Kent Konseyi seçimi Ekim 2014' te yapılmıştı. Bu arkadaşlar iki yıllığına seçilmişlerdi.
Yani Ekim 2016' da seçim yapılmalıydı. Bu yüzden şu an bu arkadaşların görev süreleri bitti.
Kentte ,paydaşlarına " İbiş" diyen bir zat ve saz arkadaşları tarafından işgal durumunda varlıklarını devam ettiriyorlar.
Bu arada ,siyaseten bir gol atalım,diye 17 Aralık tarihinde Genel Kurul yapalım,istediler.
Buna Ülgür Bey de ses çıkarmadı.
350 dernekten sadece 65 tanesi oy kullansın , diye daha önce sessiz sedasız genel kurullar yapmış,bu yavuz ve çok mahir zat.
Mesela benim,adresim,telefon numaram var.
Bir davet yazısı almadım.
Her şeye imkan bulan Kent Konseyimiz, küçük bir ilan vermiş.
Duyuru konusunda yeterince hassas olmamışlar.
Benim haberim olmadı.
Sonra sordum kimsenin haberi olmamış.
Genelde kendisine yakın olanların haberi her nasılsa olmuş.
Ama bizim olmadı.
Neyse,seçim zamanı geldi ve biz iki genel kurula gelmeyenlerin genel kurula almama durumunu öğrenmiş olduk.
Şark kurnazlığı yapılmış.
Gelmeyenler genel kurula gelmesinler ,kararı alınırken kimler katıldı.
Bu demokrat kişileri de tanımak isterim.
Çanakkale önünde engel olan bu kişiler utanmadılar mı? Böyle bir karara oy vermeye.
Ben ,mahkemeye bu hazirun ve oy verenlerin listesinin de getirilmesini isterim ki Çanakkale' nin yüz karaları ortaya çıksın.
Şimdi,idare mahkemesinin de kararı için bekleyerek işgal durumunu devam ettiriyorlar.
Bunların görev süresi doldu.
Büyük bir pişkinlikle orada oturuyorlar.
Bir de basının önüne büyük afra ve tafra ile çıkmıyorlar mı?
Tam bir komedi.
Bence Ohal yasası gereği ,sadece seçime götürmek ve "tüm kent paydaşlarının katılacağı seçimli genel kurul için görevi bitmiş bu yönetim yerine "bir kayyım ataması yapılsın.
Genel kurulda,üyelik meselesi de görüşülsün.
Kent Konseyinin en büyük yetki mercii Genel Kurul.
Onun vereceği kararla Kent Konseyi meselesi ,kentlinin gündeminden olumsuz imajıyla düşsün,derim. Kalbi selamlar.