SES tarafından yapılan açıklamada, sağlık çalışanlarının özlük ve ekonomik haklarının giderek daha fazla tırpanlandığı vurgulanarak, "14 Mart, mücadele ile bayrama dönüşecek" mesajı verildi. Sağlık hizmetlerinin metalaştırılmasına, performans sistemine dayalı güvencesiz çalışma modeline ve sağlık bütçesinin özel sektöre aktarılmasına tepki gösteren sağlık emekçileri, taleplerini sıraladı. 

Sağlık çalışanları, başlıca taleplerini şu şekilde sıraladı: “Sağlık emekçilerine ek ödeme, teşvik vb. adlarla yapılan, ekip anlayışını bozan, rekabet oluşturan ve çalışma barışını bozan ödeme yöntemi yerine; yoksulluk sınırının üzerinde, tek kalemde, tamamı emekliliğe yansıyacak Temel Ücret Rejimine geçilmelidir. Giydirilmiş Ücret, temel ücret üzerine yapılan işin niteliği ve riski, eğitim durumu, kıdem yılı gibi kriterler eklenerek belirlenmelidir. Temel Ücret Rejimine geçilene kadar, emekliliğe yansımayan taban, teşvik, ek ödeme vb. tüm ücretler vergi dilimi dışında bırakılmalıdır. Vergi dilimleri yüzde 10’da sabitlenmelidir. ASM’lerde uygulanan eziyet yönetmeliği geri çekilmeli, alanda örgütlü emek ve meslek örgütlerinin katılımıyla “halk ve emekçiler yararına bir yasal düzenleme” için çalışma başlatılmalıdır. Sağlıklı bir toplum için tedavi edici hizmetler yeterli değildir. Koruyucu sağlık hizmetleri yeniden ele alınmalı ve güçlendirilmelidir. 7. Dönem TİS’le getirilen “seyyanen zam” emekliliğe ve emekli maaşlarına yansıyacak şekilde derhal düzeltilmelidir. İşkolu emekçilerinin tüm meslek tanımları net olarak yapılmalı, angarya çalıştırma yasaklanmalı, üniversite hastaneleri başta olmak üzere tayin, özlük ve sosyal haklarımız garanti altına alınmalıdır. Fiili hizmet süresi zammı 90-120 güne çıkarılarak, fiilen çalışma şartına bağlanmadan, mesleğe başlama tarihi esas alınarak ve emeklilikte 8 yıl olarak uygulanmalıdır. Yetersiz ek göstergeler, talebimiz olan 3600’den 7200 kadar kademeli olarak uygulanmalıdır. OECD ortalamasında kadrolu ve güvenceli personel istihdamı yapılmalı, güvencesiz ve sözleşmeli çalışma kaldırılmalıdır. Angarya çalışma biçimleri olan “esnek, mesai dışı, fazla çalışma kaldırılmalı, angarya çalıştırma gerçek anlamda yasaklanmalıdır. Nöbet ücretleri saat ücretinin en az iki katı olmalıdır. Gece vardiyası ücretleri %100 arttırımlı ödenmelidir. Liyakatsiz atamalara, tip sözleşme dayatmalarına, tıp ve sağlık bilimleri eğitimlerini niteliksizleştiren “altyapısı yetersiz tıp, diş hekimliği, eczacılık, hemşirelik, sağlık bilimleri fakülteleriyle sağlık meslek yüksekokullarının açılmalarına son verilmelidir. Şiddetsiz ve güvenli bir çalışma ortamı için yeni ve etkili “Sağlıkta Şiddet Yasası” çıkarılmalı, mobbing ve baskılar son bulmalıdır. Haklarında kesinleşmiş yargı karar bulunmayan ihraç sağlık ve sosyal hizmet emekçileri derhal göreve başlatılmalıdır. Sağlık hizmeti için ödediğimiz vergiler yeterlidir, katkı-katılım payları, ilave ilaç ücretleri kaldırılmalıdır. Sağlık ve sosyal hizmetler, planlanmasından sunulmasına kadar katılımcı bir anlayışla ele alınmalı, emekçiler ve hizmet alan halkımız örgütlü yapıları aracılığıyla süreçlere dâhil olmalıdır. Özel hastanelere verilen her türlü teşvik kaldırılmalı, SGK ile anlaşma yapmamalıdır. Onlara ayrılan teşvik ve bütçe, kamu sağlık kurumlarına aktarılmalıdır. İşyerlerinin ihtiyacı kadar kreş açılmalı, sosyal devlet olmanın hakkı verilmelidir. Sağlık emekçilerini vardiya giriş-çıkışlarında ev ve işyerlerine güvenli şekilde bırakacak yeteri sayıda servis hizmeti verilmelidir. Sağlık kurumları demokratik bir yapıya kavuşturulmalıdır. İdareciler, yasal kriterleri sağlayan nitelikliler arasından ve kurum emekçilerinin oyuyla seçilmelidir. Bu taleplerimiz, aynı zamanda halkın sağlık hakkını sağlamaya ve korumaya yönelik taleplerdir. Sağlık hakkımız için mücadeleyi, sağlık emekçilerinin ekonomik, özlük ve demokratik hakları için mücadeleyi yükseltmeye devam edeceğiz.”

Atakan Alkış