın biz bu fırsatçılığa, bu yüzsüzlüğe pabuç bırakmayız. Milletimizin acılarının üzerinde arsızca tepinilmesine eyvallah demeyiz” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sorumluların hepsinin adalete hesap vermesi için gereken neyse yaparken hadsizlikler karşısında da boyun eğmeyiz” dedi.

 

Henüz acılar tazeyken bunları konuşmaktan son derece rahatsız olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Böyle büyük bir trajediden sonra bunları konuşmak mecburiyetinde bırakıldığımız için gerçekten üzüntülüyüz” şeklinde konuştu.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin ve demokrasinin en büyük sorununu, “vizyonsuz, programsız, plansız, tembel, dedikoduyu siyaset sanan bir muhalefete” ülkenin mahkum olmasının oluşturduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü “Darbe girişimlerinden Gezi kalkışmasına, çukur eylemlerinden kanlı terör saldırılarına, egemenliğimizi ve ekonomimizi hedef alan nice sinsi girişimlerden deprem felaketine kadar neredeyse her konuda kendi ülkesi ve milletine karşı olanların yanında saf tutan, bundan da zerre kadar hicap duymayan muhalefet anlayışını reddediyoruz. Demokrasimizin bir an önce yapıcı ve sağlıklı bir muhalefete kavuşması, en büyük temennimizdir. Biz gözyaşımızı içimize akıtma pahasına vakur davrandıkça, muhalefetin bunu farklı yönlere çekmeye çalışması tam olarak bir vicdan tutulmasıdır. Bunun değerlendirilmesini, aziz milletimizin irfanına havale ediyorum. Yakınlarını kaybeden acılı ailelerimize Allah’tan tekrar sabrı cemil diliyorum, tedavileri devam eden 4 kardeşimize acil şifalar temenni ediyorum. Bu süreçte sorumluluk duygusuyla hareket eden tüm siyasetçilere, medya mensuplarına ve aziz milletimin her bir ferdine en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Telefonla arayarak veya mesaj göndererek taziyelerini ileten dost ve kardeş ülkelerin liderlerine buradan tekrar teşekkür ediyorum. Bir kez daha, Rabb’im aziz milletimize bu acıları yaşatmasın, diyorum.”

 

“GENÇLERE DAHA FAZLA SORUMLULUK VE GÖREV VERMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin 12 Ekim’de başlayan 8. Olağan Kongre maratonunda hızla finale doğru yaklaştıklarını hatırlatarak, ilçe kongrelerini başarıyla tamamladıklarını söyledi. Hafta sonu itibarıyla 73 il kongresini gerçekleştirdiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, pazartesi günü de AK Parti Gençlik Kolları’nın 7. Olağan Kongresi’ni “Gençliğinle Türkiye’ye yön ver” sloganıyla Ankara’da muhteşem bir atmosferde icra ettiklerini dile getirdi.

 

Bayrak değişimine gittikleri kongrede, 4 yıldır bu görevi başarıyla yürüten İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan’ın nöbeti, Yusuf İbiş’e devrettiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti “Eyyüp Kadir kardeşimin şahsında yaş haddi ile Gençlik Kollarımızdan mezun ettiğimiz tüm İl Gençlik Kolları başkanlarımıza, Gençlik Kolları Merkez Karar ve Yönetim Kurulu üyelerimize, Gençlik Kolları Merkez Yürütme Kurulu üyelerimize, tüm AK Gençlik ekibimize, emekleri ve gayretleri için teşekkürlerimi iletiyorum. AK Parti Gençlik Kolları Başkanlığını deruhte eden Yusuf İbiş kardeşime ve ekibine de Mevla’dan üstün başarılar temenni ediyorum. Hem ülkemizin hem de partimizin geleceğinin teminatı olarak gördüğümüz gençlerimizin önlerini açmaya, siyasette gençlere daha fazla sorumluluk ve görev vermeye inşallah devam edeceğiz. Sokaklarımızı karıştırmaya, gençlerimizi birbirine düşürmeye, Gezi olayları vari sokak terörünü yeniden körüklemeye dönük sinsi planların devreye alınmak istendiği bir dönemde, başta AK Gençlik olmak üzere tüm gençlerimizden üstat Necip Fazıl’ın şu hikmet ve özgüven dolu sözlerine kulak vermelerini özellikle rica ediyorum. Sizlerden ‘zaman bendedir, mekân bana emanettir’ şuurunda bir gençlik olmanızı, zifiri karanlıkta ak sütün içerisindeki ak kılı fark edecek kadar gözü keskin bir gençlik olmanızı, ‘Kim var’ diye seslenince sağına soluna bakınmadan fert fert ‘Ben varım’ cevabını veren, dava ahlakına sahip gençler olmanızı bekliyor, milletimize böyle bir gençlik nasip ettiği için Rabb’ime hamdediyorum. Ülkemizde sosyal barışımızın korunması, iç huzurumuzun güçlendirilmesi, milletçe ebedi kardeşliğimizin yüceltilmesi noktasında AK Gençliğin öncü ve örnek olmaya devam edeceği inancındayım. “

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin kongre sürecinde bu hafta sonu 7 il kongresini daha tamamlayacaklarının bilgisini vererek, pazar günü İstanbul Kadın Kollarının kongresini, 5 Şubat Çarşamba günü de Kadın Kolları 7. Olağan Kongresi’ni gerçekleştireceklerini söyledi.

 

Bu safhayı, 8 Şubat’ta yapacakları İstanbul İl Kongresi ile tamamlayacaklarını, ardından 23 Şubat’taki Büyük Kongre’ye hazırlanacaklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Büyük Kongremizde milletimizin huzuruna yine tarihe yön verecek bir ufuk, vizyon, kadro tasarımıyla çıkmayı arzuluyoruz. Kongre maratonumuzu alnımızın akıyla neticelendirdikten sonra inşallah tüm enerjimizi, vaktimizi ve kapasitemizi millete meydanlarda verdiğimiz sözleri hayata geçirmeye teksif edeceğiz.”

 

“ÇIKARLARI VE SİYASİ KARİYERLERİ DIŞINDA HİÇBİR ŞEYİ GÖZLERİ GÖRMÜYOR”

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, iktidarın alternatifi olması gereken muhalefetin ne program ne kavrayış ne hazırlık ne zihniyet itibarıyla kendileriyle aşık atacak, yarışacak, kantara çıkacak sıklette olduğunu söyledi.

 

Muhalefetin gündeminde milletin derdinin, sorununun, sıkıntısının olmadığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Varsa yoksa kendi çıkarları, kendi ikballeri, kendi gelecekleri. Aralarındaki güç rekabeti öyle bir raddeye ulaştı ki cepleri, mideleri, çıkarları ve siyasi kariyerleri dışında hiçbir şeyi gözleri görmüyor, kulakları duymuyor” diye konuştu.

 

“Sıkıştıkça pot kıran CHP Genel Başkanı’na en büyük, en insafsız, en şedit dayağı daha iki sene önce uğruna göz yaşı döktüğü selefi atıyor. Sayın Özel kırmızı kartla oyalanırken eski Genel Başkan ilk sarı kartı kendisine şimdiden gösterdi bile” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti “Bir başka gerçek şudur; hemen her gün bir yenisi patlak veren kumpas, yolsuzluk, taciz vakaları buz dağının sadece görünen kısmını temsil etmektedir ama ne yapsalar boş, mızrak artık çuvala sığmıyor. ‘Turpların büyükleri heybede.’ Bunu dediğimiz için rahatsız oldular. Niye Çünkü durumlarını gayet iyi biliyorlar. Panikle yargı mensuplarımızı, aileleri ve çocukları üzerinden tehdit edecek kadar muvazeneyi yitirmelerinin nedeni de aynıdır. Para kulelerinin, şişirilmiş konser faturalarının ve bunun gibi daha bir çok yolsuzluğun neye hizmet ettiğini herkes çok iyi biliyor. Bu tablo elbette bizim mesuliyetimizi daha da artırmaktadır. Vatandaşlarımızın bunlara bakıp da umutsuzluğa kapılmasına, siyasetten ümitlerini kesmesine, farklı odaklara bel bağlamasına müsaade edemeyiz.”

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhur İttifakı olarak daha fazla çalışarak, daha fazla koşturarak, daha fazla ter dökerek muhalefetin eksiğini de kapatmaları gerektiğinin, bu nedenle grubundaki milletvekillerinden daha fazla çaba beklediğinin altını çizdi.

 

“YIL BİTMEDEN DEPREM BÖLGEMİZİ YENİDEN İMAR EDECEĞİZ”

 

Ülke gündeminin neredeyse gün aşırı değiştiğini ancak kendilerinin değişmeyen tek gündem maddesinin deprem bölgesinin ihyası ve inşası olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremzede vatandaşları bir an önce güvenli, modern ve rahat yuvalarına kavuşturmak için canla başla çalıştıklarını söyledi.

 

“Asrın inşası” adını verdikleri mücadelede, yalnızca yıkılan şehirleri değil, umutları ve geleceği de yeniden ayağa kaldırdıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Deprem bölgemizi adeta dünyanın en büyük şantiye sahasına dönüştürdük. 11 ilimizde, 4 bin 333 köyde, 174 ayrı alanda kurulan 1900 şantiyede, 182 bin mimar, mühendis ve işçi kardeşimiz, milletimize yepyeni bir sayfa açmak, güvenli ve sağlam bir gelecek inşa etmek için çalışıyor. Bugüne kadar ulaştığımız her rakam, bu çabanın büyüklüğünü ve gücümüzü gözler önüne sermektedir” ifadelerini kullandı.

 

Geçen yıl Kasım’da Kahramanmaraş’ta 155 bininci konutu, 24 Ocak’ta da Malatya’da 46 bin 307 konutu hak sahiplerine teslim etmenin gururunu yaşadıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylelikle toplamda 201 bin 431 bağımsız birimi afetzede vatandaşlara kazandırmış olduklarını dile getirdi.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Depremden sonra ‘hükümet bu enkazın altında kalır’ diyenlere en güzel cevabı depremin üzerinden iki yıl geçmeden anahtarlarını takdim ettiğimiz 201 bininci yuvamızla, inşa ettiğimiz projelerimizle veriyoruz. Aynı hızla yolumuza devam edeceğiz. Hedefimizi 2025 yılı sonuna kadar toplam 452 bin 983 bağımsız bölümü teslim etmektir. Yıl bitmeden Allah’ın izniyle deprem bölgemizi yeniden imar edeceğiz” dedi.

 

Deprem bölgesi için şu ana kadar 2,6 trilyon lirayı aşan, 75 milyar dolar civarında yatırım yaptıklarına, 2025 yılı bütçesinden de felaketin izlerini tamamen silmek için toplam 584 milyar liralık kaynak ayırdıklarına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomiden sanayiye, ticaretten tarıma, altyapıdan sosyal projelere kadar her alanda bölgeyi canlandırdıklarını, 23 milyar lira kaynak aktardıkları Yerinde Dönüşüm Programı ile şehirlerin hem fiziki dokusunu hem ruhunu yeniden ayağa kaldırdıklarını söyledi.

 

Malatya’da Söğütlü Camisi’ni, Hatay’da Habib-i Neccar Camisi’ni, Kahramanmaraş’ta Kapalı Çarşı’yı eksi görkemine kavuşturduklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Deprem turistleri bölgenin yolunu dahi hatırlamazken biz altyapısı ve üstyapısıyla depremzede şehirlerimizi süratle mamur ediyoruz” diye konuştu.

 

“BİZİM İŞİMİZ LAF ÜRETMEK DEĞİL, İŞ VE ESER ÜRETMEKTİR”

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin sahte ve sanal tartışmalarına hapsolmadan, sadece kendi işlerine baktıklarını ve bir an önce depremin yaralarını sarmaya çalıştıklarını belirterek, “Evlatlarımızın, topraklarımız üzerinde mutlu, müreffeh, itibarlı ve huzurlu bir şekilde yaşayacağı yeni Türkiye’yi inşa etmenin gayretindeyiz. Unutmayın, bizim işimiz laf üretmek değil, iş ve eser üretmektir. Bizim derdimiz kavga etmek, didişmek, muhalefetin hırsı boyunu aşan kifayetsiz aktörleriyle söz düellosuna girmek değildir. Bizim gayemiz dostluk inşa etmektedir, 85 milyonun arasında gönül köprüleri kurmaktadır, toplumsal mutabakatı perçinlemektir” dedi.

 

Milletvekillerinin, milletle tesis ettikleri gönül bağının ve samimiyet zincirinin en kıymetli halkaları olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Siz bu hareketin mihmandarı, akıncılarısınız. 783 bin kilometrekarelik vatan toprağındaki uç boyları, aynı zamanda beylerisiniz. Milletimizin gözü kulağı bizdedir, bizim ve sizin üzerinizdedir. Ne yapılacaksa AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak biz yapacağız. Bu ülkenin sorunlarını Cumhur İttifakı olarak biz çözeceğiz. Türkiye’yi, bölgesinin ve dünyanın kutup başlarından biri hâline yine ittifak olarak biz getireceğiz. Yükümüz ağır, yolumuz uzundur” değerlendirmesinde bulundu.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü “Suriye’den Filistin’e bölgemizde tarih yeniden yazılmaktadır. Hiç unutmayın, kardeşlerimizle birlikte bizim de gelecek asrımız şekillenmektedir. Türkiye içeride ve dışarıda attığı stratejik adımlarla, insanı merkeze alan politikalarıyla tarihe not düşmekte, tarihe mührünü vurmaktadır. Dünyanın kalbi olan Afro-Avrasya bölgesinin yükselen yıldızı Türkiye’dir. Biz bir hamle yaptıkça paçamızdan aşağı çeken 40 yıllık terör belasını da defettikten sonra yükselişimiz inşallah şahlanışa dönüşecektir. Terörsüz Türkiye hedefimize öyle veya böyle ama muhakkak ulaşacağız. Terör örgütleri üzerinden kurulan tuzakları darmadağın edeceğiz. Tüm yol ve dava arkadaşlarımın böyle bir ufukla hareket etmesini, küçük hesapların peşine takılmak yerine görev bilinciyle gelişmelere bakmasını rica ediyorum. Rabb’im yolumuzu, bahtımızı açık etsin.”

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir ile 5 Şubat’taki Kadın Kolları Kongresi’nde görevi devralacak AK Parti İstanbul Milletvekili Tuğba Işık Ercan’ı kürsüye davet etti.

 

Kadın Kolları Kongresi’nin hazırlıklarının sürdüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ayşe Hanım 4 yıl bu görevi başarıyla sürdürdü, şimdi de inşallah bu görevi Tuğba hanıma devrediyorlar. Yeni bir ekiple birlikte yolumuza güçlü bir şekilde devam edeceğiz. Kadın Kollarımızda da yeni değişimle birlikte siyasi partiler arasında tereddütsüz bir güçle yolumuza devam edeceğiz” diye konuştu.

 

Kaynak: Cumhurbaşkanlığı