Trakya 16. Geleneksel Bal Maliyetleri Olağan Toplantısı, her yıl olduğu gibi bu yıl da Tekirdağ’ın Hayrabolu ilçesinde yapıldı.

Hayrabolu Küçük Sanayi sitesi düğün salonunda gerçekleştirilen toplantıya, Türkiye Arı Yetiştiricileri Birliği(TAB) Genel Başkanı Ziya Şahin, TAB Yönetim Kurulu Üyesi ve Antalya Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Yücel Turan, TAB Yönetim Kurulu Üyesi ve Düzce Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Cafer Kaba, TAB Denetim Kurulu Başkanı ve Çanakkale Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Cahit İleri, Tekirdağ Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Güneş Aytaç, birliklerin yönetim kurulu üyeleri ve bölge arıcıları katıldı.

Toplantıda konuşan TAB Genel Başkanı Ziya Şahin, “En temel amacımız kaliteli ballarımızın ve diğer arı ürünlerimizin tüketicilere aracı olmadan ulaştırılmasının sağlanması ve piyasadaki tekelleşmenin kırılmasıdır. 2017 yılında İstanbul’da düzenlediğimiz 45. APIMONDIA Kongresi ülkemiz ballarının tanınırlığını arttırmıştır. Ancak genel olarak pazarlama noktasında yetersiz kalınması, üretim miktarını ve kaliteyi olumsuz etkilemektedir. Buradan yola çıkarak, TAB olarak 2017 yılında ürettiğimiz proje; Sözleşmeli Arıcılık Modeli’dir. Türkiye’de bal üretimi yapmakta olan arıcılık işletmelerinde üretimi gerçekleştirilen balların kaliteleri ile kovan başına bal verimlerinin arttırılıp dünya ortalaması seviyesine çıkararak, işletmelerin kalite ve fiyat bazında dünya bal pazarında rekabet edebilecek konuma getirilmesidir. Arının ve arıcının doğal koşullarda ürettiği balın piyasada hakim olmasıdır. Birim kovandan daha fazla ürün alınması ve her ürünün kalite normlarına uygunluğunun belgelenmesi ve bu üretim sonucunda proje dahilindeki üreticilerin de emeğinin karşılığını alabilecekleri bir proje olacaktır “ dedi. Doğal bal üretiminin arttırılacağını kaydeden TAB Genel Başkanı Şahin, “ Tüketicilere daha güvenli gıda sunulacaktır. Sözleşmeli arıcılık projesinin nihai hedefi: Türkiye’de üretilen ballara değer katmak ve sürdürülebilirliği sağlamaktır. Bakanlığımızca lansmanı yapılan sözleşmeli üretim modelini (DİTAP) ; 72.000 Arıcı ailesi, 80 İl Birliği ile sektörü temsil eden üst kurum Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği olarak desteklemekteyiz. TAB olarak Bakanlığımızın sözleşmeli üretim modelini özverili bir şekilde yerine getirecek ve üreticilerimize bu konuda yol göstereceğiz” diye konuştu.

Konuşmasında proje kapsamında neler yapılacağına da değinen Şahin, proje ile ilgili maddeleri tek tek şöyle sıralayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Alıcı Firma ile TAB arasında, TAB ile İl Birlikleri arasında ve İl Birlikleri ile üye arıcılar arasında ayrı ayrı protokoller imzalanacaktır. Bu protokollerde alımı yapılacak ürünün niteliği, niceliği ve fiyatı açıkça belirtilecektir. Protokol şartları, alıcı firma ve TAB yetkililerinden oluşan bir komisyon tarafından ilgili mevzuatlar çerçevesinde, üretici ve tüketici talebi doğrultusunda hazırlanacaktır. İl Birliklerince kısa bir eğitim sürecinin ardından, geriye dönük sürekli denetimler sağlanarak önceden belirlenmiş standartta ve kalitede ürün elde edilmesi sağlanacaktır. Tüm ürünlerin analizleri yapılarak alımı gerçekleşecektir. Girdi temin ve denetimleri İl Birliği tarafından koordine edilecektir. Kalite kriterleri kapsamında ürün tedarik ve depolama işlemleri İl Birlikleri aracılığıyla yapılacaktır. Tüm ürünler barkod sistemi ile kovandan sofraya takip esasında olacaktır. Protokol koşullarına bağlı olarak üretilen bu ürünler, sözleşme yapılan alıcı firma tarafından işlenip paketlenecek ve pazara sunulacaktır"

Ayçiçeği balı gizli hazine
TAB Genel Başkanı Şahin, Trakya’da yoğun olarak üretilen Ayçiçek balına ilişkin olarak da açıklama yaptı. Ayçiçeği balını gizli hazine olarak yorumlayan Şahin, “Ülkemiz Ayçiçek ballarının gizli bir hazine olduğu bilinmekte olmasına rağmen, kıymeti henüz ortaya konulmamış, Uluslararası pazarda bilimsel olarak tanıtılmamış ve henüz hak ettiği değere ulaşamamıştır. Bu proje ile ülkemize has ürünlerimizin Dünya’da hak ettiği yere ulaşmasını bilimsel olarak kanıtlanması amaçlanmıştır. Proje verileri uluslararası bilimsel alanda yayınlandığında; uluslararası pazarda balımızı tanıtma ve coğrafik işaret alma fırsatları yakalanmış olunacaktır. Böylece üreticimizin hakkının iade etme fırsatı da yakalanabilecektir. 2017 yılında başlatılan monofloral balların kimliklendirilmesine yönelik olan proje TAB tarafından yürütülüp, TAGEM tarafından desteklenmiştir. Proje kapsamında, Ayçiçeği balının özelliklerinin ortaya çıkarılması çalışmaları tamamlanmıştır. Ayçiçek ballarının tıbbi önemi yüksek bir bal olduğu, Taşıdığı biyoaktif bileşiklerin balımızın kalitesini arttırdığı ve bağışıklık sistemini güçlendirdiği, Apiterapik ürünlerde kullanılabilme potansiyeli olduğu ortaya çıkarılmıştır. Bu sonuçlar çerçevesinde; Ayçiçek balının kendi karakteristik özellikleriyle ticaretinin yapılması ve pazara “Tekirdağ Ayçiçek Balı”, “Anadolu Ayçiçek Balı” gibi isimlerle coğrafik işaret alınarak pazarlanması mümkün olacaktır. Ayçiçek balının, doğal haliyle, ham olarak tüketicinin beğenisine sunulması için halen yapılan ısıl işlemle paketleme yöntemi yerine, krema bal vs. formlarında ve kalitesini bozmadan, pazara yeni bir imajla çıkarılmasının, balımızın katma değerini arttıracağı inancındayım. Ayrıca, ülkemize ait arı ürünlerinin bilimsel çalışmalarla desteklenerek uluslararası literatürde yer almasının sağlanması gerekiyor. Ulusal ve uluslararası coğrafi işaretler oluşturulması ve uluslararası ISO Standart çalışmalarında ülkemiz arı ürünlerinin tanıtılmasının önemi büyük “ şeklinde konuştu.


Kaynak: İHA