Bu gün Kıbrıs Barış Harekâtının ve Kıbrıs Zaferimizin ellinci yılı...

Bu gün Kıbrıs Barış Harekâtının ve Kıbrıs Zaferimizin ellinci yılı...

Kutlu olsun...

Bizim, bu harekâta katılıp şehit düşen asker sayımız beş yüz kadardır.

Çanakkale'den savaşa katılıp Gazi olan asker sayımız da beş yüz kadardır.

Çocukluk arkadaşım olan Cumhur Yüzlü de bu harekât sırasında şehit olmuştur.

 

Kendisi Sakarya Nüfusuna kayıtlı olduğu için Sakarya Şehiti olarak yazılmaktadır... Onu da rahmet ve minnetle anarım.

Ben, Çanakkale Savaşları'nın ellinci yılını gördüm. Cumhuriyet Meydanı' nda sıradan bir tören yaptık. Anzaklar ise çok haşmetli bir tören yapmışlardı. Savaşa katılan ve Çanakkale'ye gelen Anzakları da gördüm. Onlar, yakalarında madalyaları ile vakur bir duruşla törenler yaptılar.

Bizim, Cumhuriyet Meydanı' ndaki törene, Şehit Üsteğmen Hasan Hulusi Bey' in kızı Meryem Didar Hanım'da katılmıştı. Sağ olan Gazilerimiz de katılmıştı... Ama, daha büyük törenler yapabilmeliydik olmadı.

Ben, Savaşın Yetmiş Beşinci yılı törenlerinde görevliydim. Bu törenler daha haşmetli oldu. İlk Şehitlikleri yapma kararı ve emrini de Rahmetli Özal vermişti. Biz de o tarihten itibaren şehitlik yapmaya başladık... Şimdi,  on beş şehitliğimiz bulunmaktadır.

Daha, birçok şehitlik yapmamız gerekmektedir...Tabii ki Çanakkale Savaşları'nın yüzüncü yılı tam bir fiyasko oldu... Sadece bir tören yapıldı. Başka da bir şey yapılmadı.

 

Şimdi, Kıbrıs Zaferi' mizin ellinci yılı. Ben, hem genel yönetimin hem de yerel yönetimin bir şeyler yaparak, görkemli törenler bekliyordum ki  yanılmışım.

Yine, Çanakkale Savaşları'nın ellinci yılını görmüştüm ve onu anlatıyordum. Ben de hem kendim katılayım hem de Torunum Alp Tardu Tonka' nın da bu törenleri görmesini ve hatıralarında olması için onu da Tören Alanı'na götürdüm.

Tam bir hayal kırıklığı...

Ne genel yönetim ne de yerel yönetim bu konuda meydanlarda hiç yoktu... Bu konu beni çok üzdü... Meydanda, hatıra oluşturacak altı çocuk ve onların velileri vardı. Ayrıca otuz kadar Kıbrıs Gazimiz vardı...

Tören, çelenk konulması, Saygı duruşu, İstiklal Marşı ve Muharip Gaziler Derneği Çanakkale Şube Başkanı Sayın Erol Günaydın'ın konuşması ve günün anlamına uygun olarak hatıra kalsın, diye fotoğraf çekimi yapılarak bitmiş oldu...

Çanakkale'de kültür işleri müdürü olarak görevli kişiler vardır herhalde... Yerel yönetimin de kültür işlerinden sorumlu kişisi vardır, diye düşünüyorum. Ancak, bu görevlileri ben tanımadığım için belki de geldiler, çok görkemli törenler yaptılar da biz tören yerini bilmediğimizden katılmamış olabiliriz. Böyle bir tören yaptılar da ben katılmamışsam, bu da benim ayıbım... Bana da yazıklar olsun, derim.

Bir de yerel yönetimin başında  CHP'li bir kişi bulunuyor. Kıbrıs Zaferini de CHP-MSP koalisyonu  sağlamıştı... Bizim yerel yönetimin başında bulunan Sayın Muharrem Erkek, Rahmetli Başbakanımız Sayın Bülent Ecevit'in başarısına bile sahip çıkmamaktadır. Bunu anlamış da değilim. Türkiye'nin güvenliği için atılan adımların en büyüğü bu zaferimizdi. Bu zaferin duygusu, bizim Belediyemizin içine bir türlü girememekte...

Hadi, siz tembellik ettiniz. İş bilmezlik ettiniz, bir şey yapmadınız... Peki! Yapılana katılsaydınız, fena mı olurdu

Yerel yönetimde kişiler değişti ama, ruhsuzluk ve milli heyecansızlık hiç değişmiyor...

Yazık!

En azından, ben torunumu getirerek bu ruhsuzluğu gösterdim ki elli yıl sonra yapılacak olan yüzüncü yıl törenlerinde ki biz olmayacağız, bu ruhsuzluğu, tarihe sahip çıkmazlığı o tarihte anlatmış olsun. Törene katılan diğer beş çocuğa da çok teşekkür ederim. En azından, bu günkü vurdumduymazlığı gelecek kuşaklara  anlatabilecekler...

Üzüntülüyüm!

Gazilerimizin hepsine bir madalya bile verememişiz...

Yazık!

Kıbrıs Zaferimiz, Türk Milleti var oldukça unutulmayacaktır. En azından ben bir şeyler yapıyorum.

Yapmaya da devam edeceğim.

Şehitlerimizi rahmet ve minnetle anarım. Gazilerimize de sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir ömür dilerim...

Tören için Sayın Erol Günaydın ve Hakkı Gürses Arkadaşlarıma ve tüm katılanlara  çok teşekkür ederim...

Var olsunlar...

 

Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam...