Yarımada'yı ziyarete gelenler için, onlara yardım etmek ve şehitlerimizi anlatmak üzere biz de gece 03:30' da kalkıp hazırlanıp kahvaltı yapıp Eceabat'a geçeriz.
Gemide arkadaşlarla sohbet eder,yeni ulaştığımız bilgiler varsa bunları anlatırız.
Bu seyahatler bir bakıma tazelenme seyahati gibi olur.
Yarımada ,benim için çok önemlidir.
43 senedir ,şehitlerimizi anlatırım.
Bunu büyük bir şevk ve heyecanla yaparım.
Gemimiz ,Eceabat'a yaklaştığında veya tam inerken genelde sabah ezanı okunur.
Ben de yanımdaki arkadaşlara ,"durun ve dinleyin , bu ses,ezan sesi bu topraklar üzerinde duyacağınız en güzel sestir" derim.
Sonra, sahildeki Camiye giderek sabah namazı kılarız.
Bu bizim için o gün çok mükemmel geçecek işaretidir.
Dileğim o ki; bu ses, ülkemin üzerinden hiç eksilmesin.
Tabii,ülkemin din adına ;ham softa , kaba yobaz'dan çektiklerini de unutmamak gerekir.
İşte ,biz bunları düşünürken Çanakkale Merkez'de, Fatih Camisi'nde ezan sesinin kesildiğini duymak insanı üzüyor.
Bir seneyi aşkın ,restorasyonu devam eden ama ezan okunan camide şimdi ezan sesi de kesilmiş.
Böyle bir rezalet ,vurdumduymaz yöneticilerin olduğu yerde olur.
Bu da Çanakkale' ye denk geldi.
Söyleyecek söz bulamıyoruz.
Hem de Ramazan' da ezan sesi yok!
Buna katlanmak zor...
Buna sebep olanları Allah'a havale ediyorum.
Şehrimizin etkili ve yetkili tüm idarecilerini göreve davet ediyorum.
Bu işe bir çare bulun.
Hem genel yönetim hem de yerel yönetim de Çanakkale' yi yönettiğini ifade edenler, ne güne duruyorsunuz!
Çanakkale' de, ezan sesini kim kıstı ve sorumlusu kimse ,gerekeni yapın , derim.
Bilgi edinmeniz dileğiyle...