Çin halihazırda en çok kömür yakan ülke durumunda. Temiz enerji için çok hızlı güneş tarlaları tesis ediyor. Ancak küresel ısınmayla mücadelede gerilerde bulunuyor. İki önemli üniversitesi uzmanları tarafından yürütülen geniş kapsamlı çalışmada da temiz enerji üretimi konusunda gelişmeler pek iç açıcı görünmüyor.
Araştırıcılar 26 ülkeden 15 yıl boyunca alınan verileri kullanarak şaşırtıcı bir eğilim ortaya koydular. Daha fazla elektrikli araç kullanımı karbondioksit emisyonunu azaltmıyor. Elektrikli araç sayısı arttıkça karbondioksit salınımı azalmıyor. Çalışmada incelenen ülkelerde hala kömür veya petrol gibi fosil yakıtların yakılmasıyla üretilen elektrik kullanılıyor.
Örnek seçilen 26 ülkede elektrik üretimi ve elektrikli araç sayıları istatistikleri incelendiğinde elektrikli araç sayısı ile karbondioksit emisyonundaki artış pozitif ilişkili görünüyor. Diğer bir deyişle elektrikli araç kullanımı temiz enerji gibi görünse de karbon azaltımına hiç katkıda bulunmuyor. Yapılan çalışma elektrikli araçların çevreci algısını da ortadan kaldırıyor.
Kömürle çalışan elektrik santrallerinden elde edilen elektrikle şarj edilen elektrikli araçları birlikte değerlendirmek gerekiyor. Bu durumda, özellikle üretimden bertarafa kadar olan tüm yaşam döngüsü düşünüldüğünde, modern benzinli veya dizel araçlara göre dolaylı olarak daha yüksek karbondioksit emisyonuna neden oluyorlar.
Çalışmanın sonuçları, yenilenebilir enerjinin küresel elektrik üretimi payının yaklaşık %48'e ulaşması durumunda elektrikli araç kullanımının karbondioksit emisyonlarının azaltılmasına katkıda bulunacağını gösteriyor.
Yenilenebilir enerjinin, özellikle rüzgâr, güneş ve hidroelektrik enerjisi ile üretilen enerjinin, 2023'te dünya elektriğinin sadece yüzde 30'undan biraz fazlasını oluşturduğu hesap edilirse elektrikli araç kullanımı küresel ısınmayla mücadelede bir etkisi olmadığı gibi, karbondioksit salınımını artırıyor.
Elektrikli araçlar genellikle iklim değişikliği için sihirli bir çözüm olarak görülüyor, ancak araştırma sonuçları, onları çalıştırmada kullanılan elektrik temiz kaynaklardan temin edilmediyse bir anlam ifade etmiyor.
Araştırmada enerji verileri değerlendirilen ülkelerden elektrik üretiminin %80'inden fazlasını yenilenebilir kaynaklardan sağlandığı Yeni Zelanda, elektrikli araçların avantajlarından yararlanmak için iyi bir konumda bulunuyor. Bu konuda Türkiye, hala ekside bulunuyor. Termik santrallerden ve doğalgaz çevrim santrallerinde üretilen elektrik enerjisi toplam elektrik üretiminin %55’ini oluşturuyor. Türkiye elektrikli araç kullanımıyla küresel ısınmayla mücadele edecek potansiyelden uzak görünüyor.
Araştırmacılar, elektrikli araç kullanımının yanı sıra ekonomik büyümenin, yeşil teknoloji inovasyonunun, yenilenebilir enerji tüketiminin ve nüfus yoğunluğunun emisyonlar üzerindeki etkilerinin de önemli olduğunu belirtiyorlar. Ekonomik büyümenin emisyonları artırdığını, çevre dostu teknoloji ve nüfus yoğunluğunda inovasyonun, daha kompakt şehirler kurmanın karbon salınımını düşürebileceğini ifade ediyorlar.