Bayram mesajımız Saadettin Ağabey'den... ( Prof. Dr. Saadettin Yıldız)

Türk-İslam âlemi, en kısa zamanda bayram yapmayı hak edecek huzura kavuşsun Allah'ım. İlimde, siyasette, dinde ve maarifte tüccarlık yapanlara fırsat verme.
Nadide birer çiçek gibi hediye ettiğin, fakat "yetiştirirken" mahvettiğimiz gençliği bizim hoyratlığımızdan kurtar.
Düşmana ihtiyaç bırakmayacak derecede birbirine düşen müslümanlara akıl, fikir, insaf, iz'an nasip eyle...
BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN DOSTLAR.
Prof. Dr. Saadettin Yıldız
Bayram tadında bayram geçirmeniz dileğiyle... Ramazan Bayramınız kutlu olsun.
Bünyamin Nami Tonka
....
21.06.1822, 195 Yıl Önce Bugün.
Yunan İsyanı / Atina ve Akropolis'te Yaşayan Türk'lerin Katledilmesi:
Atina'nın Akropolis semtinde kuşatılmış bulunan ve susuzluk çeken birçok Müslümanlar, piskoposların, papazların ve âsi önderlerin, onların canlarına kıyılmayacağına dair vermiş oldukları söz üzerine, 21 Haziran 1822'de teslim oluyor; ama yabancı konsoloslarca ve büyük güçlükler içinde kurtarılmış olan birkaç kişi dışında hepsi de acımasızca öldürülüyorlardı. Aynı zamanda, Atina kentinin savunmasız 400 Müslüman sakini de sokaklarda parçalanıyordu.
Grek âsiler Modon'a saldırırken, surlar dışında yakaladıkları bir Türk'ün kafasını kesiyor; kazık üzerine takarak Navarin'e götürüyor ve sokakta, top gibi tekmeliyorlardı [36]. İngiliz gemicilerin anlattıklarına göre, âsiler, denizde yakaladıkları Türklere çok işkence yapıyorlardı. Hollandalı Anemat'a göre, âsiler, denizden baygın halde kurtarılan Türk denizcileri ayıltıyor, sonra da onları işkencelerle öldürerek cesetlerini parçalıyorlardı. Hollandalılar, Grekleri, "korkak ve barbar" olarak niteliyorlardı [37].
[36] Johann Stabell, Leipsig.
[37] Hastings Anıları, 6.7.1822.
Salâhi R. Sonyel, Yunan Ayaklanması Günlerinde Mora'daki Türkler Nasıl Yok Edildiler ?, İstanbul
----
Balkan Faciası
1912 yılında ,şeytan ve batının bütün güçlerinin kışkırtmasıyla Balkanlarda Türk katliamı.
Biz,bize yapılanları unuttuk ve tedbir almayı unuttuk.
Uyumaya devam ediyoruz.
Eğitim ve kültür politikamızı gözden geçirmeliyiz.
Bunlar okullarda öğretilmeli ki ,milli şuur oluşsun.
Bu konuda hem iktidar hem muhalefet sınıfta kalmıştır.
Bir avuç gönüllü ve bir kaç akademisyenle ancak bu kadar oluyor.
YÖK,bir" Balkan Enstitüsü"nü Çanakkale' de kurmalı.
Bu Enstitü'ye,ilgili Bilim Adamları tayin edilmeli .
Üç aylık Bilimsel Dergiler yayınlanmalı.
Balkan müktesebatımız kayıt altına alınmalı.
Balkan meselesine ilgi duyan tüm bilim adamlarının kitapları bir seri halinde yayınlanmalı.
Yurt dışı yayınlar yapılmalı.
Bir Balkan Üniversitesi ,Çanakkale' de kurulmalı.
Tüm Balkanlardaki Türk ve akraba topluluklarının durumu tespit edilmeli .
Bu kardeşlerimizin sosyal ve ekonomik durumları geliştirilmelidir.
Çanakkale' de , Balkanlardan gelen Türk ve akraba topluluklarından şehit düşenler için
Anafartalarda,Bombatepe'de bir şehitlik yapılmalı.
Tabii bunları yapmak lâzım.
Yapacak adam da lâzım.
Şu an ufukta gözükmüyor.
Balkanlar...
yürek yarası...
Bilgi edinmeniz dileğiyle...
----