Esenyurt ve Beşiktaş belediyelerine yapılan kumpas operasyonlarından sonra cumhurbaşkanı, partisinin il kongresinde turpun büyüğü heybede deyimini kullanıverdi. Bu deyim öteden beri Anadolu’da sıklıkla kullanılır. Kastedilen yolsuzluk üzerine tesis edilen deyimle ilgili aslında çok daha fazla turplar iktidar sahiplerinin heybelerinde. Hiç aynaya bakmadıkları, güç zehirlenmesi yaşadıkları için bu deyimi kullanabiliyorlar. Bu deyim sadece yolsuzluk, hırsızlık ve benzeri yanlışlıklar için kullanılmıyor. Her alanda kullanılıyor. Hatta eşeğin büyüğü ahırda gibi deyim de benzer işler için kullanılır. Bakalım esas turplar neredeymiş.

Adına kumpas deyip geçtiler ama ayakkabı kutularında bulunan milyonlarca dolar ve avronun hesabını kimse vermedi. Oğlum paraları sıfırla ifadelerinin uydurma olduğu söylendi ama tapeler gerçek çıktı. Hatta güvenlik mensupları tarafından el konulan paralar faiziyle geri alındı. Bu paraların kimlerden rüşvet alındığı, para sayma makinalarının ne için bulunduğu açıklanmadı.

Ergenekon, Balyoz gibi bir sürü kumpaslar bizzat iktidar sahipleri tarafından yapıldı. Hatta zamanın başbakanı Ergenekon kumpasının savcısıyım dedi. Feto terör örgütü tarafından gerçekleştirilen bu yasal olmayan tutuklamalar, Silivri cezaevine göndermelerin arkasında duran, hatta timsah gözyaşları döken iktidar sahipleri 15 Temmuzda ne yapacaklarını şaşırdılar. Açıkça terör örgütüne yardım ve yataklık etmişler, adeta devleti teslim etmişlerdi.

Cumhuriyetin temel değerleriyle oynanmaya devam eden, sanki ellerini tutan varmış gibi 22 yıldır anayasadan şikâyet eden iktidar sahipleri, turpun büyüğünün heybede olduğunu söyleyemiyorlar. Atatürk ve cumhuriyeti kuranları itibarsızlaştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Keşke Yunan galip gelseydi diyen çakma tarihçiyi sağlığında ziyaretler, cenazesinde saf tutmalar, Atatürk’ün askerleriyiz diye mezuniyet coşkusunu renklendiren, harbiyenin en başarılı teğmenlerini topun ağzına koyanlar eşeğin büyüğünün ağırda olduğunu söyleyemiyorlar. Söylediklerinde arkalarında kimsenin kalmayacağını biliyorlar.

Demokratik açılım süreçleriyle memleket ne hale geldiğini hemen herkes biliyor. Meğer turpun büyüğü heybedeymiş. Bölücü terör örgütü elebaşının meclise gelip konuşmasını istiyorlar. Daha büyük turpun heybelerinde olduğu ayan beyan görülüyor. Memleketi bölünmeye götürüyorlar.

Turpun büyüğü heybede deyimi iktidar sahiplerine daha çok yakışıyor. Beşli çetenin yüz milyonlarca dolar silinen vergi borçları, tüyü bitmemiş yetimlerin hakları nereye konuyor. Köprü, tünel, hastane kiraları, peşkeş çekilen kamu kaynakları kimlerin ceplerine gidiyor. Kamu ihaleleri neden maliyetinin çok çok üzerinde veriliyor.

İktidarın kaybettiği belediyelerde kamu kaynaklarının nasıl har vurup harman savrulduğunu herkes gördü. Hiç kullanılmayan ama milyonlarca lira harcanan mobilya ve mefruşatları, jurasik parkları ifşa edilince kimsenin sesi çıkmadı.

Turpun büyüğünü para musluğunun sahibi kimlerse onların heybesinde aramak daha doğru olanı.