“Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu 1923 yılında sanayi ve hizmetler sektörü yeni yeni oluşmaya başlarken ülkemizin ekonomik büyümesini tarım sektörü sırtladı.
O yıllarda düşük verimlilik ve işgücüne dayanan tarım sektörü, geride bırakılan bir asırlık sürede türlü zorluklara göğüs gerdi.
Son yüzyılda tarımsal üretimde gerçekleştirilen teknolojik gelişmelerin ve rekor üretimlerin haklı gururunu yaşıyoruz.
Öte yandan bu yıl devam eden yapısal sorunlar, yüksek maliyetle yapılan üretim, devlet destekli kredi kullanamayan çiftçilerin yüksek faiz oranları ile kullandığı krediler, ihracat kısıtlamaları, fiyat ve pazarlamada yaşanan sorunlar üreticilerimizi zorladı.
2023 yılının ilk aylarında yaşadığımız ve asrın felaketi olarak nitelendirdiğimiz Kahramanmaraş merkezli depremler ülkemizi derin yasa boğdu.
Birliğimize bağlı 754 Ziraat Odamız ve kayıtlı 5 milyon çiftçimiz, ülkemizin tüm fertleriyle birlikte birlik ve dayanışma içinde hareket etti.
İlk günden itibaren depremzedelere elinden geleni yaparak acılarını paylaştı ve felaketin yaralarının hızlıca sarılması için çalıştı.
2023 yılında tarımsal üretimimizde bazı ürünlerde düşen üretici fiyatları nedeniyle mağduriyet yaşayan üreticilerimiz oldu.
Çiftçilerimizin ve Birliğimizin yıllardır dile getirdiği üretim planlamasıyla üretim yapılan her tarım alanının ve üretim yapan her çiftçinin kayıt altına alınması gerekliliği nihayet bu yıl çözüme kavuştu.
Tarım Kanununda yapılan değişiklikle üretim planlanmasının yasal altyapısı oluşturuldu.
Fakat, yıllardır beklenen üretim planlamasının uygulanabilir olması için bu sistemin ceza değil, teşvik üzerine kurulması gerekiyor.
Planlanan ürünün ekiminin tavsiye edilmesi ve bu ürünün ekilmesi durumunda ek destek verilmesi, ürünün değerinde pazarlanacağı ve çiftçinin vazgeçtiği ürüne eşdeğer gelir elde edeceğinin garanti edilmesi konuları ön plana çıkarılmalıdır.
Bu yılın önemli bir diğer değişikliği ise Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) Yönetmeliğinde yapıldı.
Yapılan değişiklik ile mülkiyet ve mirasçılık sorunları nedeniyle işlenemeyen veya işlense de ÇKS’ye kayıt olamayan arazilerin, ÇKS kaydının yapılarak tarımsal üretime kazandırılması ve tarım sigortası (TARSİM) yaptırılmasının önü açılmış oldu.
Bu değişiklikle yaklaşık 3 milyon hektar tarım alanının kayıt altına alınması ve üretimde planlamanın daha sağlıklı yapılması öngörülüyor.
Günümüzde artan nüfusun yeterli gıda ihtiyacı, gıda milliyetçiliğinin ön plana çıkması ve gıda güvenliğinin sağlanması için verilen mücadeleler dünyanın diğer ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de bu yıl daha önemli hale geldi.
Ülkeler kendi vatandaşlarının gıdasını temin edebilmek için arka arkaya ihracat yasakları getirdi.
Artık gıda güvenliğini sağlamak için üretmek ve üretimde sürekliliği sağlamak her ülkenin öncelikleri arasında oldu.
2023 yılında da artmaya devam eden girdi, lojistik, işçilik fiyatlarıyla oluşan yüksek üretim maliyetleri, ürünlerin tüketiciye ucuza ulaşmayacağını netleştirdi.
Dünyada ve ülkemizde yaşanan tüm bu olumsuzluklara rağmen bu yıl da çiftçi üretmeye devam etti.”
“Tarım sektörü, 2023 yılının 3. çeyreğinde yüzde 0,3 oranında büyüdü”
“Tarımın istihdamdaki payı azaldı, tarım sektörü 2023 yılında 5,1 milyon kişiye istihdam sağladı”
“Tarım sektörü, ülke ekonomisinde önemli bir yere sahiptir.
Üretime, istihdama ve dış ticaretimize hatırı sayılır bir katkı veriyor.
2022 yılının 3’üncü çeyreğinde yüzde 3,7 oranında büyüyen tarım sektörü, 2023 yılının aynı çeyreğinde yalnızca yüzde 0,3 oranında büyüdü.
2023’ün 3’üncü çeyreği sonunda tarım sektörünün Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’ya katkısı yüzde 5,5 oldu.
2023 yılında tarım sektörünün istihdamdaki payı azalsa da hala önemini koruyor.
Üçüncü çeyrekler itibarıyla 2022 yılında yüzde 16,9 olan tarımın istihdamdaki payı 2023 yılında yüzde 16,1’e geriledi.
Tarım sektörü 5,1 milyon kişiye istihdam sağladı.
2023 Aralık ayı itibarıyla yıllık enflasyon yüzde 64,77 olarak gerçekleşirken gıda enflasyonu yüzde 72,01 oldu.
Tarım ürünlerinin üretici fiyatları ise 2023 Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 50,47 oranında arttı.
2023 yılının Ocak-Kasım dönemini kapsayan 11 aylık tarım ve gıda ürünleri ihracatı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3,9 oranında artarak 26,8 milyar dolardan 27,8 milyar dolara yükseldi.
Yine aynı dönemde tarım ve gıda ürünleri ithalatı ise yüzde 4,7 oranında artarak 21,2 milyar dolardan 22,2 milyar dolara yükseldi.
2022 yılının Ocak-Kasım döneminde 5,5 milyar dolar olan tarım ve gıda ürünleri dış ticaret fazlası 2023 yılının aynı döneminde yüzde 0,9 oranında artarak 5,6 milyar dolara yükseldi.”
“Gübre desteğinde artış olmadı”
“Mazot desteğinde yüzde 38,71’e varan oranda artış oldu”
“Prim desteklerinde 18 ürünün 8’inde artış oldu”
“En fazla buğday primi yüzde 900 artarak 10 kuruştan 1 liraya yükseldi”
“2023 yılı bütçesinden tarımsal destekler için 63 milyar 379 milyon lira kaynak ayrıldı.
2023 üretim dönemi için ödenecek destekler miktarı 2024 yılı bütçesinde 91 milyar 554 milyon olarak planlandı.
2024 yılı bütçesinde tarımsal desteklere yüzde 44,4 artış yapılmış olsa da yaşanan ekonomik gelişmeler, girdi fiyatlarındaki artışlar ve enflasyon dikkate alındığında belirlenen rakam yeterli olmadı.
Diğer yandan, destek bütçesinin Tarım Kanunu’nda belirtildiği gibi Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’nın en az yüzde 1 oranında olması gerekirken, bu rakam Orta Vadeli Planda açıklanan GSYH tahminine göre, yüzde 0,25 düzeyinde kaldı.
2023 yılı için açıklanan destek kalemlerine baktığımızda; gübre desteğinde artış olmazken, mazot desteğinde ve (yem bitkileri dışında) tüm ürünlerde artış oldu.
Arpa, buğday, çavdar, yulaf ve tritikale ürünlerinde mazot desteği 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 37,33 oranında artarak 103 liraya yükseldi.
Diğer ürünlerdeki mazot desteği artış oranı yüzde 35,5 ile 38,71 arasında değişiyor.
Havza bazlı fark ödemesinde buğday, arpa, çavdar, yulaf, tritikale, pamuk ve ayçiçeğinde artış yaşandı.
2023 yılında buğday primi yüzde 900 artarak 10 kuruştan 1 liraya yükseldi.
Arpa, çavdar, yulaf, tritikalede primler yüzde 400 artışla 10 kuruştan 50 kuruşa, ayçiçeğinde yüzde 100 artışla 50 kuruştan 1 liraya, pamukta yüzde 45,4 artışla 1 lira 10 kuruştan 1 lira 60 kuruşa, kanolada ise yüzde 25 artışla 80 kuruştan 1 liraya yükseldi.
Ayçiçeği prim desteği yaşanan kuraklık nedeniyle Edirne, Tekirdağ ve Kırklareli’nde 1 liradan, 1 lira 50 kuruşa artırıldı.
Yine 2023 yılında yağlık ayçiçeği su kısıtı olan bölgelerde sertifikalı tohum kullanımı destek kapsamına alındı.
2023 yılı prim desteklerinde 18 ürünün 8’inde artış oldu.
Ancak bazı ürünlerde uzun yıllardır artırılmayan desteklerin bu yıl da değişmediğini görüyoruz.
15 yıldır çeltik primi 10 kuruş, 8 yıldır aspir primi 55 kuruş, soya primi 60 kuruş, zeytinyağı primi 80 kuruş, 7 yıldır dane mısır primi 3 kuruş, 5 yıldır dane zeytin primi 15 kuruş, fındıkta alan bazlı destek ise 10 yıldır dekara 170 lira olarak ödeniyor.”
“Geçen yıl gübre fiyatlarında yaşanan hızlı artış bu sene görülmedi”
“Girdilerde en fazla artış yüzde 69,6 ile mazotta görüldü”
“Gübre fiyatlarında geçen yılın Aralık ayına göre DAP gübresi yüzde 18,8 oranında, 20.20.0 gübresi yüzde 14,1 oranında, amonyum sülfat gübresi yüzde 9,2 oranında, amonyum nitrat (yüzde 26) gübresi yüzde 3,4 oranında ve ÜRE gübresi yüzde 1,3 oranında arttı.
Mazot fiyatı son bir yıla göre yüzde 69,6 oranında artış gösterdi.
Son bir yılda besi yemi fiyatı yüzde 39,8 ve süt yemi fiyatı yüzde 41,1 oranında arttı.
Zirai ilaçlardan Deltametrin EC (25 g/L) fiyatı son bir yılda yüzde 64,3 artışla tonu 630 liraya yükseldi.
Üreticilerimiz açısından en önemli maliyet kalemlerinden bir diğeri de sulama ücretleridir.
2023 yılında Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından işletilen sulamalarda, bölgelere göre değişmekle birlikte su ücretlerinde yüzde 50,4’e varan oranda artış yaşandı.
Sulama alanı içerisinde tüm tarife grupları için geçerli olmak üzere çiftçilerin tamamen kendi imkânlarıyla kullandıkları yeraltı suyu ücretleri 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 42,9 oranında artarak dekara 30 liraya yükseldi.
Artan sulama fiyatları üretim maliyetlerini daha da artırdı.
Artan sulama maliyetlerini azaltmak amacıyla, Cumhurbaşkanlığı Kararıyla 2023 yılı için su kullanım hizmet bedelinin yüzde 50’si desteklendi.
Bu destek Kararı üreticilerimiz tarafından memnuniyetle karşılandı.
2023 yılında sertifikalı tohum fiyatları bir önceki yıla göre makarnalık buğdayda yüzde 23,8, ekmeklik buğday yüzde 14,3, arpada yüzde 16,7 ve tritikalede yüzde 15,8 oranında artış gösterdi.
Elektrik fiyatları ise 2023 yılı Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2,9 oranında artarak kilovatı 256,46 kuruşa çıktı.”
“Çiftçilerin bankalara olan toplam kredi borcu son bir yılda yüzde 88,5 arttı”
“Ziraat Bankası faiz oranları son bir yılda yüzde 9,5’dan yüzde 42’ye yükseldi”
“Diğer bankalarda faiz oranları son bir yılda yüzde 17’den yüzde 62’ye yükseldi”
“2023 yılında çiftçilerin yüzde 37’si yüksek faiz oranları ile kredi kullandı”
“2023’de artan enflasyon ve faizlerle kullanılan kredi rakamları beklenenin üzerinde gerçekleşti.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu verilerine göre, 2022 yılı Kasım ayı sonunda, tarım ve balıkçılık nakdi ve takipteki toplam kredi bakiyesi, 309 milyar 814 milyon lira olarak gerçekleşirken, 2023 yılı Kasım ayı sonunda 584 milyar liraya ulaştı.
Son bir yıllık süreçte çiftçilerin bankalara olan toplam kredi borcu yüzde 88,5 arttı.
2022 yılı Aralık ayında Ziraat Bankası 1 yıllık işletme kredilerinde kullandığı cari faiz oranı yüzde 9,5 iken peş peşe artan oranlarla 2023 yılı Aralık ayında yüzde 42 seviyesine yükseldi.
Tarım Kredi Kooperatifleri, düşük faizli kredi kullanımında Ziraat Bankası cari faiz oranı üzerine Kredi Kullandırma Komisyon ve fon payı ekleyerek uyguladığı faiz oranını artırdı ve yıllık faiz oranı yüzde 58’lere kadar yükseldi.
Diğer bankalarda 2022 yılı Aralık ayında yüzde 17 olan bir yıllık işletme kredisi faiz oranı, yüzde 62’ye ulaştı.
Bu yıl yaşanan diğer bir sorun ise, bankalar ve Tarım Kredi Kooperatiflerinin kredilerde değişken faiz uygulamasıdır.
Çiftçi kredisini alırken, o günkü faiz oranı ile borcunu hesaplatıyor.
Ancak, ödeme günü geldiğinde çiftçi çok farklı bir borçla karşılaşıyor.
Maalesef ki çiftçi bu faiz çıkmazının içinde bu oranlarla ve değişken faizle kredi kullanmaya devam etmek zorunda kalıyor.
Tarımsal kredilerde devlet desteği uygulanarak faiz oranları düşük tutuluyor.
Buna rağmen, 2023 yılında çiftçilerin yaklaşık yüzde 37’si yüksek faiz oranları ile tarımsal kredi kullandı.
Çiftçi her zaman olduğu gibi bu yıl da genel olarak borcuna sadık kaldı.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu verilerine göre 2022 yılı Kasım ayında 2 milyar 983 milyon lira olan takipteki kredi tutarı, 2023 Kasım ayında yüzde 29,2 oranında azalarak 2 milyar 112 milyon liraya geriledi.
Tarımsal kredilerde TARSİM sigortası, hayat sigortası, komisyon ücreti, ipotek vb. masraflar ile kredi maliyeti hızla artıyor.
Ayrıca, sigortalar her yıl yenileniyor.
Bu masraflar çiftçinin eline geçen kredi miktarını azaltırken toplam borç yükünün artmasına neden oluyor.”
“2023 yılı üretim sezonunda ülke geneline yayılan tarımsal kuraklık yaşanmadı”
“Şubat ayında yaşanan deprem büyük can kayıplarına neden olurken, tarımsal üretime de zarar verdi”
“Bahar aylarında yaşanan aşırı yağış, sel, don, dolu ve yangınlar tarımsal üretime zarar verdi”
“Ülkemizde 1 Ekim 2022-30 Eylül 2023 dönemini kapsayan 2023 tarım yılı yağışları normalinin yüzde 6 altında kaldı.
2023 yılında yağışlar her ne kadar uzun yıllar ortalamasının altında kalsa da ülke geneline yayılan tarımsal kuraklık yaşanmadı.
Bu üretim yılında başta deprem olmak üzere, yaşanan aşırı yağış, sel, fırtına afetleri insanlarımızın ölümüne neden olurken, tarımsal üretime de zarar verdi.
Şubat ayında Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremler 11 ilimizi etkileyerek 50 binden fazla insanımızın vefatına yol açtı.
Deprem afeti tarım ve hayvancılığımızda da kayıplara neden oldu.
Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın Mart ayında yayımladığı raporda 8 bin 241 büyükbaş, 64 bin 260 küçükbaş, 42 bin baş kanatlı hayvanın telef olduğu tespit edildi.
Mart ayında depremden etkilenen Şanlıurfa, Adıyaman ve Malatya illerimizde meydana gelen sel afeti tarım alanlarını da etkiledi.
Aynı günlerde Manisa’da meydana gelen ve tarımsal üretimin yoğun olduğu 6 ilçede etkili don afeti bağlara önemli ölçüde zarar verdi.
Yine Manisa’da yaşanan ve özellikle de Salihli ilçesinde etkili olan dolu afeti başta üzüm bağları olmak üzere patlıcan, darı, domates ve karpuz üretim alanlarında hasara neden oldu.
Temmuz ayında Karadeniz bölgesinde meydana gelen şiddetli yağışlar şehir merkezlerinde etkili olduğu kadar köy evleri, bahçeler ve ahırlar, köy yolları ve ekili-dikili arazilere de zarar verdi.
Ağustos ayında Çanakkale ilinde çıkan yangın rüzgârın da etkisiyle büyüdü ve 9 köy tahliye edildi.
Yangın toplamda 200-250 hektarlık ayçiçeği, şeftali ve zeytin alanında zarar oluşturdu.”
“2023 yılında sigorta yaptıran çiftçi sayısı yüzde 13 oranında arttı”
“Yaşanan afetlerde zarar gören üreticilerimiz 7,8 milyar tazminat aldı”
“TARSİM sigorta pirim miktarı 2023 yılında yüzde 93 oranında artarak 17 milyar 350 milyona liraya ulaştı.
Bu yıl yaşanan afetler nedeniyle üreticilerimizin aldığı tazminat 7,8 milyar lirayı buldu.
Sigorta yaptıran çiftçi sayısı yüzde 13 oranında artarak 765 bin 894’ten 863 bin 22’ye ulaştı.
Toplam sigortalanan hayvan sayısı ise yüzde 12 oranında artarak 19 milyon 737 bine ulaştı.
2023 yılında çiftçilerimizden gelen en önemli şikâyet sigorta için ödenen tazminatların bazı ürün ve afetlerde yetersiz kaldığı yönündedir.
Diğer taraftan 2023 yılında poliçe düzenleme tarihinde kullanılan fiyatlarla hasat sonu fiyatları arasında fark oldu.
Afet yaşayan üreticilerimiz hasar durumunda düşük fiyatla tazminat aldı.
Bu yıl yaşanan diğer sorun ise iklim değişikliği nedeniyle hasat tarihlerinde meydana gelen değişimlerden kaynaklanıyor.
Poliçede belirtilen hasat tarihi geçmesine rağmen bazı ürünler hasat olgunluğuna geç geldiği için ürün gelişimi beklenenden daha uzun süre devam etti.
Hasat zamanı gelmeyen ürün afetten zarar gördü, ancak, poliçedeki hasat tarihi geçti gerekçesi ile TARSİM tarafından tazminat ödemesi yapılmadı.
Çiftçilerin tarım sigortasına olan ilgisini artırmak için, sigortalanan ürün kapsamda olan bir afetle zarar görmüşse tazminat ödenmelidir.
Tarım Sigortalarının geliştirilmesi ve çiftçinin karşılaştığı her türlü riskin kapsama alınması adına, TARSİM tarafından yapılan her türlü çalışma Birliğimizce destekleniyor.”
“Tarım BAĞ-KUR primleri yüzde 49,11 oranında arttı”
“SGK’ya kayıtlı çiftçi sayısı 500 binin altına geriledi”
“Çiftçilerimizin asgari ücrete endeksli olan tarım BAĞ-KUR primleri 4 bin 628 liradan yüzde 49,11 oranında artışla 6 bin 900 lira 86 kuruşa yükseldi.
Borcu bulunmayan çiftçilerimize verilen 5 puanlık hazine desteği göz önünde bulundurulsa bile çiftçilerimizin ödeyeceği tarım BAĞ-KUR primi aylık 3 bin 957 lira 28 kuruştan yüzde 49,11 artarak 5 bin 900 lira 74 kuruşa yükseldi.
Bu rakamlar çiftçilerin ödeme gücünü aşmakta ve Sosyal Güvenlik Kurumu’na kayıtlı BAĞ-KUR sayısı her geçen yıl azalmaktadır.
SGK verilerine göre 2021 yılında 1 milyon çiftçimiz kayıtlı iken, bu yıl bu sayı 500 binin altına geriledi.”
“Bitkisel üretim yüzde 6,2 artarak 136,9 milyon tona ulaştı”
“En önemli artış yüzde 10,3 ile tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerde görüldü”
“TÜİK verilerine göre toplam bitkisel üretim bir önceki yıla göre yüzde 6,2 oranında artarak 128,9 milyon tondan 136,9 milyon tona ulaştı.
2023 yılında tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerin üretimi bir önceki yıla göre yüzde 10,3, meyve, içecek ve baharat bitkilerinin üretimi yüzde 2,3, sebze üretimi ise 0,6 oranında artış gösterdi.
Tahıllarda artış oranı yüzde 9,1 olarak gerçekleşti.
Bir önceki yıla göre buğday üretimi yüzde 11,4 artarak 19 milyon 750 bin tondan, 22 milyon tona, arpa üretimi yüzde 8,2 artarak 8 milyon 500 bin tondan 9 milyon 200 bin tona çıktı.”
“Hububat üreticileri hasat sezonunda randevu alamadı, TMO’ya ürün vermekte zorlandı”
“Buğdayda verilen ek 1 liralık prim desteği üreticiyi memnun etti”
“Bu yıl buğday ve arpada rekoltenin yanı sıra ithalatın da fazla olması ve TMO depolarının dolu olması üreticiyi mağdur etti.
Buğday ithalatı Kasım ayı verilerine göre son bir yılda yüzde 38 oranında artarak 7 milyon 851 bin tondan 10 milyon 836 bin tona çıktı.
Hububat üreticilerimiz hasat sezonunda randevu alamadı, TMO’ya ürün vermekte zorlandı.
Hasat sezonunda üreticilerimizin TMO’ya ürün verememeleri piyasa fiyatlarında gerilemeye neden oldu.
Buna rağmen buğdayda verilen ek 1 liralık prim desteği üreticiyi memnun etti.
Ayçiçeği, mısır ve pamuk gibi ürünlerde bu yıl zarar eden üreticilerden 2024 yılında buğday ekimine yönelen oldu.
Toplam baklagil üretimi 1 milyon 618 bin ton gerçekleşerek geçen yılla aynı seviyede kaldı.
Kuru fasulye üretimi yüzde 11,1 azalarak 240 bin tona geriledi.
Nohut üretimi geçen yıl seviyesinde 580 bin ton olarak gerçekleşti.
Buna rağmen yeşil mercimek üretimi yüzde 11,1 oranında artışla 50 bin tona, kırmızı mercimek üretimi ise yüzde 6 oranında artışla 424 bin tona çıktı.”
“Bu yıl mısırda artan ve rekor olan üretim üretici gelirine yansımadı, TMO mısır fiyatı yüzde 5,3 artırdı”
“Mısır üretimi bir önceki yıla göre yüzde 5,9 oranında artarak 8 milyon 500 bin tondan 9 milyon tona yükseldi.
Bu yıl mısırda artan ve rekor olan üretim üreticilerimizin gelirine yansımadı.
TMO yüzde 14 nem mısır da alım fiyatını 6 lira olarak açıkladı.
Kilogram başına 6 lira olarak açıklanan fiyat, 2022 yılı fiyatı olarak açıklanan kilogram başı 5 lira 70 kuruşun sadece yüzde 5,3 üzerinde açıklandı.
Beklediği geliri elde edemeyen üreticilerimiz hayal kırıklığına uğradı.”
“Yağlı tohumlardan ayçiçeği, kanola, soya fasulyesi, yerfıstığı üretimleri azaldı”
“Ayçiçeğinde yüzde 17,5 fiyat artışı üreticiyi memnun etmedi”
“Yağlı tohumlar toplam üretiminde geçen yıla göre yüzde 12,8 oranında azalış gerçekleşti.
Bu yıl ayçiçeği üretimi geçen yıla göre yüzde 13,8 azalarak, 2 milyon 550 bin tondan 2 milyon 198 bin tona geriledi.
Kanola üretiminde yüzde 20, soya fasulyesi üretiminde yüzde 11,3, yer fıstığı üretimi de yüzde 0,6 oranında azaldı.
Aspir üretimi yüzde 30 arttı.
Bu yıl Trakyabirlik 12 lira olan ayçiçeği alım fiyatını yüzde 17,5 oranında artırarak 14,1 liraya yükseltti.
Ancak artan enflasyon ve yüksek girdi fiyatları nedeniyle açıklanan bu fiyat maliyet seviyesinde kaldı.
Bu yıl Trakya bölgesinde yaşanan kuraklık nedeniyle Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ illerinde yağlık ayçiçeği priminde artışa gidildi, ancak bu da üreticinin düşen gelirini yükseltmeye yetmedi.
Üretimimizin ülke ihtiyacına yetmeği ayçiçeği ve ürünlerinde 11 aylık dönemde ithalat yüzde 10,6 artışla 2 milyon 481 bin 199 tondan 2 milyon 745 bin 460 tona yükseldi.”
Sonuç olarak;
“2023 yılında hava şartlarının iyi gitmesiyle bitkisel üretimde artış yaşandı.
Çiftçilerimiz zor şartlara rağmen üretimini sürdürdü ve ülkemiz ekonomisine katkı sağladı.
Başta girdilerin pahalılığı ve pazarlama sorunları olmak üzere çözülmesi gereken sorunlarımız bulunuyor.
Bu sorunlar çözülür ve yeterli destek verilirse çiftçilerimiz üretimden kopmaz, 2024 yılında ve sonraki yıllarda üretimde sıkıntı yaşamayız.
Tüm halkımıza ve çiftçilerimize doğal afetlerden uzak, bereketli, üretilen ürünlerin değerinde pazarlandığı, bereketin çiftçi refahına yansıdığı, sorunsuz bir yıl temenni ediyorum.”
Haber Merkezi